Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Haczedilebilmesi Kısmen Caiz Olan Şeyler (İİK. mad. 83)
Ekleyen: Kaval | Tarih: 16-04-2006 | Kategori: Makale | Okunma : 14525 | Not:
Kaval




Profil >

HACZEDİLEBİLMESİ KISMEN CAİZ OLAN ŞEYLER

(İİK. mad. 83)

 

Av.Talih Uyar

 

İİK. mad. 83’de Bu maddede kısmen haczedilebilen şeyler belirtilmiştir. (Tamamı haczedilemeyen mal ve haklar İİK. mad. 82 altında açıklanmıştır...)*

 

I- Kısmen haczedilebilen haklar;

 

a) Maaşlar:

 

Aşağıda tekrar değineceğimiz gibi; borçlunun maaşından haczolunacak miktar, maaşın 1/4’ünden az olamaz.(1) Birikmiş maaş farklarının da 1/4’ünden az olmamak üzere haczi mümkündür.(2) Ancak, bilirkişi incelemesi sonucunda elde edilecek kanaata göre -örneğin; maaşı dışında başka kira vb. gibi ek gelirleri olduğunun belirlenmesi halinde- borçlunun maaşının 1/4’ünden fazlası haczedilebilir.(3) 1/4’ü haczedilebilecek maaş miktarı saptanırken, yan ödemelerle birlikte borçlunun eline geçen para -maaş bordrosu üzerinde inceleme yapılarak- dikkate alınır.(4)

 

İİK. mad. 83’e aykırı olarak maaşında kesinti yapılmış olan borçlu, İİK. mad. 16/I uyarınca 7 gün içinde -icra mahkemesine- şikayet’de bulunabilir...(5)

 

b) Ödenekler (Tahsisatlar)

 

c) Ücretler:

 

Buradaki “ücret” kavramına, her türlü ücret dahildir.

 

Buraya, gerek bedensel ve gerekse fiziksel çalışma sonucu elde edilen tüm ücretler -sanat, ticaret ve meslek sahibi kimsenin gelirleri de dahil olmak üzere(6)- İsviçre hukukunda olduğu gibi,(7) periyodik olmayan, yapılan bir edim karşılığı olan -komisyon ücreti, vekâlet ücreti, istisna sözleşmesi karşılığı alınan ücret vb.- paralar da «ücret» kavramı içinde kabul edilmelidir.

 

Öğrencilerin aldıkları krediler (burslar) da buraya dahildir.(8)

 

İşçinin son aldığı ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı da, bu madde anlamında «ücret» sayılarak, kısmen mi haczedilebilir? Doktrinde önceleri(9) «kıdem tazminatının da bir tür ücret sayıldığı, bu nedenle bunun da kısmen haczedilebileceği» belirtilmişken yüksek mahkeme(10) «kıdem tazminatının ücretten sayıldığına dair kanunda bir hüküm bulunmadığını» vurgulayarak, kıdem tazminatının tamamının haciz edilebileceğini belirtmiştir.(11)

 

Yüksek mahkeme ücret haczi konusuyla ilgili olarak;

 

√ « ‘Kıdem tazminatı’, ‘izin ücretleri’ ve ‘ihbar tazminatı’nın ücretten sayıldıklarına dair kanunda bir hüküm bulunmadığından, bu ödentilerin tamamının haciz edilebileceğini»(12)

 

√ « ‘Nema’, ‘toplu iş sözleşmesi farkı’ ve ‘ikramiye’nin en fazla 1/4’ünün haczi edilebileceğini»(13)

 

√ « ‘İkramiye’de ücretten sayıldığından, bunun da -1475 sayılı Kanunun 28.; 4857 sayılı Kanunun 35. maddelerindeki koşullar çerçevesinde- ancak 1/4’ünün haciz edilebileceğini»(14)

 

