+ Konuyu Yanıtla
1 den 7´e kadar toplam 7 ileti bulundu.
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    Nerede
    izmir
    İletiler
    391
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    9 işçi hala göçük altında

    Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde maden ocağında meydana gelen göçükte hayatını kaybeden işçilerden birinin daha cesedi çıkarıldı.
    Kurtarma ekipleri zorlu bir çalışmanın ardından, Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Bükköy'den Yusuf Karaca'nın cesedine ulaştı. Karaca'nın cesedi, ailesi tarafından teşhis edildi. Böylece göçükten cesedi çıkarılan işçilerin sayısı 10'a ulaştı. Bu arada, arama kurtarma ekibindeki görevliler, göçüğü kazıp destekleyerek güçlükle ilerlediklerini, kalan 9 kişinin bulunduğu bölgeye ulaştıklarını tahmin ettiklerini bildirdi.

    KARDEŞİNİN YATAĞINDA BEKLİYOR

    Göçükte hayatını kaybeden ve henüz cesedine ulaşılamayan Ramazan Baştepe'nin ağabeyi Yaşar Baştepe, madenin yatakhanesindeki kardeşine ait yatakta, cesede ulaşılmasını bekliyor. Kardeşinin, ailesinin oturduğu Kütahya'nın Gediz ilçesine bağlı Yağmurlar köyüne 2-3 ayda bir gidebildiğini belirten Baştepe, şunları söyledi:

    ''9-18 yaşları arasında 4 kızı var. Onları çok seviyor, ama ekmek parası için yüzlerini belirli aralıklarla ancak görebiliyordu. Köyde kendi yaptırdığı bir ev vardı. Onun borcunu ödemek için ailesinden uzakta yerin metrelerce altında çoğu dönem güneşin yüzünü görmeden çalışıyordu.''

    Ağabey Baştepe, kızları ve eşinin buraya gelemediğini, cesedinin bir an önce çıkarılmasını beklediklerini aktardı.

    ''GEL ARTIK, YOLUNU GÖZLÜYORUZ''

    Öte yandan, göçük altında kalan Murat Aydın'ın eşi Fatma Aydın ve yakınları da maden sahasında sinir krizleri geçirdi. Kızılay'ın, sosyal destek uzmanları ve diğer işçi yakınları tarafından yatıştırılmaya çalışılan Fatma Aydın, göçük altındaki eşine ''Gel artık, yolunu gözlüyoruz'' diye seslendi.

    9 İŞÇİNİN CESEDİ DÜN ÇIKARILMIŞTI

    Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde önceki gün maden ocağında meydana gelen göçükten 9 işçinin cesedi dün çıkarılmıştı.

    Maden ocağındaki kazada yaşamını yitiren işçilerden Şenol Kurt, Mehmet Banbal, Murat Aydın, Muammer Aktaş, Seyit Ali Akduman, Mehmet Kuşoğlu, Mehmet Çetin, Ali Kazan ve İzzet Kuşoğlu'nun cesetlerine ulaşılmıştı.

    ''ORTADA BÖYLE BİR KAZA OLDUĞUNA GÖRE MUTLAKA BİR SIKINTI VAR''

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Mustafakemalpaşa'da maden ocağındaki göçükte ihmal iddialarıyla ilgili olarak, ''Ortada böyle bir kaza olduğuna göre mutlaka bir sıkıntı var'' dedi.

