İşverence pozitif ayrımcılık, tehtid, sıklıkla savunma talebi ve ihtar verilmesi hak mıdır ?

[viyolet]

Merhaba.
Çalıştığım işyerinde, bir takım ısrar ve zorlamalara rağmen kabul etmediğim kanunları imzalamam konusunda ısrar edilmesi ("fazla mesaiye ilişkin işçinin rızasının alınması" gibi),

Pazar günü fazla mesaiye çağırılmama rağmen gelmeyi çeşitli nedenlerden ötürü kabul etmemem,

Bazı iş kanunlarını araştırıp haksızlık yapıldığını ortaya koymam,

Ve haklarımı aramam, müdürümü genel müdüre şikayet etmemden ötürü;

Tarafıma yapılan haksız pozitif ayrımcılık vardır. Bununla birlikte işyeri çalışma saatlerine 1-2 dakikalık gecikmelerde bile savunma alınması ve benden başka işçiler daha fazla geç gelse dahi onlara ayrıcalık tanınması, istifa etmeye zorlanmam, (fakat bunu ispatlayamıyorum çünkü olay/diyalog bir oda da yöneticim ve ben arasında geçiyor), sıfır zam veririm tehtidleri de var, "kapının önüne koyarım / kovarım" tehtidleri de.

Bu durumda mantıklı olarak hareket tarzım ne olmalıdır ?. şimdiden teşekkürler.

[Av.Serkan Erol]

İşyerinde psikolojik taciz (mobbing) hukukumuzda yeni sayılabilecek bir kavramdır. İş kanunun 24. maddesi işverenin (geniş anlamda onu temsil edenin) işçiye sataşmasını yasaklamıştır. İşverence gereksiz savunmalar alınması işe yaramazlık hissi verilmesi de mobbing'e örnek verilecek durumlardandır. Bu durumlarda iş akdinizi haklı nedenle feshedebilirsiniz kıdem tazmınatınızı da alabilirsiniz. Hatta bu durumun psikolojik olarak sizi rahatsız ettiğini ruhsal bunalıma girdiğinizi vb. bir raporla ispatlarsanız manevi tazminat dahi alabilirsiniz. Bu siteden mobbing kavramını araştırmanızı öneriyorum. Aşağıda örnek Yargıtay kararı vardır. Bu konuda iş akdinin feshi ve açılacak dava için bir avukattan destek almanız lehinize olacaktır.

https://www.hukuki.net/hukuk/index.php?article=3639

[viyolet]

Çalıştığım kurumda görevimde 3 seneden fazla süredir hizmet vermekteyim.
Görevimde ve mesleğimde başarılıyım. son bir sene haricinde görevimde alternatifim olmadığı için iyi bir konumum vardı. alternatiflerim oluştu ve bireysel değer anlamında irtifa kaybettim. bu yüzden verilen vaatler / sözler tutulmadı - yerine getirilmedi.
Özveri ile çalıştığım bu şirkette motivasyonum düştü. çalışma koşulları prosedür esaslı olmaya başladı.

Üretimin daha kaliteli, verimli, sistemli ve şirket/kurum çıkarlarına hizmet eden profillerde teknik önerilerim oldu. Bazıları kabul gördü ve uygulamaya alındı. Bunlarla birlikte bende ki özveri azalınca işim/görevim/pozisyonum gereği fabrika üretiminde kalite azaldı. Dolaylı olarak müşteri memnuniyeti ve sipariş oranları da azaldı. personel çokluğuna ihtiyaç kalmadı.

Kişisel haklarımı daha fazla arar oldum. Bana karşı değişen tutumun sonucunda haliyle bireysel savunma modunda davranmaya başladım. geçerli bir savunma mekanizması geliştirdim. Bu ve benzer durumlardan ötürü yönetim kadrosu kendisine yakın olan personel haricinde kalanlara pozitif ayrımcılıklar yaptı/yapıyor.

Asıl sorunum koşulların düzeltilmesi ile ilintili. bu durumda hukuksal olarak benim ve diğer çalışma arkadaşlarım için davranış tarzı ne olmalıdır. Hangi yoldan hangi koldan hakkımızı aramalıyız. Teşekkürler.

[Av.Serkan Erol]

Bulunduğunuz ildeki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının İl Müdürlüğüne kapsamlı bir dilekçe vererek şikayet etmenizi tavsiye edebilirim. Yetkililer gerekli çalışmaları yapacaklar ve mevzuata aykırı bir durumun tespiti halinde en azından bir uyarı mahiyetinde bir yazı göndereceklerdir. İşlemlerin daha hızlı ilerlemesi için önce Alo 170 hattını arayınız oradan alacağınız bilgilere göre yol haritanızı çıkarabilirsiniz. Ayrıca olumsuz durumların düzeltilmesi için arkadaşlarınızla beraber sorunlarınızı belirten bir ihtarname de gönderebilirsiniz. İhtarnamede uygulamanın düzeltilmemesi halinde işi haklı nedenle feshedeceğinizi belirtebilirsiniz. Yönetim kuruluna da bu konuda dilekçe verebilirsiniz.Şimdilik tavsiyelerim bunlar.
Umarım sorununuz çözülür.