Boşanma davası - Boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemi - Kusursuz ya da az kusurlu tarafın maddi tazminat isteyebileceği
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 7-06-2007 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 2508 | Not:
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4693
Karar: 2004/5290
Karar Tarihi: 26.04.2004
(4721 S. K. m. 4, 174, 186) (818 S. K. m. 42, 44)
Taraflar aras
ındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davacı kadının kusurunun daha az olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK. m.4, BK. m. 42 ve 44) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3- S.S.K. Adana Sigorta İl Müdürlüğünün 17.10.2002 tarihli yazısı davacıya yeniden maaş bağlanacağı anlamına gelmediği gibi, her davanın açıldığı gündeki şartlara göre değerlendirilmesi gerekir. Toplanan delillere göre davacının herhangi bir işi ve gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi şartlarının oluştuğu nazara alınmadan yazılı şekilde yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi de doğru değildir.
4- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (MK. m. 118-395, 5133 S. K. m. 2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
Sonuç: Temyize konu kararın 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyiz edilen diğer yönlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi. 26.04.2004