+ Konuyu Yanıtla
2 / 5 Sayfa İlkİlk 12345 SonSon
11 den 20´e kadar toplam 42 ileti bulundu.
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Feb 2011
    Nerede
    Kütahya
    İletiler
    23
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    Sayın Çobanoğlu ilginize çok teşekkür ederim. bugün eskişehire gittim. bir tanıdık vasıtası ile alanında iyi olduğuna inandığım bir avukatla konuştum vekaletimi verdim. durumu anlattım. elimdeki bilgileri mevzuat maddelerini verdim. şunu söyledi: ben kaybedeceğim davaları almak istemem. sizin durum ilk başta ''ilköğretim'' kelimesi yüzünden liselere atanamazsınız gibi görünüyor ama iyi anlatabilir ve hakimi de ikna edebilirsek sizin liselere müdür olmanızda bir hukuki sıkıntı görmüyorum. bu anlamda davayı kazanabileceğimizi düşünüyorum tabi garanti veremem dedi. duruşmalı dava talep edeceğiz dedi. yürümeyi durdurma çıkacağını sanmıyorum ama yine de talep ederiz dedi. kararnamemdeki atama nedeni bölümünde yazan: ''hizmetin gereği'' ifadesinin yanlış olduğunu usul yönüylede idari işlemin iptalini talep edeceklerini söyledi. hizmetin gereği nedeniyle atanmam idari işlemin geri alınması değilde sanki ben 1,5 aylık müdürlüğümde soruşturma geçirdim ve neticesinde ceza alıp yerim değiştirilmiş gibi bir anlam çıkıyor dedi. ayrıca 1,5 aylık müdürlük nedeniyle müdürlük müktesep hak oluşturuyor ve ben artık sınavlı ilk kez müdür atamalarına başvuramayacağımda eskiden müdür olup yeniden müdürlüğe başvuracakların konumuna geliyorum gibi bir anlam çıkıyormuş. kısacası hizmetin gereği ifadesi yanlışmış.

    ben bu süreçte iki yol takip edeceğim. birincisi yukarıdaki anlattım özel avukatla idare mahkemesinde açacağım dava. bu davada benim liselere atanmamın yasal olduğunu mevzuata uygun olduğunu dolayısıyla son atama işleminin ipatlini isteyeceğim.

    ikinci yol: üyesi olduğum sendikanın ankarar genel merkezde DANIŞTAY nezdinde açacağı dava. bu davada şunu savunacağız. benim liselere atanmama engel denilen düzenleyici idari işlemin anayasanın eşitlik ilkesine, hukuk devleti ilkesine, danıştayın usulde paralellik ilkesine aykırı olduğu ayrıca kendi içinde ve diğer düzenleyici idari işlemler çeliştiğini iddia ederek iptalini akabinde bu düzenleyici idari işleme dayanılarak tesis edilen son atama işleminin iptalini talep edeceğiz.

    sizin görüşleriniz ve bugün avukatla görüşmemden sonra yukarıdaki metinden vazgeçtim. yeni bir metin hazırlayacağım. burada tekrar yazarım. ilgi ve alakanıza çok teşekkür ederim . ALLAH razı olsun.



    Hukuki NET Güncel Haber

    İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi? konulu yargıtay kararı ara
    İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Sep 2006
    Nerede
    Turkey.
    İletiler
    751
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    Alıntı ag2001 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    kararnamemdeki atama nedeni bölümünde yazan: ''hizmetin gereği'' ifadesinin yanlış olduğunu usul yönüylede idari işlemin iptalini talep edeceklerini söyledi.
    İlk sayfada yazdıklarınızı okurken benim de dikkatimi çekmişti. Bu davayı usul yönünden kuvvetle muhtemel kazanırsınız. Ancak, nihayetinde arzu ettiğiniz sonucu bence elde edemezsiniz. Yani, iptal kararı sonrası usul yönünden eksikler giderilir ve atamanız iptal edilir.

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    May 2009
    İletiler
    1.184
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    Sağolunuz sizden de hocam. Siz davayı İdare Mahkemesinde mi yoksa Danıştay'da mı açacaksınız? 1,5 aylık Müdürlük müktesep hak oluşturmaz maalesef. Ayrıca atama kararnamesinde hizmet gereği ifadesi de önem taşımaz. İki ayrı davaya gerek yok diye düşünüyorum. Zaten aynı konuda iki ayrı dava olursa davalar birleştirilir. Benim düşünceme göre en akılcı olanı Danıştay'da hem kararname hem de düzenleyici işlemin ilgili hükümlerinin iptali için dava açılmasıdır. Aksi hukuki karışıklıklara ve düzenleyici işlem iptal olsa bile atanamamanıza neden olabilir. Bu konuda iyi düşünerek karar veriniz derim.

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Feb 2011
    Nerede
    Kütahya
    İletiler
    23
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    ben hem idare mahkemesinde hem de danıştayda iki ayrı dava açmayı planlıyorum. konuştuğum avukat bunun mümkün olduğunu söyledi. önce aşağıdaki itiraz dilekçemi göndereceğim. danıştaydaki dava için biraz bekleyecem. resmi olarak gerekçe düzenleyici idari işlem gösterilince danıştayda da davamı açacağım.


