Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sizlere kırgın olmama rağmen, biraz daha bilgi vereyim. Daha önceleri neler yazıp yazmadığımı okumadığım için, tekrar olursa; kusura bakmayın.
Önce; üç hasta-üç doktor hikâyesinden öğrendiğimi yazayım:Hastalık adı aynı bile olsa; farklı yerlerde, farklı doz gerektiği... Aynı şekilde; tıbbi müdahale yapılmış olan ile yapılmamış olanda farklı olduğu gibi "sıçramış" olanlarda bile farklı...
Daha sonra yazacağım hikâyeyi anlayabilmeniz için, ön bilgi vereyim:
HTT adlı bitki; Hypericaceae familyasından bir türdür. En son edindiğim bilgilere göre; Dünya'da 316 türü bulunmaktadır. Bunların 89u Türkiye'de (Süleyman Demirel Ü. araştırması) yetişmektedir. Bu 89 bitkinin 43ü ise endemiktir. Yani; sadece bu ülkeye hastır. HTT adlı bitki ise; kaybolan dosyasındaki bilgiye göre; Batı İran, Ortadoğu ülkeleri, Kuzey Afrika, Balkanların Akdeniz'e bakan tarafları ve Güney Avrupa'da yetiştiği gibi, aynı paralelde olan bazı ABD eyaletlerinde de yetişmektedir. Ama; aynı paraleldeki doğu ülkelerinde ise, yoktur. Bu da bana; bu bitkinin ABD'ye "çalınarak" götürüldüğü fikrini veriyor. Her ne ise...
Nasıl, her üzümden üzüm suyu elde edilip, şarap yapılabilirse; her Hypericaceae türü bitkiden de "kırmızı renkli yağ" yapılabilir.Her şarap aynı olmadığı gibi, her kırmızı yağ da; HTT değildir. Her kırmızı renkli yağa da "kantaron yağı" demek; hiç bir şey ifade etmez. Mesele; hangi bitkiden ve nasıl yapıldığıdır. HTT'nin kardeşlerinden biri olan ve halkın "sarı kantaron" dediği H.Perfaratum; HTTnin yanında, lâfı bile edilmez bir bitki iken -Wikipedi'de "sarı kantaron" diye arayıp bulun- hakkında yazılanları bir okuyun. Orada; "Avrupa'da en çok satılan bitki" dendiğini de görün.Bizim ot düşmanlarının kulağı çınlasın!... Ben size, Bülent Ersoy'un ifadesiyle "fevkâledenin fevkinde" bir bitkiden söz etmekteyim...
Ortalıkta, bilhassa Ege'de, haftalık pazar yerlerinde, aktarlarda "kataron yağı" diye bir şeyler satılmaktadır. Üstelik; bakanlık ruhsatlı olarak; 25 gr.lık cam şişelerde satılanı bile vardır. Hangi bitkiden yapıldığı, nasıl yapıldığı belli değildir. Size söylediğim usûlle yapılmadığı kesindir. Hiç bir satıcı; altı ay güneş altında bekleterek yapmaz. Bunu hızlı yapmanın yolu vardır ve bu yolla yapılan ise, sadece; kırmızı renkli bir yağdır, o kadar. HTTden yapılmış olsa bile... Size söylediğim mucizeleri sağlayan, yapılış tarzıdır. Bitkideki "etkili" organik molekülleri imha etmeyen yol...
Şimdi gelelim hikâyemize. Bu hikâyedeki şahıslar şunlardır:
Hasta:Üniformalı olarak çalıştığı görevden emekli olmuş ve yıllardır günde iki paket civarında sigara içmiştir.
İsmailana, bu bitkiyi Ali Dayı'dan 25 yıl sonra anlatan ve ilk yazımda sözünü ettiğim "Eski model bir Jeeple gelen, kısa boylu adam"dır.
Damat: Hastanın damadı
Kız:Hastanın okumuş kızı
Sakar: Bildiğiniz ben...
