Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
İŞLETEN VE SÜRÜCÜ YAKINLARININ TRAFİK SİGORTASI’NDAN YARARLANMALARI Çelik Ahmet ÇELİK
Ekleyen: Av.tayfun Eyilik | Tarih: 29-10-2009 | Kategori: İçtihat | Okunma : 5360 | Not:
Av.tayfun Eyilik

Hakkımdaki bilgilere http://www.tayfuneyilik.av.tr sitesinden ulaşabilirsiniz


Profil >
İŞLETEN VE SÜRÜCÜ YAKINLARININ TRAFİK SİGORTASI’NDAN YARARLANMALARI Çelik Ahmet ÇELİK
I- KONUYA GİRİŞ
1- TraŞk Sigortası
Motorlu bir aracın karayollarında İşletilmesi sırasında, bir kimsenin
zarara uğramasına neden olunması durumunda, o aracı İşletenin üçüncü
kİşilere karşı olan sorumluluğunu belli sınırlar içinde karşılamayı
amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası
türüne Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, ya da kısa adıyla TraŞk Sigortası
denilmektedir.
Daha kısa bir anlatımla, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, KTK m.
91’de belirtildiği üzere İşletenin “üçüncü kİşilere” verdiği zararları
karşılamak amacıyla oluflturulmufl bir zarar sigortası türüdür.
2918 sayılı KTK’nın 91.maddesine göre: “İşletenlerin, bu Kanunun 85.
maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını
sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Yasanın 85/1. maddesine göre de, “Bir motorlu aracın İşletilmesi bir
kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir fleyin zarara uğraması-
na sebep olursa, motorlu aracın bir teflebbüs unvanı veya İşletme adı altında
veya bu teflebbüs tarafından kesilen biletle İşletilmesi halinde, motorlu
aracın İşleteni ve bağlı olduğu teflebbüs sahibi doğan zarardan müfltereken
ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 91/1. ve 85/1. maddeleri bir arada ele alındığında, Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortası’nı yapan sigortacının poliçede belirlenen limite
kadar, İşletenin sorumluluğunu üstlendiği sonucuna varılabilmektedir.
Yasanın 85/Son maddesine göre, İşleten, araç sürücüsünün veya
aracın kullanılmasına katılan yardımcı kİşilerin kusurundan kendi kusuru
gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek
zamanaflımı ve gerekse zararın niteliği yönünden İşleten gibi değerlendirilmesi
gerekmektedir.
2- TraŞk Sigortası’nda “üçüncü kİşi” kavramı
Bir motorlu aracın İşletilmesi sırasında ölüm, yaralanma ve maddi
hasara yol açan kazalarda Zorunlu Mali Sorumluluk (TraŞk) Sigortası’
ndan yararlanacak olan “üçüncü kİşiler”, kural olarak, İşleten veya
sürücü ile bir yakınlığı bulunmayan kimselerdir.
Ancak, 2918 sayılı KTK’nın 85, 91 ve 92 maddeleri ile Sigorta Genel
Şartları’nın yorumlanmasına ilİşkin Öğretideki görüşlerle ve Yargıtay’ın
uzun yıllardan beri düzenli biçimde oluflan kararlarıyla “üçüncü kİşi”
kavramına aflağıdaki kİşiler katılmıştır. Bunlar:
a) İşletenin ve sürücünün yakınlarının (efli, çocukları, annesi, babası,
birlikte yaşadığı kardeşleri vb.) mal zararları dışındaki can zararları
(ölüm, yaralanma) söz konusu olduğunda, bunlar TraŞk Sigortası karşı
sında “üçüncü kİşi” konumundadırlar. (KTK m. 92/b ve Genel Şartlar
A.3-c)
b) Sürücü ve yardımcıları, kendi kusurlarından yararlandırılmamak
kofluluyla, bedensel zararlarından dolayı “üçüncü kİşi”ler gibi, kullandı
kları veya görevli bulundukları aracın TraŞk Sigortası’ndan yararlanabilirler.
c) Hatır için taflınanlar da “üçüncü kİşi” olarak TraŞk Sigortası’ndan
yararlanabilirler.
2918 sayılı KTK m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında
kalanlar arasında hatır için taflınanların bulunmaması ve 1.3.1992 tarihinde
yürürlüğe giren Genel Şartlar’ın A.3 maddesinde “Teminat dışı haller”
arasında hatır taşımasının yer almamıfl olması nedeniyle hatır için taflı
nanlar da “üçüncü kİşi” sayılmıştır.
Aflağıdaki bölümlerde konunun ayrıntılarına girilecek ve Yargıtay kararları
ndan örnekler verilecektir.
II- İŞLETEN VE SÜRÜCÜ YAKINLARININ TRAFİK SİGORTASI’NDAN
YARARLANMALARI
1- Yasa ve Genel Şartlar’daki düzenlemeler
a) TraŞk Sigortasından, kural olarak üçüncü kİşiler yararlanabilirler
ise de, 2918 sayılı KTK’nın 92/b ve Sigorta Genel Şartları’nın A.3-c maddelerine
göre “İşletenin eflinin, çocuklarının, anne ve babasının, evlat edinme
ilİşkisi ile bağlı olduğu kİşilerin ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin malları
na gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri istekler” Zorunlu Mali
Sorumluluk (TraŞk) Sigortası kapsamı dışında bırakılmıfl ise de, can zararları
için böyle bir sınırlama konulmamıştır. Çünkü, İşletenin ve sürücünün
anılan yakınları, can zararları söz konusu olduğunda TraŞk Sigortası
yönünden “üçüncü kİşi” durumundadırlar ve uğradıkları zararları
ödetme hakkı onların “kİşiliklerine” bağlı bir haktır.
2862 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
b) Yasa’nın 85. maddesi son fıkrasında: “İşleten ve araç İşleticisi teflebbüsün
sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan
yardımcı kİşilerin kusurundan, kendi kusuru gibi sorumludur” denilmıştır.
Sürücünün ve yardımcılarının kusurundan “kendi kusuru gibi” sorumlu
olan İşletenin bu sorumluluğunu, Yasa’nın 91/1.maddesi uyarınca
(belli bir miktara kadar) sigortacı üstlenmİştir. Bu nedenle, Yasa’nın
85.maddesine göre sorumlu olan İşleten ve teflebbüs sahibi gibi, sigortacı
da, sürücü ve yardımcılarının kusurundan “kendi kusuru gibi” sorumludur.
Bunun sonucu, sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile, İşletenin
belli bir oranda sorumluluğunu üstlenmİş olan sigortacı, kaza yapan
sürücünün kusurundan “kendi kusuru gibi sorumlu” olduğundan, sürücünün
yakınlarının “can zararları” söz konusu olduğunda, (Yargıtay’ca
öngörülen ve benimsenen ölçülere göre) hesaplanacak maddi tazminat
tutarını ödemek zorundadır.
c) Yasa’nın 85. maddesine koflut olarak Sigorta Genel Şartları A.1
maddesinde: Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın İşletilmesi sı-
rasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir fleyin zarara
uğramasına sebebiyet vermİş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları
TraŞk Kanunu’na göre İşletene düflen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta
limitlerine kadar temin eder” denilmİştir.
Genel Şartlar’ın, Yasa’nın 85, 91/1. ve 92/b maddelerine koflut olarak
düzenlenmİş bulunan A.1 ve A.3-c maddeleri de yorumu ve duraksamayı
gerektirmeyecek derecede açıktır.
d) Kazanın olufluna Genel Şartlar B.4 maddesindeki durumlardan biri
etken olmuşsa, sigortacı, ödediği miktar üzerinden İşletene rücu edebilir.
Sürücüye rücu edilemez. Eğer, destekten yoksun kalanlar aynı zamanda
mirasçı iseler, sigortacı ödeme yapmayı reddedebilir.
2- Yargıtay kararlarında ve Öğretide benimsenen
görüşler ve yorumlar
Yasa hükmü, aslında, yorumu gerektirmeyecek kadar açık, anlaflılır
ve nettir. 2918 sayılı KTK’nın 92/b maddesinde, İşleten yakınlarının “her
türlü zararları” değil, yalnızca “mallarına” gelen zararlar sigorta kapsamı
dışında bırakılmıştır. Yasalar, öncelikle “sözüyle ve özüyle” uygulanacağı
ndan (MK m.1), eğer Yasa hükmü tartıflılamayacak kadar açık ve
anlaflılır ise, yoruma yer yoktur.
Bununla birlikte, Yargıtay’ın 1990 yılından beri düzenli ve tutarlı bir
biçimde sürdürülen kararlarının gözden geçirilmesi, konunun tartıflılmazlığı
nı ve yorumu gerektirmediğini daha bir açıklıkla ortaya koyacaktı
r. Yargıtay kararlarında yapılan açıklamalara göre:
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2863
a) Sigorta ettirenin (İşletenin-araç sahibinin) kendisi, kendi aracının
Zorunlu TraŞk Sigortasından yararlanamaz ise de,1 yakınları (efli, çocukları,
evlâtlığı, onların çocukları, annesi, babası ve birlikte yaşadığı kardeşleri)
traŞk kazasında yaralanmış iseler kendileri, ölmüfllerse destekten
yoksun kalan (İşleten dışındaki) haksahipleri sigortacıdan tazminat isteyebilirler.(
2)
b) Sürücü veya aracı kullanan İşleten-araç sahibi, kazanın oluflunda
yüzde yüz kusurlu olsa bile, üçüncü kİşi durumundaki yakınlar,
(sürücünün kullandığı aracın) TraŞk Sigortasından tazminat alabilirler.
Burada “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi, sürücünün veya
İşletenin yakınlarına uygulanamaz. Çünkü: Yaralanma ile bedensel zarara
uğrayan kİşilerin tazminat hakları bir yansıma zarar değil, kendi
kİşiliklerine bağlı bir haktır ve sürücünün veya İşletenin ölümleriyle
destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkı, ölenden yakınlara
geçen bir hak (miras) değil, destekten yoksun kalanların kİşiliklerinde
oluflan bir haktır.
c) Sürücünün ölümü halinde desteğinden yoksun kalan kİşilerin, yukarda
belirtildiği gibi, TraŞk Sigortası yönünden “üçüncü kİşi” durumunda
olmaları, zorunlu sigortaların İşlevi ve “sosyal risk” ilkesinin bir sonucudur.
d) İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları traŞk sigortacı
sı karşısında, destekten yoksunluk ve bedensel zararlar bakımından
üçüncü kİşi durumunda olduklarından, destek tazminatının veya bedensel
zararın, poliçe limitini geçmemek kaydı ile zorunlu sigortayı yapan
sigortacı tarafından ödenmesi gerekmektedir. Kazaya karıflan ve
kusuru paylaşan bir başka kİşi bulunsa bile, sigortacı, BK 50-51 ve 141-
146. maddeleri uyarınca ortaklafla ve zincirleme sorumluluk gereği,
sigorta ettirenin (İşletenin) sürücüsünün kusur oranına göre değil, zararı
n tamamını ödemek zorundadır. Tazminatın tamamını ödeyen sigortacı,
daha sonra kazaya karıflan üçüncü kİşiye karşı kusuru oranında rücu
edecektir.
e) İşleten ve sürücü yakınlarının, desteğin ölümünden doğan zararları
na ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle, miras hukuku ilİşkisinden
bağımsız istemler olup, Sigorta Hukuku çerçevesinde ele alınması
gerekeceğinden, destekten yoksun kalanların, ölen desteğin kusuru
nedeniyle TraŞk Sigortasından yararlanamayacakları artık söylenemeyecektir.
2864 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(1) Yarg.11.HD.11.05.2006 gün E.2005/5516 K.2006/5516 sayılı kararında denildiği üzere: “Bir motorlu
aracın İşleteni, kendi sürücüsünün kusurundan doğan zarar için Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
ndan yararlanamaz. Zira, bu durumda araç İşleten, sigorta flirketi karşısında üçüncü kİşi konumunda
değildir. Hiç kimse kendi kusuru sonucu oluflan zararın giderilmesini isteyemez, genel bir hukuk ilkesidir.”
(Kazancı Yazılım)
(2) Kısaca flöyle de denilebilir: Sigorta ettiren ZMSS’dan yararlanamaz ise de, efli ve çocukları (kendisi tam
kusurlu olsa bile) bedensel zararları için sigortacıdan istekte bulunabilirler.
f) Yargıtay’ın hepsi birbirinin benzeri ve tekrarı niteliğindeki kararlarından
birinde, İşleten ve sürücü yakınlarının “can zararları” nedeniyle tazminat
isteklerinin gerekçesi (Öğretiden de alıntılarla) flöyle açıklanmıştır:
“Zorunlu TraŞk Sigortasında, sigortacı, İşletenin 2918 sayılı
KTK’nın 85/1.madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı
Yasa’nın 91/1.maddesi uyarınca üstlenmİş olup, gerek 85/1.madde
hükmü ve gerekse Zorunlu TraŞk Sigortası poliçesi Genel Şartları’nın 1.
madde hükmü, ölüm veya bedensel zararlar yanında bir fleyin zarara uğ-
raması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüştür. Aynı Yasa’nın
92/b ve Poliçe Genel Şartları A.3-c bent hükümlerinde İşletenin yakınları-
nın (efli, çocukları, annesi, babası, evlâtlığı ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin)
mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin teminat
dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, ZMSS’nın asıl amacı-
nın üçüncü kİşilere verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin
bir tekrarı olmaktadır.
Ne var ki, sözü edilen maddede “bedensel zararlar”dan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Bu tarz düzenleme nedeniyle, İşletenin yasada sayılan yakınları
nın uğramıfl oldukları bedensel zararların Zorunlu Mali Sorumluluk
(TraŞk) Sigortası güvencesi içinde kaldığı kabul edilmektedir.”
(Bkz. Dr. S. Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi, C.1, sayı:3-4, sf.260; Ç. Aflçıoğlu,
TraŞk Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları, Ank.1989, sf. 86 vd.;
Iflıl Ulafl, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları, 3. Bası, Ankara,
Ekim/2002, sf.669)3
3- Sigortacının, İşletenin ve sürücünün “üçüncü kİşi” konumundaki
yakınlarına tazminat ödeme yükümlülüğü
Yukarda açıklanan Yasa ve Genel Şartlar hükümlerinin, Yargıtay kararları
ve Öğretideki görüşlerle açıklığa kavuflan anlamlarına göre:
a) İşletenin veya sürücünün yakınları (efli, çocukları, evlâtlığı, torunları,
anne ve babası, aynı çatı altında yaşadığı kardeşleri) traŞk kazasında
yaralanmışlarsa (geçici veya sürekli bedensel zarara uğramıfllarsa),
bu zararlar onların kİşilik haklarına sıkı sıkıya bağlı olduğu için, araç
sahibi-İşleten ya da sürücü yüzde yüz kusurlu olsalar bile, sigortacıdan,
poliçe güvence sınırını aflmamak üzere tedavi giderlerini, geçici veya
süreli İşgöremezlik zararlarını isteyebilirler. (BK. m.46)
b) İşleten veya sürücü traŞk kazasında ölmüfl olup da, kazanın oluflunda
yüzde yüz kusurları bulunsa bile, yukarda anılan yakınlar sigortacı
dan destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceklerdir. Çünkü
destekten yoksunluk, mirasçılık sıfatından ayrı bağımsız bir olgudur;
destekten yoksun kalma tazminatı, doğrudan doğruya destekten yoksun
kalanların kİşiliklerinde doğan bağımsız bir haktır; bu hak onlara ölenden
geçmİş değildir. Destekten yoksun kalma tazminatı ile ölenin mirası
arasında da herhangi bir ilgi kurulamaz. Başka bir deyİşle, destekten
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2865
yoksun kalma tazminatı, nitelikçe, üçüncü kİşilere desteğin gelir ve yardı
mından yoksun kalmaları nedeniyle tanınmıfl bağımsız bir hak olup,
mirasçılık sıfatı ve miras hukuku ile bir ilgisi yoktur. (BK m.45/2)
4- Sürücü ve İşleten kusurlarının “yakınların tazminat isteklerine”
etkisi
a) Sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile, İşletenin ve sürücünün yakı
nlarının TraŞk Sigortası’ndan tazminat alabileceklerine ilİşkin yukardaki
bölümlerde ayrıntılı açıklamalarda bulunduk ve bunun nedeninin, (ister
yaralanma, ister destekten yoksunluk olsun) doğan zararın, İşleten
ve sürücüden yakınlara geçen veya yansıyan bir hak değil, onların kendi
kİşiliklerine sıkı sıkıya bağlı ve kİşiliklerinde oluflan bir tazminat
isteme hakkı olduğunu anlatmaya çalıştık. Yinelersek:
aa) KTK 92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerine göre, İşleten ve sürücünün
yakınlarının (mallarına gelen zararlar dışındaki) “can zararları”
TraŞk Sigortası kapsamında olup, yakınların kendi kİşiliklerinde
oluflan bu zararlardan, motorlu araç İşleteni KTK 85. maddesine göre sorumludur.
