A.Ş. Genel Kurul Kararının İptali - Toplantıya Katılıp Karara Muhalif Kalanların Keyfiyeti Toplantı Tutanağına Geçirtmiş Olmaları Gereği
Ekleyen: Av. Esin Kılıç Şehirlioğlu | Tarih: 16-07-2008 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 3553 | Not:
Davacılar vekilleri asıl ve birleşen davalarda müvekkillerinin davalı şirketin yönetim ve denetim kurulu üyeleri olduklarını, 22.05.2000 günlü genel kurulda oybirliği ile seçilen divan başkanının ibra edilmemesi nedeniyle toplantıyı terk ettiğini, yerine usulsüz olarak seçim yapıldığını, bu aşamaya kadar alınan kararlarda önceki divan başkanının imzasının bulunmadığından kararların geçersiz olduğunu, bilançonun tasdik edilmeyerek müvekkillerinin ibra edilmediğini ve haklarında şahsi sorumluluk davası açılmasına ve suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini, gündemde olmayan ve süresinden sonra verilen önerge ile alınan bu kararların yasa ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu öne sürerek, 22.05.200 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, şirket denetçileri tarafından davacılar hakkında sorumluluk davası açıldığını, açılan bu davayı sürüncemede bırakmak için öne sürülen iddiaların aksine genel kurul kararlarının yasa ve iyi niyet kurallarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve kesinleşen dava dosyası içeriğine göre, davalı şirketin 22.03.2000 günlü genel kuruluda bilançonun görüşülmesinin TTK'nun 377'nci maddesine göre 60 gün ertelendiği, belirlenen yeni toplantı günü olan 22.05.2000 tarihli genel kurulda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin azline karar verilmesinin gündeme bağlılık ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, bilançonun görüşülmesinin ertelenmesi üzerine bilançonun onaylanmaması ile doğrudan bağlantılı olarak yönetim ve denetim kurulu üyelerinin azlinin görüşülmesinin gündeme bağlılık ilkesinin çiğnenmesi anlamına gelmeyeceği, TTK'nun 369/12'nci maddesine göre bilançonun reddinin aynı yasanın 380'nci maddesine göre yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemeleri sonucunu doğurduğu, TTK'nun 336'ncı maddesinde belirtildiği üzere sorumluluğu gerektiren mı ve işlemlerde idare meclisinin heyet olarak sorumlu olmadığı, sorumluluğun ferden fakat müteselsilen olması nedeniyle ibranın kısmen yapılabileceği ve bunun iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı, bilançonun reddi kararı alınmasında etkili olan ortağın temsilcisinin TTK'nun 348'inci maddesi gereğince, yönetim ve denetim kurulunun görevini kötüye kullandığı hususunun tahkiki yönünde genel kurulca özel denetçi atanmasını istemesi ve şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünde genel kurul ve yönetim kurulundan talepte bulunmamasının genel kurul kararının iptali nedeni olmayacağı, nitekim davacı Holding bünyesindeki başka bir şirketin aynı şekilde yapılan genel kurul toplantısında alınan aynı kararların iptali davalarının da reddedilip kesinleştiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı anonim şirketin yönetim ve denetim kurulunun bir kısım üyeleri olan davacılar hakkında sorumluluk davası açıldığının anlaşılmış olmasına ve davacı yönetici ve denetçilerin anonim şirkete karşı sorumlu olup olmadıklarının açılan sorumluluk davasında belirlenecek olmasına göre, davacı ... Holding A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava anonim şirketin genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. TTK'nun 381 'inci maddesi gereğince genel kurul kararlarının iptalini isteyebilmek için toplantıya katılan ortakların karara muhalif kalarak keyfiyeti toplantı tutanağına geçirtmiş olmaları gerekmektedir. Davalı şirketin genel kurul toplantısına katılan davacılardan ... Holding A.Ş. temsilcisi M. dışındakilerin genel kurul toplantısında alınan kararlara muhalefet şerhi yazdırmadıkları anlaşılmaktadır. İptali istenen kararların mutlak butlan ile sakat oldukları iddia ve kanıtlanamamış olması nedeniyle ... Holding A.Ş. dışındaki davacıların davasının yukarıda açıklanan nedenle reddedilmesi gerekir iken yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru görülmemiş ise de, sonucu itibarıyla doğru olan kararın HUMK'nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçeyle onanması gerekmiştir.
Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan davacı ... Holding A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının eklenen gerekçe ile, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle de diğer davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının ise değişik gerekçeyle reddedilerek kararın ONANMASINA, taktir edilen 450.00.- YTL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.20.- YTL temyiz Ham harcının temyiz edenden alınmasına, 16.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Y.11. HD E. 2005/370 K. 2006/2749 T. 16.3.2006