SAHNE:1
Damat, bana anlatmaktadır:"Kayınpedere muayene sonucu, maalesef akciğerinizde 50mm.lik... tıbben yapacak bir şey yok, derler. Madem ki tıp yok, "baba, bak İsmail Abi neler anlatıyor, gel bir dene!..." Cevap: benim ota mota aklım ermez, şeklinde. Eeee, tıp yok, ot da yok. Nasıl olacak bu iş, derken; günde şu kadar içmesi için ikna ederim. Gider İsmail'den HTT alırım ve kullanmaya başlar. (ARA NOT:Damat bana bunları anlatırken; hastanın şunu bildiğini sanmaktayım: Biliyor musunuz bilmem, ama; tıp şöyle der;"Hiç sigara içmemiş veya tek-tük içmiş kişinin akciğer maalesefinden kurtulma şansı onda bir, yıllardır içmiş kişinin şansı ise; sıfırdır.")
İki ay kullandıktan sonra; doktora gider ve kontrol:"Yarıya düşmüş!" Zaten başka değişiklikler de olmuştu. Elimizde de bir hafta on günlük HTT kalmıştı. Bu neticeden sonra, babam tutturdu mu;" bana bunun arkasını bulun, yaratın!" Nereden bulacaksın? Doğru İsmail Abinin yanına... Adamda başka yok. "Olsa, niye vermeyeyim" demekte...Bana ne dedi biliyor musun hocam;"Bulsan bulsan sakar Hocada bulursun. Hocaya otu öğreten benim, ot hakkında benim bilmediklerimi, gelip bana anlatıyor. Araştırıcı olduğu belli, çok yapmış olmalı.Git ona..." (İsmail'in; her taraf kantaron yağı, git al, demeyişinin sebebini anlamış olmalısınız.) Hatırlarsan; 40 km yol tepip, sizden HTT almıştım. Şimdi ise; akciğerinde 50mm uzunluğunda kıl şeklinde bir iz var.
SAHNE:2
Aradan bir zaman geçtikten sonra; köye iki misafir: Damat ve kız... Kız;"İyi ki kocam, İsmail abi ve sizi tanıyormuş. teşekkür falan filan..."
SAHNE:3
Yılbaşından bir kaç hafta önce telefon:"Hocam, sibop ayarların yapılacak, biliyorsun.Gelirken şöyle bir durum için HTT getir." HTTyi de alıp, komşu kasabaya giderim.(Bu külüstür de başıma ne işler getiriyor böyle?) İş yapılırken sorarım:"Bu HHT de niçin?" Cevap:"Babamın durumu; nam oldu. Hanım yılbaşından önce; kayınpederlere gidecek, birine götürüyor. Daha sonra da, ben gideceğim."
Yine sorarım:"Kayınpederin için, sana bu dozu kim söyledi?"
Cevap: Hiç kimse, daha yüksek doza ikna edemedim ki...Razı olduğu o kadardı...
Ben de;"Bu müthiş bir tesadüf. Baban, eğer; başka bir yerinden hasta olsa idi; bu dozla, hiç şansı yoktu."(Doz uzmanıyım ya...)
Bu benim için; yeni bir bilgi, ama; esas öğrenmek istediğimi öğrenemedim daha... O yüzden damada "ev ödevi" verdim. Dedim ki:"Yılbaşında orada olacaksın. Benim için, 50mm.nin kaçıncı evre olduğunu öğren."
SAHNE:4
Yılbaşı geçer ve eve dönerler, ses yok. Bir akşam vakti, damada açarım telefonu:"Eğer öğrencim olsaydın, seni döverdim. Hani verdiğim ödev?" Cevap:"Hocam, bu işlere hep kızı koşturdu, ben anlamam. Telefonu veriyorum."
