Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İzinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiilleri iki ayrı suç oluşturduğundan bu suçların birlikte kovuşturulup karara bağlanması doğru değildir
Ekleyen: Av.feyz Pazarbaşı | Tarih: 16-11-2008 | Kategori: İçtihat | Okunma : 6374 | Not:
Av.feyz Pazarbaşı

Hakkımdaki açıklamalara www.pazarbasi.av.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


Profil >

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2006/4978 E., 2008/1717 K.

İçtihat Özeti: İzinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiillerinin iki ayrı suç oluşturduğu, sanıkların yetiştirdiği kenevir miktarının kullanma sınırlarının üzerinde bulunduğu, sanıkların işledikleri eylemler ile ilgili davaların; gerek suç tarihinde yürürlükte olan 2313 sayılı yasa’nın 27, gerek hüküm tarihinde yürürlükte olan 4926 sayılı yasa’nın 30 ve geçici 1. maddeleri, gerekse sonradan yürürlüğe giren 5607 sayılı yasa’nın 17 ve geçici 1. maddeleri gereğince birlikte kovuşturulup karara bağlanması doğru değildir.

İçtihat Metni:

İzinsiz hint keneviri ekmek ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçlarından sanıklar Ayhan ve Cengiz hakkında (Bayındır Asliye Ceza Mahkemesi)’nce yapılan yargılama sonunda; 28.10.2005 tarihinde 2005/249 esas ve 2005/431 karar sayı ile bu fiiller tek suç kabul edilerek, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 11.04.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;

1- İzinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiillerinin iki ayrı suçu oluşturduğu; sanıkların yetiştirdikleri kenevirlerin 81 kök olması, 9 kökünü söküp kurumaya bırakmaları ve kriminal polis laboratuarı tarafından düzenlenen raporda kenevirlerin tamamından net 1344 gram esrar elde edileceğinin belirtilmesi, bu miktar esrarın kullanma sınırlarının üzerinde bulunması nedeniyle, sanıkların kenevirleri, elde edecekleri esrarı kullanmak için yetiştirdikleri kabul edilemeyeceğinden, izinsiz kenevir ekme suçunun, suç tarihinde yürürlükte iken, 5377 sayılı Kanun’la 08.07.2005 tarihinde madde metninden çıkarılan 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır” hükmünün kapsamına girmediği gözetilmeden; Ceza Genel Kurulu’nun 22.05.2007 tarihinde verdiği 2007/85-109 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2313 sayılı Kanun’un 27. maddesinin yollaması ile gerek hüküm tarihinde yürürlükte olan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 30 ve geçici 1. maddelerine, gerekse sonradan yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 17 ve geçici 1. maddelerine aykırı olarak, sözü edilen iki suçla ilgili davaların birlikte kovuşturulup karara bağlanması,

2- Kabule göre;

a) Sanıkların izinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiillerinin iki ayrı suçu oluşturduğu gözetilmeden, her iki fiilin bütünüyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu kabul edilerek, sadece bu suçtan hüküm kurulması,

b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu iie ilgili olarak; hükümden sonra 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında;

aa) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi,

bb) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği,

cc) Sadece ikinci fıkranın uygulandığı durumlarda, tedavinin ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde davanın düşmesine karar verilmesi, aksi halde birinci fıkra uyarınca ceza tayin edilmesi,
Öngörülmüş olduğundan; bu değişiklik karşısında, uyuşturucu madde kullanmış olan sanıkların hukuksal durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı ile sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 04.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Forum