    Göçüğün meydana geldiği maden sahasında yetkililerden bilgi alan Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede 42 saattir 6 kurtarma ekibinin dönüşümlü çalıştığını, ekiplerin 4'er saat aşağıda kaldıklarını belirtti.Çalışmaların gece saatlerinde de aralıksız devam ettiğini anlatan Yıldız, ocakta göçük sonrası oluşan 8 metrelik blokun tahminlerinden 3 saat önce kaldırıldığını, 17 metrelik alanın da geçildiğini söyledi. Çalışmalarda Soma, Zonguldak, TKİ, Dursunbey, Tunçbilek, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünden yaklaşık 120 kişinin görev yaptığını belirten Yıldız, şu bilgileri verdi:

    ''Ulaşmaya çalıştığımız işçi kardeşlerimizin bulunduğunu tahmin ettiğimiz bir yer var. Burada da göçük var. Onun temizlenmesine çalışılıyor. Eğer patlama olduğu anda, dinamitin atıldığı anda işçiler bağ noktasında iseler işimiz kolay. Daha ileride iseler işimiz çok zor. Şimdiden saat vermek zor. Ancak 2-3 saate kadar daha net bilgilere ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Fluluk ortadan kalkacak önümüzü net göreceğiz diye tahmin ediyorum.''

    OCAKTAKİ SICAKLIK

    Bir gazetecinin ''Aşağıda sıcaklığın yüksek olduğu söyleniyor. Durum nedir?'' sorusu üzerine Yıldız, ''İlk başta sıcaklık fazlaydı, ama şimdi aynı şeyi söyleyemem. Metan gazının patlaması sırasında tahmin edemediğimiz kadar ısı yükseliyor. Ama havalandırma ile aşağıda çalışmaya engel olacak bir sıcaklık yok. Sıkıntı yok. Sıcaklıktan dolayı bir aksama yok'' dedi.

    İHMAL İDDİALARI

    Yıldız, bir gazetecinin ''Madende ihmal iddiaları''nı sorması üzerine, şunları kaydetti:

    ''Ortada böyle bir kaza olduğuna göre mutlaka bir sıkıntı var. İşletmecilikten, ölçümden, donanımdan ve başka nedenlerden kaynaklanan sorun var. Bu sorunun gerçek nedeninin ne olduğunu bütün cenazeler çıkarılıp sonuca ulaşınca net sonuç alacağız. Daha önce ya ölçüm yapılmadı... Metan gazının arttığı kesin. Çünkü patlamayla metan gazı alev alıyor. Metan, kömür ocaklarındaki en büyük risktir. Ondan sonra göçük gelir.''

    ''İşletmeyle ilgili daha önce hazırlanan raporda ne vardı?'' yönündeki bir soruya ise Yıldız, işletmeyle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili birimleriyle Maden İşleri Genel Müdürlüğünün raporu bulunduğunu söyledi. Bu raporla birlikte işletmeye eksiklerini gidermesi için 6 aylık bir süre verildiğini belirten Yıldız, sürenin sonunda eksiklerin giderilmesiyle birlikte işletmenin çalışmaya devam ettiğini anlattı.

    TÜBİTAK İLE ORTAK ÇALIŞMA

    Yıldız, bir gazetecinin ''Maden ocaklarıyla ilgili daha önce yaptığınız bir çalışma var mıydı? Neler yapıldı?'' şeklinde yöneltilen bir soruya ise şu yanıtı verdi:

    ''Kaza meydana gelince bu konuda hareket etmek doğru değil. Maden ocaklarındaki sorunları daha önce tespit edip, çalışmalara başladık. TÜBİTAK ile yaptığımız ortak bir çalışma var. Bu çalışma, metan gazının sondaj ile tespitine yönelik. Bu dünyada uygulanıyor. Bunun daha da hızlanması için çalışıyoruz. Maden ocaklarında en fazla ölüme yol açan metan gazı patlamasıdır. Bu tür sorunların giderilmesine çalışılıyor.''



    Hukuki NET Güncel Haber

    Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası konulu yargıtay kararı ara
    Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    Nerede
    izmir
    İletiler
    391
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    Balıkesir'in Dursunbey ilçesindeki bir maden ocağında grizu patlaması olduğu ve yaralıların olduğu belirtiliyor. Maden ocağında ayrıca çok sayıda kişinin mahsur kaldığı ifade ediliyor.

