Boşanma davası - Evlilik birliğinin temelinden sarsılması gereği - Tanık beyanlarının inandırıcılıktan uzak olması
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 3-07-2007 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 3043 | Not:
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1725
Karar: 2004/2692
Karar Tarihi: 04.03.2004
(4721 S. K. m. 166, 118, 494) (7201 S. K. m. 16, 18)
Taraflar aras
ındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Tebligat Yasasının 16. maddesi; kendisine tebliği yapılacak şahsın adresinde bulunamaması halinde tebligatın kendisi ile birlikte oturan ailesi efradından veya hizmetçilerinden birine yapılacağını hükme bağlamış, Tüzüğün 22. maddesi de bu doğrultuda kaleme alınmıştır.
Karar davalıya 11.11.2003'de tebliği edilmiş ise de tebliği yapılan şahsın (Sevgi'nin) evde olmadığına işaret edilmemiştir. Bu hali ile tebligat geçersizdir. Tebligat Yasasının 32. maddesi karşısında 7.1.2004 günlü temyiz süresinde kabul edilmiştir.
2-Temyiz sebeplerinin incelenmesine gelince;
Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu İtibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün 2. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliği ile karar verildi. 04.03.2004