Ayrıca, aynı maddenin son fıkrasına göre İşleten sürücünün
kusurundan “kendi kusuru gibi” sorumludur.
bb)İşletenin bu sorumluluğunu KTK 91 ve sonraki maddelerine göre
belli bir miktara kadar üstlenmİş olan sigortacı da (KTK 92/b ve Genel
Şartlar A.3-c maddeleri gereği) İşletenin veya sürücünün “üçüncü kİşi” konumunda
olan yakınlarının “kendi kİşiliklerinde” oluflan (destekten
yoksunluk veya bedensel) zararlarını (sürücü yüzde yüz kusurlu olsa
dahi) ödemek zorundadır.
b) Sürücü belli bir oranda kusurlu ve kusurun bir bölümü karşı
araç sürücüsünde veya herhangi bir dıfl etkende ise, İşleten ve sürücünün
yakınları kendi araçlarının Zorunlu Mali Sorumluluk (TraŞk) Sigortası’
ndan (kusura göre değil) ortaklafla ve zincirleme sorumluluk ilkelerine
göre (BK.m.50-51 ve 141-146) tazminat isteyebileceklerdir.4
Ortaklafla ve zincirleme sorumluluk kurallarından İşletenin ve sürücünün
yakınlarının da yararlanabilecekleri bir Yargıtay kararında flöyle
açıklanmıştır:
“İşleten ve sürücü yakınlarının murisin ölümünden doğan zararlarına
ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle, miras hukuku ilİşkisinden
bağımsız istemler olup, Sigorta Hukuku ilkeleri çerçevesinde ele alınması
gerekeceğinden, murisin kusuru oranından yararlanmamaları gerek-
2866 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(3) Yukarda tırnak içindeki bölümler Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11.07.2005 gün E. 2004/10789
K.2005/7481 sayılı kararından alınmıştır.
(4) Örneğin, Yargıtay 11.HD.17.06.1988 gün 4590-4049 sayılı kararında “Babanın kusurundan dolayı çocukları
n tazminatından indirim yapılamayacağı” flöyle açıklanmıştır: “Davacı çocuklar, yaflları gereği
ergin (reflit) olmayıp, babalarının velâyeti altında iseler de, baba ile çocukların mal varlıklarının birbirinden
ayrı olduğu göz önüne alınarak, babanın kusurundan dolayı çocukların tazminatından indirim
yapılamaz.” (YKD.1988/11-1534)
tiği artık söylenemeyecektir. Bir başka deyİşle, muris sürücünün kazadaki
kusur oranı ile bu kusurun dışında kalan İşletenin ayrıca oluflabilen
kusuru varsa kusur oranının belirlenmesi, olaya neden olan
başka bir davalı ya da dava dışı başka bir araç varsa, ortaklafla ve
zincirleme (müteselsilen) tahsil isteminin de varlığı halinde, bunların kusurları
nın toplanması, poliçe limiti aflılmadan tahsile karar verilmesi gerekecektir.”
5
Ortaklafla ve zincirleme sorumluluk kurallarına göre, İşletenin veya
sürücünün yakınlarına tam tazminat ödeyen sigortacı, kazaya karıflan
öteki araç İşletenine veya sigortacısına sürücünün kusuru oranında rücu
edebilecektir.
c) Sürücü yüzde yüz “kusursuz” ise, İşletenin de İşletme kusuru
yoksa ve kusur bütünüyle üçüncü kİşilerde ise, İşletenin sorumluluğu
yönünden “nedensellik bağı” kesileceğinden, İşletenin sorumluluğunu
belli bir oranda üstlenmİş olan sigortacının da sorumluluğu ortadan kalkacak
ve zarar gören yakınlar sigortadan tazminat alamayacaklardır.
Burada 2918 sayılı KTK’nın 85/Son maddesindeki “İşleten, sürücünün
kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükmü tersine İşlemekte,
Yasa’nın 91. maddesiyle İşletenin belli bir miktara kadar hukuki sorumluluğ
unu üzerine almıfl olan sigortacı da bundan yararlanmaktadır.
d) Teknik arıza ve İşletme kusurları İşletenin sorumluluğunu ortadan
kaldıran nedenlerden olmadığından, sürücü yüzde yüz kusursuz olsa
bile, İşleten “tehlike sorumlusu” olarak tazminat ödemekle yükümlü
bulunduğundan, sigortacı da (İşletenin ve sürücünün yakınlarının) tazminat
isteklerini geri çeviremeyecek; teknik arıza ve İşletme kusurlarını
ileri sürerek İşletene de rücu edemeyecektir.6
5- Karşı görüş ne olabilir ve buna ne yanıt verilebilir?
Denebilir ki:
a) 2918 sayılı KTK 92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerindeki “İşleten
ve sürücünün (efli, çocukları, anne baba, kardeş vb. gibi) yakınları-
nın mallarına gelen zararların sigorta güvencesi dışında olduğuna” ilİşkin
hükümden anlaflılması gereken, onların traŞk kazasında hasarlanan
“eflyaları” değil, “malvarlıkları”dır.
b) Ölenin desteğinden yoksunluk (BK m.45/2) ve beden gücü kaybı
(BK.m.46) nedeniyle malvarlığında ve kazançlarda azalma bir “mal zararı”
dır. Hukukumuzda doğrudan “can zararı” kabul olunmamıştır.
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2867
___________________________________________________
(5) Yarg.11.HD. 16.10.2006, E.2005/9766 K.2006/10349
(6) Yargıtay 11.HD.11.07.2005 gün E. 2004/10789 K.2005/7481 sayılı kararının konusunu oluflturan
olayda, davacıların efl ve babalarının sürücü olduğu davalı flirkete Zorunlu TraŞk Sigorta poliçesi ile
sigortalı aracın sağ arka tekerleğinin patlaması sonucu meydana gelen tek taraflı kazada, sürücü ölmüfl
olup, davacılar destekten yoksun kalma tazminatı istemİşler; mahkemece, lâstik patlaması İşletenin
sorumluluğunu gerektiren bir İşletme kusuru olduğu gerekçesiyle sürücü ve İşletenin kusurları
toplamı üzerinden, limiti aflmamak kaydıyla, sigortacının tazminat ödemesine karar verilmİştir.
c) Üstelik Zorunlu Mali Sorumluluk (TraŞk) Sigortası, bir ferdi kaza
(can) sigortası değil, bir zarar sigortası türüdür ve bu sigorta dalı “malvarlığı
nda eksilme” durumunda, hesaplanan “zararı” öder; hesaplanabilen
somut bir zarar yoksa, TraŞk Sigortası’ndan tazminat ödenmesi de
söz konusu olamaz.
d) Nitekim, Öğretide de “Zarar, bir kimsenin malvarlığında istenci dı-
flında meydana gelen azalma; malvarlığının, zarar verici eylem olmasa idi,
alacağı durum ile eylem sonucu aldığı durum arasındaki fark” olarak tanı
mlanmakta; haksız eylemden zarar gören kİşilerin açtıkları davalarda
tazminatın ölçüsü “malvarlığı eksilmesi” veya “kazanç kaybı” olarak de-
ğerlendirilmektedir.
Şu halde, KTK 92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerindeki “yakınları
n mallarına gelen zararların sigorta güvencesi dışında” olduğuna ilİşkin
açıklamaların, destekten yoksunluk veya beden gücü kaybı sonucu “malvarlığı
nda azalma” olarak anlaflılması ve bu anlayış çerçevesinde İşletenin
ve sürücünün yakınlarının TraŞk Sigortası’ndan yararlanamamaları
gerekir.
Böyle bir görüş ileri sürülebilir ve bunun tartıflılması istenebilir.
Bu karşı görüşlere flu yanıtları verebiliriz:
a) Yasa hükmü, tartıflılamayacak kadar açık, anlaflılır ve nettir. 2918
sayılı KTK’nın 92/b maddesi hükmüne göre, sigorta kapsamı dışında
olan, İşleten yakınlarının “her türlü zararları” değil, yalnızca “malları-
na gelen zararlar”dır. Yasalar, öncelikle “sözüyle ve özüyle” uygulanaca-
ğından (MK m.1), eğer Yasa hükmü tartıflılamayacak kadar açık ve anlaflı
lır ise, yoruma yer yoktur.
b) KTK 92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerinde sigorta kapsamı dı-
flı bırakılan yakınların “malları”ndan anlaflılması gereken, onların ba-
ğımsız olarak kİşiliklerinde oluflan “destekten yoksunluk” ve “bedensel
zararlar” değil, miras ilİşkilerine konu olabilen “ortak” mallardır. Böyle
bir maddenin konulmasının amacı da, hasarlanan “ortak mallar”ın sigorta
kapsamına alınması durumunda, (miras ilİşkisi nedeniyle) İşletenin de
kendi sigortasından (dolaylı olarak) yararlanması biçiminde Yasa’nın anlam
ve amacına aykırı bir durumun ortaya çıkmasının önlenmesidir.
c) Destekten yoksunluk nedeniyle uğranılan zarar veya bedensel zarar,
mirasçılık ilİşkisinden bağımsız, zarar gören (yakınların) kİşiliklerinde
oluflan ve onların kİşiliklerine sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Böyle oldu-
ğu içindir ki, onlar “üçüncü kİşi” konumundadırlar.
d) “İşleten ve sürücü” ile “yakınlar”ın birbirinden “bağımsız kİşiler”
olduklarının ve bir Yargıtay kararında denildiği gibi “mal varlıklarının
birbirinden ayrı olduğu’nun göz önüne alınması” gerekmektedir.7
2868 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(7) Yargıtay11.HD.17.06.1988 gün 4590-4049 sayılı kararına göre: “Davacı çocuklar, yaflları gereği ergin
(reflit) olmayıp, babalarının velâyeti altında iseler de, baba ile çocukların mal varlıklarının birbirinden
ayrı olduğu göz önüne alınarak, babanın kusurundan dolayı çocukların tazminatından indirim yapılamaz.”
(YKD.1988/11-1534)
e) Hatır taşımaları da, daha önce TraŞk Sigortası güvencesi dışında
iken, 1992 yılında Genel Şartlar’da yapılan değİşiklikle güvence kapsamı-
na alınmıştır. Bu dahi bilinçli olarak yapılan bir düzenlemedir. Hatır için
(karşılıksız) taflınan dahi sigorta kapsamında olduğuna göre, Yargıtay’ın
yukarda anılan kararında belirtildiği gibi, yakınların taflınmasındaki “çı-
kar ilİşkisi”, onların uğradıkları zararları sigorta güvencesi altına almayı
zorunlu kılmaktadır.
f) Kuflkusuz, uygulamada destek tazminatı ve bedensel zararların de-
ğer ölçüsü “kazanç” öğesi olmakta ve tazminat hesapları buna göre yapılmaktadı
r. Yani bir anlamda tazminatın ölçüsü “malvarlığı eksilmesi” olmaktadı
r. Ancak bu ölçü ve değerlendirmeler “görece”dir ve tazminatın
“varsayımsal” niteliği bu tür değerlendirmeleri zorunlu kılmaktadır.
Ancak ne var ki, Yargıtay’ın uzun yıllardan beri düzenli bir biçimde
oluflagelen kökleflmİş kararlarına bakıldığında, bu “görecelik” ve “varsayı
msal” değerlendirmelerin, “malvarlığında ve kazançlarda” eksilmenin
hesaplanması gibi görünmesine karşın, aslında ve içeriğinde baskın olarak
bir “can zararı” değerlendirmesi bulunduğu görülecek ve kavranacaktı
r. Örneğin, Yargıtay kararlarında:
aa)Destekliğin yalnız parasal olmayacağı, “yardım ve hizmet ederek”
de destek olunabileceği sıkça vurgulanmakta; özellikle ev kadınlarının ev
hizmetlerinden yoksun kalınmasının bir zarar hesabını gerektireceği, evlâdı
n bayram günlerinde anne ve babasını ziyaretinin dahi bir destek hesabı
na konu olabileceği kabul olunmaktadır.8
bb) Beden gücü kayıplarında da kazançlarda bir azalma olmasa bile,
kİşinin mesleğini yaparken sakatlığı oranında zorlanacak olmasının bir
“zarar” olarak değerlendirilmesi gerektiği (güç-efor kaybı kuramı) Yargı-
tay’ın kökleflmİş kararlarıdır.9 Buna son yıllarda sıkça yinelenen başka
kararlar da eklenmİş; kİşinin bir İşi ve kazancı olmasa bile, günlük İşle-
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2869
___________________________________________________
(8) Yargıtay’ın yıllardan beri düzenli ve tutarlı bir biçimde sürdürülen kararlarında flöyle denilmektedir:
“Yalnızca maddi yardım değil, aynı zamanda hizmet etmek suretiyle de destek olunabilir Desteğin yardı
mının yalnız parasal nitelikte olmasında zorunluk yoktur. Çünkü ölenin “hizmet edebilme” güç ve yeteneğ
i de para ile ifadesi mümkün olan bir mali imkan teşkil eder.” Örnek kararlar: 4.HD. 20.03.1986
gün 1585-2553 sayılı (YKD.1986/7-959), 15.HD.26.12.1975 gün 4177-5185 sayılı (YKD.1976/7-
2029), 4.HD.02.12.1988 gün 6744-10354 sayılı (Yasa HD.1989/1-79,no:33), 15.HD. 02.07.1975 gün
2313-3366 sayılı (YKD.1976/9-1346), 4.HD. 18.04.2000 gün 1691-3562 sayılı (İBD. 2001/2-
580),4.HD.03.10.1966 gün 4939-8581sayılı,4.HD.22.09.1987 gün 5458-6726 sayılı, 4. HD.
13.04.1976 gün 3029-3914 sayılı, 4.HD. 26.06.2001 gün 4162-6826 sayılı, 4.HD. 06.04.2000 gün
1095-3151 sayılı, 4.HD. 18.04.2002 gün 757-5015 sayılı (Arfliv), 4. HD. 14.05.1998 gün 323-3373 sayı
lı (Yasa, HD., 1996/1-61, no:23), 11.HD. 13.09.1999 gün 4689-6755 sayılı kararları.
(9) Yargıtay’ın tüm dairelerinin ortak görüşü: “Beden gücü eksilen kİşinin kazançlarında bir azalma olmasa
bile, sakatlığı oranında harcayacağı fazla çabanın (güç,efor) tazminat olarak ödenmesi gerekeceği”
biçimindedir. Bu konuda karar örnekleri: 4.HD.18.12.1974 gün 5619-17011 sayılı, 4.HD.10.04.1980
gün 2305-4710 sayılı, HGK.03.05.1974 gün E. 1972/9-165 K. 480 K. sayılı, HGK.27.03.1974 gün
E.1972/9-620 K.1974/280 sayılı, 9.HD.09.12.1971 gün 19946-24125 sayılı, 10.HD.04.02.1977 gün
5614-730 sayılı, 4.HD. 30.05.1974 gün 4736-2900 sayılı kararları.
rini yaparken sakatlığı oranında zorlanacak olmasının, yaşam boyu bir
tazminat hesabını gerektireceği kabul olunmufltur.10
Bütün bunlar, traŞk kazasında zarar gören kİşiler, İşleten ve sürücünün
yakınları olsalar dahi, destekten yoksunluk veya beden gücü kayıpları
nın (yakını oldukları İşleten ve sürücüden bağımsız) onların kİşiliklerinde
oluflan “zararlar” olduğunu ve onların tazminat istemlerinin kİşiliklerine
sıkı sıkıya bağlı bağımsız bir hak olduğunu ortaya koymaktadır.
