+ Konuyu Yanıtla
1 / 3 Sayfa 123 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 25 ileti bulundu.

Konu: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    1.607
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve Ankara'da yirmi yılı aşkın bir süredir Belediye Başkanlığı görevi yapan Melih Gökçek'in bir televizyon programında karşı karşıya geleceği haberlerini okudum.
    Konu ise, Melih Gökçek hakkındaki sayısını hatırlamadığım yolsuzluk iddiaları ve Melih Gökçek'in mal varlığı.
    Bu konuyu çok önemsiyorum.Konunun ne olduğunun altını özellikle çizmek istedim çünkü Melih Gökçek bu konuda çok tehlikeli biri.Melih Gökçek'in taraf olduğu bu tür durumlarda, hesap soran kişi bir anda hesap sorulan taraf oluyor.
    Burada iddia edenin kim olduğu beni hiç ilgilendirmiyor, beni ilgilendiren sadece iddialar.Fakat bir kez daha aynı şey oldu, yine iddia eden savunma yapmak durumunda bırakılmaya çalışıldı.Bu kez de Vakit Gazetesi’nde CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu hakkında, "Deniz Feneri davasını izlemek üzere Almanya'da bulunduğu sırada genelev olarak bilinen saunaya gittiği ve terör örgütü mensupları ile aynı araca bindiği" yönünde haber yer aldı.Bu haberle ilgili olarak Kılıçdaroğlu'nun suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gazete sahibi ve haberin muhabiri hakkında, basın yoluyla hakaret ve iftira suçlarından soruşturma başlatıldı.

    Yerel Seçimlerin yaklaştığı şu dönemde yolsuzluk iddialarının kamuoyu önünde tartışılmasını son derece olumlu buluyorum.Fakat böyle bir tartışma, seçmen tarafından asıl konunun ne olduğu ve yanıt vermesi gerekenin kim olduğu unutulmadan değerlendirilmeli.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek konulu yargıtay kararı ara
    Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Çoğu politikacı hakkında sempati veya antipati duyguları hissetmem. Yaptıklarıyla değerlendirmeye çalışırım. Duygularım nötrdür.

    Ama bazı politikacıları ise fazlasıyla antipatik bulurum. Hoşlanmadığım bu kişiler arasında Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz, Kamer Genç ile birlikte Melih Gökçek de vardır.

    (Türk siyasi hayatında sempati duyduğum tek bir politikacı vardı, o da hayatta değil. :o )

    Kemal Kılıçdaroğlu, Şaban Dişli ve Dengir Mir Mehmet Fırat'tan sonra Melih Gökçek hakkındaki iddiaları gündeme getiriyor.

    BOTAŞ'a olan borcu bile benim gözümde Melih Gökçek'i bitirmeye yeter. Ancak Melih Gökçek'in Kemal Kılıçdaroğlu karşısında kolay lokma olmayacağına dair inancım gitgide daha kuvvetli hale geliyor.

    Kılıçdaroğlu Melih Gökçek'i düelloya çağırdıktan sonra Gökçek hiç bir önkoşul öne sürmeden hemen kabul etti. Belirlenen ilk düello zamanı Kılıçdaroğlu'nun talebiyle 10 aralık'a ertelendi. 10 aralık'ta da yine Kılıçdaroğlu'nun isteğiyle "düello" olmadı. 17 aralık belirlenen 3. tarih. Bu gelişmeler Kılıçdaroğlu'nun çekindiği bir şeyler mi var diye düşündürmeye başladı. Acaba Kılıçdaroğlu Nazlı Ilıcak'ın da gündeme getirdiği şu iddialardan mı korkuyor?

