Referandum Anketi

[Kağan Kısacık]

İkisi aynı şey mi?

Bana yine " yasa geriye dönük işlemez veya hangisi sanık lehine ise o geçerlidir " demeyin onu biliyorum.

Milletin vekili sıfatını taşıdıkları için kaldırılmıyordur ki şahsen doğru buluyorum. Ayrıca dokunmazlıkları en fazla kaç yıl sürebilir ki?

Birisi için "suç" diyorsunuz, diğeri için "olası " suç !

Benzerlik olabilir fakat ikisini nasıl aynı kefeye koyarsınız işte onu anlayamıyorum!

Yinede teşekkürler..

Hala araştırıyor ve anlamaya çalışıyorum. Elbet bi yere varırım.

Saygılarımla, sizileri izlemeye devam edeceğim.

Sn.çoban "olası suç" diye bir kavram kullanmışsınız,öncelikle ona açıklık getirelim.İlk olarak,dokunulmazlıkları durduk yere kaldıralım demiyorum zaten.O bahsettiğiniz "olası suç"u bir milletvekili işlerse o milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılsın diyorum ki o da sadece daha önce de belirttiğim büyük suçlarda.Şimdi de "Benzerlik olabilir fakat ikisini nasıl aynı kefeye koyarsınız işte onu anlamıyorum" ifadenize açıklık getireyim.Bunu yaparken de kendi kendime soru yöntemini kullanacağım ki daha iyi anlaşılabileyim.Siz de bu aklımı kurcalayan sorulara kendi içinizde cevap ararsanız daha iyi anlaşılacağımı ümit ediyorum.İnsanın aklına(şahsım adına) şu tip sorular gelmektedir.
1)Darbecilerin yargılanmasına engel olan "geniş kapsamlı koruyucu bir madde"(geçici 15. madde) demokrasiye bir engel olarak görülüyor da,amacı sadece ve sadece milletvekillerinin görevlerini yapamaz hale gelmesini engellemek olan "milletvekili dokunulmazlıkları" neden bu kadar haddinden fazla?Ayrıca bu dokunulmazlıklar,demokrasi anlayışı içerisinde değerlendirildiğinde son derece korunaklı ve haddinden fazla bir dokunulmazlık içermektedir.O zaman;
2)Mantıklı düşünebilen herkes,bu dokunulmazlıkların "kanun önünde bireysel eşitlik ilkesi"ne son derece aykırı ve antidemokratik olduğunu görüyor da,çok demokratik bir anayasa paketi hazırladığını iddia eden iktidar mı bunu göremiyor?Yoksaaa dokunulmazlıkların kaldırılmasından rahatsız olacak olan milletvekilleri mi var!??

Ayrı bir soru...3)Darbelere bu derece karşıt olan bir iktidar 12 Eylül'ün peşini kovalıyor da herkesçe postmodern darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat sürecindeki sorumlularla neden hesaplaşmaya gitmiyor???Üstelik 28 Şubat sorumlularını koruyan bir kanun maddesi vs. gibi birşey de yok;eğer niyet halis olsa oradaki sorumlularla da hesaplaşılamaz mı???

[Av.Tevfik Aşlama]

Özgürlük HAYIR diyebilmekle başlar...

[kaosteorisi]

Referandumu tanıtmak amacıyla yola çıktıkları mitingleri dinliyorumda nedense paketteki maddeler dışındaki herşeyden bahsediliyor.Mitinglerin temel konusu ise emeklilik ve ayakkabı ironikleri ile örülü bir şekilde ...Ayrıca arada bir referandum konusundan bahsetme keyifleri gelince de nedense 26 maddeyi tek başlıktan anlatıyorlar:12 EYLÜL...Gerçekten çok zeki bir politik yönelim bu.Paketi nasyonalleştirmek ve halk kitlelerine mal ederek paketin hazırlanmasında yaşanan süreçteki dışlanmışlığı örtbas çabaları için iyi bir konu.Hangi kesimin 12 Eylülden şikayeti yokki.Belki de çoğu bunu duyunca içeriğine bile bakmaksızın bir hırs ve sevinçle direkt EVET çığlıkları atıyorlardır.Ah bu siyasetçiler...Hangi ritüelleri politik söylemlerine alet edeceklerini de ne iyi biliyorlar...

[monica]

Neden Hayır
"Açılım" adı altında Haburdan pe kaka ünüformalarıyla giren katillerin, eşkiyanın "vatandaş" olmasına sesini çıkarmayanların hesabının görülmesi için Hayır diyorum.

[bartelmi diaz]

evet neden evet.aşırı derecede anti militaristim.sivil olsun da suudiler yapsa gene de evet derdim.

[monica]

Size katılıyorum...AKP hangi konuda demokratik olmuştur?

***Demokrasi araçtır, amaç değildir..

Recep bey ne demişti:
***‘‘Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman. Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisinin bir arada olması. Durum böyle olunca ben Müslümanım diyenin tekrar yanına gelip bir de aynı zamanda da laikim demesi mümkün değil.


Bu anlayışta olan birinin partisinden DEMOKRATİK OLGUNLUK bekleyebilir misiniz?

mehmet emin sezen: Demokratik olgunluk bekleyenlere istosyona az kaldı...
"Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD'ı oyunun rengini açıklamaya çağırdı, "Bitaraf olan bertaraf olur ifadesini" kullandı.

