Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Açık Artırma İlanının Nasıl Yapılacağının Takdiri
Ekleyen: Av. Esin Kılıç Şehirlioğlu | Tarih: 20-04-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2191 | Not:
Av. Esin Kılıç Şehirlioğlu

vs


Profil >
YARGITAY 12. HD E. 2005/4054 K. 2005/7478 T. 7.4.2005
İİK'nın 114/2. maddesi gereğince ilanın şekli, arttırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine en uygun olacak şekilde tayin ve takdir olunmalıdır, İcra müdürü bu takdirini kullanırken taşınmazın tahmini değerini, niteliğini ve Türkiye genelinde alıcı çıkacak özellikte olup olmadığını gözetmek zorundadır. Satışın gerçekleştirilmesinde hem alacaklının alacağını tahsil etmesi, hem de, borçlunun borcunu ödemesi ve bu suretle tarafların karşılıklı menfaatinin dikkate alınması esastır. Her olayda taşınmazın takdir olunan kıymeti, niteliği ve satış bedeli gözetilerek satış memurunun ilanla ilgili kararı, mahkemece denetlenecek ve sonucuna göre bir karar verilecektir.

Somut olayda, 778.520.250.000 TL. tahmini bedelli fabrikanın 725.000.000.000 TL'ye satıldığı görülmektedir. Bu yer, Gaziantep Organize Sanayii Bölgesi'nde bulunan bir fabrikadır. Bu anlamda, taşınmazın satış ilanın köyde yapılması yukarıda açıklanan ilkelere uygun ve zorunlu bir koşul olarak kabul edilemez. Köy ilanı alıcısı köyden çıkabilecek tarla, bağ, bahçe, ev.....benzeri gibi yerler için düşünülmelidir. Belediye ve gazete ilanları yukarıdaki amacı gerçekleştirmeye yeterlidir. Bu nedenlerle anılan hususun fesih sebebi yapılması, satış bedeli de gözetilerek somut olay yönünden doğru bulunmamıştır. Kaldı ki, kararın verilmesinden sonraki tarihi taşıyan muhtarlık cevabında bu ilanın da yapıldığının belirlendiği görülmektedir. Mahkemece karardan önce muhtarlıktan bir araştırmanın yapılması halinde anılan hususun doğrulanması mümkündür.

Ayrıca, belediye ilanının başlangıç tarihi ile satış tarihi arasında İİK'nın 126. maddesinde öngörülen sürenin dolduğu tespit edilmiş, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ( 1 ) aylık sürenin ilk ilan tarihinden itibaren hesaplanması maddede öngörülen koşulun oluşması için yeterli bulunmuştur. O halde, şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

 Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA 7.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Forum