√ «3417 sayılı Kanun uyarınca, çalışanların maaşından kesilen ‘anapara’nın ve buna ilişkin ‘nem’a’nın ‘maaş’tan sayılması gerekeceğini ve bu nedenle İİK. 83’teki koşullar çerçevesinde haczedilebileceğini»(15)

 

√ «1475 (ve 4857) sayılı İş Kanunu uyarınca borçlunun aylık ücretinin 1/4’ünden fazlasının (ya da 1/4’ünden azının) haciz edilemeyeceğini»(16)

 

√ «Borçlunun ücretinin tamamının, borçlunun ve ailesinin geçinmesi için yeterli olmasa bile, borcundan dolayı ücretinin en az 1/4’üne haciz konulabileceğini»(17)

 

√ «Borçlunun mesleki faaliyeti ile elde ettiği net gelirin ne kadar kısmının haczedilebileceğine dair karar verilirken, borçlunun yalnız bu faaliyeti ile sağladığı kazancın değil aksine başka şekillerde eriştiği gelirin de dikkate alınması gerekeceğini»(18)

 

√ «Haczi mümkün olmayan miktarın tesbitinde, borçlu ve ailesinin ihtiyaçları yanında ‘işletme masrafları’nın da göz önünde bulundurulması gerekeceğini»(19)

 

√ «İşçi ücretinin tayininde, işçiye naklen ödenen paradan başka temin edilen diğer menfaatlerin de hesaba katılması gerekeceğini»(20)

belirtmiştir…

 

d) İntifa hakları ve hâsılatı: Maddede açıkça; «intifa hakkı» ve «hâsılatı»nın kısmen haczedilebileceğini öngörüldüğünden, «intifa hakkının doğrudan doğruya kendisinin» ya da «intifa konusu olan şeyin hâsılatı (iradı)nın» kısmen haczedilebilmesi gerekir. Nitekim, Alman yargıtayı(21), «intifa hakkının kendisinin haczedilebileceğine» karar vermiştir. Yargıtayımız ise(22) bir kararında; «sadece intifa hakkının menfaat ve gelirinin» haczedilebileceğini» bildirmiştir.

 

İntifa hakkının haczinde, icra memuru, borçluya intifa hakkına karşılık yapılan ödemelerin durdurulması için, haczi kuru mülkiyet sahibine bildirir. Bir «koruma (muhafaza) tedbiri» niteliğinde olan bu bildirme ile, alacaklı, alacağını borçlunun intifa hakkına karşılık teşkil eden hâsılat, gelir, kira gibi menfaatlerinden alır. İntifa hakkı neticede yine borçluya bırakılır.(23)

 

e) Emekli maaşları: Buradaki «emekli maaşı»ndan maksat, TC. Emekli Sandığı Kanununa göre bağlanan emekli aylıklarıdır.(24) 506 sayılı Sosyal Sigortalar yasasına(25) ve 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa(26) göre bağlanan emekli aylıkları -nafaka alacakları dışında- haczedilemez. Ayni şekilde; «ordu ve kolluk hizmetlerinden sakat (mâlûl) olarak ayrılmış olanlara bağlanan emekli aylıkları -nafaka alacakları dışında- haczedilemez. Aynı şekilde; «ordu ve kolluk hizmetlerinden sakat (mâlûl) olarak ayrılmış olanlara bağlanan emekli aylıkları»da (İİK.mad. 82/9) haczedilemez.

 

Yüksek mahkeme emekli maaşları’nın haczi konusunda;

 

√ «Borçlunun yabancı ülkeden aldığı emekli maaşın tamamının haczedilebileceğini»(27)

 

√ «Çeşitli özel emeklilik sandıklarından (vakıflarından) bağlanan emekli maaşlarının haczedilemeyeceği konusunda özel bir hüküm bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»(28)

 

√ «Emekli sandığınca ödenecek -aile ve çocuk yardımı, yakacak zammı gibi- sosyal yardım zamlarının haczedilemeyeceğini, ancak borçtan mesuliyetleri halinde mirasçıların bu türden olmayan dul ve yetim maaşları üzerine, İİK. 83 uyarınca haciz konulabileceğini»(29)

 

√ «TC. Emekli Sandığından alınan emekli maaşının 1/4’ünden fazlasının da haciz edilebileceğini»(30)

belirtmiştir.

