Tüketici ile satıcı arasındaki kredi kartı kullanımından kaynaklanan ihtilaflarda Tüketici mahkemeleri görevlidir
Ekleyen: Av.feyz Pazarbaşı | Tarih: 26-11-2009 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 1678 | Not:
Av.feyz Pazarbaşı
Hakkımdaki açıklamalara www.pazarbasi.av.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Profil >
T.C.
YARGITAY
3.
Hukuk Dairesi
E:2009/7423
K:2009/8585
T:14.05.2009
Görev
Tüketici Mahkemeleri
Özet
Uyuşmazlık, tüketici ile satıcı arasındaki
kredi kartı kullanımından kaynaklandığına göre, tüketici mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir.
5464 s. Yasa m. 2,17,44
Dava dilekçesinde, 2.000,00 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde, dava dışı 3. kişi tarafından kredi kartının çalındığını, 3. kişinin bu
kredi kartı ile davalı işyerlerinden alışveriş yaptığını, yapılan bu alışverişlerin bedellerinin kendi hesabından kesildiğini beyan ederek, 2.000 YTL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, tüketici davacı ile satıcı davalı arasındaki
kredi kartı kullanımından kaynaklanmaktadır.
5464 sayılı Banka Kartları ve
Kredi Kartları Yasası'nın 2. maddesinde; kartlı sistem kuran, kart çıkaran, üye işyeri anlaşması yapan kuruluş ile üye işyerleri ve kart hamillerinin bu yasa hükümlerine tabi olduğuna, yine aynı yasanın 17. maddesinde mal ve hizmet karşılığının
kredi kartı ile ödenmek istenmesi halinde üye işyerinin görev ve sorumlulukları düzenlendiğine ve görülmekte olan davada ödemeyi
kredi kartı ile kabul eden davalı işyerinin sorumlulu ğuna dayanıldığına göre, 5464 sayılı Yasa'nın 44. maddesi gereğince uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir.
Öyle ise mahkemece, tarafların sıfatları gözetilerek sözü edilen yasa uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekirken, işin esasının incelenmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla, yukar ıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.