İlk İtiraz - Zamanaşımı İtirazı
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 5-10-2005 | Kategori:
İçtihat | Okunma : 11050 | Not:
|
Dava konusu |
İLK İTİRAZLAR,İDDİA VE SAVUNMAYI GENİŞLETME YASAĞI |
Karar tarihi |
|
Daire |
|
Daire no |
|
Esas yılı |
|
Esas no |
|
Karar yılı |
|
Karar no |
|
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Konya İkinci Asliye
Hukuk Hakimliği)'nce görülerek ödetmeye ilişkin olarak verilen 7.4.1982 tarih ve 33-242 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu ve gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasında düzenlenen 9.5.1979 tarihli inşaat sözleşmesinin 4. maddesi gereği açılan kira parasının ödetilmesini kapsayan dava yerel mahkemece bir yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığı nedeni ile red edilmiş ise de;
Açılan dava, davalı tarafa 20.1.1982 tarihinde tebliğ edildiği ve esas cevap süresi geçtikten sonra 2.2.1982 tarihinde davanın cevaplandırıldığı anlaşılmakta ve davacı vekili 15.2.1982 tarihli cevap layihasını cevaplandıran layihası ile ileri sürülen zamanaşımı def'inin savunmanın tevsii bulunması sebebiyle incelenemeyeceğini vurgulamaktadır (HUMK. md. 195,185/2).
Süresinde cevap layihası verilmesinin en önemli sonucu davalının, davacının mufakatı olmaksızın savunmasının genişletememesi ve değiştirememesidir. Usul kanunu iddia ve savunmanın teksifi, diğer deyimle toplanması kuralını kabul etmiş olmakla iddia ve savunmanın karşı tarafın izni olmaksızın genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir.
Kanununi süre geçtikten sonra verilen davalı layihasında ileri sürülen zamanaşımı def'i davacı tarafça tevsii itirazı ile karşılanıp, muvafakat edilmediğinden bu bakımdan yapılan inceleme ile zamanaşımı yönünden davanın reddi doğru değildir. İşin esası incelenmelidir. Kaldı ki:
Davacının istemi, 9.5.1979 tarihli inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözü edilen sözleşmenin 4. maddesi ev kiralanacağını kira parasının kooperatifçe ödeneceğini saptamıştır. BK.m. 126/4 gereği kural olarak istisna akdinden doğan bütün davalar beş yıllık zamanaşımına tabi bulunmaktadır. Öyle ise:
işin esası incelenmeli, iddia ve savunma delilleri toplanarak değerlendirmeye göre uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Bu sebeple yerel mahkeme kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenle temyiz eden davacı yararına yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın istek halinde iadesine, 18.11.1982 gününde oybirliğiyle karar verildi. **