    26/01/2012 tarih ve 1664 sayılı ... Valiliği atama kararnamesi ile birinci tercihim olan ...... Lisesine müdür olarak atandım.31/01/2012 tarihinde görevime başladım. Görevimi başarılı bir şekilde sürdürüyordum. Hatta 1 aylık müdür olmama rağmen .... Kaymakamlığınca bir inceleme için muhakkik olarak görevlendirildim. Ancak 14/03/2012 tarih ve 5121 sayılı valilik kararnamesi ile eski görev yerime ve eski görevime atandığımı öğrendim. Yapılan bu atama işlemi aşağıda belirttiğim nedenlerle hem hukuka aykırıdır hem de beni mağdur etmiştir.
    1-) Başvuru sürecinde benden istenen tüm bilgi ve belgeleri usulüne uygun bir şekilde verdim. Yalan beyanım, hilem veya evrakta sahteciliğim olmadı. Başvurum Kurum Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce silsile yoluyla onaylandı. Her makamda başvuru evrakım ve bilgilerim incelenerek uygun görüldüğü için onaylandı. Nihayetinde atama komisyonunda da tüm başvuru bilgi ve belgelerim incelendi ve yönetici atama taslağı İl Milli Eğitim Müdürlüğünün internet sitesinde yayınlandı. Taslakta hatalı veya yanlış atamalar için itiraz süresi tanındı. Nihayetinde atamam kesinleşti. Yeni görevime başladım ve aradan 2 aya yakın bir zaman geçti. Göreve atandıktan 2 ay sonra eski görevime atanıp benim yerime ise benden daha düşük puan alan bir kişinin müdür yapılması hakkaniyete ve hukuka aykırıdır. Kamuoyu nezdinde idareye olan güveni azaltmakta bana haksızlık yapıldığı, yerime atanan kişiye de torpil yapıldığı algısı oluşturmaktadır. Başvuru sürecinde yaşanan bazı olaylar bu algıyı daha da güçlendirecek bir durum yaratmıştır.
    2-) Başvuru sürecinde puan olarak benden daha düşük kişilerin benim için ‘liselere atanamaz’ şeklinde iddiaları oldu. Konu sözlü olarak komisyon gündemine geldi. Komisyon bu konuda yasal anlamda bir tereddütte kalsaydı bakanlıktan görüş sorabilirdi. Ancak Komisyon bu konuda görüş sorma gereği bile duymadan kesin kararını verdi ve bu iddianın mevzuata dayanmadığını benim liselere atanmamın önünde yasal bir engel olmadığı sonucuna vararak atama işlemimi yaptı itiraz sürecinde de atamama bir itiraz gelmedi ve atamam kesinleşti. Aradan 2 ay geçtikten sonra daha önce bilinen, konuşulan ve karara bağlanan bir konuda komisyonun kendi kendine fikir değiştirip benim atanma işlemimi geri alması idare hukunun temel ilkelerinden olan idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerine aykırıdır. Ayrıca komisyon üyelerinin özgüvenini ve görevlerini yapabilme yeterliliklerini tartışmaya açmaktadır. Komisyonun kendi verdiği kararı hiçbir itiraz ve yargı kararı olmadan bir süre sonra kendiliğinden değiştirmesi devlet ciddiyetiyle de bağdaşmaz.
    3-) Danıştay 10 Dairesi 10/12/1991 tarih ve K. 1991/3727 sayılı kararında : ‘‘Tesis ettiği idari işlemlerin doğruluğu ve hukuka uygunluğu aslolan idarenin; hukuka aykırı olan idari işlemleri geri almak suretiyle hukuka uygunluğu sağlaması, hukuk devleti ilkesinin tabii bir sonucudur. Ancak, idari işlemleri geri alma yetkisinin, idari istikrarı sağlayabilmek ve kazanılmış hakları koruyabilmek için belli koşullara bağlı tutulması da hukuki bir zorunluluktur. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, İdari işlemlerin geri alınması koşullarını da belirleyen 22.12.1973 günlü E:1968/8-K.1973/14 sayılı kararında da açıklandığı üzere; dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak yok hükmündeki idari işlemleri ile, ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı, veya hilesi nedeniyle veya açıkça hataya düşerek tesis ettiği idari işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkün bulunmaktadır.’’ Denilmektedir. Şu durumda idarenin yaptığı bir işlemi geri alabilmesinin şartları yukarıda belirtilmiştir. Benim durumum açısından olaya yaklaşıldığında birincisi benim atamam hukuka aykırı değildir ve bu konuda verilmiş bir yargı kararı yoktur. İdare benim liselere atanıp atanamayacağım konusunu zaten görüşmüş ve bunun hukuki olduğu sonucuna varmıştır. Bu noktada önemli bir ayrıntı vardır. Yönetici atama noktasında yetki valilikte ve valiliğe teklifi yapacak olan komisyondadır. Yani yargı kararı dışında atamamın hukuki olup olmadığı kararını verecek olan tek makam atama yetkisini elinde bulunduran idaredir. Komisyonda bu konu (benim liselere atanıp atanmayacağım) tartışılmış bakanlığa görüş sorulmasına bile gerek duyulmadan atamamın hukuki olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla itiraz süresi içinde de bu karara herhangi bir itiraz gelmemiştir. Bu saatten sonra yapılan bu işlemin hukuksuz olduğuna sadece mahkemeler karar verebilir. Bu noktada açılmış dava yokken, itiraz yokken komisyonun tekrar toplanıp daha önceki verdiği kesinleşmiş kararını ortada makul ve geçerli bir sebep yokken geri alması devlet ciddiyeti ile bağdaşmaz. İdareye olan güveni sarsar. Ataması yapılan kişiler açısından hukuki güvenliğin ve idari istikrarın olmadığı bir ortam algısı yaratır.
    4-) Danıştay 10 dairesinin 18/05/2005 tarih ve K. 2005/2591 sayılı kararında: ‘‘Diğer taraftan, mevzuat hükmünün yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açık olduğu, idare edenlerin kasıt ya da ihmal içinde olmadıkları sürece, hükmü uygularken hataya düşmelerinin beklenemeyeceği hallerde, maddi olaya ve mevzuatın açık hükmüne aykırı davranılmış ve bu durum da işlemi yok denilecek kadar sakatlamış ise, idarenin açık hatasından söz edilebilir.’’ Denilerek idari işlemin geri alınma gerekçesi olan ‘’açık hata’’ kavramı tanımlanmıştır. Benim durumumda bu anlamda ‘açık hata’ kavramı kullanılamaz. Çünkü başvuru bilgi ve belgelerim silsile yoluyla üç ayrı makam tarafından incelendi, onaylandı. Komisyon tarafından incelendi, onaylandı. Ayrıca ‘liselere atanıp atanamama’ konusu görüşüldü karara bağlandı. Şimdi bu şartlar altında ‘mevzuatın açık hükmüne aykırı’ işlem yapıldı demek komisyon üyelerine, silsile yoluyla başvuru onaylayan makamlara saygısızlık olur. Buna kimsenin hakkı yoktur. Yukarıdaki Danıştay kararına göre de ‘açık hata’ kavramı zaten kullanılamaz.
    5-)İdarenin benim atama işlemimi iptal etmesinde başka illerin benzer durum için farklı uygulaması veya bu illerin bakanlığa sordukları görüş yazıları etkili olduğu söylenmektedir. Birincisi atama yetkisi Valiliktedir. Her valilik idari işlemlerini yapmakta birbirinden bağımsızdır. Bu nedenle bir valiliğin yaptığı uygulamayı diğer tüm valiliklerde yapacak diye bir kural yoktur. Kaldı ki benim mezun olduğum bölüm noktasında daha 15 gün önce Eskişehir ilinde atama Anadolu lisesine yapılmıştır. Başka bir konu olan Anadolu önceliği konusunda da bazı iller Danıştay kararını gerekçe göstererek Anadolu önceliği uygularken bazıları ise yönetmeliği gerekçe göstererek Anadolu önceliğini uygulamamışlardır. Kaldı ki bakanlığın benim mezun olduğum bölüm için illere gönderdiği yazılar arasında da birlik yoktur. İstanbul iline gönderdiği yazı ile Kars iline gönderdiği yazı farklı hükümler içermektedir. Ayrıca Kars iline gönderilen görüş yazısının tarihi 22/02/2012 tarihlidir. İstanbul iline gönderdiği görüş yazısı ise 16/09/2011 tarihlidir. Benim atama işlemim 26/01/2012 tarihli kararname ile yapıldığına göre görüş yazılarından İstanbul iline gönderilen görüş yazısı benim atamamda dikkate alınabilir. Kars iline giden yazı benim atamam yapıldıktan sonra olduğu için benim atamamı etkileyecek bir yazı değildir. Unutulmamalıdır ki kanunların geri yürümezliği ilkesi hukuki hiçbir bağlayıcılığı olmayan görüş yazıları için de geçerlidir. Avukatla görüşmemde sonu düşünülmektedir, değerlendirilmektedir şeklindeki yazıların bağlayıcılığının olmadığı bu yazılar hakkında iptali istemiyle dava dahi açılamayacağı bana söylenmiştir. Kars iline giden yazı bu kapsamda bir yazıdır. Ayrıca benim atanmamda dikkate alınabilecek yazı olan istanbula gönderilen yazıda kesin ifadeler kullanılmıştır ve ortak alan olan din kültürü öğretmenlerinin bu dersin okutulduğu tüm okullara yönetici olabileceği çok açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. Dolayısıyla Kütahya ilinin benim liselere atanıp atanamam noktasında atama işleminden önceki tarihte İstanbul iline gönderilen yazıyı dikkate almayıp, benim atanma tarihimden sonra hazırlanan kars iline giden yazıyı dikkate alması akla, mantığa ve hukuka aykırıdır. Hepsinden daha önemlisi komisyon oluşumu, atama yetkisinin valiliklerde olması dikkate alındığında mevzuatta yoruma açık olan konularda idare takdir yetkisini kullanmalıdır. Valilik veya komisyon bu anlamda sadece noter vazifesi göremez.