'Başbakan TÜSİAD’a şantaj yapıyor'
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Erdoğan İşverenleri Referandumda "Evet"e Zorluyor
Sabah'a göre, Başbakan tutum açıklamak istemeyen TOBB yönetimini oy açıklamaya zorladı. Erdoğan TÜSİAD için "Bitaraf olan bertaraf olur. Sizde sermaye varsa, bizde milletin oyu var" dedi. TÜSİAD "Paket hakkındaki görüşlerimizi açıkladık" dedi.
http://www.bianet.org/bianet/siyaset...evete-zorluyor
İstanbul - BİA Haber Merkezi18 Ağustos 2010, Çarşamba

[Kağan Kısacık]

evet neden evet.aşırı derecede anti militaristim.sivil olsun da suudiler yapsa gene de evet derdim.

Sn.bartelmi diaz,kullandığınız cümleyi şaşkınlıkla okumaktayım.Hukuki gerekçeler çerçevesinde düşünülerek evet veya hayır denilmesi gereken bir noktada çok ama çok ilginç bir yaklaşımınız var.Umarım bu bakış açısını değiştirirsiniz...

[bartelmi diaz]

Sn.bartelmi diaz,kullandığınız cümleyi şaşkınlıkla okumaktayım.Hukuki gerekçeler çerçevesinde düşünülerek evet veya hayır denilmesi gereken bir noktada çok ama çok ilginç bir yaklaşımınız var.Umarım bu bakış açısını değiştirirsiniz...

sayın adalet savaşçısı ben hukuki gerekçelerimi bu konunun başında söyledim.şimdi de fiziki gerekçelerimi açıklıyorum)

[yas2010]

Saldıray Berk’ten Erdoğan’a ağır sözler...
3. Ordu Komutanı Saldıray Berk AKP'ye ve Erdoğan'a çattı
3. Ordu Komutanı Saldıray Berk, Başbağlar köyünde yaptığı ziyaret sırasında Erdoğan'ı vatanı satmakla suçladı. Köylülere oylarını nereye verdiklerini soran Berk 'AK Parti' yanıtını alınca 'elleriniz kurusun' dedi..

Ağır eleştiriler
Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı merkeze 240 kilometre uzaklıkta bulunan Başbağlar köyünü 2008 yılı Mayıs ayında ziyaret eden 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk, yaptığı konuşmalar ile AK Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a ağır eleştirilerde bulundu.
(Kaynak: gundem724.net / haber24)
Daha önce de hükümete yönelik ağır eleştiriler ve internette yayınlan ses kayıtları ile gündeme gelen Orgeneral Saldıray Berk, bu kez de muhafazakar yapısı bilinen ve 1993 yılında 33 vatandaşını şehit veren Başbağlar köyünde hükümete yönelik sarfettiği sözlerle gündeme geldi.

Orgeneral Saldıray Berk ile üst düzey rütbeli subayların Başbağlar köyünde bulunan ve Tunceli iline sınır olan jandarma Karakolunda inceleme sonrası köy halkıyla köy kahvesinde bir araya geldi.

Başbakan'ın memleketi sattığını biliyor musunuz ?
Köy kahvehanesinde köylünün sorunlarını dinleyen Orgeneral Berk daha sonra köy sakinlerine seçimlerde oylarını hangi partiye verdiklerini sordu. Vatandaşlardan "Ak Parti'ye" yanıtını alan Saldıray Berk “AK Parti'ye oy veren elleriniz kurusun” dedi.

AKP'ye oy veren elleriniz kurusun
Bunun üzerine köy sakinlerinden Necati Aydınoğlu, ( 70) “neden öyle diyorsunuz paşam ben de verdim oyumu” dedi. Necati Aydınoğlu'na dönen orgeneral Saldıray Berk, "Sen niye oyunu AK Parti'ye verdin" sorusunu yöneltti. Bunun üzerine Necati Aydınoğlu kış aylarında İstanbul'da ikamet ettiğini ve Nurettin Sözen zamanında İstanbullu'nun susuzluktan kavrulduğunu Recep Tayip Erdoğan’ın Ak Parti'den Belediye Başkanı seçilmesinin ardından 6 ay gibi kısa bir sürede bu sıkıntılarının giderilmesi üzerine Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı sevdiği için oy verdiğini söyledi.

Cevabı tatmin edici bulmayan Berk “Bu iyi de memleketi sattığını da biliyor musun?' dedi.
"Onu bilmiyorum" diyen Necat Aydınoğlu, paşadan duyduğu bu kelimeler karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Gerçekleşen bu kısa süreli ziyarette bir çok köylü vatandaşın da konuşmalara şahit olduğu öğrenildi.

Vatan ve milletini seven ve her fırsatta ülkede birlik mesajını veren Başbağlar köyü halkı 1993 yılında 27 vatandaşını kurşuna dizilmek suretiyle, 5 vatandaşını ise yanarak toplam 33 kişiyi şehit verdi.

Orgeneral Saldıray Berk ile 2008 yılında yapılan bu kıssa görüşmede duyduklarına inanamayan köy halkı olayın şokunu halen üzerinde yaşıyor.

http://haberonline-tr.blogspot.com/2...elleriniz.html

[4/Bsonyakadan]

Asker askerliğini bilecek,siyasetçi siyasetçiliğini bilecek,din adamı da din adamlığını bilecek.

Türkiyede kimin ne iş yaptığı belli değil.

Biri amerikadan siyasi fetva veriyor ,sözde din adamı.

Diğeri asker ,terörle mücadele edeceğine siyasetle iştigal ediyor.

Siyasetçi desen , yargı koltuğuna oturup karar vermeye başladı.

Kim ne iş yapıyor.

Anlayan bu tarafa gelsin.