 

f) Sigortalar,

 

g) Emekli sandıkları tarafından bağlanan iradlar,

 

h) İlâma dayanmayan nafakalar: Borçlunun «ilâma dayanarak» aldığı nafakalar hiç haczedilemediği halde, «ilâma dayanmayarak» aldığı nafakalar kısmen haczedilebilir. Çünkü, ilâma dayanan nafaka, gerçekte borçlunun geçimi için zorunlu olan gereksinmeler dikkate alınarak takdir olunmuştur. Bu nedenle, mahkemece takdir olunan bu paranın mutlaka alacaklının eline geçmesi şarttır.

 

«Haciz edilememe» ayrıcalığı sadece işlemekte olan nafakalar için mi geçerlidir, yoksa birikmiş (işlemiş) nafakalar da bu ayrıcalıktan yararlanırlar mı? Doktrinde(31) «bu ayrıcalıktan sadece işlemekte olan nafakaların yararlanacağı, çünkü, nafaka alacaklısı için korunmaya diğer miktarın, onun güncel geçimini sağlayan para yani işlemekte olan nafaka olduğu, buna karşın birikmiş nafakanın âdi olacak niteliğinde olduğu, herhangi bir ilamlı alacak gibi, özel olarak korunması için bir neden olmadığı» ileri sürülmüş olmasına rağmen, önce(32) bu doğrultuda içtihatta bulunmuş olan yüksek mahkeme -yeni tarihli bir kararında- «birikmiş nafakanın dahi haciz edilemeyeceğini»(33) belirtmiştir.

 

Maddede geçen «ilâma dayanmayan nafaka» ile, Borçlar Kanununun 507. maddesinde olduğu gibi, bir sözleşme gereğince borçlunun almakta olduğu nafakalar kastedilmiştir.(34)

 

II- Yukarıda sayılanlardan, «borçlu ve ailesinin geçinmeleri için gerekli olan miktar» çıkarıldıktan sonra kalan para -«bunların dörtte birinden az olmamak üzere»-(35) haczedilebilir.

 

«Borçlu ve ailesinin geçimi için gerekli miktar»ın saptanmasında; borçlunun aile durumu, kendisinin ve ailesinin sağlık durumu -ancak hemen belirtelim ki, doktor, ilâç ve benzerleri için yapılan fazla giderlerin, ücreti haczedilemeyen kısmının hesaplanmasında gözönünde tutulabilmesi için, bunların borçlu tarafından kanıtlanması gerekir.(36)-, kira giderleri(37) dikkate alınır.

 

İcra memuru, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için gerekli miktarı, doğrudan doğruya kendisi belirliyebileceği gibi, bunun için bilirkişiye de başvurabilir.(38) İcra memurunun bu konudaki kararına karşı borçlunun ve ailesinin icra mahkemesine şikâyet hakkı vardır.

 

Önemi nedeniyle hemen belirtelim ki, az önce belirttiğimiz hususlar tamamen teorik kalmaktadır. Çünkü, uygulamada; «maaş ve ücretler»in sadece 1/4’i haczedilmekte ve bununla yetinilerek, hiçbir zaman maaş ve ücretin 1/4’inden fazlası haczedilmemektedir. Böylece, İİK. mad. 83/II, c: I hükmü, amacına aykırı olarak ve borçluların yararına, alacaklıların zararına «dar» bir uygulama alanı bulmaktadır.

