MERHABALAR...
BENİM SORUM ASKERLİKTEN SONRA İŞE TEKRAR ALMA ZORUNLULUĞU İLE İLGİLİ.ÇALIŞAN BİR KİŞİ KIDEM HAKKINI KAZANDIKTAN SONRA ASKERE GİDİYORSA VE ASKERE GİTMEDEN ÖNCE DE TÜM HAKLARINI ALIYORSA (YILLIK İZİN ,KIDEM VS)KİŞİ 15 AY SONUNDA GERİ DÖNDÜĞÜNDE KİŞİYİ OLAN VEYA DOĞACAK İLK UYGUN POZİSYONDA İŞE ALMA ZORUNLULUĞU VAR MI???EĞER Kİ İŞE ALINMAZSA ÇALIŞANIN İŞE İADE DAVASI AÇMA GİBİ BİR HAKKI OLUR MU???
AYRICA EĞER ÇALIŞAN BU HAKLARINI ALMADAN ASKERE GİDERSE BU ONUN İŞE GERİ ALINMASI İÇİN BİR AVANTAJ SAĞLAR MI!!!! AYRICA ASKERE GİDEN KİŞYE İHBAR MDEME ZORUNLULUĞU İŞVEREN İÇİN YOK DEĞİL Mİ.. BU SADEC KİŞİNİN İŞVERENE İHBAR BORCUNUN OLMAMASIYLA İLGİLİ GALİBA..
ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜRLER
4857 sayılı İş K.
Askerlik ve kanundan doğan çalışma
MADDE 31. - Muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır.
İşçinin bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır. Bir yıldan çok çalışmaya karşılık her fazla yıl için, ayrıca iki gün eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan günü geçemez.
İş sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde işçinin ücreti işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki hükümleri saklıdır. Bu süre içinde iş sözleşmesinin Kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak işveren veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa bildirilmiş olsa bile, fesih için Kanunun gösterdiği süre bu sürenin bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu madde hükümleri uygulanmaz.
Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.
4857 sayılı İş K.
Askerlik ve kanundan doğan çalışma
MADDE 31. - Muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır.
İşçinin bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır. Bir yıldan çok çalışmaya karşılık her fazla yıl için, ayrıca iki gün eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı doksan günü geçemez.
İş sözleşmesinin feshedilmiş sayılabilmesi için beklenilmesi gereken süre içinde işçinin ücreti işlemez. Ancak özel kanunların bu husustaki hükümleri saklıdır. Bu süre içinde iş sözleşmesinin Kanundan doğan başka bir sebebe dayanılarak işveren veya işçi tarafından feshedildiği öteki tarafa bildirilmiş olsa bile, fesih için Kanunun gösterdiği süre bu sürenin bitiminden sonra işlemeye başlar. Ancak iş sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmış ve sözleşme yukarıda yazılı süre içinde kendiliğinden sona eriyorsa bu madde hükümleri uygulanmaz.
Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.
Sayın Bayındır
4857/31 Sözkonusu edilen asker dönüşü işe alımlar ile ilgilendirmek kanımca yanlış. Bu madde "Muvazzaf askerlik ödevi dışında" olarak zaten belirtmiş. Toplu sözleşmeli bir işyerinde bağlayıcı madde yoksa bu maddeye dayanarak iş başı yaptırma zorunluluğundan bahis etmek yanlıştır.
Ben yanlış yorumlamıyorsam eğer "işçinin iş sözleşmesiişinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır." İş akdinin askerlik sebebiyle değilde kanundan kaynaklanan herangi bir sebeple ve zorunlu olarak işinden ayrılan kişinin geri dönüşünde işbaşı alabilmesi için gerekli zanam dilimi en az 60 enfazla 90 gün olarak belirtilmiştir .Bu zaman zarfından daha uzun sürecek boşluklarda iş akdinin fesih edileceği belirtilmiştir.
