Medeni dünyada medeni olmayan bayanlar ve nafaka

[kharambol]

bazı yazıları okuyunca harbiden cok sinirleniyorum özelliklede kadınların evlenirken yalvarıp ağlayıp sızlayıp ayrılırken paragöz cıkarcı nefsi hareketleri ve ihtiyacı olmamasına rağmen acgözlü davranışları cok sacma anlamsız ve bu anayasanın bu kadar kadın kollama taraftarı olması beni bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak acze boğuyor nafaka mesela manevi tazminat gururu kırılan bir kadın parayı alınca rahatlıyo heralde yazıklar olsun böyle anlayışa erkek haklıda olsa kadın kazanıyo ne sacma bi uygulama tabi kadın yalandan mahkemede ağlar sızlar rol yapar erkek odun gibi kalır ve cezaya carptırılır inan olsun artık kadınlardan nefret ediyorum hepsi aynı gibi geliyo lütfen insan olalım helal haram bilelim bana nafaka bağlanırsa boşanma sonucunda ki suclu olan karşı taraf ben beddua haramlarla ödediğim her para boğazında düğüm düğüm düğümlensin diyerek gönderirim ayrıca ahirette hesabını alırım ve iki el yakasında aclığının cezasını ceker neyse hep soru değil birazda yorum olsun

[commodore1tr]

Boşanmada ille kadın nafaka alacak diye kesin bir hüküm yok ki , her ne kadar pozitif ayrımcılık olsada kadın lehine kesin kusurlu taraf kadınsa nafaka alamadığı gibi maddi durumuna göre nafaka da ödeyebilir.

[kharambol]

öyle de ne bileyim kadın haklı oluyo coğunda ağlar zırla halleder işini sen hukuksever diyor ya avukat felanmısın yoksa okuyomusun öğrencimisin yakınız ben tuzla sen kadiköy bana biraz yardımcı olsan iyi olur ya benimde bu ayın sonunda davam var napcam şaşırdım ya

[solent]

sinir olmamak eldemi sana tavsiyem okumamaya çalış,adalet bu ülkede bazıları için var sadece.malesef bu saatten sonrada bu durum düzelmez.

[denizblk]

Bazı erkeklerin bu konudaki yakınmalarına çok hak veriyorum. Her ne kadar Medeni kanun eşit olarak hazırlanmış olsa da uygulamaya gelince maalesef eşitlik pek olmuyor gibi. Dün bir haber okudum mesela.
Haber aynen şu: Konu kadının aldatması.

------------------------------------------------------------------------

MANİSA'da yerel bir gazetenin sahibi olan İsmail Aydoğan, 22 yıl önce evlendiği 2 çocuk annesi eşi Sevda Aydoğan'ın internette chat yaptığı bir erkekle kendisini aldattığını öne sürerek açtığı boşanma davası sonuçlandı. Çift 7 celse sonra boşanırken, hakim, olayda genç kadının kusurlu olduğunu belirtip, İsmail Aydoğan'a bin TL manevi tazminat ödemesine, oğulları S.C.A.'nın velayetinin babasına verilmesine karar verdi.

Birbirlerini severek, 22 yıl önce evlenen İsmail Aydoğan ile Sevda Aydoğan'ın arası 3 yıl önce açılmaya başladı. İddiaya göre, Sevda Aydoğan, internette bir erkekle tanışıp chat'leşmeye başladı, bir süre sonra da buluştu. Sevda Aydoğan, bu durumu internet üzerinden iletişim kurmayı sağlayan MSN aracılığıyla bir kadın arkadaşına yazdı. İsmail Aydoğan, aşk içerikli olduğunu belirttiği bu yazışmaları görünce dava açtı. Avukatı aracılığıyla boşanma davası açan İsmail Aydoğan, dilekçesinde şu iddialarda bulundu:

"Eşim beni bir başka erkekle aldatıyor. Bunu öğrenince evi terk edip gitti. Eşim evi terk ederken, ziynet eşyalarını da alıp gitti. Kendisi sabaha kadar MSN'de yazıştığı için, oğlumuzla ilgilenmiyor. Onlara iyi bir gelecek vermek için ABD'de çalıştım. Birikim yaptım. Bunların hepsi eşim ve çocuklarım içindi. Eşim Kıbrıs'ta okuyan kızımla da ilgilenmiyor. Bankadaki ortak hesabımızda bulunan 50 bin doları benden habersiz çekmiş. Aldatan bir kadınla artık birlikte yaşayamam. Boşanmak istiyorum. Bunun için de 75 bini maddi, 25 bini manevi olmak üzere toplam 100 bin TL tazminat istiyorum. Oğlum S.C.'nin velayetinin de bana bırakılmasını talep ediyorum."

Eşinin iddilarının asılsız olduğunu öne süren Sevda Aydoğan ise "Eşim sürekli yurt dışına gidiyor, asıl o beni aldatıyor. Uzun süre eve gelmiyor. Eşim sürekli beni ve ailemi tehdit ediyor. Evi eşimin zoruyla terk ettim. Ben de boşanmak istiyorum. Boşanmak için de 20 bin TL tazminat istiyorum" dedi.

İzmir 13'üncü Aile Mahkemesi'nde birleştirilen davaya bugün devam edildi. Duruşmaya İsmail Aydoğan, avukatıyla katılırken, Sevda Aydoğan gelmedi. İsmail Aydoğan, mahkemeye, eşinin chat'deki yazışmalarının çıktıları ile başka bir erkekle çekilmiş fotoğraflarını kanıt olarak sundu.