    Dursunbey Kaymakamı İbrahim Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Odaköy’de özel bir işletmeye ait maden ocağında saat 18.00 sıralarında grizu patlaması meydana geldiğini söyledi.

    Küçük, şunları kaydetti: "Şu anda ölü ya da yaralı konusunda bilgi veremiyoruz. Ama çok sayıda kişinin göçük altında bulunduğunu söyleyebiliyoruz. Umarım büyük bir facia yaşamayız."



    VALİ: MADENDE 50 İŞÇİ ÇALIŞIYOR
    Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, “Ekiplerimiz şu anda bölgeye ulaşmak üzere. Ben de organizasyonu yapıp hızla yola çıkacağım. Göçük değil, grizu patlaması olduğu söyleniyor. O kömür madeninde toplam 50 işçi varmış ancak patlama sırasında bir kısmı dışardaymış. Bu madende 2006 yılında da benzeri bir patlama olmuş. Umarız korktuğumuz kadar kötü bir manzarayla karşılaşmayız” diye konuştu.

    Dursunbey'e bağlı Odaköy'de grizu patlaması meydana gelen kömür ocağındaki kurtarma çalışmalarına katılmak üzere Balıkesir İl Afet ve Acil Durum Merkezi Müdürü Bekir Bahar yönetimindeki 15 kişilik bir yola çıktı. Kurtarma çalışmalar için Bursa ve Soma Linyit İşletmeleri'nden de ekiplerin madene sevk edildiği bildirildi.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Apr 2007
    Nerede
    içanadolu
    İletiler
    366
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    Sayı 17'ye çıktı, yaşamlar bitti. Telafisi olmayan çok acı bir durum. Doğrudan en az 100 kişi, dolaylı 800 -1000 kişi mağdur. Bakalım davaları kaç yılda bitecek can parasının.