Telefonda kızı:"Hocam, bırak onu, biz bile bilmiyoruz." Nasıl olur bu deyince, baştan anlatayım der ve anlatmaya başlar:"Babam rahatsızlanınca, falan üniversitedeki filan profa gittik.Muayene, tetkik v.s. neticede şöyle dedi: babanız, maalasef 50mm... ayrıca KOAH ve de zatürre. Akciğer kullanım kapasitesi de %18. Akciğeri her an sönebilir.Tıbben hiçbir şey yapamayız. Eyvah! Hemen başka bir üniversite, başka bir doktor. Yine aynı teşhis!...Hocam, durum öyle kötü idi ki; evre tesbitini bile yapamadılar. Kaldık meydanda. HTT kullanımından sonraki ilk kontrolde, yarıya düşüş görülünce; babamı şu (Doktorun dediği şekilde söyledi, ama; hatırlamıyorum. Anladığım;Bu vaka; tıp literatürüne geçecek bir vaka. Konudan; ilgili uzmanlar da haberdar olsun) doktorun hastası olmaktan çıkarıp; bir heyetin hastası yaptılar. Heyet; babama sebebini sormuş. O da anlatmış. (Burada bazı bölümleri atlıyorum.) Şu anda; 54 kilo idi, 62 kg oldu. 50mm.den bir şey kalmadı. Akciğer kapasitesi de %30!... Maraton koşmayacak, 4X100 bayrak yarışına da katılmayacak (Buraya kadar olanı ben ekliyorum, ki; böyle bir sahneye böyle bir cümle yakışırdı.) durumu öncekinden çok iyi ve doktorlar:"artık tıbbi müdahale yapabiliriz" diyorlar. Sağol varol, falan filan...
Evreyi öğrenemedim gitti, sözün kısası...
Sahne şimdilik kapandı.
Belki sorusu olan olur diye e-posta adresimi yazmıştım. O da; yarım çıkmış, ama; önemli değil; "g" ile başlayan adres belli.
Sağlıcakla kalınız.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sayın Sakar, kırılmayın. Zira biz de hukuki.net olarak bazen gerekli ilgiyi ve teşekkürü almadığımız zaman üzülüyoruz. Ama emin olun yazılanlar, bilgiler hiçbir zaman boşa gitmez. İnanın birilerinin işine yarar. İnsanlık adına yapılan hizmet ise asla unutulmaz.
Saygılar.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Bu foruma üye olmayan, hatta üye ol desek yardım almadan bunu yapamayacak bir arkadaşımız örneğin, Sayın sakar'ın yazılarını defalarca okudu
Bu sadece benim bildiğim.
Yazılanların boşa gitmediğinden emin olabilirsiniz.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sayın hocam şahsım adına söylüyorum inanın yazdıklarınız çok güzel ve ilgiyle takip ediyorum.Her gün bu siteye girip yeni yazılarınız varmı diye bakıyorum ve önceki yazılarınızıda zaman zaman tekrar okuyorum.Ayrıca yaz gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum HTT yapımı için.Ellerinize ve emeğinize sağlık.SAYGILAR
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sayın sakar yazılarınızı tesadüfen daha doğrusu annem için son bir çare ararken buldum.tabii ilgi ve merakla okudum.bu arada kırgınım demişsiniz inanın ki bir çare arayan insanlar için umutsunuz. bunun ne demek olduğunu çaresiz kalan insanlar çok iyi anlayabilirler.ben de onlardan biriyim ve annem için son bir umut arıyorum. bana yardımcı olursanız çok ama çok mutlu olacağım.lütfen sesime kulak verin.zor durumdayım.sağlıcakla kalın ...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sevgili Üye ve Misafirler,
Cevabını bilmediğim bir soru var. Umarım, cevaplarsınız da; beni bu dertten kurtarırsınız. Soruyu; daha sonra yazacağım. Önce; konuyu anlatayım:
Biliyorsunuz, araştırma yapacağım diye, ona buna HTT gönderdiğimi...
Belki, bir yıl olmuştur; süt mamulleri toptancılığı yapan birinin astım olan kız kardeşine HTT göndermiş, nasıl kullanacağını, saklayacağını v.s. anlatan bir de yazı eklemiştim.Ve; "Netice hakkında" bilgi vermesi için de telefon numaramı eklemiştim. O kadar zaman geçti, ne ses ne de bir nefes...Kullanıp, kullanmadığını bile bilmiyorum.