 

Buradaki «aile» kavramını -İİK. mad. 82’de olduğu gibi- geniş olarak yorumlamak gerekir.(39)

 

III- Maddede açıkça öngörüldüğü gibi, belirtilen «maaş ve ücretler»in dörtte birinin herhalde haczedilmesi gerekir. Buna göre, icra memuru, «maaş ve ücretin dörtte birini» herhalde haczedecek fakat, haczedeceği ücretin üst sınırını saptarken yani dörtte birden fazla haciz yapmak isterse, borçlu ve ailesinin gereksinmelerini gözönünde bulunduracaktır.(40) Halbuki İsviçre’de, haciz edilecek miktar tamamen icra memurunun takdirine bırakılmıştır. Yani, borçlu ve ailesinin geçimi için, bunların tamamına gereksinmeleri varsa, maaş ve ücretin tamamı da haczedilmeyebilir.(41)

 

Maddenin öngördüğü «aylık ücretlerin en az dörtte birinin mutlaka haczedilmesi»ne ilişkin hükmün «fazla sert olduğu, âdil olmadığı(42)» belirtilmiştir. Götürü olarak, 1/4’nin haczi, geliri az, ailesi kalabalık, görevi nedeniyle özel giderler yapmak zorunda olan borçluyu fazla güç durumda bıraktığı halde, geliri yüksek, özel giderleri az olan borçlu için ise çok rahat bir ortam yaratacağı ifade edilmiştir.(43)

 

IV- Maddede yer alan «ücretlerin en az dörtte birinin haczedilmesi» gerektiğine ilişkin olan hükmü; İş Kanununun 28(44) ve Deniz İş Kanununun 32(45) nci maddeleri ile birlikte yorumlanmak gerekir.

 

İş Kanununun ve Deniz İş Kanununun bu hükümleri; ücretin 3/4’ünün «herhalde işçinin eline geçmesi ve geçimi kendisine düşenlerin ihtiyaçlarına harcamasını sağlamak üzere konulmuş» bulunmaktadır.(46) Bu hükümler kamu düzeni ile ilgilidir.

 

V- Borçlunun maaş ve ücretine; nafaka alacağından dolayı haciz koydurulursa; nafaka miktarı, mahkemece borçlu ve nafaka alacaklısının geçinmeleri gzönünde tutularak saptanmış olduğundan ve esasen, nafaka alacaklısının, borçlunun maaşından ve ücretinden yararlanma, pay alma hakkı da bulunduğundan; «işlemekte olan» nafaka miktarının tamamı için, borçlunun maaş ve ücreti haczedilebilir. Borçlunun maaş ve ücreti nafaka alacaklısından önce, başka bir alacaklı tarafından haczedilmişse, ayni gerekçe ile; borçlunun maaş ve ücretinden ilk önce «işlemekte olan» nafaka alacağı kesilir ve kalan miktardan borçlu ve ailesinin geçinmeleri için ayrılacak para dışındaki maaş ve ücret üzerine, kalan maaş ve ücretin 1/4’inden az olmamak üzere, ilk haciz koyduran alacaklının haczinin devam etmesine karar verilir.(47) (48) (49)

 

Eğer borçlunun maaş ve ücretine -çok kez olduğu gibi- hem «birikmiş (işlemiş)» ve hem de «işleyecek» nafaka alacağı için haciz isteminde bulunulursa, borçlunun maaş ve ücretinden önce «işleyecek nafaka alacağı» kesilir maaş ve ücretin kalan bölümünün 1/4’i de «birikmiş (işlemiş) nafaka alacağı» için kesilir.(50)

 

Eğer borçlunun maaş ve ücreti üzerinde  daha önce bir başka borcundan dolayı haciz varken, nafaka alacaklısı hem «işleyecek» ve hem de «işlemiş» nafaka alacağı için haciz isteminde bulunursa; önce borçlunun maaş ve ücreti «işleyecek nafaka alacağı» için kesilir, sonra; maaş ve ücretin kalan bölümünün 1/4’i -nafaka alacaklısından önce haciz koydurmuş olan alacaklı için- kesilir ve bu alacaklının alacağı tamamen ödendikten sonra; borçlunun maaş ve ücretinin kalanı 1/4’ü, «işlemiş nafaka alacağı» için kesilmeye başlanır.