III-İŞLETENİN, TRAFİK SİGORTASI’NDAN YARARLANAMAMASI
İşleten, hiçbir biçimde sahibi veya İşleteni olduğu aracın Zorunlu
Mali Sorumluluk (TraŞk) Sigortası’ndan yararlanamaz. Çünkü o, sigorta
sözleşmesinin tarafıdır, “sigorta ettiren”dir. Örneğin, kaza sonucu
yakınlarından biri ölmüflse ve bu ölüm İşleteni destekten yoksun bırakmı
flsa, (kazanın oluflunda hiçbir kusuru bulunmasa bile) kendi aracının
TraŞk Sigortası’ndan destek tazminatı alamaz. Bunun gibi, İşleten kendi
aracını kullanırken veya sürücü başkası olup da kendisi de araç içinde
bulunmakta iken kaza geçirip yaralanmışsa ve herhangi bir biçimde bedensel
zarara uğramıflsa, (kendisinin veya sürücünün hiçbir kusurları
bulunmasa bile) gene İşleteni olduğu aracın TraŞk Sigortası’ndan tazminat
isteyemez.
Buna karşılık, sürücü ve yardımcıları, eğer kazanın oluflunda kusurları
yoksa veya az kusurlu iseler (tam kusurlu değillerse), kullandıkları
veya görevli bulundukları aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (TraŞk)
Sigortası’ndan tazminat alabilirler. Bu konuda aflağıda ayrıntılı açıklamalar
yapılacaktır.
IV-SÜRÜCÜ VE YARDIMCILARININ TRAFİK SİGORTASI’NDAN
YARARLANABİLMELERİ
Kazayı yapan (aracı kullanan ve aracın maliki olmayan) sürücü, TraŞk
Sigortası yönünden üçüncü kİşi konumunda olduğundan, ölmeyip de
yaralanmış ise, kendi kusurundan yararlandırılmamak kofluluyla, kullandığı
aracın Zorunlu TraŞk Sigortasından tazminat alabilir.
İşletenin kendi aracının TraŞk Sigortası’ndan yararlanma hakkı bulunmaması
na karşılık, sürücü ve yardımcıları, eğer kazanın oluflunda
kusurları yoksa veya az kusurlu iseler (tam kusurlu değillerse), kullandı
kları veya görevli bulundukları aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (TraŞk)
Sigortası’ndan tazminat alabilirler. Çünkü onlar da “üçüncü kİşi” konumundadı
rlar. Yargıtay kararlarında bu konu flöyle açıklanmıştır:
2870 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(10) İleri yaflta ve emeklilik çağındaki kİşilerin günlük yaşamlarını sürdürürlerken sakatlıkları oranında
zorlanacak olmaları nedeniyle bir tazminat hesabı yapılmak gerekeceğine ilİşkin karar örnekleri:
4.HD.28.12.1998 gün 7858-10906 sayılı, 4.HD.14.02.2002 gün E.2001/10857 K.2002/1844 sayılı,
4.HD.14.02.2002 gün E.2001/10857 K.2002/1844 sayılı,11.HD.19.02.2001 gün E.2000/10331 K.
2001/1305 sayılı, 21.HD. 07.07.2004 gün 6281 E. 6772 sayılı kararları.
“Zorunlu TraŞk Sigortasında, sigortacı, 2918 sayılı KTK’nın 91.maddesiyle,
İşletenin, aynı Yasa’nın 85/1.maddesinde öngörülen hukuki sorumluluğ
unu üzerine almıştır. Anılan maddeye göre ise, bir motorlu aracı
n İşletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep
olursa, İşletenin bu zarardan sorumlu olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasa’nı
n 92.maddesinde ve sigorta poliçesi Genel Şartları’nda araç sürücüsünün
bu kapsam dışında kaldığına ilİşkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, sürücünün kendi kusurundan
yararlanmaması gerektiğidir. Bir başka deyİşle, sürücünün kazadaki
kusur oranı belirlenerek kendi kusuru dışında kalan kusur oranı
na göre poliçe teminatından yararlandırılması mümkündür. Sürücünün
belli oranda kusurlu olması, sigortacının sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz.”11
Sürücü ve yardımcılarının doğrudan “kendi zararları” için, kullandı
kları veya görevli bulundukları aracın TraŞk Sigortası’ndan hangi durumlarda
yararlanabilecekleri ve hangi durumlarda yararlanamayacakları
konusunda, çeflitli olasılıklara göre flu açıklamaları yapabiliriz:
1- Sürücü bedensel zarara uğramıflsa:
a) Yaralanan ve bedensel zarara uğrayan sürücü, yüzde yüz kusurlu
ise, “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi gereği TraŞk Sigortası’
ndan tazminat alamaz.
b) Sürücü kusursuz ise ve kusur bütünüyle karşı araç sürücüsünde
veya yayada ya da bir dıfl etkende ise, 2918 sayılı KTK m. 85’e göre
(sürücünün kusursuzluğu nedeniyle ve teknik arıza da söz konusu değilse)
İşleten (İşveren olarak da) sürücünün bedensel zararından dolayı sorumlu
tutulamayacağından (başka bir deyİşle, İşletenin sorumluluğu
yönünden nedensellik bağı kesileceğinden), 2918 sayılı KTK’nın
91.maddesiyle İşletenin aynı Yasa’nın 85/1.maddesindeki hukuki sorumluluğ
unu belli bir miktara kadar üzerine almıfl bulunan sigortacı da
tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulacak; bedensel zarara uğrayan
sürücü de kullandığı aracın TraŞk Sigortası’ndan yararlanamayacaktır.
c) Sürücü kusursuz olup da, kazanın nedeni teknik arıza (İşletenin
İşletme kusuru) ise ve teknik arızadan sürücü sorumlu değilse, TraŞk Sigortası
nı yapan sigortacı, sürücünün bedensel zararının ve tedavi giderlerinin
tamamını, limiti aflmamak üzere, sürücüye ödeyecektir.
d) Teknik arızadan sürücü de belli bir oranda kusurlu ise, tazminatı
n kusura isabet eden tutarı indirilecek, İşletenin “İşletme kusuru”nun
karşılığı kadar olan bölüm ödenecektir.
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2871
___________________________________________________
(11) Yarg.11.HD. 28.11.2002, 6240-11024 (İBD.2004/2-790) - 11.HD.09.06.2003, 269-6111 (Kazancı
Yazılım) - 11.HD. 17.4.1995, 2056-3648 (YKD. 1995/8-1236)
e) Yaralanan ve bedensel zarara uğrayan sürücü, belli bir oranda
kusurlu ve kusurun bir bölümü kazaya karıflan üçüncü kİşide ise,
2918 sayılı KTK’nın 86. maddesi 1. fıkrası son cümlesine göre “zarar görenin
ve üçüncü kİşinin ortaklafla kusurlarıyla” İşletenin sorumluluğu
yönünden “nedensellik bağı” kesileceğinden, başka bir deyİşle, zarar
görenin ve üçüncü kİşinin ortaklafla kusurları nedeniyle İşleten sorumluluktan
kurtulacağından, Yasa’nın 91. maddesiyle İşletenin m. 85’deki
hukuki sorumluluğunu üstlenmİş bulunan sigortacı da (bedensel zarara
uğrayan sürücüye) tazminat ödemekten kurtulacaktır.
Ancak burada yanılgılara neden olabilecek bir durumu açıklığa kavuflturalı
m:
aa) Sürücünün başka bir kİşiyle kusuru paylaşması durumunda KTK
m. 86/1 gereği İşletenin sorumluluktan kurtulması, zarar gören kİşiyi
(burada yaralanan ve bedensel zarara uğrayan sürücüyü) etkiler. Çünkü,
zarar gören kİşi kendi kusurundan yararlanamaz ve tazminattan zarar
görenin kusuru oranında indirim yapılır.
bb) Bu durum, yani sürücü ile bir başka kİşinin kusuru paylaşmaları
durumu zarar gören “üçüncü kİşileri” etkilemez. Çünkü, İşleten
üçüncü kİşilere karşı (sürücünün kusuru oranında) kendi kusuru gibi
sorumludur. (KTK m. 85/Son)
cc) İşletenin ve sürücünün yakınları da (efli, çocukları, annesi, babası
vd.) Yasa’nın 92/b maddesi ile Genel Şartlar A.3-c maddesine göre
üçüncü kİşi konumunda olduklarından, kazaya karıflan bir başka kİşiyle
kusuru paylaşan sürücünün bu kusurunu İşletenin (Yasa’nın 85/Son
maddesi gereği) kendi kusuru gibi üstlenmİş olması ve sigortacının da
İşletenin sorumluluğunu Yasa’nın 91. maddesiyle belli bir limite kadar
üzerine almıfl bulunması nedeniyle, Yasa’nın 86/1. maddesindeki İşleteni
sorumluluktan kurtaran durumlar, zarar gören üçüncü kİşilere (bu
arada üçüncü kİşi konumundaki İşleten ve sürücünün zarar gören yakı
nlarına) uygulanmaz.
2- Sürücü destekten yoksun kalmışsa:
Sürücü ölümlü kaza yaparak, olay sırasında araçta bulunan yakınları
ndan birini veya bir kaçını (eflini, çocuklarını, annesini, babasını vd.)
kaybetmİşse ve bu kayıplar yüzünden destekten yoksun kalmışsa,
hangi durumlarda destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği veya
isteyemeyeceği, başka bir deyİşle, kendi kullandığı aracın TraŞk Sigortası
ndan (ölüm ve destekten yoksunluk nedeniyle) hangi durumlarda yararlanacağı
veya yararlanamayacağı, çeflitli durumlara göre, aflağıda
açıklanmıştır:
a) Sürücü yüzde yüz kusurlu ise “kimse kendi kusurundan yararlanamaz”
ilkesi gereği, kendi kullandığı aracın TraŞk Sigortası’ndan destekten
yoksun kalma tazminatı isteyemez.
2872 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
b) Sürücü yüzde yüz kusursuz ise ve kusur bütünüyle karşı araç
sürücüsünde veya yayada ya da bir dıfl etkende ise, 2918 sayılı KTK m.
85’e göre (sürücünün kusursuzluğu nedeniyle ve teknik arıza da söz konusu
değilse) İşleten zarardan sorumlu olmayacağından (başka bir deyİşle,
İşletenin sorumluluğu yönünden nedensellik bağı kesileceğinden),
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle İşletenin aynı Yasa’nın 85/1.maddesindeki
hukuki sorumluluğunu belli bir miktara kadar üzerine almıfl bulunan
sigortacı da tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulacak; bunun
sonucu olarak, yakınını kaybeden ve destekten yoksun kalan sürücü,
kullandığı aracın TraŞk Sigortası’ndan tazminat isteyemeyecektir.
c) Sürücü, belli bir oranda kusurlu ve kusurun bir bölümü kazaya
karıflan üçüncü kİşide ise, 2918 sayılı KTK’nın 86. maddesi 1. fıkrası son
cümlesine göre “zarar görenin ve üçüncü kİşinin ortaklafla kusurlarıyla”
İşletenin sorumluluğu yönünden “nedensellik bağı” kesileceğinden,
başka bir deyİşle, zarar görenin ve üçüncü kİşinin ortaklafla kusurları nedeniyle
İşleten sorumluluktan kurtulacağından, Yasa’nın 91.maddesiyle
İşletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmİş bulunan sigortacı da (destekten
yoksun kalan sürücüye) tazminat ödemekten kurtulacaktır.12
d) Sürücü kusursuz olup da, kazanın nedeni teknik arıza (İşletenin
İşletme kusuru) ise ve teknik arızadan sürücü sorumlu değilse, TraŞk Sigortası
nı yapan sigortacı, sürücünün destekten yoksun kalma zararı-
nı, limiti aflmamak üzere, sürücüye ödeyecektir.
e) Teknik arızadan sürücü de belli bir oranda kusurlu ise, tazminatın
kusura isabet eden tutarı indirilecek, İşletenin “İşletme kusuru”nun karşı
lığı kadar olan bölüm destekten yoksun kalan sürücüye ödenecektir.
V- SİGORTACININ İŞLETENE RÜCU HAKKI
1- Sigortacının İşletene rücu hakkı
2918 sayılı KTK’nın 92/b ve Sigorta Genel Şartları’nın A.3-c maddeleri
gereği, İşletenin ve sürücünün ”üçüncü kİşi” konumundaki yakınları
na (efline, çocuklarına, annesine, babasına ve diğerlerine) bedensel zarar
veya destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat ödeyen sigortacı,
Yasa hükümlerini koflut olarak, TraŞk Sigortası Genel Şartları’nın B.4
maddesinde açıklanan dönme (rücu) nedenleri bulunmadıkça, sigorta
ettirene (İşletene) rücu edemez. Örneğin, sigortacı, sürücünün yüzde
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2873
___________________________________________________
(12) Sürücünün, kazaya karıflan bir başka kİşiyle kusuru paylaşmaları durumunda KTK’nın 86/1.maddesine
göre İşletenin sorumluluğu yönünden nedensellik bağının kesilmesinin, İşleten ve sürücünün bedensel
zarara uğrayan veya destekten yoksun kalan “üçüncü kİşi” konumundaki yakınlarına uygulanmayacağı
nı bir kez daha anımsatalım. Bu konuda yukarda “sürücünün bedensel zarara uğramasına”
ilİşkin 4/a-ee bölümünde ayrıntılı açıklama yapıldığından burada yinelemiyoruz.
yüz kusurlu olduğunu ileri sürerek sigorta ettirene (İşletene) rücu
edemez.13 Teknik ârızadan sorumluluk durumlarında dahi İşletene rücu
söz konusu değildir.
2- Rücu nedenleri
Zorunlu Mali Sorumluluk (TraŞk) Sigortası Genel Şartlar B.4 maddesine,
sigortacı, İşletene (sigorta ettirene) flu nedenlerle rücu edebilir:
a) İşletenin veya sürücünün kasıt derecesinde çok ağır kusuru varsa,
(KTK m. 86/1)
b) Yarıfl için özel sigorta yapılmadığını biliyorsa veya bilebilecek durumda
ise, (KTK m.92/d ve 105)
c) Sürücü ehliyetsiz veya sürücü belgesi yetersizse, (KTK m. 36, 42/a)
d) Sürücü, uyuflturucu veya keyif verici maddelerin ya da alkolün etkisiyle
kaza yapmıflsa, (KTK m. 48)
e) Ruhsatsız araçlarda yolcu taflınmıflsa veya istiab haddinden fazla
yolcu ve yük alınmışsa ya da patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taflı
ma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuflma ve
inŞlakı yüzünden kaza meydana gelmİşse, (KTK m. 65)
f) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleflmesi halinde, B.1 maddesinde
belirtilen. yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan
miktarında bir artıfl olursa,
g) Aracın çalınması veya gaspedilmesinde İşletenin kendisinin veya
eylemlerinden sorumlu olduğu kİşilerin kusuru varsa, (KTK m. 107)
Bütün bu sayılan durumlar, kazayı etkilemİşse ve kazanın meydana
gelmesinde etken olmuşsa, üçüncü kİşilere (bu arada incelediğimiz konuya
göre İşleten veya sürücünün “üçüncü kİşi” konumundaki yakınları
na) tazminat ödeyen sigortacı İşletene rücu ederek ödediği tazminat
tutarını geri isteyebilir.
3- Kazanın, rücu hakkı doğuran nedenlerden
kaynaklanması gereği
a) Üçüncü kİşilere (veya üçüncü kİşi konumundaki yakınlara) tazminat
ödeyen sigortacının, İşletene rücu edebilmesi için, bize göre, Genel
Şartlar B.4 maddesindeki koflulların varlığı yeterli olmayıp, ayrıca rücu
nedenlerinin kazayı etkilemİş olması, bir başka deyİşle, kazanın oluflu
ile rücu koflulları arasında neden-sonuç ilİşkisinin (nedensellik bağının)
da bulunması gerekir.