Daha sonra ise; belki hatırlarsınız; geçen kurban bayramının son günü; aynı zamanda astım olan biriyle, "komutanım sizinle görüşmek istiyor" denmiş kişiyle görüştüğümü, HTTsini gönderdiğimi, astıma etkisini bildirmesini, onun da "astım hakkında sık sık rapor vereceğim, astımı tedavi et zengin ol" dediğini... Umarım hatırladınız.
Hastanın adı: Veli, benden 15 yaş küçük. Tanıştıran ise; Oğuzhan. Aktörleri tanıdınız.
Veli Bey'e Kasım ayının ilk günleri, 75 günlük HHTyi gönderirim. Birkaç hafta sonra Oğuzhan beni arar:"Komutanım, size söylemeye utanmış, böyle böyle bir etkisi olmuş, sor bakalım; Sakar Hoca bunu biliyor muymuş" Evet, derim.
Bu görüşmeden bir hafta on gün sonra; Veli Bey kendi arar:"Hocam, bu bende taş bırakmayacak." Böbreklerinden taş döktüğünü anlatmaktadır, ama; astımdan söz yoktur.
Ocak 15 civarında HTTnin süresi dolar. Başka hiç bir şey dememiştir. Bir süre sonra; telefonuna mesaj gönderirim:"Veli Bey, astıma etkisi ne oldu?" Bir hafta beklerim, cevap yok!... Bu sefer; Oğuzhan'a mesaj gönderirim:"Veli Bey vefat etti galiba, şöyle bir mesajıma cevap vermedi." Yine bir hafta beklerim, cevap yok...
Aynı mesajı tekrar Oğuzhan'a gönderirim ve cevap gelir:"Komutan sağ. Onun ölümüne sebep olacak bir rahatsızlığı yoktu ki...Durumu öğrenir, size bildiririm." Şimdi Şubat'ın 10'u; haber yine yok.
Soru şu:"Bu yaşananların izahı nedir?"
Çoban SÜLÜ'nün dediği gibi:"Demokrasilerde çare tükenmez."
Ben bu yaşadığımı; bazı sohbetlerde anlattım. Dinleyenler;"Allah Allah, ne insanlar var yahu..." diyorlar da; bu davranışın sebebini söyleyemiyorlar.
İşte, böyle bir sohbet sırasında, dinleyenlerden biri:"Hocam, siz astım hastası mı arıyorsunuz. Güngör'ün hanımı astımbronşit, onunla görüş." Güngör; benim eski öğrencilerimden. Neyse, HTTyi bu gün verdim.
Astımı tedavi etti desen ne olur, tedavi etmedi desen ne olur? "Astımı tedavi et, zengin ol!..."a kafayı takıp da; bilmemi istemiyorlar ise; ben, HTT ile daha da müthiş/inanılmazları başarıyorum. Eeee, nasıl olacak bu zenginlik?
Haaa, şimdi yazarken aklıma geldi:"Bedava bilgi; bilgi değildir" diye düşünüp, astıma ne yaptığını öğrenmem için; benden para mı bekleniyor? Ne bileyim ben, aklıma birden öyle geldi...
Yorumunuzu beklerim.
Sağlıcakla kalınız.
NOT:Hâlâ aynı fikirdeyim:"Astım, bronş mukozası iltihabı ise; HTT tedavi etmeli."
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sayın Üye ve Misafirlerimiz,
Çok zor bir şey mi sordum?... Son yazımdan sonra, epey bir okuma oldu. Bir Allah'ın kulu çıkıp da; "Komutan, niçin; astım denemesinin neticesini söylemiyor?"un cevabıyla ilgili olarak fikrini yazmıyor? "Falan kişi; filân bardan çıkarken, sevgilisiyle yakalandı." gibi bir habere; onlarca yorum yapan bu millet; nerede?...
Kafamdaki başımı ağrıtan soruyla, beni baş başa bırakarak; beni çok üzüyorsunuz...
Yine de; sağlıcakla kalınız...
