Davacı, 1999 yılı sezonu için Ekim ayı sonlarında davalıdan sera naylonu satın aldığını, Kasım ayı başında da seranın üzerini naylonla kapladığını ancak Şubat ayı başından itibaren seranın çeşitli yerlerinde yırtılmalar olduğunu, domateslerin olgunlaşmadığını, 15-16 Haziran 2000 tarihinde meydana gelen rüzgar nedeniyle de naylonların tamamen parçalanıp, yere indiğini bu nedenle de gelir kaybına uğradığını belirterek, şimdilik 455.250.000 TL menfi, 3.000.000.000 TL müspet zararının tazminatını istemiştir.

Davalı, davacının ayıbı öğrendiği tarihten itibaren derhal kendisine başvurmadığını, Yargıtay kararlarına göre davacının bu durumda satılanı ayıplı haliyle kabul etmiş sayıldığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, sadece naylonların bedeli ve işçilik ücreti olarak 455.250.000 TL tazminatın ödetilmesine fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; BK.nun 198. maddesi gereğince alıcı, satılanı örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz muayene etmek, satılanda satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman da bunu derhal satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği halde satılanı kabul etmiş sayılır. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal satıcıya ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, satılan bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur. Dava konusu olayda ise sera naylonlarının 1999 yılı Ekim ayında davalıdan alınarak Kasım ayı başında sera üzerine örtüldüğü, Şubat ayında da yırtılmaların başladığı bizzat davacı beyanı ile anlaşılmaktadır. Bu durumda satılanın ayıplı olduğu Şubat ayında ortaya çıkmasına rağmen, BK.nun 198. maddesine uygun olarak derhal ayıp ihbarının yapılmamış olması nedeniyle aynı maddenin son fıkrası gereğince satılanın ayıplı haliyle kabul edilmiş sayıldığının kabulü gerekir. Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Birinci bent gereğince davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. YARGITAY 13.HD E. 2002/15343 K. 2003/5141 T. 28.4.2003