    Kemal Kılıçdaroğlu, 1992'de genel müdür oldu. Ziya Yalçın Sayın döneminde kâr eden SSK'nın zararı, onun yönetiminde trilyonları, hatta katrilyonu buldu: 1992'de SSK'nın zararı, 2.5 trilyon . 1993'te 8 trilyon ; 1994'te 19.3 trilyon ; 1995'te 81 trilyon ; 1996'da 144 trilyon ; 1997'de 336 trilyon ; 1998'de 447 trilyon ; 1999'da 1 katrilyon 111 trilyon . (YTL ile zarar: 2.5 milyon YTL'den başlayarak, 1 milyar 111 milyon YTL'ye kadar varıyor) Bu zararda, Kemal Kılıçdaroğlu'nun keyfi yönetiminin hiç mi payı yok?

    Kılıçdaroğlu hakkında çeşitli müfettiş raporları da bulunuyor. İşte hakkındaki iddialar:
    - Sözlü talimatla sınav komisyonlarını mevzuata aykırı olarak değiştirmiştir.
    - Yazılı sınav belgelerini hurda ambarına göndermiş, sözlü sınav tutanaklarını kaybetmiştir.
    - 1993'te yapılan sınavda, cevap kâğıtlarına -sınav merkezleri, öğrenim durumu ve başvurulan görev itibariyle-ilâve puanlar verilerek, 1937 kişi fazladan kuruma alınmıştır.
    - 1996'da, yeterli puanı (70) tutturamadıkları halde, Özlem Nazenin, Ali Ekber Yavuz, Mesut Susuz, Yılmaz Kılınç, Tülin Kalın, ek puan verilerek, yönetmeliğe aykırı bir biçimde işe alınmıştır. Suna Geyik, 18 yaşını bitirmemesine rağmen, usulsüz olarak sınava sokulmuş, kazandırılmış, 18 yaşını doldurduğunda işe başlatılmıştır. Medet Kalkan, 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldığı için, devlet memurluğuna alınma şartlarını taşımadığı halde, işe başlatılmıştır.
    - 1998'de, ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav yapmaya zamanı yok gerekçesiyle, iş için yeterli başvuru bulunmadığını da ileri sürerek, sınav yapmadan 500 civarında kişiyi usulsüz olarak atamıştır. Oysa yeterli başvuru vardır; ÖSYM'nin sınav takviminin dolu olduğuna dair de bir belge bulunmamaktadır.
    - Kılıçdaroğlu, bütün bunları belgeleyen müfettiş raporlarındaki suçlamaları, zaman aşımına uğratmış, kendi oluruyla ortadan kaldırmıştır.
    - Kılıçdaroğlu 6.1.1999 tarihli dilekçe ile de, daha önce kendisi hakkında yargıya intikal etmiş dosyaların takibinden vazgeçilmesini talep etmiş, bu talep bakanlığın 7.1.1999 tarihli oluruyla uygun bulunmuştur.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    1.607
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Sayın sdt23;
    Nerden aklımda kaldı bilmiyorum ama "yeryüzüne, coğrafyaya, olaylara, tarihe bakmasını bileceksiniz" sözünü anımsıyorum.
    Bu konuya bakmayı bilmekte bir sıkıntı var, bu konu her seferinde ilginç bir biçimde yön değiştiriyor.Ben Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne olduğundan değil, bu konunun taraflarından birinin yanıt verme sırasında bir önceliğinin olduğundan söz etmek istemiştim.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Sayın SDT 23 Bir başka konuya yazdığınız gibi bunun nesini düzeltelim ki? SSK nın batmakta olduğu her yıl bu açığın giderek artacağını sağır sultan dahi bilirken, her yıl katlanarak artan SSK zararını Kemal Kılıçtaroğlu na bağlamanız inanın size tam uymuş. Bekleyin sabredin Gökçek ile tartışsınlar kozlarını paylaşsınlar ne aceleniz var? Yazdığınız müfettiş raporları nedense hep adına kadrolaşma dediğimiz bilinen malum her devrin klasik şikayetleri. Yukarıda katlanan zarar yazmaktasınız ama hiçbir müfettişin aklına bu katlanan zararı soruşturmak gelmemiş mi? Yada KIlıçtaroğlu çalmamış kadrolaşma yapmış önyargısı ile mi düşünmemizi istediniz? Şıracıya erken şahit olmaya ne gerek vardı?

