Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Yasal Süreleri Yargicin Değiştiremeyeceği Kesin Süre •Yargicin Tayin Ettiği Süre
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 13-03-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 3995 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ

E: 2006/3160 K: 2006/5907 T: 06.06.2006


 

Yasal Süreler

• Yasal Süreleri Yargicin Değiştiremeyeceği   Kesin Süre •Yargicin Tayin Ettiği Süre

(HUMK 159, 163, 163/3 cümle, İBD 2006/6)

Özet: Yasal süreler açıkça belirtilen istis­nalar dışında kesindir. Bu nedenle kanunun tayin ettiği süreler hâkim tarafından değişti­rilemez. (HUMK 159) Buna karşılık hâkimin belirlediği süreler kural olarak kesin değildir. (HUMK 163) Hâkim, tayin ettiği süreyi henüz dolmadan azaltıp çoğaltabileceği gibi süre geçtikten sonra tarafların isteği üzerine yeni bir süre verilebilir. Bu takdire verilen bu süre kesindir. Öte yandan kendi belirleyeceği sü­renin kesin olduğuna da karar verebilir. (HUMK 163/3 cümle), Kesin sürenin tayin edilmesi halinde bu durumun karşı taraf ya­rarına usulü kazanılmış hak doğuracağı kuş­kusuzudur.

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi taz­minatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiş­tir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz iste­ğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzen­lenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünül­dü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


 

KARAR

Davaların kısa zamanda sonuçlandırılması adaletin biran önce tecel­lisi için taraflarca veya mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli iş­lemler sürelere bağlanmıştır. Bu sürelerin bir bölümünü kanun bizzat belirlerken bir bölümünü işin özelliği ve tarafların durumuna göre belir­lenmesi için hâkime bırakmıştır.

Kanuni süreler açıkça belirtilen istisnalar dışında kesindir. Bu ne­denle kanunun tayin ettiği sürelere hâkim tarafından değiştirilemez. (HUMK 159) buna karşılık hâkimin belirlediği süreler kural olarak kesin değildir. (HUMK 163) Hâkim, tayin ettiği süreyi henüz dolmadan azaltıp çoğaltabileceği gibi süre geçtikten sonra tarafların isteği üzerine yeni bir süre verilebilir. Bu takdirde verilen bu süre kesindir. Öte yandan hâkim kendi belirleyeceği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir. ( HUMK 163/3 cümle) Kesin sürenin tayin edilmesi halinde bu durumun karşı ta­raf yararına usulü kazanılmış hak doğuracağı kuşkusuzdur.

Öte yandan hâkimin bir işlemin yapılmak üzere süre tayin edebilme­si için, o işlemin kendisine süre verilen tarafın yapabileceği bir işlem ol­ması gerekir. Aksi halde o taraf verilen süre içerisinde sadece kendi ya­pabileceği kısmı yapmakla kendine düşen ödevi yerine getirmiş olur. Ay­rıca kesin süreye ilişkin ara kararının her türlü yanlış anlaşılmayı önle­yecek biçimde açık ve eksiksiz yazılması, yapılacak işlerin teker teker be­lirtilmesi verilen sürenin yeterli emredilen işin gerekli yapılabilir olması ve süreye uymamanın sonuçlarının açıkça anlatılması gerekir.

Yerel mahkemenin 14.7.2005 günlü ara kararının yukarıda açıkla­nan ilkelere uygun olmadığı bu yönüyle kesin önel şartlarının oluşmadı­ğı açık olduğu gibi, 14.7.2005 günlü ara kararında verilen önelin kesin olduğuna dair açıklama da yoktur. Hal böyle olunca da kesin süreye uyulmadığı bu durumda da, davacının olayın iş kazası olduğunun ve sü­rekli is göremezlik oranının belirlenmesinden vazgeçtiğinin kabulü ile da­vanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni­dir.

Yapılacak iş davacının olayın iş kazası olduğunun tespiti amacıyla açtığı davanın yargılamasının sürdürüldüğünü bildirdiği Bakırköy 4. İş mahkemesinin 2005/573 E sayılı dosyası celp edilerek incelenmek gerek­tiğinde davacıya olayın iş kazası olduğunun ve sürekli iş göremezlik ora­nının belirlenmesi için SSK Başkanlığı'na başvurması giderek dava açma­sı için usulüne uygun mehil verilmek ve sonucuna göre karar verilmek­ten ibarettir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edil­meli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2006 günün­de oybirliğiyle karar verildi.

Forum