    Başbakanın ne söyleyeceği de tarafıma merak konusu. Kendilerinin de Almanya bağlantılı kömür işleriyle uğraşı söylenmişti. Ben bu yüzden de bu kömür dağıtımına gıcık olur, acaba bizden toplananlarla kime çıkar sağlanıyor diye düşünürüm. Bakarsınız bu çerçevede, şimdi de çıkıp "madende çalışmak yan gelip yatmak değildir" ağızlarından çıkıverir.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    Nerede
    izmir
    İletiler
    391
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    GRİZU PATLAMALARI EN ÇOK NEDEN OLUR BİLİR MİSİNİZ
    Zonguldak’ın kaderi, çıkan kömür kadar karadır. Kapkaradır hem de...
    Yerin 500 metre altına girebilmek için maden işçileri bir zamanlar baş ağrısı ilacı olarak satılan “optalidon” kullanırlardı.
    Bir kaç tane fazla içinde kafayı bulduran optalidon... Bir çeşit cesaret alırlardı o haptan. Sonra, sanki kendileri yerin altına iniyormuş gibi, “büyüklerimiz” bu zararlı gördükleri ilacı kaldırdılar. Uyuşturucu muamelesi gösterdiler, ama taş kömürü işçileri için bir çare düşünmediler. Kafayı bulmadan o derinliğe inmenin güçlüğünü hesaplamadılar hiç.
    Çocukluğumda, Ereğli Kömürleri İşletmesi’ydi adı, kısaca EKİ. Sonra değişe değişe bugün ne oldu bilmiyorum. Umurumda da değil zaten.
    Umurumda olan, her göçük sonrası o madende mahsur kalan ve birbirlerine umutsuzca bakan maden işçileri. Kasklarındaki ışıkla birbirlerinin gözlerinde umut arayan işçiler...
    Her an halatları kopacakmış gibi gıcırtıyla inen bir asansörle inersiniz yerin yüzlerce metre altına.
    Orada, yüz-yüzelli metre yükseklikte yüreği ağzına gelen “vertigo” hastalarından çok daha korkunç bir hastalık beklemektedir insanları: “Klostrofobi”. Ama öyle uyduruktan, üfürükten dört duvar arasında kalınca depreşen cinsinden değil.
    Harbiden “klostrofobi”... Öyle bir hastalığınız yoksa da, oraya inince bulaşıcı bir virüs gibi bedeninizi ve beyninizi sarıyor.
    Zifiri karanlığı orada öğreniyor insan. Kafasına taktığı kaskın önündeki sönük ışıklı fenerle önünü aydınlatabiliyor ancak. Her taraf siyah, her tarafta koyu karanlık ve bir elinde kazma ile yalnız kalıyor madenci.
    Yaşamını ucuna bağladığı kazmayla. Bu grizu patlamaları en çok neden olur bilir misiniz? Nereden bileceksiniz: Kazmanın kazayla bir kayaya çarpması sonucu çıkan kıvılcımın, karbon monoksit gazını tutuşturmasıyla.
    Bir anda cehenneme dönermiş galeriler... Kurtulabilenlerden dinlediğimiz kadarıyla.
    Komik bir günlük maaş karşılığı.
    Her mezara girişinde, geri nasıl döneceğinin hesabını yapıyor. Yukarı çıkan gıcırtılı asansör onu hayata bağlamıyor, tam tersine bir sonraki inişe bağlıyor.
    Ve bir gün beklenen oluyor. Müthiş bir patlama ile galeriler arasındaki duvar kapanıyor.
    Geri dönüş yok artık.
    Nice maden kazaları kulaktan kulağa yayılarak anlatılmış.
    Madenci biliyor ki, artık orada diri diri gömülmüş durumdadır.
    Bakmayın “ulaşılmaya” çalışılıyor haberlerine, zor... Hatta imkansız...
    Bu ne uçak korkusuna benzer, ne Empire State Building’in tepesinden New York’a, Eiffel’den Paris’e bakmaya ne de yüz küsur kilometre süratle bir kamyonun altına girmeye...
    Önünde 10-15 saatlik oksijeni kalan ve kurtarılmayı bekleyen, ama asla da kurtarılamayacağını bilen üç beş insanın zavallı bekleyişidir. Ölümü kadar uzun süre bekleyen başka kurban yoktur dünya üzerinde.
    Uçağa binmekten niye korkar bazı insanlar, bilir misiniz? Ölümle aranıza “belli bir zaman” dilimi koyduğu için... Aniden ölüm yoktur, düşüş ve ölüm vardır.
    Maden işçileri ise başlarına geldiğinde bunu saatlerce yaşarlar.

