Bir Hakim, Bu Kadar Kötüniyetli Bir Karar Verebilir mi?

[ADALET_OLMALI]

Hakkımda açılmış bir ceza davası var. Sulh Ceza Mahkemesinde.

İş mahkeme safhasına geldi. Hakim bey beni konuşturmuyor. Sözlerimi kesip duruyor. Yani savunma yaptırmıyor. Çok haklı üç talebibimi de reddetti. Ve dosyada akli dengemin yerinde olmadığına dair hiçbir belirti/bulgu/belge olmadığı halde benimle ilgili olarak akli dengem yerindemi değilmi diye adli tıpa sevk kararı verdi, yani cezai ehliyetim varmı onun tespitini istedi.

Böyle bir karar vermek hakimin tamamen insiyatifinde olan birşey değildir. Eğer böyle bir karar vermek hakimin insiyatifinde olsa kızdıkları her sanığı Adli Tıpa yollarlar. Dosyada bir takım şüphe oluşturabilecek delil/bulgu/belirti olmalı.

Benim dosyamda böyle birşey yok.

Adli Tıpa sevk kararının hiçbir gerekçesini de yazmıyor ilgili hakim. Halbuki mahkeme kararlarının gerekçeli olması anayasanın emredici hükmü.

Anayasa 141. madde 3. fıkrası aynen . "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır." diyor. Ama tarafımı adli tıppa sevk eden hakimin kararında hiçbir gerekçe yok.

Ve ikinci bir hayret verici unsur daha. İlgili hakim beni adlı tıppa sevk ettiği kararında ayrıca tarafıma savunma yapmam için süre de verdi.

Pes yani.

Hem akli dengemden şüpheleneceksin hemde savunmamı yapmam için bana süre verceksin. Akli dengemden şüpheleniyorsan benim savunma yapma ehliyetimde yoktur, niye savunma yapmam için süre veriyorsun?

İlgili hakime hem duruşmada hemde duruşma sonrası odasına gidip sordum. Dedim ki "Beni niye adli tıppa sevk ediyorsunuz? Bu soruma hem hukuken hemde insani olarak cevap vermeniz gerekir" dedim. "Ben kararımı verdim, burayı terket" diyor başka hiçbir şey demiyor. Ve davranışlarından anlıyorum ki kesinlikle kötüniyetli.

İnsanın aklı kutsaldır. İnsanın aklıyla açıkça ve hiçbir delil olmadan alay ediyor bu hakim.

Hakimi bağlı olduğu adalet komisyonu başkanlığına şikayet edeceğim.

Sizce de bu hakim şikayet edilmeyi haketmiyor mu? Birde sizlerin fikirlerini almak istedim.

[litigation]

Adli tıp raporu verildi mi

[tolg]

Halbuki mahkeme kararlarının gerekçeli olması anayasanın emredici hükmü.

Dava devam ettiğine göre, gerekçeli karar nasıl yazılacak?

[tolg]

Akli dengemden şüpheleniyorsan benim savunma yapma ehliyetimde yoktur, niye savunma yapmam için süre veriyorsun?

Sizin de dediğiniz gibi sadece şüphe. Adli Tıp'ın hangi yönde bir rapor vereceği henüz belli değil. Akli dengenizin yerinde olmadığı şeklinde bir rapor mahkemeye bildirilinceye kadar da savunma yapmanızın istenmesi doğaldır diye düşünüyorum.

[Erdoğan Kırcalı]

Mutlaka dosyadaki evraklarda belirttiğiniz yönde şüphe uyandıracak bir iddia da olması gerekmiyor.
Hakim, duruşma süresince sergilediğiniz davranışlar veya dosyadaki bilgilerle edindiği izlenim neticesinde buna gerek görebilir.
Hakim olan O

[litigation]

Ceza hakimi suç, sanık ve delillerle ilgili her türlü araştırmayı kendiliğinden yapabilir. Adli tıbba sevketmek cezai ehliyet yönünden olsa da savunma istemesine de engel değildir. Üstelik adli taıptan rapor gelene kadar da karar veremez. Çünkü ceza ehliyeti yoksa savunmayı da geçersiz sayacaktır.

[ibesya]

Emin Ol Yaparlar Kardeşim Aynı şey basıma geldı 6 aylık bebeğimle 1 yıl 8 ay hapıs verıldı hakkımda müdafim ytemyızı kaçırdı cezam infaz asamasında eşim askei personel sıcılı dolayısıyla bosanma teklıf ettı 2007 senesınde açılan hırsızlık davasında hiç sabıka kaydım yok hala yok hakıme hanım hukmun açıklanmamasının gerıbırakılmamasına paraya cevrılmemesıne memurluk yapamama velayet alamama ma ılerıde suç işler kanısına vararak resmen idam etmiş beni sahsen ulkemızde idam olsaydı kesın asacakmıs benı o yuzden emın ol yaparlar hayatımı mahvettı ler allah yardım etsın

[ADALET_OLMALI]

Dava devam ettiğine göre, gerekçeli karar nasıl yazılacak?

Anayasanın 141. madde 3. fıkrası gereği, ara kararlarda da kısa da olsa gerekçe yazmak zorunda.

Başka ceza mahkemesi zabıtlarını buldum internetten.

Sanık durumunda olan kişi "Efendim şunu talep ediyorum. Şu şu hukuksal sebeplerle" diyor. Sanık sonra devam ediyor "şayet talebim reddedilecekse bunun gerekçesinin de açıklanmasını ve zabta yazılmasını talep ediyorum" demiş.

