Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Üye iş yerinin sorumluluğu (Çalıntı kredi kartı)
Ekleyen: Kaval | Tarih: 3-10-2005 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2266 | Not:
Kaval




Profil >
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2001/13-346 K. 2001/344 T. 11.4.2001
818/m.390, 25/1, 44
ÖZET : 1. Kredi kartını ibraz eden kişinin yetkili hamil olup olmadığını üye işyeri görevlisi tesbit üzerinde yer alan imza ile müşterinin harcama belgesine attığı imzayı karşılaştırarak, benzerlik bulunmaması halinde müşterinin kartla ödeme talebini red etmelidir. Bu özen borcu BK.390 anlamında yerine getirilmesi gereken bir özendir. O nedenle üye işyeri kast ve ağır ihmal ile verdiği zarardan kart hamiline karşı sorumludur.
Ancak kredi kartının kullanılmasında kendine düşen özen borcunu ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen kart sahibinin de doğan zararında birlikte sorumluluğu vardır.
2. Kredi kartı sahibinin, kartını başkasının kullanmasına müsaade ettiğine dair savunmanın yazılı delil ile isbatı zorunludur. Aksi takdirde sadece yemin hakkının varlığı gündeme gelir.
DAVA :Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen gün ve 4.11.1998 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 15.2.1999 gün ve 1999/359 E - 856 K. sayılı ilamı;
( ...Davacı, dava dışı Gülay ve Tülay Çetin'in kendisine ait kredi kartını çadıklarını, daha sonra davalıdan aldıkları mal bedelini çaldıkları kredi kartıyla ödediklerini, davalının bu alış veriş esnasında müşterilerinden kimlik belgesi sormamak suretiyle zararına neden olduğunu ileri sürerek bankaya ödemek zorunda kaldığı 141.000.000.- TL.nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava dışı Gülay'ın davacının kız arkadaşı olduğunu, davacının kredi kartını Gülay'a rızasıyla kullandırdığını daha sonra araları açıldığı için davacının Gülay hakkında hırsızlıktan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu kendilerinin iyiniyetli olduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının kredi kartını dava dışı Gülay'a rızasıyla verdiği, Gülay'ın da kartı davacının muvafakatıyla kullandığı, davacının Borçlar Kanununun 25/I maddesi gereğince kötüniyetli olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı şirket, davacıya ait kredi kartının dava dışı Gülay tarafından kullanıldığını kabul etmekle birlikte bu kullanmanın davacının muvafakatıyla gerçekleştiğini savunmuştur. Bu durumda davalı şirketi, davacının anılan işleme muvafakat verdiğini yasal delillerle isbat etmesi gerekir. Toplanan delillerden davalı şirketin davacının yapılan işleme muvafakat verdiğini ispata olanak yoktur. Ne varki davalı delil listesinin ( 7 ) sırasında "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan davalıya bu hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin bu hususu gözden kaçırması usule ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR :Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; öncelikle belirtelim ki uyuşmazlık davacı kart hamili ile davalı üye işyeri arasındaki hukuksal ilişki ve gelişen somut olayın özelliği ile sınırlı olarak incelemeye alınmıştır.
Kural olarak kart hamili kredi kartını normal bir insandan beklenen dikkat ve özenle korumak zorundadır. Kredi kartını ancak üzerinde adı ve soyadı ( veya ticaret unvanı ) yazılı kişi tarafından kullanılabileceği çok açıktır.
Kartın başka biri tarafından kullanılmasının istenmesi halinde, kredi kartını üye işyeri kabul etmemekle yükümlüdür.
O nedenle, kartı ibraz eden kişinin yetkili hamil olup olmadığını üye işyeri görevlisi tesbit etmeli ve bu amaç doğrultusunda kredi kartı üzerinde yer alan imza ile müşterinin harcama belgesine attığı mizayı karşılaştırarak, benzerlik bulunmaması halinde müşterinin karta ödeme talebini reddetmelidir. Bu işlemleri yerine getirmede üye işyeri görevlisinin özen borcu B.K.Md.390 anlamında yerine getirilmesi gereken özendir. Dahası kuşku halinde müşteriden kimlik belgesi istenebilmelidir. O nedenle, üye iş yeri kast ve ağır ihmal ile verdiği zarardan kart hamiline karşı sorumludur.
Davalı şirket davacıya ait kredi kartının dava dışı Gülay tarafından kullanıldığını kabul etmekle birlikte davacının bu kullanmaya ve işlemlere onam verdiğini savunmuştur. Bu kabulü karşısında davalı onam olgusunu yazılı delille kanıtlamakla yükümlüdür. Davalı anılan yazılı delile dayanmamıştır. O nedenle daire Bozmasında belirtildiği şekilde davalının bu konuda sadece yemin hakkının varlığı gündeme gelir.
Ne var ki, savunmayı doğrulayan dosyadaki delil ve belgelerden, davacının dava dışı Gülay'la gelişen ilişkileri içinde Gülay'ın kredi kartını kullanılmasında kendine düşen özen borcunu ve yükümlülüklerini yerine getirmediği, o nedenle müterafik kusuru bulunduğu belirlenmiştir.
Hal böyle olunca davalının sorumluğundan B.K.Md.44 uyarınca indirim yapılması gerekir.
Mahkemece hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde direnme kararı verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oyçokluğu ile karar verildi.

Forum