    Yüzleri kömür karasıyla Karaelmas mahallesinden geçerken, biz çocuklar da arkalarından koşardık. Sağlarından sollarından sarkan renkli tellerden isterdik. Onlardan koparabildiğimiz telleri de, tel arabalarımızı süslemekte kullanırdık.
    Müthiş bir sakinlikte olurlardı çoğu zaman. Biz nereden gelip, nereye gittiklerini hiç düşünmezdik, ama onlar hiç sinirlenmeden, sağlarından sollarından sarkan telleri bize verirlerdi. Sarı tel en kıymetli olandı ve bazıları bize armağan etmek için fazladan sarı tel aşırırdı ocaktan.
    Optalidon’dan haberimiz yoktu o sıralar. Belki de o sıralar Optalidon bile kullanmıyorlardı. Sözünü ettiğim yıllar 1960’lı yıllar çünkü.
    Ne zamanki müthiş bir göçük oldu, yüzlerce maden işçisi toprak altında kaldı, o zaman ilk kez işçi yürüyüşüne ve isyanına tanık olduk.
    Babam iki kardeşimle birlikte beni ve annemi eve tıkıp, üzerimize de kapıyı kitlemişti. İşçiler kazmalarıyla birlikte yerleşim yerlerine doğru yürüyor, seslerini duyurmak istiyorlardı. Kazmalar bizi öldürmek için değil, işçi olduklarını göstermek için ellerindeydi.
    Ama korku Zonguldak’ı sarmıştı o sıra.
    Göçük, başka bir galeride, Kozlu galerisinde meydana gelmişti o sıra.
    Babam, EKİ’nin demiryolu işlerine bakıyordu.
    Birgün, pazara bile gitmekten “imtina” eden “hanımevladı” çocuğuna sinirlenip, maden ocağının dibine kadar indirdi. Dört yanı açık asansörle kaç metre indiğimizi hiç anımsamıyorum. Korkudan titrediğimi ve karanlığı delmek için sürekli başımdaki kask ile oynadığımı anımsıyorum. Hiç çıkmayacağımı sandığın o delikten gün ışığını görünceye kadar yükseliş, bir çocuk için kurtuluşun aydınlık ışığı olmuştu.
    Ve öğrenmiştim ki, hayat hiç de kolay değil.
    Şimdi yerin beş yüz küsur metre altında ölümü bekleyen maden işçilerinin ne durumda olduğunu daha iyi anlayabiliyorum ve lanet olsun ki, yaşadığım karanlıkları bir kez daha yaşamaktan başka bir şey yapamıyorum.
    O yüzden belki, ne Baykal’ın kaseti ne de Kılıçdaroğlu’nun kasketi şu anda zerre kadar ilgilendirmiyor beni.

    Mümtaz İdil
    Odatv.com

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Oct 2008
    İletiler
    406
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    Yeraltından mektup var!
    ( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )

    Şiirin Hikayesi


    Yeraltında çalışan bir dostumun yeraltında çalışmanın zorluklarını anlatırken çok etkilendim ve bu şiiri yazdım.

    ayazoglum

    --------------------------------------------------------------------------------



    Yaa! Ramazan Kadri;
    Kiminin ekmeği aslanın ağzında kimininki taa midesinde derler yaa!
    Bizimkisinide gömmüşler anasını satayım,
    Taa! toprağın yedi kat dibine sanki;

    Uykumun en ağır yerinde çalar hep melun saatin zili;
    Bıçak gibi yırtar geçer bitkin gecelerimi.
    İstesemde açamam Yorgun gözlerimi.
    Bir tur atarım yatağın içinde duymazdan gelirim, zili mili;
    Hanımın yanımda olmadığını anlarım uyur uyanık,
    Yorganı alırım apışımın arasına ;
    yatağın hepsi benim olmuş ohh! Ne hoş!
    N’olur, birazcık daha uyusam zararımı olurmuş.?
    Ama olmaz kadri!
    Ya kaçırırsam servisi ....... Sonra araba da bulamam ki!.
    Bilirmisin n’olur kart delinmedimi ?

    Ekmek kalır öylece; bulamam feleğin gömdüğü yeri.
    Yakaracak bi Allahım kalır bide bizim başçavuşun kalbi..
    Oda hiç düşünmeden, kalksaydın koçum! der;
    Zinhar, dinlemez hiç kimseyi.

    Zaten herkes hep bu saatte yazar acıklı hikayesini,
    Yalova kaymakamı olsan kaç yazar ya Ramazan Kadri!
    Kim takar? yarıda kalan yorgunluk keyfini...
    Demezlermi senin anan güzelmi?

    Sonra usulca omzumu titretir hanımın eli,
    Nihayet çipil,çipil açarım yorgun gözlerimi,
    Saate bakarım önce; hanım der: bey hadi! .
    Kahretsin! bişey görememki.!. .
    Yelkovanı akrep;
    Akrebi yelkovan sanırım hep!
    Tersim dönmüştür sanki...