NOT: Son cümledeki; "Yine de..." ifadesinden; Türkçe'yi anlayanların; bu ifade ile; "kırgınlık" anlamaları; maksadın hasıl olduğunu gösterir...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sessiz ve suskun okurlar,
Daha önce de yazdığım gibi; hayatında ot-çöple işi olmayan biri olarak, sizlere; bir şeyler anlatmaya çalıştım. HTTnin neler yapıp yapamadığıyla ilgili, araştırmalarıma devam ediyorum. Salı gününden itibaren; bir siroz hastası kullanacak. Adıyaman'da; eşinin hastalığıyla ilgili olarak, HHT kullanmış, bilen bir kişinin; G.Doğuda kendisine ulaşmış bir kişiye dediği:"Sakar Hoca, doktorların yapamadığını yapıyor, çözerse o çözer, telefonu bu, derdini anlat" demesi üzerine bana ulaşan kişi; kız kardeşiyle ilgili olarak; "ilk defa diyalize bağlanmış böbrekte ne yapar?"ın cevabı için kullanacaklar. Daha yetmedi; İstanbul'da biri de; kronik hepatit-B için kullanmaya başladı.
Ben size; "portakal büyüklüğünde tümör"den, bir ameliyat; kemoterapi, ikinci ameliyat; yine kemoterapiden sonra; "tıbben yapacak bir şeyimiz kalmadı, üç aylık ömrün var; dilediğin gibi yaşa..." denen kişinin; HTT ile tanışmasından ve ölümünden(!) dokuz ay sonra buluştuğumuzdan da söz etmedim. Daha neler, neler...
Yazdıklarıma, sorularıma bir şeyler deyin de; beni konuşturun!...
Daha önce de yazmıştım:"Marifet; iltifata tabidir..."
Beni; "uzman"mışım gibi; "Sakar Hoca yapar, eder..." gibi cümlelere muhatap kılan şey; HTTdir. Ben; aciz, yurdum insanlarından biriyim, o kadar...
Sağlıcakla kalınız...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Esas anlatacağım bu olmamakla beraber, önce; bugünkü bir gazete haberinden başlayayım:"Türk girişimciden yaraları çabuk iyileştiren cihaz" Devamında; Topivac adında, Dünya'da bir ilk olan cihazın, yaraları %30 oranında erken iyileştirdiği...
O zaman; HHT'yi anmak şart oldu. Biliyorsunuz; Boşnak Mehmet diye birinden söz etmiştim. Bu kişi aynı zamanda; köydeki "domuz avcıları" gurubu içindedir. Geçen yaz bana şöyle anlatmıştı:"Hocam, domuz avı sırasında, bazen köpekler; domuzlar tarafından yaralanır. Veterinere götürürüz. İlaç verir. Şimdi ise; bu ottan yapılma ilacı kullanıyoruz. İnan, veterinerin üç haftada iyileştirdiği yaraları, bu; bir haftada iyileştiriyor." Başka sözüm yoktur...
Gelelim esas anlatacağıma.
Bir gün kahvehanede otururken; tanımadığım iki kişi beni bulur. Ayrı bir masaya geçeriz. "Ne var, ne yok? Çay kahve" faslından sonra, adamlardan biri:"Hocam, sizde KOAH ilacı varmış. Babam KOAH hastası da..."
Haydaaa, bu da nereden çıktı?... "Yok öyle şey" derim. Adam:"Olur mu Hocam, beni buraya; falan kasabadan, filancaların Ömer gönderdi. O dedi..."
Yahu, ben bu Ömer'i biliyorum da, KOAH işi nereden çıktı? Düşün Allah düşün!... Sonunda; jeton düştü, hatırladım.
Birkaç ay önce; Ömer yanında biriyle gelmişti. "Hocam, beni buraya bizim kasabadan filanca (Büyük etiketlilerden birini söylüyor ve hastalığı sebebiyle HHTyle tanışmıştı.) gönderdi. O'nunla konuşurken; ağabeyimden söz etmiştim ve sizi bulmamı söylemişti. Ağabeyim, maalesef akciğer..." demişti. Tamam, o işe bakarız dedim. Devamında:"Hem benim, hem de bu arkadaşın KOAH olan hastalarımız var. Ne yapabiliriz?" "KOAH konusunda ne yapar, bilmiyorum. Ben ikinize de HTT vereyim, kullansınlar." der ve ayrıca; iki KOAH hastası için; doz söylerim ve 100er günlük HTT veririm. Bu arada; bana bu köyden birini sorar. Ben de ona; "samimi olduğum biridir" deyince, hoşlanır, üstelik; güvenirliğim konusunda iyice emin olur. Alır ve giderler...
