Boşanma davası - Nafaka talebi - Tedbir nafakasının geçerlilik tarihi - Velayetin anneye verilmesi
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 7-06-2007 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 2733 | Not:
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/4854
Karar: 2005/6790
Karar Tarihi: 26.04.2005
(4721 S. K. m. 169)
Dava: Taraflar aras
ındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: A- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının boşanma hükmüne yönelik temyiz itirazları yersizdir.
B- Davalı kadın tarafından müstakil olarak açılan nafaka davası boşanma davasıyla birleştirilmiş, yargılamaya boşanma dosyası üzerinden devam edilmiştir.
Boşanma davası 29.9.2003 tarihinde, nafaka davası ise 16.6.2003 tarihinde açılmıştır.
1- Çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının hangi dava tarihinden geçerli olduğunun karar yerinde gösterilmemesi,
2- Çocuğun velayeti anneye verildiği halde çocuk için hükmedilen nafakanın <..davalıdan alınıp davacıya verilmesine..> şeklinde hüküm kurularak infazda karışıklığa ve duraklamaya yol açacak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
3- Müstakil olarak açılan ve birleştirilen nafaka davasının 7.10.2003 tarihli oturumunda ara kararıyla <..davacı eş ve anne yanında bulunan ortak çocuk için dava tarihinden başlamak üzere aylık 150'şer milyon lira (toplam 300.000.000 TL.) tedbir nafakasının davalıdan alınmasına..> karar verilmiştir.
Mahkemece son kararda <..kadının nafaka isteminin reddine> hüküm kurulmuştur. Bu ret kararıyla, kadının ayrı yaşamakta haklılığa dayanan bağımsız nafaka davasının reddinin mi amaçlandığı, yoksa boşanma davasının açılmış olması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 169. maddesine dayanan nafakanın mı Reddedildiği belli olmadığı gibi; açıklanan biçimdeki ret kararıyla, kadına ara kararıyla verilmiş olan tedbir nafakasının geriye dönük olarak kaldırılıp kaldırılmadığı da belli değildir. Bu durum kararın icrasında duraksama yaratır. Açıklanan şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Hükmün yukarıda B bendinin 1, 2 ve 3. maddelerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kocanın temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozmanın kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda A bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.