    6-)Benim mezun olduğum bölüm nedeniyle ortaöğretim kurumlarına yönetici olarak atanıp atanamayacağım konusunda bakanlığın 2010 yılında yayınladığı MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİM KURUMLARI YÖNETİCİLERİNİN ATAMA VE YER DEĞİŞTİRMELERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİĞİN UYGULAMA KILAVUZU’na bakıldığında sorunun cevabı çok açık ve net bir şekilde görülecektir:
    Soru 42 : Öğretmenler mezuniyetleri itibariyle yöneticiliğe atanabilmekteler mi?
    Cevap : Öğretmenler görev yapmakta oldukları alana göre yöneticiliğe atanabilmektedirler. Mezun oldukları alanlara göre yöneticiliğe atanmamaktadırlar. Örneğin; mezuniyetleri çeşitli yüksek öğretim programları olan ve sistemde sınıf öğretmeni olarak görev yapanlar, sınıf öğretmenlerinin yönetici olarak atanabilecekleri eğitim kurumlarına yönetici olarak atanabileceklerdir.
    Bu soruda bakanlığın cevabı çok açıktır. Yönetici olurken benim mezun olduğum bölümün hiçbir anlamı yoktur. Anlamı olan tek şey ‘‘görev yapmakta olduğum alandır.’’ Bu alanda 1245 kodlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanıdır. Kararnamemde de bu şekilde yazmaktadır. Dolayısıyla mezun olduğum bölüm yönetici atamada dikkate alınmaz. Alınmayacağını da bakanlık yönetici atama yönetmeliğinin uygulama kılavuzunda yorumsuz kesin bir dille söylemektedir. Burada tereddüt edilecek bir durum yoktur. Kaldı ki mezun olduğum bölüme göre yönetici atanacaksa o zaman atama alanı ile mezuniyeti farklı olan kişiler noktasında kaos ortamı oluşur. Örneğin mezuniyeti edebiyat Fakültesi olan ama atama alanı veya şuan görev yaptığı alan Türkçe olan kişi şimdi neye göre idareci olacak? Cevabı çok açık görev yaptığı alana göre. Bakanlığın yıllardır uygulaması bu şekildedir.
    7-)Bizim liselere yönetici olarak atanıp atanamayacağımız noktasında yönetici atama yönetmeliğinin 7/Ç maddesi de gerekçe olarak sunulmaktadır. Bu madde aynen şöyledir:
    ç) (Değişik : 09.08.2011/28020 RG) Atanmak istenilen eğitim kurumuna Talim ve Terbiye Kurulu Kararlarına göre alanı itibariyle öğretmen olarak atanabilecek bir alan öğretmeni olmak,
    Yönetmeliğin bu maddesi açısından benim durumum incelendiğinde atamamın yapılmasında en ufak bir tereddüdün olmadığı görülecektir. Burada idarenin amacı nedir? Bu madde ne anlama gelmektedir? Bu soruların cevabını yine yukarıdaki Yönetici Atama Yönetmeliğinin Uygulama Klavuzundaki 42. Soru-cevab ve bakanlığın benim atamam öncesinde İstanbul iline gönderdiği görüş yazısında görebiliriz. Bakanlığın İstanbul iline gönderdiği yazıdan bir bölümü aynen kopyalıyorum: 2- Yönetici Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 7 nci maddesinin (ç) bendine göre atanmak istenilen eğitim kurumuna Talim ve Terbiye Kurulu Kararlarına göre alanı itibariyle öğretmen olarak atanabilecek bir alan Öğretmeni olmak şartı arandığından, atama isteğinde bulunan yönetici/yönetici adayının atanmak istediği eğitim kurumunda alanın bulunması halinde yönetici olarak atanması mümkün bulunmaktadır. Burada kalın puntoyla ve altı çizili yazılmış bölümde idare yönetmeliğin 7-Ç maddesini yorumlamaktadır. Bakanlığın bu yorumunu benim duruma uyarlarsak. Benim görev alanım olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanı eğer yönetici olmak istediğim lisede varsa ben oraya idareci olabilirim. Fiilen öğretmen olarak atanma şartına haiz olmak gibi bir yorum yapılırsa o zaman liselere sadece o dersin normu varsa atanılır gibi bir anlam çıkar ki bu da yönetici atamada kaos yaratır. Kendi okulumdan örnek vermek gerekirse: Şuan Ticaret Meslek Lisesinde Müdür yardımcılarından birinin branşı biyoloji. Eğer 7-ç maddesi bakanlığın yukarıda kalın punto ile yazdığımız yorumu gibi yorumlanmazsa fiilen öğretmen olarak atanma şeklinde yorumlanırsa. Ticaret Meslek Lisesinde şuan Biyoloji öğretmeni norm kadrosu yok. Aynı şekilde Coğrafya, Fizik, Kimya, Felsefe, Sağlık Bilgisi, resim, Müzik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi norm kadrosu yok. Yani buraya bu alanlardaki öğretmenler öğretmen olarak atanamazlar. İşin daha ilginç boyutunu söyleyeyim bu normu olmayan branşlardan sadece din Kültürü alanı bu alanda bir yönetici geldikten sonra normu düştü. Yani diğer alanlarda eğitim bölgesi de baz alınarak ders yüküne göre norm belirleniyor yani Cografyadan bu okulda 8 saat ders olmasına rağmen eğitim bölgesinde başka bir lisede daha fazla ders yükü olduğundan 1 norm o okulda gözüküyor. Eğer siz alanı itibarıyla öğretmen olarak atanabilecek bir alan öğretmeni olma maddesini o okul türünde teorik olarak okutulabilecek dersler olarak yorumlamazsak yönetici atama olayını her okul için ayrı ayrı değerlendirmek zorunda kalırız. Ki bu anlamda Kütahya ili yönetici atama komisyonu çelişkili işlemler yapmaktadır. Birincisi benim yönetici olarak atamamı yaparken klavuzda belirtildiği gibi mezun olduğum bölüme değil görev yaptığım alana bakması lazımdı. İkincisi benim bu okula öğretmen olamadığım düşünülüyorsa o zaman bu okula şuan Coğrafya branşındaki biri de öğretmen olarak atanamıyor çünkü normu yok. Hukuken bu okula öğretmen olarak atanamama durumu ikimiz için eşit şekilde var. Ama komisyon beni ve müdür yardımcımı 7-ç ye göre görevden alırken 7-ç göre bu okula öğretmen olarak atanamayacak durumda olan Coğrafya alanındaki kişiyi bu okula müdür yardımcısı olarak atıyor. Bunun adına çelişki denir adama göre muamele denir. Norm olmasa da 8 saat Coğrafya var o derse bu müdür yardımcısı girebilir denirse benim alanımda Din Kültürü ve ben de Din Kültürü derslerine girebiliyorum. O da şuan öğretmen olarak atanamaz ben de atanamam. Ama Yönetici Atama Yönetmeliğinin Uygulama Klavuzuna göre ve 7-Ç nin bakanlık yorumuna uygun şekilde uygulanması halinde ikimizde yönetici olarak atanabiliriz. Ama komisyon beni görevden alırken Coğrafya öğretmenini göreve getiriyor. Bu yapılan ne mevzuata ne hukuka ne de vicdana uygun bir davranıştır. Burada 7-ç maddesinin anlamı şudur: Okul türünde teorik olarak hangi dersler okutuluyorsa o alandaki kişi bu okula yönetici olarak atanabilir. Bakanlığın İstanbul iline yazdığı yazının geneline bakılırsa bu anlam çıkar. Daha somut söylemek gerekirse branşlar 3 gruba ayrılmıştır TTK kararına göre. İlköğretim alan dersleri, Lise alan dersleri, İlköğretim ve lisede ortak okutulan dersler. Bu anlamda İlköğretimlere sadece ilköğretim alan derslerinin öğretmenleri ile ortak alan derslerinin öğretmenleri atanır yönetici olarak. Liselere ise yine lise alan derslerinin öğretmenleri ile ortak okutulan derslerin öğretmenleri yönetici olabilir. TTK kararlarına göre Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ilköğretim alan dersi değildir ilköğretim ve ortaöğretimde okutulan ortak alan dersidir.
    Diğer bir konu yönetici atamada okulda o alanın normu var mı yok mu ya bakılmaz. Norm var mı yok mu öğretmen atanırken bakılır. Yönetici atanırken alan var mı ya bakılır norm var mı ya ise yönetici normu var mı şeklinde bakılır. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi ders olmasına rağmen norm ders yükünün fazla olduğu eğitim bölgesindeki diğer okulda olabilir. Burada yönetici atamada bakılması gereken nokta şudur: Kılavuzda belirtildiği gibi görev yaptığı alanın atanmak istediği okula uygun olup olmaması (norm olmayabilir ama ders varsa atanması lazım) Dersin sayısı da önemli değil çünkü örnek olarak 10 saat ders vardır. Müdür bu 10 saatin 6 saatine maaş karşılığı giriyordur. Bu durumda 4 saat ders kaldı diye müdürle aynı branştan başka hiçbir kişi bu okula yönetici olarak atanamayacak mı? Tabi ki atanır. Unutmayalım yönetici atama ile öğretmen atama birbirinden farklı konulardır. Her ikisinin birbirinden farklı mevzuatı vardır. Mevzuatı bütüncül değerlendirmeliyiz. Birbiriyle çelişecek işlemler yapılmamalıdır.
    Tüm bu hukuki ve mevzuatsal açıklamaların yanında olayın birde vicdani tarafı vardır. Ben 2009 yılında yapılan Müdürlük seçme sınavında, müdür yardımcılığı seçme sınavında ... birincisi oldum. Tüm Türkiye de ilk sıralarda yer aldım. Aynı şekilde 2011 yılında yapılan müdürlük seçme ve müdür yardımcılığı seçme sınavlarında da ... birincisi türkiyede ise ilk 15 de yer aldım. 4 farklı tarihte yapılan 4 ayrı sınavda ilimizde birinci gelmiş bir yönetici adayını şuan bulunduğu ilçede küçük düşmesine neden olacak görevden geri alma işlemi hukuksuzluğunun yanında etik de değildir.
    Sonuç olarak yukarıda belirttiğim açıklamalar çerçevesinde son atama kararnamemin iptal edilerek Ticaret Meslek Lisesindeki görevimin devamının sağlanmasını talep ediyorum.
    Gereğini arz ederim.