    Bakalım ne iddialar çıkacak ne cevaplar gelecek. Sonra hep beraber yazar tartışırız.

    Öküz altında buzağı aramayı sevdiğiniz malum ama bazı öküzler sizi hiç ilgilendirmiyor. Seçmen listelerinin hemen imha kararı hakkında ne düşünüyorsunuz? Nurtopu gibi 6.5 milyon yeni seçmenimiz oldu. Buyrun size komplo teorisi yazın yazabildiğiniz kadar. Bende sizin ne kadar doğru olduğunuzu ve araştırdığınızı göreyim.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Ahmet HAKAN (Hürriyet)

    ahmethakan@hurriyet.com.tr

    Parlayan bir yıldız: Kemal Kılıçdaroğlu


    ALLAH Tayyip Erdoğan’ın başına öyle birini musallat etti ki...

    Aman Allah muhafaza!

    Adı: Kemal Kılıçdaroğlu... Görevi: CHP Grup Başkanvekili...

    Serveti: Evindeki birkaç değerli resim tablosundan ibaret...

    En tehlikeli yönü: İkide bir çıkınından belge çıkarması ve "belgesiz çıkmam abi" demesi...

    Gücünü ise şunlardan alıyor: Parada gözü yok... Mal biriktirmiyor... Zaafsız ve iradesine hákim görünüyor...

    Açık konuşayım: Şahsen korkarım böyle adamlardan... Bence Dengir Bey kardeşimiz de korksun... Tayyip Bey de korksun...

    * * *

    Hadi gelin "Kemal Kılıçdaroğlu portresi"ni biraz daha belirginleştirelim:

    Bir Gogol romanından fırlamış gibi... Bizim "yerli Putin"in belalısı... İflah olmaz bir "müfettiş"...

    Yüz tane "Devlet Denetleme Kurulu"na bedel...

    Sadettin Tantan’a göre daha zeki... Üstelik dolaylı anlatıma yüz vermiyor... Açık konuşuyor yani...

    "Geç gelmiş bir Cüneyt Canver" diyebilir miyiz? Bilmiyorum...

    Ama Fikri Sağlar’a göre ayağını yere daha sağlam bastığını söyleyebilirim... Fikri Sağlar onun yerinde olsaydı, şimdiye çoktan havalara girmişti...

    İnsanı kıl eden bir ısrarcılığı var... Sinir bozan bir takipçi...

    İşin vahim tarafı ise şu: Israrcılığı ve takipçiliği işe yarıyor...

    Şaban Dişli’yi yerinden etmek az iş midir?

    Peki böylesi muhteşem bir zafere rağmen alçakgönüllülüğü elden bırakmaması kaç puan?

    * * *

    Hakkaniyetli AKP’lilere soruyorum:

    "Kemal Bey’i ciddiye almak lazım" diyorlar...

    Kıskançlıklarıyla maruf CHP’lilere soruyorum:

    "Yükselsin ki yeri bu değildir" diyorlar...

    "SSK Genel Müdürlüğü falan yaptı, yok mu bir açığı?" diye araştırıyorum...

    "Vallah dürüst adamdır" dışında bir şey bulamıyorum...

    Aslen Tunceli vilayetindenmiş... Bir arkadaşım, "Tunceli’de herkes CHP’ye ateş püskürürken Kemal Bey saygı görür" diyor...

    Bana kalırsa...

    Bu "müfettiş", CHP’yi de sarsıyor gibi... Partide konsept değişti...

    Baksanıza, Kılıçdaroğlu’nun meydana atıldığı günden beri CHP’de "irtica" diyen kalmadı...

    Önder Sav demode oldu... Necla Arat işlevsiz kaldı... Nur Serter anlamsız bir figüre dönüştü...