 

VI- Borçlunun maaş ve ücreti, bir alacaklısı tarafından «kısmen» haczedildikten sonra, ikinci bir alacaklısı, bu maaş ve ücret üzerine haciz koydurursa, sırada önde olan haczin kesintisi bitmeden, ikinci haciz için kesintiye geçilemez. (mad. 83/son cümle).(51)

 

VII- Maaştan kesinti yapılması, bir icra takip işlemi olmaktan çok, bir muhafaza tedbiri olduğundan, maaş ve ücret haczine sebep olan kararın Yargıtay’ca bozulması halinde, haczin kaldırılmaması ancak bir muhafaza işlemi olan maaş ve ücretin kesilmesi’nin durdurulması gerekir.(52)



(*) Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. İcra ve İflas Kanunu Şerhi, C:5, 2005, s:6967 vd.

(1) Bknz: 12. HD. 22.4.2005 T. 5151/8721; 13.1.2005 T. 22913/442

(2) Bknz: İİD. 3.5.1973 T. 4758/4692

(3) Bknz: 12. HD. 11.11.1999 T. 12708/13960

(4) Bknz: 12. HD. 13.2.1989 T. 5754/1798

(5) Bknz: 12. HD. 2.7.2004 T. 13624/17620; 29.5.2003 T. 9628/12261

(6) KURU, B. İcra ve İflas Hukuku, 1988, C: 1, s: 832 – ÜSTÜNDAĞ,  S. İcra Hukukunun Esasları, 2004, s:191

(7) ÜSTÜNDAĞ, S. age. s: 191

(8) Bknz: İİD. 20.4.1952 T. 1594/1185

(9) ÇANAK, E. Maaş ve Ücret Haczi (Ad. D. 1984/3, s: 585)

(10) Bknz: 12. HD. 4.2.2005 T. 24618/1837 – 27.12.2004 T. 22540/26972

(11) Aynı görüşte: KURU, B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2004, s: 452

(12) Bknz: 12. HD. 4.2.2005 T. 24618/1837

(13) Bknz: 12. HD. 27.12.2004 T. 22540/26972

(14) Bknz: 12. HD. 4.11.2004 T. 18649/23169; 14.6.2004 T. 10724/15105; 16.2.2004 T. 25601/2930

(15) Bknz: 12. HD. 11.12.2003 T. 21350/24441

(16) Bknz: 12. HD. 25.6.2002 T. 12461/13612

(17) Bknz: 12. HD. 10.12.1999 T. 14810/16174

(18) Bknz: İsviçre Fed. Mah. 9.3.1960 T.

(19) Bknz: İsviçre Fed. Mah. 5.11.1958 T.

(20) Bknz: HGK. 13.1.1954 T. 5/5

(21) Bknz: 20.2.1974 T. VIII, ZR. 20/73 (Hamburg); NJW. 1974/18, s: 796 (Naklen; ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s: 192, dipn. 592)

(22) Bknz: 12. HD. 21.3.2000 T. 3523/4298

(23) BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi, 1980, s: 227

(24) Bknz: 12. HD. 28.2.2002 T. 3181/3965; 15.5.2000 T. 7304/7974 – 30.5.1985 T. 424/5390

(25) 506 s. K. mad. 121: «Bu kanun gereğince bağlanacak gelir ve aylıklar ve sağlanacak yardımlar, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez.»

(26) 1479 s. K. mad. 67/1: «Bu kanun gereğince bağlanacak aylıklar, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez.»