  6. #15
    Kayıt Tarihi
    May 2009
    İletiler
    1.184
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    İdarenin kararname iptali için gerekçesinin düzenleyici işlem olduğu belli. Bunu ayrıca dilekçe ile öğrenmeye gerek yok derim. Ben sizin için en iyi hukuki çözümün Danıştay'da her iki işlemin iptali için tek dava olduğunu düşünüyorum. Sizin için hayırlısı olmasını dilerim.

  7. #16
    Kayıt Tarihi
    Feb 2011
    Nerede
    Kütahya
    İletiler
    23
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    ben de ilk günden beri sadece danıştayda dava açmayı düşünüyordum. ancak konuştuğum avukatlar ve bu işlerden anlayan herkes danıştaydaki davanın çok uzun sürdüğü 4-5 yılı gözden çıkarmam gerektiğini söylediler. 5 yıl sonra davayı kazanmak benim için hiçbir anlam ifade etmezki. o yüzden şansımın düşük olduğunu bile bile idare mahkesine dava açmayı düşündüm. olayın diğer boyutu biz aynı durumda olan öğretmenler ankaraya gittik durumu anlattık yukarıda yazdığım 8 sayfalık yazıyı verdik bakanlıktaki herkes haklısınız dedi bu düzenleyici idari işlemin mimarı olan meb talim terbiye kurulu başkanlığı yakında bizimle ilgili çalışma yapacak bize engel olan yıldız işaretli (*ortaöğretim kurumlarına atanamaz) ifadesi zaten kalkacak.