2874 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(13) Kazanın nedeni, Genel Şartlar B.4 maddesindeki durumlardan biri değilse, sürücü yüzde yüz kusurlu
olsa bile, sigortacının rücu hakkı doğmayacağına ilİşkin karar örnekleri:
11.HD.05.03.2002, 2001/10110-2002/1929 sayılı, 30.10.2001, 5330-8413 sayılı, 15.03.2001, 142-
1995 sayılı, 15.10.2001, 5002-7965 sayılı, 10.12.2001, 6937-9745 sayılı, 22.09.2003, 2076-8168 sayı
lı kararları. (Salih Çelik/Muktedir Lale, Sigorta Hukuku,2007 Seçkin Yayını, sf. 880 vd.)
Rücu koflullarının çoğu, uygulamada (yargıda) fazlaca inceleme konusu
olmamıfl; daha çok alkollü araç sürme konusunda Yargıtay kararları
nda kesin bir görüş oluflmufltur ki, o da, sigortacının İşletene rücu
edebilmesi için sürücünün alkollü oluflu yeterli görülmeyip, ayrıca kazanı
n alkolün etkisiyle güvenli araç sürme yetisinin yitirilmİş olmasından
kaynaklanması, kazanın nedeninin ileri derecede alkol alınmış olması koflulu
aranmıştır. Bu konuda Yargıtay kararlarında genellikle flu tür açıklamalar
yapılmıştır:
“İşleten ya da onun eylemlerinden sorumlu olduğu kİşilerin araç kullanmaları
sırasında neden oldukları zararlardan ötürü sigortacıya karşı
sorumlu tutulabilmeleri için, yalnızca alkol almıfl olmaları yeterli bulunmayı
p, ayrıca alınan alkolün, aracı güvenli sürme yeteneğini de
ortadan kaldırmıfl olması gerekir.”14
b) Yargıtay “istiab haddinden fazla” yolcu ve yük alınmasını da, rücu
için yeterli bulmayıp, kazanın söz konusu nedenden kaynaklanmış olması
koflulunu aramaktadır. Bu konuda da Yargıtay kararlarında flöyle denilmİştir:
“Taflıtın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taflı
nması sırasında meydana gelen zararların teminat dışı kabul edilebilmesi
için, riziko ile istiap haddinden fazla yük yada yolcu taşıma arasında
uygun “nedensellik bağı”nın bulunması ve kazanın salt bu nedenle meydana
gelmesi gerekir. Başka bir anlatımla, sadece istiap haddinin aflılmı
fl olması, rizikonun teminat dışı olduğu sonucunu doğurmaz. Ayrı
ca, bu hususun davacı sigorta flirketince kesin bir şekilde kanıtlanması
gerekir.”15
c) Sigortacının sigorta ettirene (İşletene) rücu edebilme koflullarının
en baflında yer alan “kasıt derecesinde ağır kusur” tanımı çok tartıflılmıfl
ve Yargıtay’ca “kasıt veya kasta yakın ağır kusur” söz konusu olmadıkça,
İşleten veya sürücü “yüzde yüz kusurlu olsalar bile”, sigortacının rücu
hakkı doğmayacağı sonucuna varılmıştır. Kararlarda çoğunlukla flöyle
denilmektedir:
“Sigorta Genel Şartlarında “tam kusur”dan değil, “kasıt” ve “ağır kusur”
dan söz edilmektedir. Bilindiği üzere, ağır kusur kavramı, bir özel hukuk
kavramı olup, kasıt olmamakla birlikte kasta yakın bir kusurun varlı-
ğını ifade eder. Bu nedenle sürücünün kasta dayanmayan tam kusuruyla
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2875
___________________________________________________
(14) Örnek kararlar: Yarg.11.HD.29.06.1995, 4359-5563 sayılı, 23.06.1994,4346-6668 sayılı, 07.03.1996,
829-1530 sayılı, 02.04.1998, 868-2404 sayılı, 09.03.1998, 195-1593 sayılı, HGK.22.04.1999,
E.1998/11-290 K.296 sayılı, HGK.19.04.2000, E.2000/11-806 K.801 sayılı, 11.HD.28.11.2002,
6240-11024 sayılı, 13.10.2003, 4136-9209 sayılı, 23.02.2004, 2003/7094-2004/1654 sayılı,
11.07.2005, 2004/10789-2005/7481 sayılı, 16.10.2006, 2005/9766-2006/10349 sayılı,
15.01.2007, 2005/13243-2007/265 sayılı, 22.11.2007, 7631-14679 sayılı kararları.
(15) HGK.05.12.2001 gün E.2001/11-1109 K.2001/1108 sayılı, 11.HD. 02.11.2004 gün 1608-10733 sayı
lı, 21.06.2005 gün 2004/9609-2005/6562 sayılı, 01.05.2006, 2005/5077-2006/4916 sayılı,
05.02.2007, 2005/14651-2007/1340 sayılı kararları.
verdiği zarardan dolayı, sigortacının, üçüncü kİşiye ödediği tazminat nedeniyle
rücu hakkı yoktur.”16
d) Ehliyetsiz veya yetersiz sürücü belgesiyle araç kullanma durumunda
da sigortacının rücu hakkı doğacağına ilİşkin kararlarda, kazanın
nedeni üzerinde durulmamakta ise de, bize göre, kazanın nedeni ehliyetsizlik
veya sürücü belgesinin yetersizliği değilse, sigortacı İşletene rücu
edememelidir. Örneğin, ehliyetsiz sürücünün kullandığı araca, bir başka
aracın arkadan çarpması durumunda, ehliyetsizlik rücu nedeni olmamalı
dır.
4- Sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan sürücüye rücu edilemez.
Rücu koflulları varsa yalnızca İşletene veya mirasçılarına rücu edilir.
Sigortanın tarafı olmayan sürücüye rücu edilemez.17
5- Sigortanın tarafı olarak “İşletene” rücu edilir. İşleten ölmüflse
mirasçılarına” rücu edilir.
a) Kural olarak İşletene rücu edilir. İşleten ölmüflse ve kazanın nedeni
Genel Şartlar’ın B. 4 maddesindeki durumlardan biri ise, İşletenin veya
sürücünün “üçüncü kİşi” konumundaki yakınlarına tazminat ödeyen
sigortacı, ödediği miktar üzerinden İşletenin mirasçılarına rücu edilir.
b) Destekten yoksun kalanlar, mirasçı değillerse, onlara rücu edilemez.
Çünkü, destekten yoksunluk mirasçılık sıfatından bağımsız ve kİşilerin
kendi hukuksal varlıklarında doğan bir haktır.
c) Ancak, destekten yoksun kalanlar (aynı zamanda) mirasçı iseler
onlara rücu edilir. Sigortacı, onlara destek tazminatı ödemİş olup da,
sonradan (yasal süresi içinde) Genel Şartlar B. 4 maddesindeki durumlardan
birinin varlığını öğrenmİşse, ödediği miktarı geri isteyebilir.
Bu gibi durumlarda, yani destekten yoksun kalan haksahiplerinin
(aynı zamanda) mirasçı oldukları durumlarda, eğer Sigorta Genel Şartları
B.4 maddesinde sınırlı olarak sayılan rücu koflullardan biri varsa ve
kazanın nedeninin bunlardan biri olduğu kesin biçimde saptanmıflsa, bize
göre, sigortacı, ödemeyi reddetme hakkına sahiptir. Açılan bir davada,
sigortacı ya ödemezlik deŞnde bulunacak ya da karşılık dava açacaktı
r ki, sonuç aynıdır.
2876 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(16) 11.HD. 16.01.2006 gün E.2005184 - K.2006/121 sayılı, 30.10.2001 gün 5330-8413 sayılı,
11.05.2000 gün 2961-4140 sayılı, 05.03.2002 gün 2001/10110-2002/1929 sayılı, 22.09.2003 gün
2076-8168 sayılı, 25.01.2007 gün 2005/10759-2007/799 sayılı, 05.03.2007 gün 2006/962-
2007/3850 sayılı kararları.
(17) Bu konuda karar örnekleri: 11.HD.30.10.2001, 5330-8413 sayılı, 21.01.2003, 2002/7557-2003/357
sayılı, 01.05.2006, 2005/5072-2006/4887 sayılı, 19.06.2006, 2005/7433 -2006/7083 sayılı,
05.03.2007, 2006/962-2007/3850 sayılı kararları. (Çelik/Lale,age, sf. 1285 vd.)
VI- ÖRNEKLERLE AÇIKLAMALAR
İşleten ve sürücü yakınlarının (efl, çocuk, anne, baba, kardeş vb.)
mal zararları dışındaki destekten yoksunluk ve bedensel zararlarının
TraŞk Sigortası kapsamında olduğuna ilİşkin KTK m. 92/b ve Genel Şartlar
A.3-c hükümlerinin ve buna bağlı Yargıtay kararlarının daha iyi kavranı
lması için aflağıda somut örnekler verilmİştir.
Örnek: 1
Özel otomobilin sahip ve sürücüsü, mucurlu yolda tek yanlı kaza yaparak,
eflinin yaralanmasına ve çocuklarından birinin ölümüne neden olmuş;
kazanın, yol durumuna göre gerekli önlemlerin alınmamasından ve
hızın azaltılmamasından kaynaklandığı ve sürücünün yüzde yüz kusurlu
olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
Bu örnekte, TraŞk Sigortası’ndan kimlerin yararlanabileceğini ve ne
tür zararlarını isteyebileceklerini ayrı ayrı belirtelim:
a) Önce araç sahibi-sürücünün kendisi, hem sigorta sözleşmesinin
tarafı (sigorta ettiren) olarak ve hem de sürücü sıfatıyla yüzde yüz kusurlu
olması nedeniyle sigortadan tazminat alamaz.
b) Efl, çocuğunun ölümü nedeniyle (anne olarak) destekten yoksun
kalmıştır. Araç sahibi-sürücü olan kocasının yüzde yüz kusurlu oluflu
onun tazminat hakkını etkilemez. O, TraŞk Sigortası yönünden “üçüncü
kİşi” konumundadır. (KTK m.85/1, 92/b; Genel Şartlar A.3-c) Bu nedenle,
ölümle desteğinden yoksun kaldığı çocuğundan dolayı sigorta flirketinden
tazminat alabilir.
c) Efl, aynı kazada yaralanmış olması nedeniyle de: 1)Geçici veya
sürekli İşgöremezlik zararlarını; 2) Tedavi giderlerini sigorta flirketinden
isteyebilir.
d) Sigortacı, destek tazminatını, İşgöremezlik zararlarını ve tedavi giderlerini
ödedikten sonra, yüzde yüz kusurlu olduğunu ileri sürerek
araç sahibi-sürücüye rücu edemez. Rücu edebilmesi için TraŞk Sigortası
Genel Şartları’nın B.4 maddesinde sınırlı olarak sayılan durumlardan
birinin varlığı ve ayrıca kazanın nedeninin bunlardan biri olması gerekir.
Örnek: 2
Araç sahibi-sürücü tek yanlı kaza sonucu ölmüfl; efli ve çocukları
destekten yoksun kalmışlardır. Bu örnekte:
a) Araç-sahibi-sürücünün yüzde yüz kusurlu olmasına karşın, sigortacı,
efline ve çocuklarına destekten yoksun kalma tazminatı ödemek zorundadı
r. Çünkü, KTK 92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerine göre, efl
ve çocukların mal zararları dışındaki can zararları sigorta kapsamındadır
ve onlar TraŞk Sigortası yönünden “üçüncü kİşi” konumundadırlar.
b) Efl ve çocuklara destekten yoksun kalmaları nedeniyle tazminat
ödeyen sigortacı, TraŞk Sigortası Genel Şartları B.4 maddesindeki du-
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2877
rumlardan biri kazayı etkilememİşse, kazada ölen araç sahibinin mirasçı
larına rücu edemez.
Örnek: 3
Araç sahibi-sürücü, ileri derecede alkollü olarak kaza yapması sonucu
ölmüfl ve kazanın nedeninin “alkolün etkisi” olduğu kesin biçimde
saptanmıştır. Bu örnekte:
a) Destekten yoksun kalan efl ve çocuklar, bu durumda dahi KTK
92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerine göre TraŞk Sigortası yönünden
“haksahibi” ve “üçüncü kİşi” konumunda olduklarından,sigortacıdan
destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilirler.
b) Ancak onlar, destekten yoksun kalmalarının yanı sıra, aynı zamanda
mirasçıdırlar ve mirası reddetmedikçe ölenin borçlarından sorumludurlar.
Kazanın nedeninin, alkol olduğu kesin biçimde saptanmıflsa,
sigortacı (araç sahibi-sürücünün) efl ve çocuklarına destekten yoksun
kalma tazminatını ödedikten sonra, Sigorta Genel Şartları B.4-d
maddesine dayanarak, ölen araç sahibinin (aynı zamanda) mirasçısı olan
haksahiplerine rücu edebilecek; bu durumda aynı kİşilere ödediği parayı
geri alacaktır.
c) Bu gibi durumlarda, yani destekten yoksun kalan haksahiplerinin
(aynı zamanda) mirasçı oldukları durumlarda, eğer Sigorta Genel
Şartları B.4 maddesinde sınırlı olarak sayılan rücu koflullardan biri varsa
ve kazanın nedeninin bunlardan biri olduğu kesin biçimde saptanmıflsa,
bize göre, sigortacı, ödemeyi reddetme hakkına sahiptir. Açılan bir
davada, sigortacı ya ödemezlik deŞnde bulunacak ya da karşılık dava
açacaktır ki, sonuç aynıdır.
Örnek: 4
Sürücü oğul, babasının arabasıyla tek yanlı kaza yapmıfl ve ölmüfltür.
Kazanın oluflunda sürücünün yüzde yüz kusurlu olduğu değerlendirmesi
yapılmıştır. Ölen sürücü (oğul), bekâr ve çocuksuz olup, onun
ölümüyle anne ve babası destekten yoksun kalmışlardır. Bu örnekte:
a) Baba, oğlunun ölümüyle destekten yoksun kalmış ise de, araç
sahibi (İşleten) ve aynı zamanda sigorta sözleşmesinin tarafı olarak TraŞk
Sigortası yönünden “üçüncü kİşi” konumunda olmadığından sigortadan
destek tazminatı tazminat alamaz.
b) Anne, yukardaki bölümlerde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere,
KTK 92/b ve Genel Şartlar A.3-c maddelerine göre TraŞk Sigortası yönünden
“haksahibi” ve “üçüncü kİşi” konumunda olduğundan, sigortacı
dan destekten yoksun kalma tazminatı alabilir.
c) Kazanın nedeni, Genel Şartlar B.4 maddesinde sınırlı olarak sayı-
lan durumlardan biri değilse, ölen sürücünün yüzde yüz kusurlu olduğu
ileri sürülerek annenin tazminat isteği reddedilemez.
2878 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
d) Ölen sürücünün sürücü belgesiz (ehliyetsiz) biri olması durumunda
dahi, kazanın nedeni ehliyetsiz olufl değilse, haksahibi anne gene tazminatı
nı alır ve sigortacı, Genel Şartlar B.4 maddesi (c) bendine dayanarak
tazminat ödemeyi reddedemez. Ancak, kazanın nedeni sürücünün
ehliyetsiz oluflu ise, sigortacı, KTK’nın m.95/2’ye ve Genel Şartlar B.4-c
maddesine dayanarak ödemeyi reddedebilecek veya anneye destek tazminatı
ödedikten sonra, araç sahibi babaya karşı rücu davası açarak ödediğ
ini geri alacaktır.
Örnek: 5
Kamyon sahibi sürücüsüyle birlikte taşıma İşi yaparken kaza sonucu
ikisi de ölmüfllerdir. Bu örnekte:
a) İşletenin (kamyon sahibinin) desteğinden yoksun kalan efli ve
çocukları, KTK’nın 92/b ve Poliçe Genel Şartları A.3-c bendi hükümlerine
göre “üçüncü kİşi” konumunda olduklarından, sürücü yüzde yüz kusurlu
olsa bile, sigortacı, hesaplanacak destek tazminatı tutarlarını haksahiplerine
ödemek zorundadır. Bu, Yasa ve Genel Şartlar’daki anılan
hükümlerin yanı sıra, Sigorta Hukuku ilkeleri gereğidir.
b) Sürücünün ölümü nedeniyle de desteğinden yoksun kalan haksahipleri,
yukarıda belirtilen hükümlere göre “üçüncü kİşi” konumunda oldukları
ndan, onlar da, sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile, hesaplanacak
destek tazminatını sigortadan alacaklardır.