Ömer, daha sonra yine gelir ve bu sefer beni; o sorduğu kişiyle birlikte bulur. Sohbet mohbet derken, arkadaşı ona:"Ömer sen niye HTT kullanmıyorsun? Hasta olman şart değil ki... Şöyle şöyle faydalarını görürsün diye anlatır." Ömer bu sefer kendisi için alır ve gider.
Aradan bir süre geçtikten sonra, yine Ömer...Yanında biri daha var. Yanındakinin derdini dinleriz falan... Ömer bu arada anlatmaktadır:"Hocam, ciğerlerim rahatladı. Halsizliğim bitti. Sanki; daha genç gibiyim.Artık ağabeyimle konuşurken; ne var ne yok, nasılsın diyebiliyorum.Ağabeyim çok iyi gidiyor." Belli oluyordu, yüzünün rengi bile düzelmişti...
Bunları niye anlattım:"Yahu, Ömer senin yanına ilk gelişinden sonra iki defa daha geldi. Adama KOAH'ı sorsana..." Bende; incir çekirdeğini dolduracak akıl/beyin/zekâ yok. Üstelik; jeton da düşmüyor!... Benim gibileri; yok edeceksin vesselâm... Hadi; beni yok edelim, edelim de; Ömer'i ne yapalım? Söylesene be adam; HTT, KOAHta ne yaptı? Bana söylemiyor da; "babam KOAH hastası" diyen adama söylemiş. Adam da; doğruca yanıma. Biliyorsunuz; KOAH'ın tedavisi yoktur!...
Aradan bir süre geçtikten sonra, ya Şubatın son, ya da Martın ilk pazar günü... Kapı vurulmakta, açarım. Kapıda bizim köyden biri ve yanında da; tanımadığım biri. Köylümüz:"Hocam, bu sizi arıyor." O kişiyle; arabasına gideriz, çayları orada içeriz. Genç:"Siz beni tanımazsınız. Babamı da tanımazsınız. Ama; babam sizin verdiğiniz ilacı kullanıyor. Amcam Ömer sizden almıştı. Babam çok iyi. Belki bilmiyorsunuz; babamın sadece akciğerinden değil; karaciğerinden şu, kalp zarında da bu derdi vardı. Karaciğer ve kalp zarındakini de tedavi etti. Ne müthiş şeymiş bu.Bilesiniz diye söyledim." demez mi... Ağzımı hiç açmadım, bakarsın; bu "bilgi" karşılığı para mara ister.
Şimdi siz merak ediyorsunuz; Oğuzhan, komutanı Veli'ye sorup; astım konusunda sana haber verdi mi? Ne gezer...
Genel Kurmay; "Kozmik Oda"yı koruyamıyor, ama; bu ikili "HTT-Astım" bilgisini daha sıkı koruyor. Ben; araştırmacı HTTciyim. Martın ikinci haftası; komutan Veli Bey'e mesaj gönderdim:"Veli Bey, astım ve astım bronşit olan iki hastadan rapor geldi.Neticeyi yazayım mı? Gerek yok, siz nasıl olsa biliyorsunuz..." İyi yapmışım değil mi? Cevap mı; çok beklerim, çok beklersiniz...
Veli Bey'in daha ilk tanışmamızda "Hocam, astımı tedavi et, zengin ol." dediğini yazmıştım. Cevap alamadığımı da...
Şimdi size soru:"MS denemesinden, ve de; şeker yarası ve cilt kanseri olmadığı halde iyileşmeyen yaradan da, oldu/olmadı şeklinde bir haber gelmedi. Niçin?"
Sağlıcakla kalın...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Vekalet Verilen Kişiye Telefon...
20-09-2024, 20:55:05 in Diğer Hukuki Sorular