Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Kendini askerliğe elverişsiz hale getirme suçu
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 12-02-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 5151 | Not:
Av.dilek Kuzulu Yüksel




Profil >
    

T.C. Askeri Yargıtay

4.Dairesi

Esas: 2005/901

Karar: 2005/899

Karar Tarihi: 19.07.2005

(353 S. K. m. 243)

Askeri mahkemece; hükümlünün, kendini askerliğe elverişsiz hâle yetirmeye tam teşebbüs suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 79/1, TCK'nın 62 ve 59/2'nci maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmeyen hüküm, 28.12.2004 tarihinde kesinleşmiş, hükümlünün cezası infaz edilerek 22.5.2005

tarihinde şartla salıverilmiştir.

Milli Savunma Bakanı, üçüncü kat gibi oldukça yüksek sayılabilecek bir mesafeden aşağıya atlayan hükümlünün, askerlikten kurtulma özel kastından ziyade, intihar kastıyla hareket ettiği, unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraat kararı yerine mahkûmiyet kararı verilmesinin yasaya aykırılık oluşturduğunu belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

Yapılan incelemede:

Hükümlünün, askerlik hizmetini yapmak üzere birliğine katıldığının ertesi günü olan 22.5.2001 tarihinde, birlik binasının üçüncü katındaki koridor penceresinden aşağıya atladığı, eylemi sonucunda iki ayak topuyu ile sağ el parmaklarının kırıldığı, tedavisinden sonra bir ay hava değişimine gönderildiği, askeri mahkemece belirtilen eylem nedeniyle hükümlünün "kendini askı elverişsiz hale getirmek özel kastı ile" hareket ettiği, atılı suçun manevi unsurunun da oluştuğu kabul edilerek hükümlünün cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

"Yazılı Emir" müessesesi. 353 sayılı Kanunun 243'üncü maddesinde düzenlenmiş olup, Askeri Yargıtay'dan geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerdeki kanuna aykırılıklar nedeniyle Milli Savunma Bakanı tarafından başvurulan ve kesin hüküm kuralına karşı kabul edilmiş olağanüstü bir kanun yoludur.

Anılan maddede belirtilen koşullardan en önemlisi, karar ve hükümlerde kanuna aykırılık bulunması olup, kanuna aykırılık, 353 sayılı Kanunun 207/2'nci maddesine göre hukuki kuralın uygulanmaması ya da yanlış uygulanmasıdır.

Olağan kanun yolu olan temyiz incelemesi sırasında, mahkemece yapılan her türlü kabul, değerlendirme ve uygulamaların denetlenmesi doğal olmakla birlikte; olağanüstü kanun yolu olan yazılı emir yoluyla bozma işlemi üzerine, kanunda belirtilen sınırlar içerisinde inceleme yapılabileceği, bu incelemenin mahkemelerin, kabul, değerlendirme ve takdir haklarına ilişkin hususlar ile gerekçedeki yetersizlik hâllerini kapsamadığı kuşkusuzdur.

Somut olayda, askeri mahkemece, hükümlünün kendisini askerliğe elverişsiz hâlde getirmek özel kastıyla hareket ettiği kabul edilmiştir.

Öğretide ve yargısal kararlarda, "öngörülen ve suç teşkil eden bir fiili gerçekleştirmeye yönelen irade" olarak tanımlanan kasıt öğesi, her olayda mevcut deliller ışığında hâkim tarafından ele alınıp değerlendirilecektir. Toplanan delillerin değerlendirilmesi ve bunlara bağlı olarak kastın belirlenmesi; hâkimin kanaat ve takdirine ilişkin bulunup, kesin hüküm kuralının istisnası olan ve olağanüstü kanun yolu niteliği taşıyan yazılı emir yoluyla bozma istemine konu olamayacağı sonucuna varıldığından, Milli Savunma Bakanının yazılı emir yoluyla bozma isteminin reddine karar verilmiştir.

Forum