Örnek: 6
Kazanın nedeni sürücü kusuru olmayıp “teknik arıza”dır. Kazada İşleten
ve sürücü ölmüfllerdir. Bu örnekte:
a) Teknik arıza, KTK’nın 86/1. maddesine göre, İşleteni sorumluluktan
kurtaran nedenlerden olmadığından, ölen İşletenin desteğinden yoksun
kalanlar sigortadan tazminat alamazlar.
b) Buna karşılık ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanlar sigortadan
tazminat alabilirler. Çünkü, “teknik arıza”dan sorumlu olan İşletenin
bu sorumluluğunu belli bir oranda sigortacı üstlenmİş bulundu-
ğundan, ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanlara, sigortacı, tazminat
ödemek zorundadır.
Örnek: 7
Araç sahibi sürücü tek yanlı kaza yapmıfl, o sırada araçta bulunan
oğlu yaralanarak yaşam boyu sakat kalmıştır. Bu örnekte:
a) Babasının yaptığı tek yanlı kaza sonucu yaralanan ve yaşam boyu
sakat kalan oğul “üçüncü kİşi” konumunda olduğundan, sakatlık oranı
na göre hesaplanacak tazminat tutarını, limiti aflmamak kofluluyla,
sigorta flirketinden alabilir.
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2879
b) Sigorta flirketi, bedensel zarara uğrayan oğul’a “Tek yanlı kaza yapan
senin babandır. Üstelik yüzde yüz kusurludur. Onun kusuruna sığı-
narak sigortadan tazminat alamazsın” diyemez. Çünkü, bu zarar, yaşam
boyu sakat kalan kİşinin kendi zararıdır, onun kİşiliğine sıkı sıkıya
bağlıdır ve babasından bağımsızdır. Bir Yargıtay kararında denildiği gibi:
“Çocuklar, yaflları gereği ergin (reflit) olmayıp, babalarının velâyeti altı
nda iseler de, baba ile çocukların mal varlıklarının birbirinden ayrı oldu-
ğu göz önüne alınarak, babanın kusurundan dolayı çocukların tazminatı
ndan indirim yapılamaz.”18
Örnek: 8
Sürücünün tek yanlı yaptığı kazada, araçta görevli sürücü yardımcı-
sı yaralanmış ve sakat kalmıştır. Bu örnekte:
Sürücünün kusurundan İşleleten “kendi kusuru gibi” sorumlu oldu-
ğundan (KTK m.85/Son) ve İşletenin bu sorumluluğunu belli bir oranda sigortacı
üstlenmİş bulunduğundan (KTK m. 91 vd.), sürücü yardımcısının
sakatlık tazminatını sigortacı ödemek zorundadır.
Örnek: 9
Sürücünün tek yanlı yaptığı kazada, araçta “yolculuk” yapan babası
yaralanmış ve sakat kalmıştır. Bu örnekte:
Sakat kalan sürücünün “babası” hatır için taflınmakta olduğundan
ve hatır taşımaları sigora kapsamında bulunduğundan, yüzde yüz kusurlu
olan sürücünün babasına, sigortacı, sakatlık tazminatı ödemek zorundadı
r. (KTK m.92 ve Genel Şartlar m. A.3)19
Örnek:10
Boflanmış karı kocadan erkek, velâyeti annelerine verilmİş olan iki
küçük çocuğunu bir hafta sonu alıp arabasıyla kendi evine götürmekte
iken kaza yapmıfl ve çocuklarla birlikte baba da ölmüfltür. Bu örnekte:
a) Ölen çocuklarının desteğinden yoksun kalan annenin, TraŞk Sigortası’
ndan tazminat alma hakkı olup, bunda asla duraksamaya ve kuflkuya
yer yoktur.
b) Anne, kocasından boflanmamıfl olsaydı, yani evlilik birliği sürerken
aynı kaza olsaydı, baba yüzde yüz kusurludur diye iki çocuğunu kaybeden
anne, TraŞk Sigortası’ndan tazminat isteyemeyecek miydi? İsteyemeyecekti
diyenler Yasa’nın 92/b ve Genel Şartlar’ın A.3-c maddelerini iyi
okumalı ve iddialarını mantık süzgecinden geçirmelidirler.
2880 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
___________________________________________________
(18) Yargıtay 11.HD.17.06.1988 gün 4590-4049 sayılı kararı. (YKD.1988/11-1534)
(19) 2918 sayılı KTK m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalanlar arasında hatır için taflı-
nanların bulunmaması ve 1.3.1992 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar A.3 maddesinde “Teminat
dışı haller” arasında hatır taşımasının yer almamıfl olması nedeniyle hatır için taflınanlar da “üçüncü
kİşi” sayılmıştır.
VII- YARGITAY KARARLARI
(1) İşletenin ve sürücünün yakınları, üçüncü kİşi durumunda oldukları
ndan, sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile, zarar gören yakınlar
traŞk sigortasından tazminat alabilirler.
Zorunlu TraŞk Sigortası’nda sigortacı, İşletenin 2918 sayılı KTK’nın
85/1. maddesi hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu, aynı Yasa’nın
91/1.maddesi uyarınca üstlenmİş olup, gerek 85/1.madde hükmü, gerekse
Zorunlu TraŞk Sigortası Poliçesi Genel Şartları’nın 1.maddesi hükmü,
ölüm ve bedensel zararlar yanında ancak bir fleyin teminat kapsamında olduğ
unu öngörmüştür. Aynı Yasa’nın 92/b ve Poliçe Genel Şartları A.3-c
bendi hükümlerinde İşletenin eflinin, usul ve fürunun, evlat edinme ilİşkisi
ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin (can zararları dışındaki)
mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri isteklerin teminat
dışı olduğu da hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, ZMSS’nın asıl amacının
üçüncü kİşilere verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin bir
tekrarı niteliğindedir. Ancak anılan maddede bedeni zararlardan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r.
İşletenin ve sürücünün aynı derecede yakınları, TraŞk Sigortası
karşısında, bedensel zararlar bakımından üçüncü kİşi durumunda oldukları
na göre, sürücü murisin kusuru ile İşletenin varsa ayrıca oluflan kusuru
toplamı kadar hukuki sorumluluk üstlenen TraŞk Sigortacısından, bu
toplam kusur oranına isabet eden destek tazminatı miktarı kadar ve poliçe
limitini geçmemek kaydı ile istekte bulunulabileceğinin kabulü gerekir.
Zira, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin ölümünden doğan zararlarına
ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle, miras hukuku ilİşkisinden
bağımsız istemler olup, Sigorta Hukuku ilkeleri çerçevesinde ele alınması
gerekeceğinden, murisin kusuru oranından yararlanmamaları gerektiğ
i artık söylenemeyecektir. Bir başka deyİşle, muris sürücünün kazadaki
kusur oranı ile bu kusurun dışında kalan İşletenin ayrıca oluflabilen kusuru
varsa kusur oranının belirlenmesi, olaya neden olan başka bir davalı ya
da dava dışı başka bir araç varsa, ortaklafla (müteselsilen) tahsil isteminin
de varlığı halinde, bunların kusurlarının toplanması, poliçe limiti aflılmadan
tahsile karar verilmesi gerekecektir.
Bu ilkeler ıflığında somut olay incelendiğinde, sürücü murisin olayda
8/8 oranında kusurlu olduğu belirlendiğine göre, davacılar yararına hesaplanacak
destek tazminatının tamamından, poliçe limitini geçmemek
kaydıyla, İşletenden dolayı sorumluluk üstlenen davalı sigortacı
sorumlu olacaktır.
Bu durum karşısında, mahkemece, davacılar yararına destek tazminatı
hesabı yapılması ve poliçe limitini aflmamak kaydıyla davalı sigortacı
nın sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması
doğru olmamıfl, kararın bozulması gerekmİştir.
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2881
11. HD 16.10.2006, E.2005/9766 K.2006/10349
(2) İşletenin ve sürücünün yakınları bedensel zararlar bakımından
üçüncü kİşi durumundadırlar.
İşletenin ve sürücünün aynı derecede yakınları traŞk sigortası karşı-
sında, “bedensel zararlar” bakımından üçüncü kİşi durumunda oldukları
na göre, sürücü murisin kusuru ile İşletenin varsa ayrıca oluflan kusuru
toplamı kadar hukuki sorumluluk üstlenen traŞk sigortacısından bu toplam
kusur oranına isabet eden destek tazminatı miktarından, poliçe limitini
geçmemek kaydı ile, sigortacı sorumlu tutulmalıdır. Zira İşleten ve sürücü
yakınlarının, murisin ölümünden doğan zararlarına ilİşkin istemleri,
üçüncü kİşi olmaları nedeniyle, miras hukuku ilİşkisinden bağımsız
istemler olup, sigorta hukuku ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerekece-
ğinden, murisin kusuru oranından yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir.
11.HD.25.04.2006, E.2005/4340 K.2006/4645
(3) İşletenin, eflinin, usul ve fürunun mallarına gelen zararlar nedeniyle
ileri sürebilecekleri istekler Zorunlu Mali Sorumluluk kapsamı
dışında olup, anılan kİşilerin mal zararları dışındaki (can) zararları
nın ise, sigorta kapsamı içerisinde bulunması gerekir.
Bilindiği üzere, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sigorta ettirenin
üçüncü kİşilere verdiği zararları onun adına karşılamak üzere, hem üçüncü
kİşileri, hem de sigorta ettireni koruma amacı ile oluflturulmufl bir zarar
sigortası türüdür. Bu bakımdan sigorta ettiren (araç sahibi) üçüncü kİşi durumunda
olmadığından, ölüm ve yaralanma nedeniyle (kendisi için) sigortacı
dan istekte bulunamaz. Ancak sigorta ettirenin eflinin bu tür sigortada
sigortacıdan istekle bulunup bulunmayacağı üzerinde durulmalıdır. Konu
ile ilgili 2918 sayılı KTK’nın 92/b maddesinde, İşletenin eflinin, usul ve fürunun,
kendisine evlât edinme ilİşkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadı-
ğı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri istekler
zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakılmıfl olup,
bunun dışındaki zararlarının sigorta kapsamı dışında bırakıldığı konusunda
açık bir düzenleme mevcut olmadığına göre, bu kİşilerin mal zararları
dışındaki can zararlarının sigorta kapsamı içerisinde kaldığının kabulü gerekir.
O halde, sigorta ettirenin eflinin açtığı davanın kabulünde ilke açısından
bir usulsüzlük mevcut değildir. Öte yandan, sigorta ettirenin efli ve çocukları
yla sigortalı araçta birlikte yolculuk yapmalarında sigorta ettirenin
maddi ve manevi çıkarı (menfaati) bulunduğundan bir hatır taşıması da
söz konusu olamaz. Bu itibarla, zarar tutarından bir indirim yapılması da
gerekli değildir.
11.H.D. 16.2.1990, 825-963 (YKD. 1990/6-870)
(4) Kazayı yapan aracı kullanan ve aracın maliki olmayan sürücü,
üçüncü kİşi konumundadır. Bu nedenle zorunlu traŞk sigortasından
yararlanabilir.
2882 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
Zorunlu TraŞk Sigortasında, sigortacının, KTK’nın 91 ve 85/1 maddeleri
uyarınca İşletenin hukuki sorumluluğunu üzerine almıfl bulunması, sigortacı
nın bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasa’nın
92.maddesinde veya sigorta poliçesi Genel Şartları’nda, araç sürücüsünün
bu kapsam dışında kaldığına ilİşkin bir hüküm bulunmaması karşısında,
malik olmayan sürücünün ölümü nedeniyle, sigortacının sorumlu olduğunun
benimsenmesi gerekmesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının
reddi gerekmİştir.
11.HD. 28.11.2002, 6240-11024 (İBD.2004/2-790)
(5) Sürücü ve yardımcıları görevli oldukları aracın traŞk sigortası
ndan yararlanabilirler.
Zorunlu traŞk sigortasında sigortacı, İşletenin hukuki sorumluluğunu
üzerine almıştır. Sürücü veya yardımcıları, zorunlu mali sorumluluk dışında
kalmadıklarından, bunlar da, İşletenden tazminat isteğinde bulunabilirler.
Bu nedenle kazada araç sürücüsü ölmüfl ise, sigorta flirketinden tazminat
bedeli istenebileceği gibi, ölen sürücünün belli oranda kusurlu olması,
sigortacının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
11.H.D. 17.4.1995, 2056-3648 (YKD. 1995/8-1236)
(6) Sigortalı araç sürücüsü, kendi kusurundan yararlandırılmamak
kofluluyla, kullandığı aracın zorunlu traŞk sigortasından tazminat
alabilir.
Taraflar arasındaki uyuflmazlık, davalı flirkete zorunlu traŞk sigortası
ile sigortalı araçta sürücü olarak bulunan davacılar murisinin meydana gelen
traŞk kazasında ölümü sonucu, onun desteğinden yoksun kalanların,
aracın İşletenin hukuki sorumluluğunu üzerine alan sigortacıdan sigorta
tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, Zorunlu TraŞk Sigortasında, sigortacı, 2918 sayılı
KTK’nın 91.maddesiyle, İşletenin, aynı Yasa’nın 85/1.maddesinde öngörülen
hukuki sorumluluğunu üzerine almıştır. Anılan maddeye göre ise, bir
motorlu aracın İşletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep
olursa, İşletenin bu zarardan sorumlu olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Yasa’nın
92. maddesinde araç sürücüsünün bu kapsam dışında kaldığına ilİşkin bir
hüküm bulunmadığı gibi, sigorta poliçesi Genel Şartları’nda da bu yolda bir
sınırlama getirilmemıştır O halde sürücünün ölümü nedeniyle sigortacının
sorumluluğu ilke olarak benimsenmelidir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, sürücünün kendi kusurundan
yararlanmaması gerektiğidir. Bir başka deyİşle, sürücünün kazadaki
kusur oranı belirlenerek kendi kurusu dışında kalan kusur oranına göre
poliçe teminatından yararlanması mümkündür.
11.HD.09.06.2003, 269-6111
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2883
(7) Babanın kusurundan dolayı çocukların tazminatından indirim
yapılamaz.
Davacı çocuklar, yaflları gereği ergin (reflit) olmayıp, babalarının velâyeti
altında iseler de, baba ile çocukların mal varlıklarının birbirinden ayrı
olduğu göz önüne alınarak, babanın kusurundan dolayı çocukların tazminatı
ndan indirim yapılamaz.
11.HD.17.06.1988, 4590-4049 (YKD.1988/11-1534)
(8) İşletenin ve sürücünün yakınları ((efli, çocukları, annesi, babası,
birlikte yaşadığı kardeşleri) üçüncü kİşi durumunda olup, kazanı
n oluflunda sürücü kusurlu olsa bile, sigortacı, poliçe limitini aflmamak
üzere, kusur oranlarına bakılmaksızın, hesaplanan tazminatı
ödemek zorundadır.
Davacılar vekili, davalı flirkete TraŞk Sigortası poliçesi ile sigortalı aracı
n, davacıların murisi yönetiminde oluflan kazada öldüğünü, ölüm limiti
olan 7.000.000.000 liranın faiziyle birlikte ödenmesini istemıştır.
Davalı sigorta vekili, isteğin poliçe teminatı dışında kaldığını savunarak
davanın reddini istemıştır
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkİşi raporuna göre,
davacıların murisinin 6/8 oranında kusurlu olduğu, 2/8 kusursuzluk oranı
na göre toplam 6.871.361.024 TL. destek tazminatına davacıların hak ettiğ
i gerekçesiyle, destek tazminatı tutarının davacılara ödenmesine karar
verilmıştır.