Saygılarımla
Sayın Bayındır
4857/31 Sözkonusu edilen asker dönüşü işe alımlar ile ilgilendirmek kanımca yanlış. Bu madde "Muvazzaf askerlik ödevi dışında" olarak zaten belirtmiş. Toplu sözleşmeli bir işyerinde bağlayıcı madde yoksa bu maddeye dayanarak iş başı yaptırma zorunluluğundan bahis etmek yanlıştır.
Ben yanlış yorumlamıyorsam eğer "işçinin iş sözleşmesiişinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılır." İş akdinin askerlik sebebiyle değilde kanundan kaynaklanan herangi bir sebeple ve zorunlu olarak işinden ayrılan kişinin geri dönüşünde işbaşı alabilmesi için gerekli zanam dilimi en az 60 enfazla 90 gün olarak belirtilmiştir .Bu zaman zarfından daha uzun sürecek boşluklarda iş akdinin fesih edileceği belirtilmiştir.
Saygılarımla
Yanıtlar için çok teşekkürler ama benim tam olarak anladığım kadarıyla eğer çalışan tazminatlarını alarak giderse iş sözleşmesi sona erer ve bundan sonra 2 aylık süreç başlar ama tazminatlarını almadan askerlik dolayısıyla işten ayrılırsa askerdeki sürede kişi askıda kabul edilir ve askerden döndüğünde işe geri alınma zorunluluğu vardır.Ve eğer ki 2 ay süre içinde işe geri alınmazsa o zaman işe iade davası açma hakkına sahip olur.Burda benim net olarak anlayamadığım kavram muvazzaf askerlik kavramı!!!! Beni aydınlatabilirseniz bu konuda çok svinirim. teşekkürler
Yanıtlar için çok teşekkürler ama benim tam olarak anladığım kadarıyla eğer çalışan tazminatlarını alarak giderse iş sözleşmesi sona erer ve bundan sonra 2 aylık süreç başlar ama tazminatlarını almadan askerlik dolayısıyla işten ayrılırsa askerdeki sürede kişi askıda kabul edilir ve askerden döndüğünde işe geri alınma zorunluluğu vardır.Ve eğer ki 2 ay süre içinde işe geri alınmazsa o zaman işe iade davası açma hakkına sahip olur.Burda benim net olarak anlayamadığım kavram muvazzaf askerlik kavramı!!!! Beni aydınlatabilirseniz bu konuda çok svinirim. teşekkürler
Sayın Ekmekçi; konuyu aşağıdaki şekilde sistematize ederek incelemekte yarar var;
1) "Muvazzaf askerlik" denilen şey, her erkek vatandaşın belli yaşa geldiğinde yapmak zorunda olduğu ve bazan da "vatan borcu" diye adlandırılan bildiğimiz askerliktir. Yasada "muvazzaf askerlik ödevi dışında" şeklinde ifade edilenler ise bazan kısa süreli silah altına alınma şeklinde olanlardır. Duruma göre uzun süreli de olabilir. Örneğin, askerliğini yapmış ancak belli yaşı aşmamış olanların zaman zaman kısa süreli "tatbikat" olarak adlandırılan çalışmalara çağrılması bazan karşılaşılan bir durumdur.
2) İş Yasası'nın 31. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkraları "mufazzaf askerlik nedeni dışındaki" silah altına alınma yükümlülükleri ile ilgilidir. Sayın mbas67'nin yorumundan, 31. maddenini tamamının muvazzaf askerlik dışındaki nedenlerle ilgili olduğu şeklinde bir intiba edindim. Ancak, 31 maddenin son fıkrası (Sayın F. Bayındır'ın da koyu olarak vurguladığı) ise "herhangi bir askeri ve kanuni ödev" dediği için, muvazzaf askerliği de kapsayan bir hükümdür.