    Sayın çobanoğlu: 1-)şu durumda ben danıştayda davamı açtıktan sonra bu düzenleyici idari işlem değiştirilirse benim davam nasıl bir seyir izler? 2-)benim görevden alınma işlemim o zamanki hukuki şartlara göre değerlendirilip dava devam edip neticelendirilir mi? benim korkum dava konusu işlem ortadan kalktığı için dava düşer mi yoksa düzenleyiciidari işlem noktasında karar gerek kalmadan benim atanma işlemim hakkında karar verilir mi?
    3-)dava 5 yıl sonra sonuçlansa ben parasal kayıplarımı alabilirmiyim 5 yıllık. ayrıca 5 yılın sonunda ticaret meslek lisesine beni müdür yaparlar mı?

    benim korkum bunlar. iyi dileklerinize teşekkür ederim.

  8. #17
    Kayıt Tarihi
    May 2009
    İletiler
    1.184
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    Danıştay'da dava eğer YD talebiniz olursa çok fazla sürmez. Öncelikli olarak görüşülerek karara bağlanır. Düzenleyici işlem iptal olunmadan dava kazanma şansınız % 1 dahi yoktur diye düşünüyorum maalesef.

    1-Düzenleyici işlem lehinize olarak değiştirilirse bu davanızı olumlu etkiler zira davalı idare hatasını kabullenmiş olur.

    2- Eğer davalı idare düzenleyici işlemin iptali talebinde bulunduğunuz hükümlerini değiştirse dahi dava yeni kararname iptali yönünden her hal ve karda görüşülerek karara bağlanır. Eğer düzenleyici işlemin sizin atanmanıza engel ilgili hükümleri sizin müdür olarak atanabileceğiniz şekilde değiştirilirse, bu sizin tamamen lehinize olur.

    3-Dava dilekçesinde özlük haklarınızın iadesi ile parasal kayıplarınızın tazminini talebiniz olursa, dava 10 yıl bile sürse tüm kayıplarınızı alırsınız. Müdür olarak da atanırsınız.

    Bunlar benim düşüncelerim. Ancak avukatınızın ve bu işten anlayanların da işlerine karışmak istemem doğrusu. Karar kendinizin olacaktır. Hayırlısı olmasını dilerim.

  9. #18
    Kayıt Tarihi
    May 2009
    İletiler
    1.184
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    Danıştay'da dava eğer YD talebiniz olursa çok fazla sürmez. Öncelikli olarak görüşülerek karara bağlanır. Düzenleyici işlem iptal olunmadan dava kazanma şansınız % 1 dahi yoktur diye düşünüyorum maalesef.

    1-Düzenleyici işlem lehinize olarak değiştirilirse bu davanızı olumlu etkiler zira davalı idare hatasını kabullenmiş olur.

    2- Eğer davalı idare düzenleyici işlemin iptali talebinde bulunduğunuz hükümlerini değiştirse dahi dava yeni kararname iptali yönünden her hal ve karda görüşülerek karara bağlanır. Eğer düzenleyici işlemin sizin atanmanıza engel ilgili hükümleri sizin müdür olarak atanabileceğiniz şekilde değiştirilirse, bu sizin tamamen lehinize olur.

    3-Dava dilekçesinde özlük haklarınızın iadesi ile parasal kayıplarınızın tazminini talebiniz olursa, dava 10 yıl bile sürse tüm kayıplarınızı alırsınız. Müdür olarak da atanırsınız.

    Bunlar benim düşüncelerim. Ancak avukatınızın ve bu işten anlayanların da işlerine karışmak istemem doğrusu. Karar kendinizin olacaktır. Hayırlısı olmasını dilerim.

  10. #19
    Kayıt Tarihi
    Feb 2011
    Nerede
    Kütahya
    İletiler
    23
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    bugün davamız açıldı idare mahkemesinde dilekçe aşağıdaki gibi avukat birkaç değişiklik yaptı. haftaya da danıştayda açaçağım inş. çobanoğlu hocam %1 de olsa şansımı denemek zorundayım çünkü avukata vekaleti vermiştim. danıştayda da açaçağım haftaya.


    DAVA KONUSU :Davacının ..... Lisesi müdürlüğünden alınarak; ...... Okuluna müdür yardımcısı olarak atamasının yapıldığı .... Valiliğinin (Milli Eğitim Müdürlüğü) 14.03.2012 tarih, 05121 sayılı işleminin iptali istemidir.

    AÇIKLAMALAR

    1- Müvekkilim ....., ..... İli S.... İlçesi, ..... Okulunda müdür yardımcısı olarak görev yaparken müdürlük sınavına girmiş ve almış olduğu not itibarı ile .....birincisi olmuştur.

    2-..... ilinde münhal bulunan eğitim kurumu müdürlükleri için tercihte bulunarak 26.01.2012 tarihinde görevde yükselme atama nedenli kararname ile Sim..... Lisesine müdür olarak atanmıştır.(ek,1)

    3-Müvekkil ..... Lisesinde müdür olarak görevine devam ederken dava konusu olan .... Valiliğinin 14.03.2012 tarih, 05121 sayılı işlemi ile tekrardan eski görev yeri olan ..... Okuluna müdür yardımcılığına atanmıştır.(ek,2)

    4-Dava konusu atama işlemi hukuka aykırı olup iptalini istemekteyiz. Öncelikle iptali istenen atama kararnamesinde atama nedeni “hizmetin gereği” olarak belirtilmiştir. MEB Öğretmenlerinin atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 40. Maddesi: Hizmetin gereği olarak yapılacak yer değiştirmeler
    MADDE 40 – (1) Bu Yönetmeliğin yer değiştirmeyle ilgili diğer şartları aranmaksızın;
    a) Haklarında yapılan soruşturma sonucunda görev yerinin değiştirilmesi uygun görülenlerin,
    b) Son iki yılda üst üste olumsuz sicil almış olanların hizmetin gereği olarak görev yerleri değiştirilebilir. Denilmektedir.
    Müvekkil hakkında tarafımızca bilinen bir soruşturma söz konusu bulunmamaktadır. Hiçbir iddia ile ilgili olarak müvekkilin savunması alınmamıştır. Bu nedenle hizmetin gereği olarak yapılabilecek bir atama nedeni bulunmaması nedeniyle bu atama işleminin iptali gerekir.