İlgili ceza hakimi de talebi reddetmiş, ama sanığın talebine ve bu yöndeki anayasa hükmüne uyarak red gerekçesini de ara karara yani celse kararına yazmış.

[ADALET_OLMALI]

Sizin de dediğiniz gibi sadece şüphe. Adli Tıp'ın hangi yönde bir rapor vereceği henüz belli değil. Akli dengenizin yerinde olmadığı şeklinde bir rapor mahkemeye bildirilinceye kadar da savunma yapmanızın istenmesi doğaldır diye düşünüyorum.

Cevabınıza teşekkür ederim. Ancak akli dengemden şüpheleniyorsa, doğal olarak savunma yapma yeteneğimden şüphenmeli ve savunma yapmam için süre vermemeli idi. Üstelik "Sanığa son kez savunma yapması için süre verilmesine..." diyor.

[balrium]

2802 sayılı Hakimler Savcılar Kanunu'nu gözden geçirmekte yarar var.

HAKLAR VE ÖDEVLERE İLİŞKİN TEMEL İLKELER başlğında; BAĞIMSIZLIK, TEMİNAT VE ÖDEVLER alt başlığı açıkça düzenlemenin nitelik ve içeriğini belirlemiş ve Hakimlerin bağımsız görevlerini icra ederken, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre hüküm verecekleri, yargı yetkisi kullanılırken mahkemelere emir, talimat , tavsiye ve telkinde bulunulamadığı gibi genelge gönderilemez.

4. Madde "Hakimler mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev yaparlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler." diyerek bu hususu açıklığa kavuşturmuş.

Bu yasanın hükümlerine aykırılık oluşturan eylem ve işlemler ise; DENETİM, İNCELEME, SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA başlığında 6. maddede açıklığa kavuşturulmuş. "Hakim ve savcılar hakkında denetim, inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılması bu Kanun hükümlerine tabidir."

Somut olayda; davanızın ne olduğu, içeriğinin ne olduğu, iddia ve savunmanın dayandığı hususların ne olduğunu, akli dengenizin yerinde olup olmadığına ilişkin tahkikatın gerekli olduğu bir hususun varlığına veya yokluğuna ilişkin araştırmanın yapılmasının gerekliliğini veya gereksizliğini gösterir bir delil/unsurdan da bahsetmiyorsunuz. Hakimin tarafların gösterdiği delillerler bağlı olduğu durumlardan mı yoksa adaletin tecellisinin temini için kamu düzeni gereği yapılması gereken tahkikatlardan birini mi yerine getirdiğini sorunuzdan anlayamadım.

Eğer; incelenmekte olan dava "akli dengenizin yerinde olup olmadığı" hususundaki bir tahkikatı gerektirir nitelikteyse; tayin ve tespit olunacak ceza veya güvenlik tedbirlerinin uygulanması konusunda incelemenin yapılmasında ihtiyaç görmüşse bu tahkikatı talep edebilir.

Akli dengenin yerinde olup olmadığını inceleme konusunda karar verdikten sonra savunmanın istemesi konusu sizde "çelişki" duygusu içermiş olabilir. Bu konudaki hassasiyetinizi aynen paylaşıyorum. Zira; CMK mad. 150 kapsamında zorunlu müdafii tayin edilmesi gerekli bir halin olup olmadığının tespitini gerektirir bir husus varsa ve bu rapor mahkemeye sunulmadan savunma vermeniz halinde CMK mad.
138 kapsamında hukuka aykırı elde edilmiş bir delilin mahkeme önüne gelmesi sözkonusu olacaktır.

Öncelikle; adalet teşkilatında görev yapan hakim, savcı, katip, avukat gibi meslek gruplarının olağanüstü gayretlerle meslek icra etmeye çalıştığını bilmenizi isterim. Bu çalışmaları sırasında zaman zaman kovuşturma ve yargılama aşamalarında dikkat edilmesi gereken ayrıntıların değerlendirilmesinde hataya düşülebilir. Siz hataya düşülen veya kasten verilen yanlış bir karar olduğunu düşünüyorsanız, tüm dosya kapsamını hukukçunuzla birlikte değerlendirerek gerekli yasal başvuruları yapabileceğiniz gibi, Gerekçeli karar ile birlikte hukuka aykırı verildiğini düşündüğünüz ara kararları da TEMYİZ incelemesi nedeni yapabilir

Sizin anlattığınız somut olay kapsamında; eğer CMK mad. 150 kapsamında incelemenin gerekliliğine hakim "takdirini" kullanarak karar vermişse, rapor gelene kadar savunmanızı sunmamanız gerektiğini, zira savunmanızın "hukuka aykırı elde edilen delil" olacağını düşünüyorum.

Bu kapsamda; bir dilekçe ile mahkemeye başvurmanızı, akli dengenizin yerinde olup olmadığına ilişkin rapor dosyaya sunulduktan sonra, bu raporun gerektirdiği şekilde kendinizin ya da müdafiinizin savunmanızı delillerinizle birlikte vereceğinizi bildirmeniz ve rapor gelene kadar yeniden süre istemenizin uygun olduğunu düşünüyorum.

Verilen tüm kararların gerekçeli olması konusu Anayasa'nın emredici hükmü. Ancak; hakimin bu emredici hükme aykırı hareket ettiğini düşünmüyorum. Yargılamanın safahatı içinde kamu düzeni ve res'en gözetilmesi gereken bir hususa işaret ederek bu kararın verilmiş olması ihtimalinin yüksekliğini sizinle paylaşmak istedim.