3) Sizin sorunuzda normal askerlikten bahsedildiği için bunu "muvazzaf askerlik" olarak anlamak ve sorunun cevabını da 31. maddenin son fıkrasında aramak gerekir. Bu hükme göre, askerliği sona eren kişi, sona ermeden itibaren iki ay içinde işverene başvuruda bulunacaktır. Bu süre hak düşürücü olup, kaçırılırsa hak da kaçmış olur. Başvuru karşısında, işveren eski işine veya bezeri işe, boş yer varsa derhal, boş yer yoksa boşalacak ilk yere almak zorundadır. Koşullar oluştuğunda işçiyi yeniden işe almayan işverene idari para cezası değil, işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat ödeme yükümlülüğü getirilmiştir.
4) Bu açıklamalar ve yasal düzenleme karşısında, askerlik dönüşü işe alınmayan işçinin işe iade davası açmasının mümkün olmadığı kanısındayım. Zaten hiç bir hukukçu da bu durumda işe iade davası açılması gerektiğinden bahsetmemiştir. İşe iade davasının fesihten itibaren bir ay içinde açılması gerektiği düşünülürse, buradaki durumla uyumlu olmadığı da anlaşılır. Askerlik dönüşü işe almamanın yaptırımı işe iade davası değil, üç aylık ücret tutarında tazminattır.
5) İşçinin muvazaaf askerlik için silah altına alınması halinde (yani normal askerlik halinde) ister tazminatını almış olsun, isterse almamış olsun iş akdinin askıda olmadığı, askerlik nedeniyle iş akdinin feshedilmiş olduğu kanısındayım. Kıdem tazminatını almamış olmasının işe yeniden dönüş için yasal bir avantaj sağlayacağını da zannetmiyorum.
6) Askerlik süresince iş akdinin askıda olabilmesi için, tarafların karşılıklı olarak bu konuda anlaşmış olması gerekir. Örneğini bazı toplu iş sözleşmelerinde veya bireysel sözleşmelerde askerlik süresince iş akdinin askıda kalacağı konusunda hüküm bulunmaktadır. Veya işçi askere giderken, "ben askere gidiyorum, şu anda kıdem tazminatımı ödemeyin ve askerde kaldığım süre içerisinde benim iş akdimi askıda kabul edin" şeklinde bir dilekçe yazar ve işveren de bu teklifi kabul ederse, iş akdi askıda kalır. Bu şekilde karşılıklı anlaşma ile askerlik süresince iş akdi askıda kalır ve askerlik dönüşü işçi tekrar işe alınmaz ise bu iş sözleşmesinin feshi anlamına gelir ki, şayet koşulları varsa bu fesih bildiriminden itibarfen bir ay içinde işe iade davası açılabilir.
7) Askere giderken kıdem tazmimnatını almış olan işçinin artık iş akdinin askıda kalamayacağı ve feshedilmiş olduğunda kuşku yoktur. Zira kıdem tazminatı fesihte ödenen bir tazminattır.
Selamlar, saygılar. Av. Abbas Bilgili
Sayın Ekmekçi; konuyu aşağıdaki şekilde sistematize ederek incelemekte yarar var;
1) "Muvazzaf askerlik" denilen şey, her erkek vatandaşın belli yaşa geldiğinde yapmak zorunda olduğu ve bazan da "vatan borcu" diye adlandırılan bildiğimiz askerliktir. Yasada "muvazzaf askerlik ödevi dışında" şeklinde ifade edilenler ise bazan kısa süreli silah altına alınma şeklinde olanlardır. Duruma göre uzun süreli de olabilir. Örneğin, askerliğini yapmış ancak belli yaşı aşmamış olanların zaman zaman kısa süreli "tatbikat" olarak adlandırılan çalışmalara çağrılması bazan karşılaşılan bir durumdur.
2) İş Yasası'nın 31. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkraları "mufazzaf askerlik nedeni dışındaki" silah altına alınma yükümlülükleri ile ilgilidir. Sayın mbas67'nin yorumundan, 31. maddenini tamamının muvazzaf askerlik dışındaki nedenlerle ilgili olduğu şeklinde bir intiba edindim. Ancak, 31 maddenin son fıkrası (Sayın F. Bayındır'ın da koyu olarak vurguladığı) ise "herhangi bir askeri ve kanuni ödev" dediği için, muvazzaf askerliği de kapsayan bir hükümdür.