    5-Müvekkil, müdürlük sınavında elde ettiği puanla münhal okulları tercih ettiğinden mevzuat gereği görevde yükselme puanı ile bir kez tercih yapabileceğinden aynı puanla tekrardan müdürlüğe başvuru imkânı elinden alınmış gözükmektedir. Her iki cihetten kazanılmış hakkının elinden alınmasının hukuka aykırı olduğu kanaatindeyiz.

    6- Her ne kadar atama kararnamesinde atama nedeninin “hizmetin gereği” olarak gözükmesi bu nedenle iptalini de istemiş bulunsak dahi müvekkilin, ..... Lisesi Müdürlüğüne atanması işlemi olan 26.01.2012 tarih, 1664 sayılı işlem hukuka aykırı değildir. Bu atama işleminin iptali ile ilgili bir dava da açılmış değildir.

    7-Müvekkilin .... Lisesi Müdürlüğüne atanma işleminin iptalini gerektirecek bir sebep bulunmamaktadır. Tekrardan belirtelim ki iptalini istediğimiz atama işlemin konusu, daha önceki atama işleminin iptali olarak değil; hizmetin gereği olarak yapılmıştır. Bizim anladığımız budur.

    Müvekkilimin .... Lisesi Müdürlüğüne yapılan atama işleminden sonra .... Valiliğinin, tüm kaymakamlıklar ve okul müdürlüklerine yazdığı 27.01.2012 tarihli yazıda, ataması yapılan yöneticilerin kendilerine atama kararnamelerinin bir an önce tebliğ edilmesi, yeni görev yerlerinde başlamalarını ve atama işlemlerinin hiçbir şekilde iptal edilmeyeceği hususu belirtilmiştir.(ek, 4) Hal böyle iken atama işlemi iptal edilmiştir. Bu durum dahi hukuka aykırılığın göstergesidir.
    8-Şu hususu da açıklamak isteriz ki; müvekkilin, ....Okuluna müdür yardımcılığından görevde yükselmede elde ettiği sınav puanıyla .... Lisesi Müdürlüğüne atamasının yapıldığı işleminde de iptal edilecek bir durum söz konusu değildir.
    Müvekkil, atama kararnamelerinden de görüleceği üzere, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur. Bölümü olarak ilköğretim Din kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak yazılması müvekkilin orta öğretim kurumlarında derse girmeyeceği-giremeyeceği anlamına gelmez.
    * “Öğretmenler görev yapmakta oldukları alana göre yöneticiliğe atanabilmektedirler. Mezun oldukları alana göre yöneticiliğe atanmamaktadırlar. Örneğin; mezuniyetleri çeşitli yükseköğretim programları olan ve sistemde sınıf öğretmeni olarak görev yapanlar, sınıf öğretmenlerinin yönetici olarak atanabilecekleri eğitim kurumlarına yönetici olarak atanabileceklerdir.” (ek, 3 yönetmelik uygulama kılavuzu)
    Müvekkilin ek 1 ve ek 2 deki atama kararnamesine göre branşı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olduğu açıkça belirtilmiştir.
    Burada Yönetici Atama Yönetmeliği Uygulama Kılavuzu ve Yönetici Atama Yönetmeliğinin 7-ç maddesinin idare tarafından yanlış anlaşılması durumu söz konusudur. Kılavuzda da belirtildiği gibi yönetici atamada ‘görev yapılan alan’ esas alınır. Zaten yönetmelik 7-ç maddesinde de ‘alanı itibarıyla öğretmen olarak atanabilecek alan öğretmeni olmak’ ifadesi kullanılmaktadır. Hiçbir şekilde mezun olduğu bölümden bahsedilmemektedir. Uygulama Kılavuzundaki örnekle bakanlık olayı zaten her boyutu ile açıklamıştır. ‘Mezuniyetleri çeşitli yükseköğretim programları olan ve sistemde sınıf öğretmeni olarak görev yapanlar sınıf öğretmenlerinin yönetici olarak atanabilecekleri eğitim kurumlarına yönetici olarak atanabileceklerdir’ Şuan yürürlükte olan ttk 80 sayılı karar ekindeki çizelgeye göre sınıf öğretmeni olabilmenin tek yolu Eğitim Fakültelerinin Sınıf Öğretmenliği bölümünden mezun olmaktır. Daha önceki ttk kararlarına 4 yıllık birçok bölüm mezunu sınıf öğretmeni olabiliyordu. Bu nedenle şuan sınıf öğretmenliği yapan ama son ttk kararına göre mezuniyeti itibarıyla artık sınıf öğretmeni olarak atanamayacak birçok sınıf öğretmeni var. Eğer idare yönetici atamada mezun olduğu bölüme göre hareket edecek olursa ya da şuan ki mevcut alanını dikkate almadan fiilen şuan öğretmen olarak atanabilme durumuna bakarsa birçok sınıf öğretmeni alanı sınıf öğretmeni olmasına rağmen şuan mezuniyeti itibarıyla sınıf öğretmenliğine atanamaz dolayısıyla yönetici olarak da atanamaz. Bakanlığın örneğini müvekkilin durumuna uyarlarsak: mezuniyetleri çeşitli yükseköğretim programları olan ve sistemde din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak görev yapanlar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin yönetici olarak atanabilecekleri eğitim kurumlarına yönetici olarak atanabileceklerdir. Aksi takdirde önceki ttk kararlarına göre değişik alanlara öğretmen olarak atanan ama son ttk 80 sayılı karara göre artık mezuniyetleri o alan için uygun görülmeyen birçok öğretmen yönetici atama noktasında mağdur olurlar kazanılmış hakları hukuka aykırı bir şekilde ellerinden alınmış olunur. Kaldı ki bakanlığın veya Kütahya Valiliğinin bu anlamda yönetici atama noktasında bazı alanlarda öğretmenin alanına, bazılarında ise mezun olduğu bölüme göre yönetici ataması anayasanın eşitlik ilkesine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olur. Bu anlamda eğer davalı idare müvekkilin atamasını mezun olduğu bölüm nedeniyle geri aldığını ifade ederse bu haklı nedene ve kamu yararına dayanmamaktadır. Sebep yönüyle hukuka aykırıdır.
    * T.C.Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 80 sayılı genelgede, öğretmen olarak atanacakların atamalarına esas olan alanlar ile mezun oldukları yükseköğretim programlarına ilişkin çizelgede Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, atamaya esas alan olarak belirtilmiştir.(ek,5)
    * Milli Eğitim Bakanlığı 16.09.2011 tarihli yönetici atama konulu İstanbul Valiliğine gönderdiği yazıda, Talim Terbiye Kurulun 80 sayılı kararına atıfta bulunarak, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanlarının ilköğretim ve orta öğretimde ortak alan olduğunu belirtmiştir. Buna göre Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin bu derslerin okutulduğu her derece ve türdeki eğitim kurumlarına atanabileceklerini, ikinci sayfada din kültürü ve ahlak bilgisi yöneticilerinin bu derslerin okutulduğu kurumlara yönetici olarak atanabileceklerini belirtmiştir.(ek,6)
    * Yaşanan yorum kargaşasından dolayı, 13.09.2011 tarihli, 6371 sayılı “Din kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İmam Hatip Lisesi meslek dersleri alanı öğretmenleri’’ konulu bakanlık personel genel müdürlüğüne gönderilen yazıda, ilköğretim kurumlarının Din kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenliğine, ilköğretim Din kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği, orta öğretim kurumlarının Din kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmenliğine ise Din kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile pedagojik formasyonunu tamamlayan ilahiyat fakültesi mezunlarının atanabileceğini belirtmiştir.
    Yukarıdaki hükümlerden anlaşılacağı üzere, İlahiyat Fakültesi, hem imam hatip lisesi meslek dersleri alan öğretmenliğine hem de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alan dersleri öğretmenliğine kaynak teşkil etmektedir.(ek, 7)
    Müvekkilin ve sair yöneticilerin ataması yapılırken kılavuzda belirtildiği üzere mezun olduğu bölüme değil, görev yaptığı alana bakılması gerekmektedir. Nitekim müvekkil bu şekilde müdür olarak atanmıştır.
    9- Müvekkilimin .... müdürlüğüne ilk tercih olarak ataması hukuki iken iki ay içerisinde tekrar eski görev yerine atanarak yerine daha düşük puanlı birisinin atanması idareye olan güveni azaltmıştır. Atanması hukuka uygun olmasaydı hiç ataması yapılmazdı. Nitekim müdürlükten alınması yönündeki ikinci atama, atamanın iptali şeklinde değil, hizmetin gereği olarak yapılmıştır.
    .... Valiliği, dava konusu işlemi tesis ederken bakanlığın 22.02.2012 tarihli .... Valiliğine yazdığı görüşü dikkate almış ise müvekkilin atamasının yapıldığı 26.01.2012 tarihi itibarı ile ekte sunmuş olduğumuz İstanbul Valiliğine gönderilen görüş yazıları dikkate alınmalıdır. Görüşlerin değişmelerine göre yapılan işlemler değiştirilmemelidir. Çünkü görüş yazılarının hukuki bir bağlayıcılığı yoktur
    10-Müvekkilimin kazanılmış müdürlük hakkı geri alınmıştır. Hakkında yargı kararı olmadan, dava dahi açılmadan bu hakkın geri alınması hukuka ve idare işlemlerinin usul ve esaslarına uygun değildir.
    11-Eğitim kurumları yönetici ve atama yönetmeliğinin 7/Ç maddesinde, değişik 09.08.2011 tarihli/28020 RG Atanmak istenilen eğitim kurumuna Talim ve Terbiye Kurulu Kararlarına göre alanı itibarı ile öğretmen olarak atanabilecek bir alan öğretmeni olmak şartını getirmiştir. Müvekkil yukarıda belirtilen Talim ve Terbiye Kurulu kararlarına ve işlem tarihindeki mevzuata göre 26.01.2012 tarihinde .... Lisesine müdür olarak atanmıştır. Bu atamanın geri alınması hukuka uygun değildir.