Kararı, davalı vekili temyiz etmıştır.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilİşkindir. Davacı
ların efl ve babalarının sürücü olduğu araç, davalı flirkete Zorunlu
TraŞk Sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Sağ arka tekerleğin patlaması sonucu
meydana gelen tek taraflı kazada, sürücü ölmüfl olup, davacılar
destekten yoksun kalmaya ilİşkin tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davacı
ların tazminat istemi, mahkemece kısmen kabul edilmİş olup, uyuflmazlı
k, murisin meydana gelen kazada ölümü sonucu onun desteğinden
yoksun kalanların aracın İşleteninden, dolayısıyla onun hukuki sorumlulu-
ğunu üzerine alan davalı sigortacıdan tazminat isteyip isteyemeyeceği
noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, “Zorunlu TraŞk Sigortasında sigortacı, İşletenin 2918
sayılı KTK’nın 85/1.madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı
Yasa’nın 91/1.maddesi uyarınca üstlenmİş olup, gerek 85/1.madde hükmü
ve gerekse Zorunlu TraŞk Sigortası poliçesi Genel Şartları’nın 1.madde
hükmü, ölüm veya bedensel zararlar yanında bir fleyin zarara uğraması
halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüştür. Aynı Yasa’nın 92/b
ve Poliçe Genel Şartları A.3-c bent hükümlerinde İşletenin yakınlarının
(efli, çocukları, annesi, babası, evlâtlığı ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin)
mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin teminat
2884 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, ZMSS’nın asıl amacının
üçüncü kİşilere verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin
bir tekrarı olmaktadır.
Ne var ki, sözü edilen maddede bedensel zararlardan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Bu tarz düzenleme nedeniyle, İşletenin yasada sayılan yakınları-
nın uğramıfl oldukları bedensel zararların ZMSS güvencesi içinde
kaldığı kabul edilmektedir. (Bkz. Dr.S.Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi, C.1, sayı:
3-4, sf.260; Ç.Aflçıoğlu, TraŞk Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları,
Ank.1989, sf.86 vd.; Iflıl Ulafl, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları,
3.Bası, Ankara, Ekim/2002, sf.669) Dairemizin 16.02.1990 tarih ve 825-963 sayı
lı kararı da bu yöndedir.
Bu sonuçların, İşleten sıfatı olmayan sürücünün aynı derecedeki yakı
nları için de geçerli olduğunun kabulü gerekir. Zira, sigortacının bu
kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Kanunun 92.maddesinde
araç sürücüsünün aynı derecedeki yakınlarının bu kapsamın dışında kaldığı
na ilİşkin hüküm bulunmadığı gibi, sigorta poliçesi genel şartlarında da
bu yolda bir sınırlama getirilmemİştir. O halde sürücünün aynı derecedeki
yakınlarının da murislerinin ölümü nedeniyle bedensel zararlar
kapsamında olan destekten yoksun kalma tazminatına ilİşkin TraŞk
Sigortacısından istemde bulunabileceği ilke olarak benimsenmelidir.
Esasen doktrinde de sürücü ve yardımcılarının İşletene karşı tazminat
isteminde bulunabilecekleri, dolayısıyla onun sigortacısının da sorumlu olması
gerektiği kabul edilmektedir. (Bkz. Dr.S.Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi, C.1,
sayı:3-4, sf.260; Ç.Aflçıoğlu, TraŞk Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları,
Ank.1989, sf.86 vd.) Nitekim, somut olayla ilgili olmamakla birlikte İMSS Genel
Şartları’nın 3/c bendinde, bu noktada sürücü ve İşleten arasında yakı
nlar bakımından bir ayrım yapılmamıştır.
Dairemizin 17.04.1995 tarih 2056-3648 sayılı, 15.05.2000 tarih 288-
4194 sayılı, 15.03.2001 tarih 1244-1941 sayılı, 09.06.2003 tarih 269-
6111sayılı, 20.06.2005 tarih 2004/9695-2005/6380 sayılı kararları, ölen
sürücünün efli ve çocuklarının bedensel zararlara ilİşkin “üçüncü kİşi olarak”
dava hakkının varlığına ilİşkindir.
İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları TraŞk Sigortası
karşısında,bedensel zararlar bakımından “üçüncü kİşi” durumunda oldukları
na göre, sürücü murisin kusuru ile İşletenin varsa ayrıca oluflan
kusuru toplamı kadar hukuki sorumluluk üstlenen TraŞk Sigortacı
sından bu toplam kusur oranına isabet eden destek tazminatı
miktarından, poliçe limitini geçmemek kaydı ile sigortacı sorumlu
tutulmalıdır. Zira, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin (deste-
ğin) ölümünden doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle,
miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, sigorta hukuku
ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin (desteğin) kusu-
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2885
ru oranından yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir. Bir başka
deyİşle, muris sürücünün kazadaki kusur oranı ile bu kusurun
dışında kalan İşletenin ayrıca oluflabilen varsa kusur oranının belirlenmesi,
olaya neden olan başka bir davalı ya da dava dışı bir
başka araç varsa, müteselsilen (ortaklafla zincirleme) tahsil isteminin
varlığı halinde, bunların kusurunun da toplanması, poliçe limiti
aflılmadan tahsile karar verilmesi gerekecektir.
Bu ilkeler ıflığında somut olay incelendiğinde, ölen sürücünün mirasçı-
ları olan davacılar, 7.000.000.000 TL. olan poliçe limitinin tamamının tahsilini
davalıdan istemİşler ve sürücü ile İşletenin kusur oranları arasında
bir ayrım yapmamıfllar ve herhangi bir kusur oranına dayanmamıfllardır.
Hükme esas bilirkİşi raporundan, sürücü murisin 6/8 oranında kusurlu olduğ
u, 2/8 kusurun da teknik arıza olarak nitelendirilen lâstik patlaması
olgusuna verildiği anlaflılmaktadır. Dairemizin yerleflik uygulamasına göre,
teknik arıza, kural olarak umulmayan bir hal olup, önceden sezilemez
ve önlenemez niteliği de kanıtlanmadıkça, bu hal bakım kusuru oluflturmaktadı
r. Bu hali, 2918 sayılı KTK’nın 86/1. maddesinde İşleteni sorumluluktan
kurtaran nedenlerden biri olan mücbir sebep değil, araçta kazayı
etkileyen bir bozukluk olarak nitelendirmek gerekmektedir. Bilindiği gibi,
teknik arızalar çoğu kez aracın periyodik bakımının zamanında gereği gibi
yapılmamıfl olmasından ileri gelir ve bu da araç için bir kusur oluflturur.
Kusurun söz konusu oldu hallerde ise mücbir sebepten sözedilemez. Bu
durumda lâstik patlaması da İşletenin sorumluluğunu gerektiren bir İşletme
kusuru olduğundan, sürücü ve İşletenin kusurları toplamı olan 8/8
üzerinden, limit aflılmamak kaydıyla hesaplama yapılması, buna göre poliçe
limiti olan 7.000.000.000 liranın tahsiline karar verilmesi gerekirken,
murisin kusursuzluk oranı olarak raporda bildirilen ve esasen davalının
üstlenmediği 2/8 oranına isabet eden 6.871.361.024 lira destek tazminatı
na hükmedilmesi doğru olmamıştır.
(11.HD.11.07.2005, E. 2004/10789 K.2005/7481)
(9) Kendi kusuruyla traŞk kazası yaparak ölen sürücünün deste-
ğinden yoksun kalan yakınları (efli, çocukları, annesi, babası ve birlikte
yaşadığı kardeşleri), “üçüncü kİşi” durumunda olduklarından,
Zorunlu TraŞk Sigortasından “tam kusur” oranına göre maddi tazminat
isteyebilirler.
Davacılar vekili, davacıların murisinin, davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü iken, tek taraflı kaza sonucu öldüğ
ünü, bu nedenle davacıların destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek,
ıslah ile artırılmıfl olarak toplam 36.749,17 YTL tazminatın temerrüt
faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmıştır.
Davalı vekili, meydana gelen kazada araç sürücüsü olan davacıların
murisinin 8/8 oranında kusurlu olduğunu, bu nedenle davacıların tazminat
isteme haklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemıştır.
2886 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bilirkİşi raporuna göre,
meydana gelen kazada sürücü olan davacıların murisinin 8/8 oranında
kusurlu olduğu, davalı flirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gere-
ği İşletenin hukuki sorumluluğunu üzerine aldığı ve sürücünün tam kusurlu
olması nedeniyle İşletenden, dolayısıyla sigorta flirketinden tazminat talebinde
bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmıştır.
Kararı davacılar vekili temyiz etmıştır.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilİşkindir.
Mahkemece, davacıların tazminat istemi, muris sürücünün 8/8 oranında
kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmİş olup, uyuflmazlık, murisin
meydana gelen traŞk kazasında ölümü sonucu onun desteğinden yoksun
kalanların aracın İşleteninden, dolayısıyla onun hukuki sorumluluğunu
üzerine alan davalı sigortacıdan tazminat isteyip isteyemeyeceği noktasında
toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, “Zorunlu TraŞk Sigortasında sigortacı, İşletenin
2918 sayılı KTK’nın 85/1.madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğ
unu aynı Yasa’nın 91/1.maddesi uyarınca üstlenmİş olup, gerek
85/1.madde hükmü ve gerekse Zorunlu TraŞk Sigortası poliçesi Genel
Şartları’nın 1.madde hükmü, ölüm veya bedensel zararlar yanında bir fleyin
zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüştür.
Aynı Yasa’nın 92/b ve Poliçe Genel Şartları A.3-c bent hükümlerinde İşletenin
yakınlarının (efli, çocukları, annesi, babası, evlâtlığı ve birlikte yaşadığı
kardeşlerinin) mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri
taleplerin teminat dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm,
ZMSS’nın asıl amacının üçüncü kİşilere verilecek zararların güvence altına
alınması ilkesinin bir tekrarı olmaktadır.
Ne var ki, sözü edilen maddede bedensel zararlardan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Bu tarz düzenleme nedeniyle, İşletenin yasada sayılan yakınları
nın uğramıfl oldukları bedensel zararların ZMSS güvencesi içinde
kaldığı kabul edilmektedir.
Bu nedenle, oluflan bu sonucun İşleten sıfatı olmayan sürücünün aynı
derecedeki yakınları için de geçerli olduğunun kabulü gerekir. Zira, sigortacı
nın bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı Kanunun 92.maddesinde
araç sürücüsünün aynı derecedeki yakınlarının bu kapsamın dı-
flında kaldığına ilİşkin hüküm bulunmadığı gibi, sigorta poliçesi genel şartları
nda da bu yolda bir sınırlama getirilmemıştır. O halde sürücünün aynı
derecedeki yakınlarının da murislerinin ölümü nedeniyle bedensel zararlar
kapsamında olan destekten yoksun kalma tazminatına ilİşkin TraŞk Sigortacı
sından istemde bulunabileceği ilke olarak benimsenmelidir.
İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları TraŞk Sigortası
karşısında,bedensel zararlar bakımından “üçüncü kİşi” durumunda
olduklarına göre, sürücü murisin kusuru ile İşletenin varsa
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2887
ayrıca oluflan kusuru toplamı kadar hukuki sorumluluk üstlenen
TraŞk Sigortacısından bu toplam kusur oranına isabet eden destek
tazminatı miktarından, poliçe limitini geçmemek kaydı ile sigortacı
sorumlu tutulmalıdır. Zira, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin
(desteğin) ölümünden doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları
nedeniyle, miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, sigorta
hukuku ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin (desteğ
in) kusuru oranından yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir.
Bir başka deyİşle, muris sürücünün kazadaki kusur oranı ile bu kusurun
dışında kalan İşletenin ayrıca oluflabilen varsa kusur oranının belirlenmesi,
olaya neden olan başka bir davalı ya da dava dışı bir başka araç
varsa, müteselsilen (ortaklafla zincirleme) tahsil isteminin varlığı halinde,
bunların kusurunun da toplanması, poliçe limiti aflılmadan tahsile karar
verilmesi gerekecektir.
Bu ilkeler ıflığında somut olay incelendiğinde, ölen sürücünün mirasçı-
ları olan davacılar, 36.749,17 YTL’nin tahsilini istemİşlerdir. Hükme esas
alınan bilirkİşi raporunda, sürücü murisin 8/8 oranında kusurlu olduğu
anlaflılmaktadır. Davacıların istedikleri miktar, poliçe limitinin altında olması
nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe
ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıfl, hükmün bu nedenle
bozulması gerekmıştır.
11. HD.15.01.2007, E.2005/13243 K.2007/265
(10) İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları traŞk sigortacı
sı karşısında, bedensel zararlar bakımından üçüncü kİşi durumunda
olduklarından, destekten yoksun kalma tazminat istekleri
kabûl olunmalıdır.
Öte yandan, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin ölümünden
doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle,
miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, Sigorta Hukuku
çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin kusuru tazminat
miktarını etkilemeyecek; destek tazminatı poliçe limitini geçmemek
kaydıyla ödenmek gerekecektir.
Davacılar vekili, davacıların murisinin davalıya Zorunlu TraŞk sigortalı
aracın sürücüsü iken meydana gelen tek yanlı kazada öldüğünü bildirerek,
ıslahla artırılan destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan
tahsiline istemıştır.
Davalı (Sigorta Şirketi) vekili, traŞk kazasında araç İşleteninin kusuru
bulunmadığından müvekkilinin sorumluluğuna başvurulamayacağını savunmufltur.
Mahkemece, bilirkİşi raporuna dayanılarak, davacılar murisi olan sürücünün
%70, Karayolları İdaresi’nin ise %30 kusuru ile meydana gelen
traŞk kazasında İşletene yüklenebilecek kusurun bulunmaması nedeniyle
2888 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
davalı (Sigorta Şirketi’nin) sorumlu olmadığı gerekçesiyle ve oyçokluğuyla
davanın reddine karar verilmİştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmıştır.
Dava, davalı flirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunan
aracın, davacıların murisi tarafından kullanıldığı sırada meydana gelen
traŞk kazası sonucu sürücünün ölmesi nedeniyle uğranılan maddi zararı
n tazmini istemine ilİşkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigortacı, İşletenin2918 sayılı
KTK’nın 85/1. madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Kanun’un
91/1 maddesi uyarınca üstlenmıştır. Aynı Kanun’un 92/b ve Poliçe
Genel Şartları A.3-c bent hükümlerinde İşletenin eflinin, usul ve fürunun,
kendisine evlât edinme ilİşkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin
mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin
teminat dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, ZMSS’nın asıl
amacının üçüncü kİşilere verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin
bir tekrarı olmaktadır.
Ne var ki, sözü edilen maddede bedensel zararlardan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Doktrinde, bu tarz düzenleme nedeniyle, İşletenin yasada sayılan
yakınlarının uğramıfl oldukları bedensel zararların ZMSS güvencesi
içinde kaldığı kabul edilmektedir. (Bkz. Dr. S. Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi,
C.1, sayı:3-4, sf. 260; Ç.Aflçıoğlu, TraŞk Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat
Davaları, Ank.1989, sf. 86 vd.; Iflıl Ulafl, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları,
3. Bası, Ankara, Ekim/2002, sf. 669) Dairemizin 16.02.1990 tarih ve 825-
963 sayılı kararı da bu yöndedir. Bu durumda anılan yönlerin İşleten sıfatı
olmayan sürücünün aynı derecedeki yakınları için de geçerli olduğunun
kabulü gerekir. Zira, sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan
aynı Kanunun 92. maddesinde araç sürücüsünün aynı derecedeki
yakınlarının bu kapsamın dışında kaldığına ilİşkin hüküm bulunmadığı gibi,
sigorta poliçesi genel şartlarında da bu yolda bir sınırlama getirilmemİştir.
O halde sürücünün aynı derecedeki yakınlarının da murislerinin
ölümü nedeniyle bedensel zararlar kapsamında olan destekten
yoksun kalma tazminatına ilİşkin TraŞk Sigortacısından istemde
bulunabileceği ilke olarak benimsenmelidir.
İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınlarının traŞk sigortacı
sı karşısında, bedensel zararlar bakımından üçüncü kİşi durumunda
olduklarının kabulünün gerekmesine göre, yoksun kalınan destek
tazminat miktarından poliçe limitini geçmemek kaydı ile bu sigortacı
sorumlu tutulmalıdır. Zira, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin ölümünden
doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle,
miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, Sigorta Hukuku
çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin kusuru oranından
yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir. O halde, mahkemece,
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2889
davacıların uğradıkları maddi zararın belirlenerek poliçe limitini geçmemek
kaydıyla hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine
karar verilmesi doğru görülmemİş, kararın bu nedenle davacılar yararı
na bozulması gerekmıştır.