3) Sizin sorunuzda normal askerlikten bahsedildiği için bunu "muvazzaf askerlik" olarak anlamak ve sorunun cevabını da 31. maddenin son fıkrasında aramak gerekir. Bu hükme göre, askerliği sona eren kişi, sona ermeden itibaren iki ay içinde işverene başvuruda bulunacaktır. Bu süre hak düşürücü olup, kaçırılırsa hak da kaçmış olur. Başvuru karşısında, işveren eski işine veya bezeri işe, boş yer varsa derhal, boş yer yoksa boşalacak ilk yere almak zorundadır. Koşullar oluştuğunda işçiyi yeniden işe almayan işverene idari para cezası değil, işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat ödeme yükümlülüğü getirilmiştir.
4) Bu açıklamalar ve yasal düzenleme karşısında, askerlik dönüşü işe alınmayan işçinin işe iade davası açmasının mümkün olmadığı kanısındayım. Zaten hiç bir hukukçu da bu durumda işe iade davası açılması gerektiğinden bahsetmemiştir. İşe iade davasının fesihten itibaren bir ay içinde açılması gerektiği düşünülürse, buradaki durumla uyumlu olmadığı da anlaşılır. Askerlik dönüşü işe almamanın yaptırımı işe iade davası değil, üç aylık ücret tutarında tazminattır.
5) İşçinin muvazaaf askerlik için silah altına alınması halinde (yani normal askerlik halinde) ister tazminatını almış olsun, isterse almamış olsun iş akdinin askıda olmadığı, askerlik nedeniyle iş akdinin feshedilmiş olduğu kanısındayım. Kıdem tazminatını almamış olmasının işe yeniden dönüş için yasal bir avantaj sağlayacağını da zannetmiyorum.
6) Askerlik süresince iş akdinin askıda olabilmesi için, tarafların karşılıklı olarak bu konuda anlaşmış olması gerekir. Örneğini bazı toplu iş sözleşmelerinde veya bireysel sözleşmelerde askerlik süresince iş akdinin askıda kalacağı konusunda hüküm bulunmaktadır. Veya işçi askere giderken, "ben askere gidiyorum, şu anda kıdem tazminatımı ödemeyin ve askerde kaldığım süre içerisinde benim iş akdimi askıda kabul edin" şeklinde bir dilekçe yazar ve işveren de bu teklifi kabul ederse, iş akdi askıda kalır. Bu şekilde karşılıklı anlaşma ile askerlik süresince iş akdi askıda kalır ve askerlik dönüşü işçi tekrar işe alınmaz ise bu iş sözleşmesinin feshi anlamına gelir ki, şayet koşulları varsa bu fesih bildiriminden itibarfen bir ay içinde işe iade davası açılabilir.
7) Askere giderken kıdem tazmimnatını almış olan işçinin artık iş akdinin askıda kalamayacağı ve feshedilmiş olduğunda kuşku yoktur. Zira kıdem tazminatı fesihte ödenen bir tazminattır.
Selamlar, saygılar. Av. Abbas Bilgili
4857/31 son fıkrasının asker dönüşleriyle ilgili olduğunu kaçırmışım. Fakat Başka forumlarda tümününün asker dönüşüyle ilişkilendirilmesinden dolayı olaya ön yargılı baktım. Özür dilerim. Sayın Abbas Bilgiliye açıklamalarından ötürü teşekkürlerimi iletirim.
Askerliğin 13. ayında hastalık nedeniyle 6 aylık hava değişimine gönderilen bir kişinin son kontrolde tüm tahlilleri temiz olmasına rağmen " Barışta...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası...
09-05-2024, 02:01:25 in Kira Hukuku