    Kalkıp ayakyoluna giderim. terli, terli,
    Sonrada giyinirim. Kirli, mirli,
    Bi bardak çayı zor tıkarım boğazıma,
    İki tek zeytinle bi lokma ekmeği.
    Burası çok soğuk olur bu mevsimde,
    hele geceleri,
    Parkayı çekmesem kulkaklarıma
    zinhar buyarım Hava olur buz gibi;
    nihayet gelir içine tükürdüğümün dandik mercedesi,
    Tıss! diye tıslayıp, kendiliğinden açılır,tek kanatlı ucubesi,
    Açıl susam açıl! demişimdir sanki...

    Derken!
    sabah olmuyor ki! erken,
    sallana,sallana varırız açık mezarın ağzına bi yerden,

    Sonracıma, cancazım; sevgili Kadriii!
    Alırız takım taklavatı, giyeriz koyu mavi urbaları;
    Takarız, başımıza da affilli sarı bareti.
    Oluruz, anadan doğma tam bir yeraltıcı,
    dördüncü kademede, birinci sınıf kazmacı,
    Borumu bu!

    Bineriz, takul,tukul bi ansansöre, bi bölük adamla beraber,
    Başımızda bi baş çavuş; sonracıma asansörcü olur,
    Birde, vardiyanın pok yidi başısı.
    Yüzümüze bakarlar; kibirli, kibirli,
    Sen sanırısın muberekleri,
    sadrazamın sol bilmemneyi!

    Sallana, sallana asansörümüz yerin altına inmeye başlar,
    Yarının yorgunluğu bile bugünden bedenimdedir artık ya! Ramazan Kadri!
    Sonunda kör talihe yakıştırırım, çok çalışıp az yaşamanın kahrını,
    Yaa! Bismillah derim bir kuru tükürcükle avuçlarımı yağlayıp;
    Başlarım feleğin gömdüğü yerden çıkarmak için rızkımızı!...... .

    İşte sevgili kardeşim Ramazan Kadriii!
    Hergünüm böyle, kopyalanmış gibidir sankiii...!


    ayazoglum

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    Nerede
    izmir
    İletiler
    391
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    ÖLEN MADENCİLER HÜKÜMETİN UMURUNDA DEĞİL

    Zonguldak’ta Karadon Müessese Müdürlüğü’ne bağlı yeni açılmış madende “grizu” patlaması meydana geldi. “Grizu” kelimesi son zamanlarda haber bültenlerinde pek sık geçse de, ne anlama geldiği pek açıklanmayan bir kelime. İTÜ Maden Fakültesi’nden öğretim üyesi Gündüz Ökten, grizu için, “…havaya karışan metan gazının belli bir değere ulaşmasına, yani hava-metan karışımına denir. Metan gazının maden ocağı havası içinde oranı yüzde 5-14 arasında ise bu patlayıcı karışım grizudur.”(1) diyor. Bu açıklamada grizu hakkında, tanımından başka, bir şey daha öğreniyoruz, ki bu da hava-metan gazı karışımının patlayıcı olması için belli bir değer aralığında olması gerektiğidir.

    GAZ DEĞİL ŞİRKETLER ÖLDÜRÜYOR

    Peki, grizu ile kömür madenlerinin ne ilişkisi var? Bu sorunun cevabını da Ohio Mining Journal’da Andrew Roy tarafından yazılmış bir makaleden öğreniyoruz.(2) Andrew Roy, grizunun madencilik için çok tehlikeli ve yıkıcı olduğunu belirterek başlıyor ve kömür yataklarında ayrıştırma sürecinde ortaya çıktığını belirtiyor. Kömürün yarıklarında ve gözeneklerinde son derece sıkıştırılmış olarak bulunan grizu, havadan çok daha hafif bir gaz ve hacim olarak hava ile karışımı 1’e 5 ile 14 arasında patlayıcı etki gösteriyor. Havanın oranının daha yüksek olduğu hallerde ise patlayıcı etkisini yitiriyor. Yazının devamında ise, grizu patlamalarını en aza indirmenin yolunun iyi bir havalandırma olduğunu söyleyen Roy, havalandırmanın ise maliyetli olduğunu ve bu yüzden şirketlerin bu maliyet artıran önlemi almadıklarını söylüyor.

    ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü’nden Tevfik Güyagüler’in “Türkiye’de Meydana Gelen Grizu Patlamalarının İrdelenmesi ve Önlem Önerileri” (3) yazısında ise Türkiye’deki ve dünyadaki 1980-1995 arasındaki grizu patlamaları inceleniyor ve “Grizu patlamalarının önlenmesi için alınması gereken önlemler literatürde açık olarak belirlenmiştir.” deniyor. Bununla birlikte iki adet vaka analizi yapan Güyagüler, grizu parlamaları ve patlamalarını ayırıyor ve her parlamanın patlamaya dönüşmeyeceği, bazen havalandırma bazen de anında sulama aracılığıyla çıkan alevlerin anında söndürüldüğünü belirtiyor.

    ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR

    Bütün bunlardan çıkan sonuç, grizu patlamalarının önüne geçilebileceği ve bu çağda, neden grizu patlaması oluyor, sorusunun cevabının belli kişilerde olduğudur, yani grizu patlamalarının günümüzde temel sebebinin yöneticilerin önceliklerinde insan hayatını geçen kimi öncelikler olduğudur.

    HÜKÜMETİN UMURUNDA DEĞİL

    Grizu patlaması ise hükümetçe ve hükümete yakın kesimlerce bir umursamazlıkla karşılanmış gözüküyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer konuyla ilgili, ilk saatlerde, bizce teknik sorun yok, bizim denetimimizden geçmişlerdi, açıklaması, demek ki suç işçilerdeymiş, cevabından başka bir cevaba açık kapı bırakmamaktadır. Hükümete yakın bir yazarın, Nazlı Ilıcak’ın ise “olağanüstü” sayılabilecek açıklaması ise Dinçer’in bu açıklamasını unutturacak düzeydedir. Ilıcak, insanlar ölür, yönündeki açıklamasıyla insanların ölmediğini düşünen kesimin yüreğine su serpmiş; ancak bu gerçeği bilenler için, bu kadar da hükümet yanlısı olunur mu, dedirtmiştir.
    Yabancı basında ise Nazlı Ilıcak’a cevap verircesine Türkiye’de bu olayların sıklığından bahsedilmiş, hatta İsviçreli “Romandie”(4) isimli yayın organı ise, sorumluluğun güvenlik kurallarının ihlalinde olduğu belirtmilştir.

    DÜNYADA PATLAMA OLUYOR MU

    Son olarak, gerçekten dünyanın her yerinde grizu patlamaları oluyor mu, sorusu cevaplanmayı bekliyor. Doğrusu, oluyor; ama çok azı Türkiye’deki sıklığa erişebiliyor, özellikle çıkarılan maden miktarını da hesaba kattığımızda Türkiye’de ciddi bir insan hayatı sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Amerika’da, sadece grizu patlamaları değil, kömür madeninde çalışmaktan kaynaklı, örneğin 2004 yılında, toplam 28 ölüm olurken Türkiye’de 1992’de yaşanan Zonguldak’taki grizu faciası bile tek başına bu sayının yaklaşık 10 katına ulaşıyor.

    Önlenmesi mümkün olan faciaların sıklığı, sorumluluğun daha üst kademelerde, hükümette aranmasını zorunlu kılıyor. Bu noktada ise hükümetin özelleştirme ve taşeronluk yanlısı tutumu gözümüze çarpıyor. Bu konuda Maden İş’in ve Dev-Maden İş’in açıklamaları benzer temele oturuyor: Bilgisiz taşeronların ihaleyi kazanarak madene yerleşmeleri ve emek sömürüsünü en üst raddeye çıkarabilmek ve kârları en yüksek düzeyde tutabilmek için insan hayatını hiçe sayan tutumları, grizu facialarının ve maden göçüklerinin temel nedeni olarak gösteriliyor. Bu durumda özelleştirip çirkinleştiren hükümeti bu olayların sorumluluğundan muaf tutamayız.

