Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Kesin Süre Verilmesi • Uygulanacak Yöntem
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 16-06-2011 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2574 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 12. HUKUK DAiRESi
E: 2009/11111 K: 2009/19026 T: 13.10.2009
Kesin Süre Verilmesi • Uygulanacak Yöntem
(2004 SK m.366; 1086 SK m.159, 163, 428)
Özet: Hakkın kaybolması gibi ağır bir yaptırıma bağlanan kesin sürenin hukuki
sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık
ve tam olarak belirtilmelidir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde
temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili
dosya mahallinden Daireye gönderilmış olmakla okundu ve gereği
görüşülüp, düşünüldü.
HUMK’un 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri
belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmıştir. Bu sürelerin bir
kısmı Yasa metninde yer almış, bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır.
Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine
göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu
belirttiği sürede, taraf, belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin
bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. fiayet
yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması
gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi
için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık
ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının
doğuracağı sonuçların da açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir.
(HGK’nın 21.09.1983 tarih ve 14/3447-825 sayılı kararı)
Somut olayda gözlendiği gibi icra mahkemesinin 26.12.2009 tarihli
celsede verdiği kesin mehil yukarıda açıklanan temel unsurları
taşımadığından kesin mehile riayet edilmediği nedeniyle istemin reddine
karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme
kararının yukarıda yazılı nedenlerle iiK’in 366. ve HUMK’un 428. maddeleri
uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3362 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010

Forum