Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi DR. A. RECAİ SEÇKİN’E ARMAĞAN edilen 351 Numaralı Dergisinde Ankara'da 1974 yılında yayınlanan İLHAN ARSEL'in makalesini okumanızı rica ediyorum.
Günümüzde yaşananlar ile karşılaştırılmasını, mümkün ise sağlıklı bir şekilde tartışılmasını bekliyorum
Dindar ile Dinci ayrımının çok iyi yapılması gerekir.
Dindar dinini bireysel olarak özgürce yaşayandır.Rahman ile kendi arasında ,tek çıkarı ,tek amacı Rabbe yaklaşmaktır.
Dinci ise Toplumsal olarak özgürce yaşamak ister, ona göre zorla da olsa kendi gibi inanmayanı ,onları doğru yola kavuşturma arzusu vardır.Zorla da olsa....Bildiğini ,kendine öğretileni gerçek sanır.
Bunun yanında dinci kardeşimin bazı yan amaçları da vardır.Hanlar ,hamamlar gibi parasal dürtüler.
Güzel kılıftır.
Dinci görünüp hep bana hep bana rabbena der.
Bilmezki '' İslamda zorlama olmadığını, bu yetkinin Hz.Peygambere de verilmediğini, Yüce Yaratanın da Biz isteseydik insanlığı tek bir ümmet yapardık buyurduğunu.''
Hz.Peygamber öldüğünde yanında hırkasından başka neyi vardı?
Bu makaledeki görüşlerde katıldığım ve katılmadığım bir çok husus var. Belki fırsat bulduğumda bir eleştiri yazabilirim.
Ama şimdilik şunu söyleyebilirim ki, 35 sene önce de bu memlektte "laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor" diyenler, bugün de aynı söylemi devam ettiriyorlar. Oysa ne laiklik elden gitti, ne de şeriat geldi.
Demek ki bu türkü yeni değil. O zaman da varmış. Biz bu türküyü 35 sene önce dinlemişiz, şimdi de dinliyoruz, 35 sene sonra da dinleyeceğiz anlaşılan. 35 senedir laiklik elden gitmediğine göre 35 sene sonra da gitmeyecektir, ama "laiklik elden gidiyor" diye bağırarak millet korkutulmaya devam edilecek.
Anayasa Mahkemesi'nin bazı kararlarının hukukla ilgisi yok. Tamamen siyasi kararlardır. Kapatma davası da bunlardan biridir. Bir de "367 vakası" var ki, yıllar sonra bu kararı okuyanlar hayret edecek ve gülecekler. Bir çok kararında siyasi taraftarlığın izleri kolayca görülebilir. Bu kararların, yıllar sonra "normalleşme" dönemi geldiğinde ne kadar "anormal" oldukları anlaşılacak.
Yıllar önce verdikleri kararların bugün çok anormal olarak görülmesi gibi... Örnek mi isityorsunuz; Ankara Barosu Dergisi'nin (Yıl: 67, Sayı: 2, Bahar 2009) sayısının 58. sayfasında Şefik Taylan Akman isimli yazarın "Hukukun Politik Niteliği Üzerine: Bir Anayasa Mahkemesi Kararı Çerçevesinde 1961 Anayasası Açısından Düşünce Özgürlüğünün Yargısal Yorumu" başlıklı 19 sayfalık makaleye bakamnızı öneririm.
Bu mahkeme, yıllar önce vermiş olduğu bir kararda; Demokrat Partilileri övmeyi, 27 mayısı kötülemeyi, siyaset yasağı getirilmiş olan Demokrat Partililere af istemeyi, 27 mayıs yargılamlarını eleştirmeyi, 27 mayısın dandik mahkemesinin kararlarını eleştirmeyi kabul etmiyordu. Bunu da "devletin bekası" için yapıyordu.. DP'liler övülmez, ama eleştirilebilir.
Bu karar size normal geliyor mu? Bana gelmiyor.. Anayasa Mahkemesi' nin "367 vakası" vs. gibi kararları da yıllar sonra çok tuhaf karşılanacak.
"laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor" diyenler, bugün de aynı söylemi devam ettiriyorlar. Oysa ne laiklik elden gitti, ne de şeriat geldi.
Demek ki bu türkü yeni değil. O zaman da varmış. Biz bu türküyü 35 sene önce dinlemişiz, şimdi de dinliyoruz, 35 sene sonra da dinleyeceğiz anlaşılan. 35 senedir laiklik elden gitmediğine göre 35 sene sonra da gitmeyecektir, ama "laiklik elden gidiyor" diye bağırarak millet korkutulmaya devam edilecek.
Muhtemelen İran'da aynı türküyü söylüyorlardı.
Ayrıca laiklik gitmedi görüşüne katılmıyorum. Bunu devletimizi yönetenlerin fotoğrafına cv'sine bakınca çok net olarak görebiliyorum. Bu durumu laik cumhuriyete "Açık ve çok yakın bir tehlike" olarak görüyorum. İki engel kaldı onlarında işini bitirince birlikte seyredeceğiz.