11.HD. 22.11.2007, E. 2007/7631 K.2007/14679
(11) Sürücünün tek taraflı yaptığı kaza sonucu eflinin ölümü nedeniyle,
kendisi destek tazminatı isteyemez ise de, çocukları, annelerinin
ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilirler.
Davacılar vekili, davalı sigorta flirketi tarafından Zorunlu TraŞk Sigorta
Poliçesi düzenlenen aracın, davacılardan M.A.yönetiminde iken meydana
gelen tek yanlı kazada davacıların efl ve anneleri S.A’nın öldüğünü, poliçe
limitinin davalı sigorta flirketi tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek
tazminat istemıştır.
Davalı Sigorta vekili, olayda hatır taşıması bulunması nedeniyle zararı
n poliçe limiti dışında kaldığını,bununla birlikte kimsenin kendi kusurundan
yararlanamayacağını savunarak, davanın reddini istemıştır.
Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davacı sürücünün
olayda yüzde yüz (%100) kusurlu olduğu, İşletenin herhangi bir kusurunun
olmadığı, dolayısıyla sigortacının da sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmıştır.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmıştır.
1) Taraflar arasındaki uyuflmazlık, davalı flirkete Zorunlu TraŞk Sigortası
ile sigortalı araçta sürücü olarak bulunan davacılardan M.A’nın meydana
gelen kazada hayatını kaybeden efli S.A’dan dolayı kendisi ve çocukları
için tazminat isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, KTK’nın 91. maddesi ile İşletenlerin aynı Yasa’nın
85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak
üzere TraŞk Sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmİş bulunmaktadır. Zorunlu
TraŞk Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamını düzenleyen
1. maddesinde “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın İşletilmesi
sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir fleyin zarara
uğramasına sebebiyet vermİş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK’na
göre İşletene düflen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar
temin edeceği” öngörülmüş ve yine KTK’nın 92. maddesinde de, anılan sigortanı
n kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmıştır. Bütün bu düzenlemelerden
bu tür sigortalarda, sigorta teminatı altına alınan zararların
üçüncü kİşilerin beden ve mallarında meydana gelen zararların olduğu
tartıflmasız bir husustur. Dava konusu olayda, davacı M.A’nın, murisi ve
desteği olan efli, kendisinin kullandığı araçta yolcu iken, davacının
tek taraflı olarak meydana getirdiği kazada hayatını kaybetmİştir. Ölen
kİşi, yukarda belirtilen hükümler uyarınca üçüncü kİşi ise de, anılan davacı
(sürücü), kendi kusuruna dayanarak tazminat isteminde bulunduğu-
2890 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
na göre, davalı Sigorta Şirketi karşısında üçüncü kİşi durumunda olmayıp,
kazaya (zarara) bizzat sebep olan kİşi olduğundan ve KTK’nın 92/a maddesine
göre, İşletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kİşilere karşı yöneltebileceğ
i istekler Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında tutulduğ
undan ve tazminat isteminde haklı bulunmadığından, mahkemece, davacı
(sürücü) M.A’nın davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik
görülmemıştır.
2) Ancak,kazada ölen S.A, yukarda açıklandığı şekilde davalı Sigorta
Şirketi karşısında üçüncü kİşi konumunda olup, ölümü nedeniyle zarara
uğrayan (desteğinden yoksun kalan) davacı çocuklarının poliçe teminatını
isteme hakları bulunmaktadır.
O halde, mahkemece, (ölen kadının çocukları olan) davacılar M.A. ve
M.C.A. yönünden İşin esasına girilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde
reddine karar verilmesi doğru görülmemİştir.
11.HD.20.06.2005, E.2004/9695 K.2005/638020
(12) İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları TraŞk Sigortası
karşısında,bedensel zararlar bakımından “üçüncü kİşi” durumunda
olduklarına göre, sürücü murisin kusuru ile İşletenin varsa
ayrıca oluflan kusuru toplamı kadar hukuki sorumluluk üstlenen TraŞk
Sigortacısından bu toplam kusur oranına isabet eden destek tazminatı
miktarından, poliçe limitini geçmemek kaydı ile sigortacı sorumlu
tutulmalıdır.
Çünkü, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin (desteğin) ölümünden
doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle,
miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, sigorta
hukuku ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin
(desteğin) kusuru oranından yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir.
Davacılar vekili, davacıların murislerinin kusurlu olmadığı traŞk kazası
nda öldüğünü, davalılardan B.Sigorta’nın müvekkillerinin aracının Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortacısı, diğer iki davalının karşı araç sürücüsünün
mirasçıları olduklarını ileri sürerek, her iki davacı için maddi ve manevi
tazminatın davalılardan faiziyle birlikte tahsilini istemıştır.
Davalılardan B.Sigorta vekili, karşı araca ait poliçe bulamadıklarını
savunarak, davanın husumetten reddini istemİştir. Davalılardan A.Sigorta
davaya yanıt vermemıştır. Diğer davalılar vekili, kazada üçüncü bir aracın
kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemıştır.
Mahkemece, iddia, savunmalar, toplanan deliller ve bilirkİşi raporuna
göre, hasar bedeli ile manevi tazminat isteklerinin aynen ve maddi tazmi-
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2891
___________________________________________________
(20) Parantez içindeki açıklayıcı bölümler karar metninde olmayıp, kolay anlaflılmasını sağlamak için tarafı
mdan eklenmıştır.
nat isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmıştır. Kararı B.Sigorta ile di-
ğer davalılar temyiz etmıştır.
Dava, 2918 sayılı KTK kapsamında haksız eyleme dayalı maddi ve
manevi tazminat istemlerine ilİşkindir. Davalı B.Sigorta yönünden dava,
ölen sürücünün desteğinden yoksun kalan haksahiplerinin, araç İşletenin
sorumluluğunu üstlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına karşı, ölüm
nedeniyle açtıkları tazminat davasıdır.
Davacılar ile davalı Sigorta arasındaki uyuflmazlık, traŞk kazasında
ölen sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kİşi sıfatıyla, aynı
aracın İşleteninden, dolayısıyla da onun hukuki sorumluluğunu üzerine
alan sigortacıdan tazminat isteyip isteyemeyecekleri noktasında toplanmaktadı
r.
Öncelikle bu davalının, davadaki konumuna göre, sorumluluğun belirlenmesi
açısından bu husustaki ilkeleri açıklamakta yarar vardır.
Bilindiği üzere, “Zorunlu TraŞk Sigortasında sigortacı, İşletenin 2918
sayılı KTK’nın 85/1.madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı
Yasa’nın 91/1.maddesi uyarınca üstlenmİş olup, gerek 85/1. madde hükmü
ve gerekse Zorunlu TraŞk Sigortası poliçesi Genel Şartları’nın 1.madde
hükmü, ölüm veya bedensel zararlar yanında bir fleyin zarara uğraması
halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüştür. Aynı Yasa’nın 92/b
ve Poliçe Genel Şartları A.3-c bent hükümlerinde İşletenin yakınlarının
(efli, çocukları, annesi, babası, evlâtlığı ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin)
mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin teminat
dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, ZMSS’nın asıl amacının
üçüncü kİşilere verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin
bir tekrarı olmaktadır.
Ne var ki, sözü edilen maddede bedensel zararlardan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Doktrinde de, bu tarz düzenleme nedeniyle, İşletenin yasada sayı-
lan yakınlarının uğramıfl oldukları bedensel zararların ZMSS güvencesi
içinde kaldığı kabul edilmekte olup, varılan bu sonucun, İşleten sı-
fatı olmayan sürücünün aynı derecedeki yakınları için de geçerli oldu-
ğunun kabulü gerekmektedir. Zira, sigortacının bu kapsamdaki sorumlulu-
ğunu sınırlayan aynı yasanın 92.maddesinde araç sürücüsünün aynı derecedeki
yakınlarının bu kapsamın dışında kaldığına ilİşkin hüküm bulunmadığı
gibi, Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında da bu yolda bir sınırlama getirilmemıştır.
O halde sürücünün aynı derecedeki yakınlarının da murislerinin
ölümü nedeniyle bedensel zararlar kapsamında olan destekten
yoksun kalma tazminatına ilİşkin TraŞk Sigortacısından istemde
bulunabileceği ilke olarak benimsenmelidir. Esasen doktrinde de
sürücü ve yardımcılarının İşletene karşı tazminat isteminde bulunabilecekleri,
dolayısıyla onun sigortacısının da sorumlu olması gerektiği kabul edilmektedir.
(Bkz. Dr.S.Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi, C.1, sayı:3-4, sf.260;
2892 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
Ç.Aflçıoğlu, TraŞk Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları,
Ank.1989, sf.86 vd.) Nitekim, somut olayla ilgili olmamakla birlikte İMSS
Genel Şartları’nın 3/c bendinde, bu noktada sürücü ve İşleten arasında
yakınlar bakımından bir ayrım yapılmamıştır. Dairemizin
17.04.1995 tarih 2056-3648 sayılı, 15.05.2000 tarih 288-4194 sayılı,
15.03.2001 tarih 1244-1941 sayılı, 09.06.2003 tarih 269-6111sayılı,
20.06.2005 tarih 2004/9695-2005/6380 sayılı kararları, ölen sürücünün
efli ve çocuklarının bedensel zararlara ilİşkin “üçüncü kİşi olarak” dava
hakkının varlığına ilİşkindir.
İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları TraŞk Sigortası
karşısında,bedensel zararlar bakımından “üçüncü kİşi” durumunda oldukları
na göre, sürücü murisin kusuru ile İşletenin varsa ayrıca oluflan
kusuru toplamı kadar hukuki sorumluluk üstlenen TraŞk Sigortacı
sından bu toplam kusur oranına isabet eden destek tazminatı
miktarından, poliçe limitini geçmemek kaydı ile sigortacı sorumlu
tutulmalıdır. Zira, İşleten ve sürücü yakınlarının murisin (deste-
ğin) ölümünden doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle,
miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, sigorta hukuku
ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin (desteğin) kusuru
oranından yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir. Bir başka
deyİşle, muris sürücünün kazadaki kusur oranı ile bu kusurun
dışında kalan İşletenin ayrıca oluflabilen varsa kusur oranının belirlenmesi,
olaya neden olan başka bir davalı ya da dava dışı bir
başka araç varsa, müteselsilen (ortaklafla zincirleme) tahsil isteminin
varlığı halinde, bunların kusurunun da toplanması, poliçe limiti
aflılmadan tahsile karar verilmesi gerekecektir.
Bu ilkeler ıflığında somut olay incelendiğinde ise davacıların murisi
olan araç sürücüsünün olayda kusurlu olmadığının çekİşmesiz olmasına
göre, davalı B.Sigorta bakımından, sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu
olmaması nedeniyle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi
doğru olmamıştır.
11.HD. 27.10.2005, E.2004/12632 K.2005/10414
(13) Kendi kullandığı araçla tek yanlı kaza yapan ve bu kazada eflini
yitiren sürücü, destek tazminatı isteyemez ise de, annelerinin desteğ
inden yoksun kalan çocuklar “üçüncü kİşi” konumunda oldukları
ndan, babalarının kullandığı aracın Sigortasından yararlanabilirler.
Davacılar vekili, davalı sigorta flirketi tarafından Zorunlu TraŞk Poliçesi
düzenlenen aracın, davacılardan Z.A. yönetiminde iken meydana gelen kazada
efli R.A.’nın hayatını kaybettiğini, davacıların destekten yoksun kaldı
klarını, ölenin üçüncü kİşi olması nedeniyle sigorta teminatının ödenmesi
gerektiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemıştır.
Davalı vekili, İşleten tarafından ileri sürülebilecek taleplerin sigorta
kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemİştir.
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2893
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen
bilirkİşi raporu doğrultusunda, olayda davacı sürücünün ağır kusur ve
kastının bulunmadığı, yol ve hava durumu nazara alındığında kazanın salt
alkolün etkisi ile meydana gelmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar
verilmıştır. Kararı davalı vekili temyiz etmıştır.
Taraflar arasındaki uyuflmazlık, davalı flirkete Zorunlu TraŞk Sigortası
ile sigortalı araçta sürücü olarak bulunan davacılardan Z.A.’nın meydana
gelen kazada hayatını kaybeden efli R.A.’dan dolayı kendisi ve çocukları
için tazminat isteyip isteyemeyecekleri noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, KTK’nın 91. maddesi ile İşletenlerin aynı Yasa’nın
85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak
üzere TraŞk Sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmİş bulunmaktadır. Zorunlu
TraŞk Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamını düzenleyen
1. maddesinde “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın İşletilmesi
sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir fleyin zarara
uğramasına sebebiyet vermİş olmasından dolayı, 2918 sayılı KTK’na
göre İşletene düflen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar
temin edeceği” öngörülmüş ve yine KTK’nın 92. maddesinde de, anılan sigortanı
n kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmıştır. Bütün bu düzenlemelerden
bu tür sigortalarda, sigorta teminatı altına alınan zararların
üçüncü kİşilerin beden ve mallarında meydana gelen zararların olduğu
tartıflmasız bir husustur.
Dava konusu olayda, davacı Z.A’nın, murisi ve desteği olan efli, kendisinin
kullandığı araçta yolcu iken, davacının tek taraflı olarak
meydana getirdiği kazada hayatını kaybetmİştir. Ölen kİşi, yukarda belirtilen
hükümler uyarınca üçüncü kİşi ise de, anılan davacı (sürücü), kendi
kusuruna dayanarak tazminat isteminde bulunduğuna göre, davalı Sigorta
Şirketi karşısında üçüncü kİşi durumunda olmayıp, kazaya (zarara)
bizzat sebep olan kİşi olduğundan ve KTK’nın 92/a maddesine göre, İşletenin
eylemlerinden sorumlu bulunduğu kİşilere karşı yöneltebileceği istekler
Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında tutulduğundan ve tazminat
isteminde haklı bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davacı (sürücü)
Z.A’nın davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde
bu davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemıştır.
Ancak,kazada ölen muris R.A, yukarda açıklandığı şekilde davalı Sigorta
Şirketi karşısında üçüncü kİşi konumunda olup, ölümü nedeniyle
zarara uğrayan mirasçıları olan davacı çocuklarının poliçe teminatından
talep hakları bulunmakta olup, mahkemece bu yönde verilen karar yerinde
ise de, bu miktarların hüküm fıkrasında ayrı ayrı ve tereddüde yer bı-
rakmayacak şekilde gösterilmemesi de doğru görülmemıştır.
11.HD.12.02.2007, E.2005/14332 K.2007/2015
2894 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
(14) Sigortalı aracın sürücüsünün ölümü nedeniyle, desteğinden
yoksun kalanlara sigortadan tazminat ödenmesine hükmedilmesinde
bir yanlıfllık bulunmamaktadır.
Davacı vekili, davalıya TraŞk Sigorta poliçesiyle sigortalı aracın, davacı
ların murisinin kullanımındayken kazaya karıfltığını, maddi zararlarının
doğduğunu ileri sürerek her bir davacı için 1.500,00 YTL. tazminatın tahsiline
karar verilmesi talep ve dava etmİştir.
Davalı vekili, sigortalı aracın sürücüsünün davacıların murisi olduğunu,
kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu bulunduğunu, hiç kimsenin
kendi kusuruna dayalı hak talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini
istemıştır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkİşi
raporlarına göre, davalının TraŞk Sigortacısı olduğu araç ile başka bir aracı
n kazaya karıfltığı, sigortalı aracı süren davacılardesteğinin öldüğü, 6/8
oranında kusurlu bulunduğu, davacı efl için zararın belirlendiği ve taleple
bağlı kalındığı gerekçesiyle davanın kabulü ile hesaplanan tazminatın davalı
dan tahsiline karar verilmıştır.
Kararı davalı vekili temyiz etmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde
dayanılan delillerin tartıflılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya
aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları
yerinde değildir.