    Doruk Cengiz
    Odatv.com

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Nov 2006
    Nerede
    izmir
    İletiler
    2.371
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: Yüz karası değil, kömür karası böyle kazanılır ekmek parası

    Gördüm onları
    yerin beşyüz metre altında
    şarkılar söylüyorlardı
    mezarda ölüler gibi demek
    gelmiyor içimden amma
    hayata pek yakın sayamadımdı

    Tel kafes asansörler
    kapitalist bir telaşla
    inerken bin metreye
    gördüm
    her daim yanı başlarında göbekli
    ve kurnaz bir patrondu ölüm.


    Gördüm onları
    her sabah çocuklarıyla vedalaşırken
    ve geri dönmemek üzere
    ayrılırken evlerinden
    ve oturdum yer sofralarına
    ekmek böldüler yedim, kaşıkladık çorbayı
    tek tabaktan on kişi
    göçük madenler gibiydi ağızları.
    düşünmeden edemedim
    feodaliteyi ve paylaşımı

    Yağmur bilmezdiler
    güneşe inanmak yada
    özlemek denizi
    yazmıyordu kitaplarında
    dünyanın zevkleri
    zaten eve dönebilmek
    yeterli mucizeydi

    Hayrettin Turan
    Şiirin Tamamı:
    http://www.maviokul.com/dunya-madenc...ler-siir-.html

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

saylari cikmis beşyüze şarkısını indir

http:www.hukuki.netshowthread.php64826-Yuz-karasi-degil-komur-karasi-boyle-kazanilir-ekmek-parasi

devletin kapanan kömür ocaklarıyla ilgili tutumu

disilere ve orda burda cesede yok siir

madenci ekmek parası kolay değil

yuzundeki komur karasi şiir

ekmek parası madenci

Kömür izi değil ekmek parası

Forum

Benzer Konular :

  1. Aidat kömür parası yerine geçermi
    Selamlar muğla ili milas ilçesinde ikamet etmekteyiz, 16 dairelik apartmanızda sabit bir aidat ödemekteyiz bu toplanan aidatlarla temizlik...
    Yazan: hsynkrl Forum: Kat Mülkiyeti Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 21-12-2015, 22:23:59
  2. Vergi Mahkemesi Karası Sonucu İzlenecek Yol
    Vergi davamızın kararı bugün tebliğ edildi. Ara karar bekliyorduk adli tatile yetiştirelim diye direk göndermişler. İçinde hiç beklemediğimiz bir...
    Yazan: holyone30 Forum: Vergi Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 30-06-2014, 17:24:04
  3. Kiracı, Avukat ve tahliye karası sonrası süreci hakkında
    Merhaba, Babama ait bir işyerinin aylarca kirasını ödemeyen kiracısını, Mayıs 2009 tarihinde, daha önce bir kiracı problemimizi halleden çok da...
    Yazan: turguy Forum: Kira Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 25-05-2011, 23:24:44
  4. Ev ısınmadığı için evden çıktım, benden kira ve kömür parası isteniyor.
    Aralık ayında Konya'ya tayinim çıktı aralık 19 da taşındım.Oturduğum bina 4 katlı bir bina evi kiralarken ev sahibi ısınma sorunun olmadığını söyledi...
    Yazan: silbern Forum: Kat Mülkiyeti Hukuku
    Yanıt: 3
    Son İleti: 16-02-2008, 23:37:08
  5. Ekmek parası için katlanma
    maduriyetimi sizlerle paylaşmak ve çözüm yolu bulmak istiyorum.mart 2007 tarihinde gebzede f. end .mut.mal.a.ş.ne iş başı yaptım.iş görüşmesinde 3 ay...
    Yazan: murat_dadas Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 04-09-2007, 00:06:19

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.