    12-Danıştay 10.Dairesinin 18.05.2005 tarihli, 2005/2591K.sayılı kararında” Diğer taraftan, mevzuat hükmünün yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açık olduğu, idare edenlerin kasıt ya da ihmal içinde olmadıkları sürece, hükmü uygularken hataya düşmelerinin beklenemeyeceği hallerde, maddi olaya ve mevzuat hükümlerine aykırı davranılmış ve bu durumda işlemi yok denilecek kadar sakatlamış ise, idarenin açık hatasından söz edilebilir.”denilmiştir. Müvekkilimin .... Müdürlüğüne yapılan müdür ataması idarenin de bir hatasından kaynaklandığından söz edilemez. Aynı şekilde Sibel Madak isimli din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmeni de ....Lisesine müdür yardımcısı olarak atanmıştır. Bir kişide hadi hata oldu diyelim birden fazla kişide olması hata olarak kabul edilemez. Ki biz, müvekkilin Müvekkilimin ... Müdürlüğüne atanmasının hata olduğunu kabul etmiyoruz.
    13-İlahiyat Fakültesi mezunlarının din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenlerinin idareci olup olamayacağına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığının sürekli görüş değiştirdiğini görmekteyiz. Bu konuda asıl karar verecek olan yargıdır. Ancak, biz tarihsel süreç hakkında bir açıklama yapmak istiyoruz.
    1998 yılına kadar her kademede (ilköğretim-ortaöğretim) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni yetiştiren üniversiteler bünyesindeki tek program İlahiyat Fakülteleriydi. Eğitim olarak hem dini ilimler hem de öğretmenlik formasyon dersleri birlikte veriliyordu. 1998 yılında İlahiyat Fakülteleri iki bölüme ayrıldı. Birincisi formasyon dersleri kaldırılmış öğretmen olunamayan, sadece din görevlisi, müftü, vaiz vb olunabilen ilahiyat bölümü. İkincisi ise 1998 öncesi gibi hem dini ilimlerin verildiği hem de formasyon derslerinin verildiği İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümüdür Başında ilköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği olan alan her kademedeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğine atanmıştır.(fakültelerde orta öğretim Din kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmenliği gibi başka bir alan yoktu). Bu bölüm 2006 yılında kapatılmıştır. Aynı yıl Eğitim Fakültelerinin bünyesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümü açılmıştır. Bu bölümde 2009 yılında kapatılmış yine Eğitim Fakülteleri bünyesinde İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümü açılmıştır.
    Görüldüğü gibi 1998-2006 yılları arasında açık olan İlahiyat Fakültesi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği ile 1998 yılından önceki tek bölüm halindeki İlahiyat Fakültesi mezunları öğretmen olma noktasında aynı düzeydedir. Yani her kademede (ilköğretim-ortaöğretim) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni yetiştiren tek programlardı. Aynı şekilde dini ilimlerin ve öğretmenlik formasyon derslerinin ilahiyat çatısı altında verildiği programlardı.
    01/06/2000 tarihli ve 340 sayılı Talim Terbiye Kurulu kararında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanı aşağıdaki gibi düzenlenmiştir. Başında ilköğretim kelimesi olmasına rağmen bu bölüm İmam Hatip Lisesi meslek derslerine dahi girmiştir. Tüm ilk ve orta dereceli okullara öğretmen olarak atanmıştır.
    7 Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmenliği
    İlâhiyat Fakültesi (*) Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi
    İmam Hatip Lisesi meslek dersleri


    Şimdi bu süreçte müvekkil ekte diplomadan görüleceği üzere İlahiyat Fakültesinden 2003 tarihinde mezun olmuştur. O yıl itibari ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yetiştiren sadece İlahiyat Fakültesinin ilköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği alanı mezunlardır.(başındaki ilköğretim yanıltmasın ki ortaöğretim yoktur sadece bu isimde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği alanı vardır.)