(27) Bknz: 12. HD. 27.4.2004 T. 6224/10389; 4.3.2002 T. 3067/4381; 31.3.2002 T. 1106/1776

(28) Bknz: 12. HD. 24.2.2004 T. 27192/3998; 4.4.2003 T. 4053/7327; 4.2.2003 T. 28905/2144

(29) Bknz: 12. HD. 28.2.2002 T. 3181/3965

(30) Bknz: 12. HD. 30.5.1985 T. 424/5390

(31) ERGENEKON, Y. Türk Medeni Hukukunda Yardım Nafakaları, 1966, s: 36 – KALELİ, Ş. Nafaka Davaları (Yar. D. 4/1-2, s: 116) – ÜSTÜNDAĞ, S. age. s: 192

(32) Bknz: İİD. 22.1.1951 T. 916/10128

(33) Bknz: 12. HD. 9.7.2002 T. 14311/15013

(34) Bknz: HİGM. 24.9.1941 T.1663/9538 s: «İİK’nun 83. maddesindeki ‘ilâma müstenid olmayan nafakalar tâbiri ile, Borçlar Kanununun 507. maddesinde olduğu gibi, ‘mukaveleye müstenid nafaka’lar kastedilmiş ve kısmen haczi caiz görülmüştür. İlâma müstenid nafakalar, esasen zaruri addedilen miktara tekabül ettiğinden, bunlar haczedilemez»

(35) Bu hüküm: «Ancak, haczolunacak miktar, bunların dörtte birinden fazla olamaz» şeklinde değiştirilmek istenmişse, bu öneri yasalaşamamıştır (Bknz: YILMAZ, E. Hacze Âdi İştirak AHFM. 1973/1-4, s: 294, dipn. 71)

(36) Bknz: Basel-Stadt Tetkik Mercii Kararı; 29.7.1965 T.  BISchK. 1966/6, s: 178  (Naklen; ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s: 190, dipn. 584)

(37) Bknz: Bunderesgericht, 19.12.1961 BISchK. 1963/3, s: 87 (Naklen ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s:190, dipn. 585)

(38) Bknz: 12. HD. 1.3.2002 T. 2834/4303; 10.2.2000 T. 929/2049; 1.10.1999 T. 10172/11433

(39) KURU, B. Haczi Caiz Olmayan Şeyler (AHFM. 1962/1-4, s: 320)

(40) KURU, B. a.g.m. s: 320

(41) POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukuku, s: 372 – ANSAY, S. Ş. Hukuk, İcra ve İflâs Usulleri, s:111.

(42) ANSAY, S. Ş. a.g.e. s: 111

(43) BELGESAY, M. R. İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, 1949, s: 235

(44) 4857 s. K. mad. 356: «İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için haki tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları.

(45) 854 s. Y. mad. 32: «Gemiadamının ücretinin ayda 240 lirası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, gemiadamının bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Bu kayıtlamalar, nafaka borcu alacaklılarının haklarını kaldırmaz.»

(46) Bknz: 4. HD. 30.11.1957 T. 2837/7068

(47) KURU, B. a.g.m. s: 321 – ÜSTÜNDAĞ, S. a.g.e. s: 220

(48) Aynı doğrultuda; Bknz: 12. HD. 28.9.1993 T. 8934/14230; İİD. 13.2.1958 T. 866/821

(49) Karş: POSTACIOĞLU, İ. a.g.e. s: 373, dipn. 96 (Değerli hocamız ise; «»nafaka alacaklarının maaş ve ücretin 3/4’ünden tatmin olunacağını ve 1/4’in ise âdi alacaklılara ayrılması gerekeceği» görüşündedir...)

(50) Bknz: İİD. 25.11.1954 T. 4910/5076

(51) Bknz: 12. HD. 7.2.2005 T. 25200/2018, 2.5.1995 T. 6211/6890

(52) Bknz: 12. HD. 25.3.2002 T. 4914/6070; 1.7.1969 T. 4058/7212 



Bu makale Sayın Av.Talih Uyar’ın izniyle Hukuki.Net'te yayınlanmaktadır. Eserin her türlü hakkı Yazar’ın kendisine aittir. İzinsiz başka yerde yayınlanamaz.  Bu makale;

http://www.talihuyar.com/index/redirect.asp?id=52&type=dw linkinden alınmıştır.

Forum