Hukuki Net Hukuki NET | Forum | Mevzuat Anasayfa | Kaynaklar | Yazarlar | Dizin | Arama | Uyarlama | Giriş | Üye Ol
Nafaka davası - Anlaşmalı boşanma - Sözleşmeye bağlılık ilkesi - Tarafların durumlarında değişiklik bulunmması
Ekleyen: Av.dilek Kuzulu Yüksel | Tarih: 3-03-2007 | Kategori: İçtihat | Okunma : 2248 | Not:
Av.dilek Kuzulu Yüksel




Profil >
    

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/3839

Karar: 2003/3759

Karar Tarihi: 01.04.2003

(4721 S. K. m. 176)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Esas davada, önceki iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması, karşılık davada da, yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiş, mahkemece, iştirak nafakası yönünden davanın kabulü, yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddi ve nafaka alacaklısının yoksulluğunun ortadan kalktığı gerekçesiyle karşılık davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Hüküm yoksulluk nafakasına ilişkin olarak davacı tarafça temyiz edilmiştir.

TMK. nun 176. maddesine göre; <...İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.>

Somut olayda, öğretmen olan taraflar arasındaki boşanma davasında iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin olarak anlaşma sağlanmış, mahkemece boşanmayla birlikte işbu nafakalar da hüküm altına alınarak karar kesinleşmiştir.

Kural olarak sözleşmeye bağlılık esastır. Karşılıklı kabullerle sözleşmenin kurulduğu tarihte sözleşenler öğretmendir. Dolayısı ile lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen davacı o tarihte de yoksul değildir. Buna rağmen yoksulluk nafakası verilmesi davalı tarafça kabul edildiğine göre, bu kabul ve sözleşme ahde vefa ilkesinin gereği olarak tarafları bağlayıcıdır. Taraflar halen aynı şekilde öğretmenlik görevini sürdürdüklerine, sosyal ve ekonomik durumlarında sözleşmenin kurulduğu zamana göre nafakanın kaldırılmasını ya da artırılmasını sağlayacak nitelikte değişme de bulunmadığına göre, yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddi doğru ise de, karşılık davanın kabulüyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isabetli bulunmamıştır.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Forum