    Müvekkilin mezun olduğu ve öğretmenliğe atandığı yıl itibarı ile İlahiyat Fakültelerinin İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği alanı dışında öğretmenlik veren bir alan bulunmamakta iken ve de bu durum müvekkil için kazanılmış hak iken müvekkilin .... Lisesi Müdürlüğüne yapılan ataması işleminde hatanın olduğundan söz edilemez.
    Davalı idare bu anlamda Talim Terbiye Kurulunun 80 sayılı kararını bizce hatalı yorumlamaktadır. 2009 yılında üniversitelerin bünyesinde sadece Eğitim Fakültelerindeki bölümler vardı. Bu çizelgede (* ortaöğretim kurumlarına atanamaz) ifadesi bu anlamda eğitim fakültelerindeki bölüm için geçerlidir. Çizelgede bir alt sütundaki İlahiyat Fakültesi ibaresinin içinde yer alan İlahiyat Fakültesi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile Eğitim Fakültesindeki bölüm birbirine karıştırılmamalıdır. Diyanet İşleri başkanlığı bile İlahiyat Fakültesi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği bölümünü Fakülte olarak diğer ilahiyat mezunları ile aynı değerlendirmektedir.
    14-Kütahya Valiliğinin müvekkili S.... Lisesi Müdürlüğünden ...... Müdür Yardımcılığına atayıp yerine kendisinden daha düşük puanlı birini müdür olarak ataması konu ve maksat yönleriyle hukuka aykırıdır.
    15-Müvekkilim 2009 yılında yapılan müdür yardımcılığı sınavlarında Kütahya birincisi ve Türkiye’de ilk beş içerisinde yer almıştır. 2011 yılındaki müdürlük seçme sınavında ... birincisi Türkiye’de ilk on beş içerisinde yar almıştır. Dört farklı tarihte yapılan sınavlarda ... birincisi olan bilgi, teorik kapasite bakımından donanımlı yani işin ehli birisine yapılan bu işlem hukuka uygun değildir.

    SONUÇ :Yukarıda belirtilen ve mahkemece nazara alınacak nedenlerden dolayı;
    1-Öncelikle dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmesine,
    2-Müvekkilin Kütahya .... Lisesi müdürlüğünden alınarak; .... Okuluna müdür yardımcısı olarak atamasının yapıldığı .... Valiliğinin (Milli Eğitim Müdürlüğü) 14.03.2012 tarih,05121 sayılı işleminin iptali ile tekrar .... Lisesi müdürlüğüne dönüşünün sağlanmasına
    3-Bu süreçteki özlük haklarının ve maddi kayıplarının tazminine karar verilmesini
    4-Yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine saygılarımla vekil olarak arz ve talep ederim.

  11. #20
    Kayıt Tarihi
    May 2009
    İletiler
    1.184
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: İdare Takdir Yetkisi Kullanıp Daha Sonra Bunu Açık Hata Diyerek Atama İşlemini Geri Alabilir mi?

    Sizin için hayırlısı olsun. İdare Mahkemesine dava açmışsınız zaten, eğer düzenleyici işlemin yayım tarihi 60 günden fazla olmuşsa Danıştay'a ne davası açmayı düşünüyorsunuz?

+ Konuyu Yanıtla
2 / 5 Sayfa İlkİlk 12345 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

xvido nohakli

açık hata nedir

atamada esinin hilesi yoksa danistay nasil karar verir

acik hata danistay

idarenin yaptığı işlemi geri alması

idare takdir yetkisini kullandığı işlemi geri alabilir mi

idarenin takdir yetkisini kullandığı işlemi geri alması

yanlış atama

idarenin açık hatası nedir

atama mevzuati acik degilseidarece işlemin geri alınmasıidarenin tayini geri almasiidarenin yokluk acik hatasi nediratama kararnamesi hangi hallerde iptal ediliridari işlemin geri alınmasıatama iptalimemur atama islemi geri alinabilir miidarenin yaptığı işlemi geri alınmasıacik hata olmayan15 yasada Xvidoesacik hata ile yapilan atama islemleriacik hata geri almaacik hata yargi kararlarisureyle sinirli geri alinan idari isleme ornekidare hukukunda geri alma
Forum

Benzer Konular :

  1. Atama ve görev vermede idarenin takdir yetkisi
    Kurumumuzda bir memur var ve bu memur sürekli kendisine alanı ile ilgili bir görev verilmediğini, alanı ile ilgili görevlendirilebileceği başka bir...
    Yazan: VEGETA Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 25-02-2012, 01:49:30
  2. Babadan kalan ve sonra kardeşler tarafından diğer bir kardeşe verilen yer daha sonra geri alınabilir mi?
    Sayın admin: Babama ve diğer kardeşlerine dedemden kalanlar dedem hayattayken paylaştırılmadı. dedem vefatettikten sonrada kardeşlere pay edildi,...
    Yazan: guneskucuk Forum: Miras Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 27-07-2011, 22:30:26
  3. İdare, Kanuna Aykırı Bir İşlemi Her zaman İçin Geri Alabilir mi?
    X Belediyesinin açmış olduğu Zabıta Memuru alımı sınavına girdim.Kazandım.Atamam gerçekleşti.18 aydır fiili olarak görev yapmaktayım.6 ay önce de...
    Yazan: kedimi_km_7 Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 09-11-2009, 13:59:30
  4. Önce Telefonda Hakaret, Daha sonra Bunu Videolaştırarak Facebookta Yayınlamak
    Merhabalar konuyu özetleyeyim. Facebook sosyal paylaşım ağında FENERBAHÇE adlı grubun yöneticilerinden biriyim. 1.500.000 üyemiz var ve en büyük...
    Yazan: nahre25 Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 02-08-2009, 11:54:04
  5. Boşanıyorum çocuğumun Velayetini Alabilir miyim Daha Sonra?
    Merhabalar.. Ben 9 yıllık evliyim.Karım mahkemeye boşanma dilekçesini vermiş bulunuyor. Ben boşanmak istemiyorum ama karımdan dolayı kabul ettim....
    Yazan: ALP73 Forum: Aile Hukuku
    Yanıt: 4
    Son İleti: 06-05-2009, 16:30:33

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.