Yukarda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları
nın reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına
15.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11.HD. 15.07.2008, E.2007/694 K.2008/9411
VIII-YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NDE
GÖRÜŞ DEĞİŞİKLİĞİ VE SON İKİ KARARIN İNCELENMESİ
1- Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nde görüş değİşikliği:
Yukardaki yazımızın tamamlanmasından sonra, Özel Daire’nin 2008
yılı ikinci yarısında verilmİş iki yeni kararı elimize geçti. Bu kararlarda,
1988 yılından bafllayarak (20) yıldan beri düzenli ve tutarlı bir biçimde
sürdürülmekte olan yerleflik içtihada, Öğretideki görüşlere ve en önemlisi
Yasa’nın açık hükümlerine aykırı olarak “birdenbire” görüş değİştirildiğ
ini ve Sigorta Şirketlerinin savunmaları doğrultusunda “İşleten ve sürücü
yakınlarının TraŞk Sigortası’ndan yararlanamayacakları” sonucuna
varıldığını hayretle gözlemledik.
Yerleflik içtihada ve Yasa hükümlerine aykırı bu kararlar flöyledir:
Yarg. 11.HD. 11.07.2008 gün E.2007/925 - K.2008/9359 sayılı
kararında:
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2895
“Davacıların murisinin kullandığı araçla tam kusurlu olarak tek taraflı
kaza sonucu ölümü nedeniyle, davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk
tazminatından, İşletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmİş
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu tutulamayacağı” biçimindeki
kararın gerekçesinde şunlar yer almıştır:
a) Destekten yoksunluk bir “yansıma zarar” olarak nitelendikten sonra,
yansıma zarar görenlerin, destek sağlayan kİşinin sahip olduğu haktan
fazlasına sahip olmalarının hukuken mümkün bulunmadığı;
b) Sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatı isteyenlerin “kendi kusurları
ndan yararlanamayacakları”, bu nedenle İşletenin destek sağlayan
kİşiye karşı ileri sürebileceği deŞleri destekten yoksun kalanlara karşı da
ileri sürebileceği;
c) İşletenin sorumluluğunu üstlenmİş olan sigortacının da, aynı biçimde,
yansıma yoluyla oluflan destek tazminatı isteklerine karşı, İşletenin
destek sağlayan kİşiye karşı ileri sürebileceği deŞleri, destekten yoksun
kalanlara karşı da ileri sürebileceği;
d) Bu nedenlerle, İşletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenmİş
olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumlu tutulması-
nın mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yarg. 11.HD. 15.07.2008 gün E.2007/986 - K.2008/9410 sayılı
kararında da:
“Destek zararı, ölenin değil, üçüncü kİşilerin üzerinde doğan dolaylı ve
yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. İşletenin yakınlarının uğradıkları
destek zararlarının, TraŞk Sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında
kaldığı açıkça düzenlenmediği gibi, Genel Şartlar’da da bu yolda bir sınırlamaya
yer verilmemıştır. O halde, İşletenin ölümü nedeniyle onun deste-
ğinden yoksun kalanların TraŞk Sigortacısından istekte bulunabilecekleri
ilke olarak kabul edilmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus,
İşletenin (olayımızda aynı zamanda sürücü olanın) kendi kusurundan yararlanmaması
gerektiğidir. Yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı
isteyenlerin, kendilerine destek sağlayan kİşinin sahip olduğu haktan
fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmamaktadır. Bu
itibarla destek tazminatı isteminde bulunulması halinde, davalı zarar sorumlusunun,
ölenin kusurlu olduğunu ileri sürerek, BK. m.44/1 maddesi
gereğince tazminatın kusur oranında indirilmesini istemesi mümkündür.
Zira, destekten yoksun kalma nedeniyle zararın giderilmesi isteminde bulunulması
halinde, birlikte kusurun varlığı esas itibariyle istemde bulunanı
n değil, ölenin davranışına göre belirlenir.
Bu durum karşısında, davacıların desteği, davalının TraŞk Sigortacısı
bulunduğu aracın İşleteni ve sürücüsü olan kİşinin tek taraflı olarak kendisinin
yaptığı kazada öldüğü, tam kusurlu bulunduğu, davalı TraŞk Sigortacı
sının bir sorumluluğu olmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm
kurulması doğru görülmemİş, kararın bozulması gerekmİştir” denilmİştir.
2896 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
2- Kararların elefltirilmesi:
Özel Daire’nin yukarda açıklanan iki kararını Yasa hükümlerine, Sigorta
Genel Şartlarına, hukukun temel kurallarına, suçların ve cezaların
kİşiselliği ilkesine aykırı buluyoruz. Şöyle ki:
a) 2918 sayılı KTK 92/b ve TraŞk Sigortası Genel Şartları A.3-c maddeleri
“yorumu gerektirmeyecek kadar” açıktır.
Yasa hükmü, tartıflılamayacak kadar açık, anlaflılır ve net ise, yasalar,
öncelikle “sözüyle ve özüyle” uygulanacaktır. (MK.m.1) Bu gibi durumlarda
yorum yapılamaz.
b) 2918 sayılı KTK’nın 92/b maddesinde, İşleten ve sürücü yakınları
nın (efli, çocukları, annesi, babası, kardeşlerinin) “her türlü zararları”
değil, yalnızca “mallarına” gelen zararlar sigorta kapsamı dışında bırakı
lmıştır. Bu nedenle anılan yakınların, “destekten yoksunluk” ve “bedensel
zararlar” nedeniyle TraŞk Sigortası’ndan tazminat isteme hakları
bulunmaktadır. Çünkü, bu tür zararlar onların “kİşisel zararları”dır. Sürücü,
yüzde yüz kusurlu olsa bile, İşleten, (Yasa gereği) onun kusurundan
kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan (KTK m. 85/Son) ve İşletenin
bu sorumluluğunu belli bir oranda sigortacı üstlenmİş bulunduğundan
(KTK m.91 vd), tazminatın ödenmesi yasal bir zorunluluktur.
c) İşleten ve sürücü yakınlarının bedensel ve destekten yoksunluk
zararlarının değil, yalnızca “mallarına” gelen zararların sigorta güvencesi
dışında bırakılmasının mantıklı bir açıklaması vardır. O da “mallar”ın
miras konusu olabilmesidir. Oysa, İşleten ve sürücü yakınları da olsalar,
bu gibi kİşilerin bedensel zararları ile destekten yoksunluk nedeniyle tazminat
isteme hakları, İşleten veya sürücüden (muristen) intikal eden bir
hak değil, kendi kİşilik haklarına sıkı sıkıya bağlı ve kendi kİşiliklerinde
oluflan haklardır.
d) Anılan yakınlar, destekten yoksunluk ve bedensel zararlar söz
konusu olduğunda “üçüncü kİşi” konumundadırlar. Çünkü, bu tür zararlar
onların “kendi zararları”dır ve tazminat isteme hakları, miras veya
herhangi bir yolla başkalarından geçen bir hak değil, kİşiliklerine sı-
kı sıkıya bağlı bir haktır. Burada “kimse kendi kusurundan yararlanamaz”
ilkesi, sürücünün veya İşletenin yakınlarına uygulanamaz. Çünkü,
suç ve cezaların kİşiselliği nedeniyle “yansıma kusur” olmaz. (5237
sa.TCK.m.20) Bu konuda bir Yargıtay kararında: “Babanın kusurundan dolayı
çocukların tazminatından indirim yapılamaz” denilmİştir.
(11.HD.17.06.1988, 4590-4049) (YKD.1988/11-1534)
e) Gene bir Yargıtay kararında: “İşleten ve sürücü yakınlarının murisin
ölümünden doğan zararlarına ilİşkin istemleri, üçüncü kİşi olmaları nedeniyle,
miras hukuku ilİşkisinden bağımsız istemler olup, Sigorta Hukuku
ilkeleri çerçevesinde ele alınması gerekeceğinden, murisin kusuru
oranından yararlanmamaları gerektiği artık söylenemeyecektir. Bir başka
deyİşle, muris sürücünün kazadaki kusur oranı ile bu kusurun dı-
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2897
flında kalan İşletenin ayrıca oluflabilen kusuru varsa kusur oranının
belirlenmesi, olaya neden olan başka bir davalı ya da dava dışı başka
bir araç varsa, ortaklafla ve zincirleme (müteselsilen) tahsil isteminin
de varlığı halinde, bunların kusurlarının toplanması, poliçe limiti
aflılmadan tahsile karar verilmesi gerekecektir” denilmİştir. (Yarg.11.HD.
16.10.2006, E.2005/9766 K.2006/10349)
f) Öğretide de görüşler bu yönde olup flöyle denilmıştır: “Bilindiği
üzere, “Zorunlu TraŞk Sigortasında sigortacı, İşletenin 2918 sayılı KTK’nın
85/1.madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Yasa’nın
91/1.maddesi uyarınca üstlenmİş olup, gerek 85/1.madde hükmü ve gerekse
Zorunlu TraŞk Sigortası poliçesi Genel Şartları’nın 1.madde hükmü,
ölüm veya bedensel zararlar yanında bir fleyin zarara uğraması halinin teminat
kapsamında olduğunu öngörmüştür. Aynı Yasa’nın 92/b ve Poliçe
Genel Şartları A.3-c bent hükümlerinde İşletenin yakınlarının (efli, çocukları,
annesi, babası, evlâtlığı ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin) malları-
na gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin teminat dışı oldu-
ğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, ZMSS’nın asıl amacının üçüncü kİşilere
verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin bir tekrarı
olmaktadır.
Ne var ki, sözü edilen maddede bedensel zararlardan söz edilmemİş,
sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadı
r. Bu tarz düzenleme nedeniyle, İşletenin yasada sayılan yakınları-
nın uğramıfl oldukları bedensel zararların ZMSS güvencesi içinde kaldığı
kabul edilmektedir. (Bkz. Dr.S.Arkan, Sigorta Hukuku Dergisi, C.1, sayı:3-4,
sf.260; Ç.Aflçıoğlu, TraŞk Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları, Ank.1989,
sf.86 vd.; Iflıl Ulafl, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları, 3.Bası, Ankara,
Ekim/2002, sf.669)
Öğretiden alıntıladığımız yukardaki görüşler, Özel Daire tarafından
da benimsenmİş; 1988 yılından bafllayarak 2008 yılına kadar (20) yıl boyunca
düzenli ve tutarlı bir biçimde bu yönde kararlar verilmıştır. Örne-
ğin, 11.HD.16.02.1990 gün 825-963 sayılı karardaki görüş ve anlatım,
11.05.2005 gün 2004/10789 - K.2005/7481 sayılı, 27.10.2005 gün E.2004/12632 -
K.2005/10414 sayılı ve 22.11.2007 gün 7631-14679 sayılı ve benzer kararlarda da
belirtilmİş ve benimsenmıştır.
g) Bu konuda, Özel Daire’nin Onursal Başkanı Sn. Iflıl Ulafl’ın “Uygulamalı
Sigorta Hukuku” adlı kitabının 2.baskısı sf.572’de: “KTK 92/b
maddesinde bedeni zararlardan bahsedilmemİş, sadece mal zararları-
nın güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır. Doktrinde,
Yasa’nın bu düzenlenİş tarzından dolayı İşletenin Yasa’da sayılan yakınları
nın uğramıfl oldukları bedensel zararlarının ZMSS güvencesi içinde
kaldıkları kabul edilmektedir” açıklaması yapılmıştır.
h) İşte, Yasa’nın ve ona bağlı olarak Genel Şartlar’ın bu açık, kesin,
emredici hükümlerine karşın, Sigorta Şirketlerinin itiraz ve savunmaları
2898 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008
doğrultusunda Yasa hükmüne, Sigorta Hukuku’nun sosyal İşlevine,
hukukun temel ilkelerine ve yerleflik içtihada aykırı olarak “İşleten ve
sürücü yakınlarının TraŞk Sigortasından yararlanamayacakları” yönünde,
2008 yılının ikinci yarısında verilen iki kararı doğru bulmuyoruz.
i) Şunu bir kez daha belirtelim ki, Yasa’da açık veya örtülü bir hüküm
bulunmadığı halde, ölen desteğin veya kaza yapan kİşinin kusuru,
destekten yoksun kalanların veya bedensel zarara uğrayanların kusuru
imİş gibi, İşleten ve sürücü yakınlarına “kimse kendi kusurundan
yararlanamaz” ilkesinin uygulanmak istenmesi; “yansıma zarar” nitelemesine
dayanılarak,“yansıma kusur-yansıma suç” anlamına gelecek bir
görüşe yaslanılması suçların ve cezaların kİşiselliği temel ilkesine aykı
rıdır. (5237 sa.TCK.m.20)
ı) Burada, 2918 sayılı Yasa’nın 85/Son ve 86/1. maddelerini anımsatarak,
önemli bir noktayı da belirtelim. Şöyle ki:
aa) Sürücü yüzde yüz “kusursuz” ise, Yasa’nın 86/1. maddesine
göre İşletenin sorumluluğu yönünden “nedensellik bağı” kesileceğinden,
Yasa’nın 91. vd. maddeleri gereği sigortacı da sorumlu olmayacak
ve tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulacaktır.
bb) Buna karşılık, sürücü yüzde yüz “kusurlu” ise, Yasa’nın
85/Son maddesi gereği İşleten, sürücünün kusurundan “kendi kusuru
gibi” sorumlu olduğundan, İşletenin bu sorumluluğunu Yasa’nın 91 vd.
maddeleri gereği belli bir oranda üstlenmİş bulunan sigortacı da “üçüncü
kİşi” konumundaki yakınların (kendi kİşiliklerinde oluflan) zararları
ndan sorumlu olacak ve (kusura katılımları söz konusu olmayan) yakı
nlara tazminat ödeyecektir.
k) Gelin, konuya bir de mantıksal açıdan bakalım ve somut örnekler
üzerinde duralım:
Örnek: 1
Diyelim ki, efller boflanmışlar ve çocukların velâyeti anneye verilmİştir.
Baba, yargıcın kararı gereği, çocuklarını onbefl günde bir gelip almakta
ve hafta sonunu birlikte geçirmektedirler. Bu gelİş gidİşlerden birinde
baba arabasıyla kaza yapmıfl ve çocuklardan biri ölmüfltür. Bu örnekte:
a) Ölen çocuğunun ilerdeki destekliğinden yoksun kalan annenin, eski
kocasından tazminat isteme hakkı var mıdır? Kimse yoktur diyemez,
elbette vardır. Kazayı yapan eski koca, çocuğunun destekliğinden yoksun
kalan eski karısına “araç sahibi ve yüzde yüz kusurlu sürücü olarak” tazminat
ödemekle yükümlü bulunduğuna göre, onun bu sorumluluğunu
KTK m. 91’e göre üstlenmİş olan Sigorta Şirketi de tazminat ödemekle yükümlü
olacaktır. Bunu tartıflmak ve tersini savunmak mantık dışına çıkmak
olur.
TraŞk Sigortası’ndan Yararlanma • Çelik Ahmet Çelik 2899
b) Peki, boflanmış efl, çocuğunun ölümüne sebep olan eski kocasndan
(dolayısıyla onun sigortacısından) tazminat isteyebildiğine göre, boflanmamı
fl efl niye aynı tazminatı istemesin? Mal rejimi bunu gerektirmez mi?
Örnek:2
Baba, araç sahibi ve sürücü olarak kaza yapmıfl, bu kazada yetİşkin
çocuğu sakat kalmıştır. Bu örnekte:
a) Sigortacı, tazminat isteyen çocuğa “Seni baban sakatlamıfl, tazminatı
nı git ondan iste” mi diyecektir?
b) Babasından ayrı kİşiliği olan, bir başka deyİşle “üçüncü kİşi” konumundaki
yetİşkin çocuğa tedavi giderleri ödenmeyecek midir?
SONUÇ
Yasa’nın açık hükümleri karşısında, Yasa değİşmediği sürece, aksi
yönde verilen ve verilecek olan kararlar onarılmaz haksızlıklara yol açacaktı
r. Yerel mahkemelerin bu tür kararlara karşı direnmeleri yasal bir
zorunluluktur.
2900 İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 82 • Sayı: 6 • Yıl 2008

Forum