Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Murisin Muvazaasına Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası
Ekleyen: Mehtap Deniz | Tarih: 10-07-2010 | Kategori: İçtihat | Okunma : 3968 | Not:
Mehtap Deniz




Profil >
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2009/1-130
K. 2009/150
T. 29.4.2009
 

• MURİS MUVAZAASINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI ( Murisin Kanser Olduğu/Davalının Murisin Hastalığı Boyunca Murise Baktığı - Murisin Minnet Duyguları İle Gerçek Bedelinden Daha Düşük Bir Bedele Taşınmazı Satmasının Muvazaa Olarak Kabul Edilemeyeceği ) 

• MURİSİN KENDİSİNE HASTALIĞI DOLAYISIYLA BAKAN KİŞİYE EVİNİ DÜŞÜK BEDELLE SATMASI ( Muvazaa Olarak Kabul Edilemeyeceği - Tapu İptal ve Tescil Davasının Reddedileceği ) 

• TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI ( Muris Muvazaası Nedeniyle/Murisin Hastalığı Boyunca Kendisine Bakan Davalıya Minnet Duygularıyla Evini Düşük Bedelle Satmasının Muvazaa Olarak Yorumlanamayacağı- Davanın Reddi Gereği )
818/m.18
4721/m.706 

ÖZET : Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Miras bırakanın kanser hastalığına yakalandığı, özel hastanede ameliyat geçirdiği, sağlık harcamalarının arttığı, emekli maaşı dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığı, karşılaştığı sağlık harcamalarına kaynak yaratmak için çekismeli dairesini hastalıgı boyunca yanında kalıp kendisiyle ilgilenen ve destek olan davalıya sattıgı; her ne kadar taşınmazın akitteki bedeli ile gerçek değeri arasında fark bulunsa da, bu hususun tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağı kabul edilerek davanın reddine karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "Tapu İptali ve Tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.03.2007 gün, 146-54 sayılı kararın incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 05.12.2007 gün, 9982-11737 karar sayılı ilamı ile;

( ... Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Getirtilen akit tablosu ve veraset ilamından, miras/" target=_blank>miras bırakan Sevim Hayta'nın 11 sayılı parseldeki 1 numaralı dairesini, vekil kıldığı komşusu vasıtasıyla, kendisinden önce ölen kocasının ilk eşinden olma oğlunun karısı davalı Nuray Hayta'ya 03.10.2003 tarihli akitte satış yoluyla devrettigi ; miras/" target=_blank>miras bırakanın 11.02.2004 tarihinde ölümüyle geriye miras/" target=_blank>mirasçısı olarak davacı dört yeğeninin kaldığı görülmektedir.

Davacılar, taşınmazın mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde davalıya temlik edildigini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.

Hemen belirtmek gerekir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diger bir söyleyişle miras/" target=_blank>miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras/" target=_blank>miras bırakanın kanser hastalığına yakalandığı, özel hastanede ameliyat geçirdiği, sağlık harcamalarının arttığı, emekli maaşı dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığı, karşılaştığı sağlık harcamalarına kaynak yaratmak için çekismeli dairesini hastalıgı boyunca yanında kalıp kendisiyle ilgilenen ve destek olan davalıya sattıgı ; her ne kadar taşınmazın akitteki bedeli ile gerçek değeri arasında fark bulunsa da, anılan hususun tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağı, kaldı ki, ölene kadar tasınmazda oturmaya devam etmesi ve davalının kendisine sağladığı bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu dikkate alındığında, sattığını gerçek değer üzerinden yapılmamasının mal kaçırma amacıyla hareket edildiği anlamını doğurmayacağı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.

Hal böyle olunca,davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.04.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Forum