Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2007/9959 E., 2008/348 K.
İçtihat özeti: İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklı süresi içinde itirazın iptali davası açabilir.
İçtihat Metni :
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalının vekili olarak dava dışı borçludan alacağının tahsili için gereken icra takibi ve itirazın iptali davasını takip edip sonuçlandırdığını, alacağın tahsili aşamasında davalının dava dışı borçlu ile anlaşarak alacağını haricen tahsil ettiğini, kendisine vekalet ücreti ödemediğini, vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının kısmi itirazda bulunduğunu ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçtiğini, ücret isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması için dava açan ancak davası reddedilen davacının alacak davası açabileceği, itirazın iptali davasını açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
17.07.2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değiştirilen İİK’nın 67/1. maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü mevcut olup, eski kanun maddesinde yer alan “ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen” ibareleri kanun metninden çıkarılmıştır. Anılan kanun değişikliği ile İcra Tetkik Merciine itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklıya da itirazın iptali davası açma olanağı tanınmıştır. Davacı, 4949 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra 08.02.2006 tarihinde icra takibi yaptığına göre, İcra Tetkik Merciine müracaat etmesine rağmen genel mahkemede de itirazın iptali davası açma hakkına sahiptir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 17.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.