Tayfun'cum;
Bu ülkede laiklik düşmanı unsurların olduğunu kabul ediyorum, ama bu ülkenin lailklikten vazgeçip de İran gibi dinsel totaliterizmi benimsyeceğini hiç zannetmiyorum. Çünkü, Türkiye'nin koşulları buna müsait değil.
Laiklik konusunda hassas olan kesim, bazı görüntilere aldanarak "laiklik elden gidiyor" zannediyor. Sizin değindiğiniz makale yazarı da yıllar önce aynı şeyleri söylüyordu. Bugünkü değişim, muhafazakar kesim kadınlarının da eğitim yolu ile topluma karışmaya başlamış olmalarıdır. Bu durum laikliğin gittiği anlamına gelmez, tam aksine toplumunsal yaşaamın dışında kalan kesimin; eğitim, iş, ticaret, eğlence vs. gibi yollarla toplumsal yaşama katılarak giderek dünyevileştiklerini göstermektedir. Bu nedenle katı pozitivist laiklik anlayışının batı tipi liberal laikliğe doğru evrimleşmesinden korkmamak gerekir.
Bakın, aşağıda sosyal demokrat bir yazar/politikacının (ki kendisi CHP'lidir) "Türkiye Laik Kalacak" başlıklı köşe yazısının linkini veriyorum. O da benim gibi düşünüyor; (Anayasa Mahkemesi'nin "odak olma" kararına cevabımı yukarıda vermiştim).
Laik devlet anlayışından sapma olup olmadığını anlamak için laikliğin tanımını yapmalıyız.
Laikliği anlamak için "neden laiklik?" diye sormak gerekir. Laiklik neden çıkmış? Bir kişinin inanç veya inançsızlığı, diğerinin inanç veya inançsızlığını yaşamasına engel olmasın diye.
Yani laikliğin özü herkesin kendi inancını veya inançsızlığını rahatça yaşayabilmesidir.
Ama "Türkiye'de laiklik elden gidiyor" türküsünü söyleyenler başkalarının inançlarını yaşaması konusunda değil, kendilerinin inanç veya inançsızlıklarını yaşayamadıkları konusunda kanıt getirmeli.
İlhan Arsel'in makalesinde de bu yönde bir şey yok.
Başkalarının inançları ve bu inançların gereklerini yapmalarından rahatsız olmanın adı laiklik olmamalı.
Abbas Bey Adanada nasıl görünüyor bilmiyorum. Eskiden belli bazı kesimlerde gördüğümüz belirgin bir tarz İstanbul'un her yerinde görmek mümkün. Eskiden olmayan bir sürü şey şimdi olur hale geldi. 4 yıllık kamu sektöründe bulunduğum süre içinde geçişin (hem kadrolaşmanın hem yönetim anlayışının) nasıl gerçekleştiğini gözlerimle gördüm.
Mevcut hükümetimiz ile adım adım nerelere geldiğimizi tarihsel olarak burda yazabilirim. Buna gerek olmadığını hepimiz biliyoruz.
Atatürk devrimlerinin kesintiye uğradığı yıllardan bu güne kadar en az bu günkü iktidar kadar sorumlu olduğu bu değişim bu günlerde zirveye ulaşmıştır.
Onlara göre iki kale kalmıştır girilmedik. Bu iki kalenin ne olduğu sorusunun cevabını bu sıralarda neyi konuşuyor neyi tartışıyor hangi kurumlardan şüphe duymaya başlıyorsak yıpratılan kurumların ne olduğuna bakarak da cevaplayabiliriz.
Aslında Dem Vurulan Nokta Çok Basit. Bunu idrak etmek için Büyük tezlere de gerek yok. Cumhuriyet ve Laiklik elden Gidiyor diyenler , bunu Örneklere dayandırmışlardır emin olasınız. Zira kimse bu ülkede ihtilal ve silahlı irticai yolla şeriatın gelecegini söylemiyor. Erbakanın Sözde 'Yeşil Devrim'inin Kendi deyimiyle kanlı mı kansız mı olacağı belli oldu : Kansız. Kansız bir devrim de DevleT Sisteminin Devletin Kendi Organları Yok Edilerek , Anayasası ve Devlet Birimlerini Yıpratıp Rejim Üzerinde saf dışı bırakarak gerçekleşir. Ve bu bir anda olacak bir olay degildir. 35 Yıl önce söylenmesi de tesadüf degil. Çünkü bu uzun bir süreçte olacak bişeydir. Reform adı altında yapılan bir çok anayasa degişikliginde , Fethullah Gülenin ülkeyi nasıl ele geçirirecegini bir bir anlattıgı video kayıtlarında , Son dönemde Laik Cumhuriyeti savunan Yazar, Profesör, Hukukçu ve Siyasetçilerin Üzerlerine Bir Davanın Yaftası yapıştırılarak içeri alınması olaylarında bu durumu net bir şekilde görebiliriz. Cumhuriyet Tehlikededir evet. Bunu söylemek de Bilinçsiz ve Bağnaz bir Atatürkçülük Değil Gerçeğin ta kendisidir.
Konu TbT06 tarafından (07-08-2009 Saat 19:54:51 ) de değiştirilmiştir.
To coincide hygroton no prescription cialis seromycin.com buy sildamax w not prescription dexone canada dexone generic canada generic salicylic acid...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku