Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İş Kazası kurumun rucu hakkı zaman yönünden uygulanacak yasa
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 29-06-2011 | Kategori: İçtihat | Okunma : 1543 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
YARGITAY 10. HUKUK DAiRESi
E: 2008/20353 K: 2010/5609 T: 19.04.2010
İş Kazası - Kurumun Rücu Hakkı  - Zaman Yönünden Uygulanacak Yasa
(5510 SK m. 10, 21, 26, 87; 1086 SK m. 74)
Özet: iş kazası veya meslek hastalığından
dolayı SGK’nın işverene ne şekilde rücu edece-
ğinin 5510 Sayılı Yasa’nın 21. maddesinin
anılan Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008
tarihinden sonra meydana gelen olaylara
uygulanacağı kabul edilmelidir.
Buna göre 01.10.2008 tarihinden önce
meydana gelen olaylara 506 Sayılı Yasa’nın
10, 26 ve 87. maddeleri uygulanacaktır.
Somut olayda, öncelikle davalılar arasında
506 Sayılı Yasa’nın 87. maddesi kapsamında
asıl işveren alt işveren ilişkisi olup olmadığı
saptanmalı, bundan sonra kusur durumu tespit
edilmelidir.
Dava iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya
bağlanan gelirler ile yapılan yardımların davalıdan 506 Sayılı Yasa’nın 10 ve
26. maddesi gereğince tahsiline karar verilmesini istemıştir.
Mahkemece, ilamıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar
verilmıştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz
isteğinin süresinde olduğu analaşıldıktan sonra Tetkik Hakimi tarafından
düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği
düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 Sayılı Yasa’nın 01.10.2008 tarihinde yürülüğe giren 21.
maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi
sonucu meydana gelmışse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu
Ka nungereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile
bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı,
sigortalı veya hak sahiplerinin işverende isteyebilecekleri tutarla sınırlı
3332 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010
Gönderen: Kazım GÜZELGÜN / Kadıköy 1. iş Mahkemesi Yazı işleri Müdürü
olmak üzere, Kurumca işverene ödetilir,” düzenlemesi getirilmış ise de, söz
konusu düzenlemenin anılan Kanunda, yürürlülüğü öncesinde gerçekleşen
olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına
olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye
yürümemesi (geçmışe etkili olmaması) gereğince, davanın yasal dayanağı
506 sayılı Kanunun 10 ve 26 ve 87 maddeleridir.
Mahkemece, zararlandırıcı sigorta olayında sürekli iş görmezlik
durumuna giren ve kontrol muayaneye tabi tutulmasına karar verildiği
halde iş göremezlik oranı kesinleşmemiş olan sigortalının açmış olduğu ve
kenleşmemış olup güçlü delil niteliğine de henüz sahip olmayan tazminat
davasında alınan kusur raporu, iş bu davada hükme esas alınarak, asıl
işveren H.T. Vakfı %25 alt işveren olarak S. Tekstil Ltd. fiti. %50 kazalıda
%25 kusurlu bulunmuş ve 506 Sayılı YasaInın 10. maddesinin varlığı kabul
edilerek davalı işverenin %85 kusur oranı ile yani davada taraf olmayan asıl
işveren olarak nitelediği Vakfın kusuru ile de sorumluluğuna karar
verilmiştir.
Davada öncelikle halledilmesi gereken sorun, zararlandırıcı sigorta
olayına maruz kalan sigortalıyı çalıştıran davalı S. inŞ. Taah. San. ve Tic.
Ltd. fiti. ile H.T. Vakfı arasında hukuki ilişki ile tazminat dosyasında alınan
ilk kusur raporunda kusur verilen Remzi ve Bedri ile davalı Vakıf
arasındaki hukuki ilişkini niteliğinin bir başka ifade ile, asıl işveren-taŞeron
ilişkisi olup olmadığının saptanmasıdır.
506 Sayılı Kanun’un 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir
işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı
çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren-taŞeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir
işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik
sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden
sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
işin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da
bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el
çekildiği sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı
durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren
olarak nitelendirilmeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise asıl işverenden
istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri
eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin
çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Somut olayda, davalı H.T. Vakfı ve Remzi ile Bedri arasındaki hukuki
ilişkinin niteliği tarafların ibraz edeceği delillerle birlikte değerlendirilerek
aralarındaki 506 Sayılı Yasa’nın 87. maddesi kapsamında asıl işveren-
Yargıtay Kararları 3333
taŞeron ilişkisi bulunup bulunmadığı saptanmalı, bu yönde işçi sağlığı ve iş
güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi
heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınıp irdelenmeli,
HUMK’un 74. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gözetilmelidir.
2- Kazalı sigortalının zararlandırıcı sigorta olayı sonrası iş göremezlik
oranının belirlenmesi hakkında 05.09.2003 tarihinde kontrol muayaneye
tabi tutulduğu halde sonucunun araştırılmamış olması, usul ve yasaya
aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik
araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm
kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ile davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz
itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle
BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
19.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3334 iSTANBUL BAROSU DERGiSi • Cilt: 84 • Sayı: 5 • Yıl: 2010

Forum