Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Boşanma davası - Mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için tefhim edilmesi gereği - Gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak 15 gün içinde yazılması gereği
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 12-06-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2123 | Not:
Av.dilek Kuzulu Yüksel




Profil >
    

T.C. YARGITAY

2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/2548

Karar: 2004/3175

Karar Tarihi: 15.03.2004

 

(1086 S. K. m. 151, 381, 388)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi gerekir. Mahkeme verdiği hüküm ile hükmü ne şekilde tefhim ettiğini duruşma tutanağına yazmak zorundadır.(HUMK.151/2) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun, 3156 sayılı kanunla değiştirilen, 381. maddesi, hükümlerin ne şekilde tefhim edileceğini düzenlemektedir. Bu madde hükmüne göre, mahkeme, hazır olan tarafın iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararı tefhim eder.

Kararın tefhimi, en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.

Zorunlu nedenlerle yalnız hükmün sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak on beş gün içinde yazılması gerekir.

Bu hükümden anlaşılacağı gibi, mahkeme hükmünü gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okunması gerekir. Zorunlu nedenlerle hükmün gerekçesi ile birlikte tamamen yazılamadığı hallerde mahkeme sadece hüküm sonucunu tefhim etmekle yetinebilir. Hüküm sonucunun ne olduğu ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388. maddesinin 2.fıkrasında belirtilmiştir. Mahkeme < istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde> duruşma tutanağına geçirtip okumadan; <ekli karar tefhim edildi>, <gerekçeli kararın mahkeme kaleminden alınmasına> veya benzeri şekilde tutanağa geçirilen beyanlarla hükmü tefhim etmiş sayılamaz.

Mahkemece son oturum tutanağında <asıl ve birleştirilen davalardan hangisinin kabul edildiği belirtilmeksizin boşanma talebinin kabulü ile Ömeroğlu Enver A. ile Mehmet kızı Binnaz A.'un boşanmalarına, dava tarihinden itibaren aylık 100 milyon lira tedbir nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakası, manevi tazminat ve 2736 ada 16 parseldeki 1/2 hisseye yönelik taleplerinin reddine> denmekle yetinilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388/2. maddesinde gösterildiği şekilde hüküm sonucunu belirtmeyen böyle bir beyanla hüküm tefhim edilmiş ve hukuki varlık kazanmış sayılamaz. Başka bir anlatımla Hakim Yargılamayı sona erdirdiği oturumda hiçbir karar vermemiştir. Diğer taraftan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428/ll. maddesindeki hükmün sonucunu etkilemeyen usul yanlışlıklarının bozma sebebi yapılamayacağına ilişkin kural, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 381. ve 388. maddesine uygun şekilde duruşma tutanağına geçirilip tefhim edilen hükümlerle ilgilidir. Yukarıda açıklanan nedenler karşısında ortada hukuki varlık kazanmış bir karar mevcut olmadığından anılan 428. maddenin uygulanması da söz konusu bulunmamaktadır. Bu bakımdan yeniden yargılama yapılarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381. ve 388. maddelerinde 10.4.1992 günlü ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında gösterildiği şekilde hüküm verilmek üzere temyiz olunan kararın bozulması gerekir.

2- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamına göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi. 15.03.2004

Forum