Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Alacak davası - Tarafların tahkim sözleşmesi veya şartında hakemlerin uyuşmazlığı maddi hukuk kurallarına göre çözümlemelerini öngörmüş olması - Karar tarihinden sonraki dönem için fazi yürütülmemesine karar verilmiş olması
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 7-01-2008 | Kategori: İçtihat | Okunma : 3256 | Not:
Av.dilek Kuzulu Yüksel




Profil >
    

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/854

Karar: 2007/1704

Karar Tarihi: 16.03.2007

(1086 S. K. m. 533) (3095 S. K. m. 1, 2) (YİBK 28.01.1994 T. 1993/4 E. 1994/1 K.)

Dava: Davacı-k.davalı Y. İnş.San.Tic.Ltd.Şti. ile davalı-k.davacı SS E. Arsa ve Yapı Kooperatifi arasında çıkan anlaşmazlığın çözülmesi için seçilen Oğuz A., Ziya A. ve Süleyman A.'den Hakem Kurulu tarafından verilen 17.09.2005 tarihli karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-k.davacı vekili tarafından duruşma istenmiş ve dosya İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince 08.02.2005 tarih ve 2005/1-2005/1 sayılı yazı ile gönderilmiş, duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı şirket temsilcisi Salih Y. ile davalı-k.davacı vekili avukat Yavuz T. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan hazır bulunan davacı-k.davalı temsilcisi ile davalı-k.davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 28.01.1994 gün 1993/4 Esas, 1994/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında taraflar tahkim sözleşmesi veya şartında hakemlerin, uyuşmazlığı maddi hukuk kurallarına göre çözümlemelerini öngördükleri takdirde, buna aykırı karar verilmesinin temyiz nedeni oluşturacağı kabul edilmiştir. Yanlar arasındaki hakem şartında, uyuşmazlığın maddi hukuk kurallarına göre çözümleneceğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz konusu karar HUMK. nun 533. maddesinde sayılan nedenlerle bozulabileceğinden inceleme bu şekilde yapılmıştır.

1- Dosyadaki bilgilere, yasa hükümlerine, hakemlerce yapılan yargılama sonucunda verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Asıl davada, davacı şirket 28.09.2001 tarihli dava dilekçesinde, hesaplar DÇ üzerinden yapıldığından dövize uygulanan faiz üzerinden veya TL. ye çevrilecekse oran belirtmeksizin en yüksek ticari faiz üzerinden hesaplanacak gecikme tazminatı veya faizine de hükmedilmesini talep etmiştir. Hakem heyetince kabul edilen alacak dava tarihi itibariyle TL. ye çevrilmiş ve bu tarihten 28.09.2005 karar tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi uygulanmıştır.

Karşı davada, karşı davacı kooperatif 12.10.2001 tarihli karşı dava dilekçesinde DÇ cinsinden alacaklarının fiili ödeme tarihindeki TL. karşılığının, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki TL. karşılığının en yüksek banka reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Hakem heyetince alacak TL. ye çevrilerek 28.09.2001 asıl dava tarihinden 28.09.2005 karar tarihine kadar değişen oranlarda avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

Ticari işlerde 01.01.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4489 sayılı Yasa ile değiştirilen 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2. maddesi 2. fıkrası uyarınca avans faizi talep edilebilir. Ancak asıl davada oran belirtilmeksizin ticari faiz istenmiş olup uygulama ve Yargıtay İçtihatlarında oranı belirtilmeyen ticari faiz ibaresi yasal faiz kapsamında kabul edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 3095 sayılı Yasa'nın değişik 1. maddesi hükmünce de yasal faizin reeskont faiz oranı üzerinden uygulanması kabul edilmiştir. Öte yandan aksine talep olmadıkça faizin karar tarihine kadar değil tahsil tarihine kadar uygulanması gerekir. Asıl ve karşı davada faizin karar tarihine kadar uygulanması yönünde talep bulunmamaktadır.

Hakem heyetince asıl davada, kabul edilen asıl alacak miktarına dava tarihinden tahsil tarihine kadar dava tarihinde yürürlükte bulunan 4489 Sayılı Yasa ile değişik 3095 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi gerekirken avans faizi uygulanmak suretiyle talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş ve karar tarihinden sonra faiz uygulanmamak suretiyle talep edilen bir hususta karar verilmemiştir. Karşı davada ise reeskont faizi istendiği, karşı dava tarihi itibariyle 3095 sayılı Yasa'nın 4489 sayılı Yasa ile değişik 1. maddesi uyarınca reeskont faizine hükmedilmesi ve yine karşı davadan önce temerrüt ihtarı olmadığından karşı dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği halde, karşı davada kabul edilen alacağa asıl dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle talep aşılmış ve karar tarihinden sonraki dönem için faiz yürütülmemek suretiyle taleplerden biri hakkında hüküm kurulmamıştır.

Belirtilen nedenlerle HUMK. nun 533. maddesinin 2. ve 4. bentleri uyarınca hakem kararının bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hakem kararının taraflar yararına BOZULMASINA, taraflar Yargıtay duruşmasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden 450,00'er YTL duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 16.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. 

Forum