Bir hastanenin mutfak bölümünde çalışan Seval Aydoğan, avukatı aracılığıyla mahkemeye verdiği delikçesinde suçlamaları kabul etmedi. Eşinin kendisine iftira attığını söyledi. 13'üncü Aile Mahkemesi Hakimi Ali Soyer, çifti 7 celse sonra boşadı. Hakim, Soyer, olayda genç kadının kusurlu olduğunu belirtip, kocasına İsmail Aydoğan'a bin( 1.000 ) TL manevi tazminat ödemesine, oğulları S.C.A.'nın velayetinin babasına verilmesine, Seval Aydoğan'a karar kesinleşinceye kadar aylık 210 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verip tarafları boşadı.
-------------------------------------------------------------------------

Eğer erkek aldatmış olsaydı aynı mahkeme kadına ödenmek üzere 1.000 TL Tazminata karar verir miydi? Hiç sanmam.

[Erdoğan Kırcalı]

Bende şunu anlamam; evlenmeden önce canım-cicim-birtanem, boşanma durumuna gelince haram zıkkım olsun, allahın cezası....
Evlilik gemisini yürtmeyi beceremeyen sadece "O"değil,bunu görmek bu kadar zor mu?

(Söylediklerim özel olarak birine değil, biraz da yorum olsun denmiş,bu da benim düşüncem)

[denizblk]

Evlenirken herşeyin illaki canım-cicimle başlamadığını sitedeki yazılardan görüyoruz. Daha evlenmezden önce sorunlar çıkıyormuş gerek aileler gerek kendi aralarında ama yuva kurulacak diye o an herşeye katlanılıyor tabi. Ama evlenince katlanılmıyor. Çünkü eskidenmiş katlanmak. Eskiler katlanırmış. Şimdi katlanılmıyor. Her iki tarafda iktidar mücadelesi yapıyor. Birbirini yiyorlar. Saygıyı bitiriyorlar birbirlerine söyledikleri hakaretler ve küfürlerle. Terbiye yerlerde geziyor. Ailelerin de hataları var. Çocuklarının arkalarına duruyorlar her iki taraf da. Biri diyor benim kızım haklı, diğeri diyor benim oğlum haklı. Haksız olan taraf bulunamıyor. Böyle olunca sorunlar çözüme kavuşmuyor. Evlenirken herşeyin tam tekmil çiftlere hazır sunulması da bence hata. Hayat için gayeleri olmayanlar birbirlerini yiyorlar. Bazıları diyeyim tabi. Herkes için diyemem.

[Av.Selin Çam]

öyle de ne bileyim kadın haklı oluyo coğunda ağlar zırla halleder işini sen hukuksever diyor ya avukat felanmısın yoksa okuyomusun öğrencimisin yakınız ben tuzla sen kadiköy bana biraz yardımcı olsan iyi olur ya benimde bu ayın sonunda davam var napcam şaşırdım ya

Konuyu değerlendirme biçiminiz ve yazınıza eşlik eden birine karşı üslubunuz fazlasıyla saygısızca.

Ayrıca Medeni kanun'un tazminat ve nafakaya ilişkin hükümleri şu şekilde;

V. Boşanmada tazminat ve nafaka

1. Maddi ve manevi tazminat
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

2. Yoksulluk nafakası
MADDE 175.- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
3. Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi
MADDE 176.- Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.


Nafaka ve tazminat hükümlerinde "kadın" değil "taraf" sözcüğü kullanılmaktadır.Yani koşullar sağlandığı takdirde "erkek" lehine de tazminat ya da nafakaya hükmedilebilir.
Bununla birlikte,nafakaya hükmedilmesinin temel felsefesi boşanan eşlerin beklenen çıkarlarının aniden kaybedilmesi ve ahlaki yardım gerekleridir.

[Av.Selin Çam]

Nafaka ve tazminata ilişkin düzenlemenin amacı bu olmakla birlikte söylemek istediklerinize bazı noktalarda katılıyorum.

Kadın lehine özellikle süresiz nafaka tayin edilmesini, suistimallere yer verdiği ve ayrıca kadını "bağımlı" olmaya yönlendirdiği için doğru bulmuyorum.

[kharambol]

benim yanımda 4 ay durmuş benden 10000 bintl manevi 1.500 maddi ayrıca mahkeme masrafları ekstradan aylık 750 tl nafaka istiyo bu nedir ya sömürmekten başka insanda utanma olur ben hakim olsam kızım senin amacın boşanmakmı adamı sövüşlemekmi diye sorarım ya sanki ben sabancının torunuyum sürekli bi işim bile yok kendide biliyor tersanelerde yevmiyeci olarak calışıyorum ama maaşımı 2000 tl olarak yazmış tebligata bana ne karılık yaptıki 4 ay onun karşılığı bu mu dursaydı dövmedim bikere sövmedim hergün ağlayan kadına hergün yalvaran bi ben yapma etme diye gece hayatım yok kahvem yok kumarım yok sokağı bilmem ama istiyo hatta eşyalarınıda verdim giderken hatta 11 bileziğide aldı yüzük ıvır kıvır ne varsa daha pardon ama yeter gözü doymuyo bu kadınların kimse kimsenin hakkına tecavüz etmemeli ayıptır günahtr okuyun bunu kadınlar