    Sanırım olan biten şudur:

    Baktılar ki Kemal Kılıçdaroğlu konuştukça, Tayyip Erdoğan öfkesini kontrol edemiyor, çılgına dönüyor...

    "Madem öyle, hep Kemal Kılıçdaroğlu konuşsun" deyiverdiler...

    Ne diyeyim?

    Allah Tayyip Bey’e ve cümle yaranına sabr-ı cemil ihsan eylesin...

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Dürüst olmak çok önemlidir Sayın SDT 23
    Bunun azı çeyreği, kısmeni olmaz. Kendinize bile ait olmayan bir takım iddiaları kendinize ait gibi sunmanız size çok yakışmış emin olun.
    Bu yazdığınız yazı Nazlı Ilıcak ın 10 aralık tarihli yazısından birebir alınma yada çalınma.
    Sizin kendinize ait orjinal kendi beyninizin kıvrımlarında üretilen özgün fikriniz yok mu?
    Kendi kendime "ben o kadar aradım bu adam hakkında dişe dokunan birşey bulamadım" diye araştırırken. Takkeniz düştü keliniz göründü. Güdümlü roketleri bilirmisiniz? Şimdi çok daha gelişmiş laser güdümlüleri çıktı. Yüzlerce hedef arasından tek bir hedefi bulur ve vurur. Sizde Nazlı Güdümlü roket olmuşsunuz. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yüzlerce yazıdan tek işinize gelen olumsuz ve dayanaksız Nazlı yazısını seçmenizin başka izahını bulamadım. Ekşi sözlük bile sizi bu defa tatmin etmemiş olmalı. İnsaf ve izan diliyorum size. Birde yazının başına Melih Gökçek i sevmek falan diye amiyane tabir ile girizgah yapıp zemin hazırlamışsınız. Boşuna dememişler;" Katranı kaynatsan hiç olurmu şeker, cinsine yandığımın cinsi cinsine çeker."

    Nazlı Iıcak 10 Aralık 2008 Samanyolu haber
    Şöyle bir gerilere doğru uzanıp, Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK dönemine bakalım istedik.

    Gazete haberlerine göre, bugün Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ile CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu Uğur Dündar'ın yönettiği açık oturumda karşı karşıya gelip, tartışacak. Gökçek, Emin Çölaşan'ı bile pes ettirmişti. Onun taktiği, suçlamalara cevap vermenin yanı sıra, hücuma da geçmektir. Bu bakımdan Kılıçdaroğlu, salvoları karşılamaya hazır olsun.
    Hani meşhur bir söz vardır: "Onlar ki verir dünyaya lâf ile nizamat / Bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde"...
    Dünyaya çeki düzen vermeye çalışanların kendilerinde de bin türlü ayıplı iş vardır, anlamına gelen bu sözler, çoğu zaman doğrudur.
    Şöyle bir gerilere doğru uzanıp, Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK dönemine bakalım istedik. Kılıçdaroğlu, 1992'de genel müdür oldu. Ziya Yalçın Sayın döneminde kâr eden SSK'nın zararı, onun yönetiminde trilyonları, hatta katrilyonu buldu: 1992'de SSK'nın zararı, 2.5 trilyon . 1993'te 8 trilyon ; 1994'te 19.3 trilyon ; 1995'te 81 trilyon ; 1996'da 144 trilyon ; 1997'de 336 trilyon ; 1998'de 447 trilyon ; 1999'da 1 katrilyon 111 trilyon . (YTL ile zarar: 2.5 milyon YTL'den başlayarak, 1 milyar 111 milyon YTL'ye kadar varıyor) Bu zararda, Kemal Kılıçdaroğlu'nun keyfi yönetiminin hiç mi payı yok?

    Kılıçdaroğlu hakkında çeşitli müfettiş raporları da bulunuyor. İşte hakkındaki iddialar:
    - Sözlü talimatla sınav komisyonlarını mevzuata aykırı olarak değiştirmiştir.
    - Yazılı sınav belgelerini hurda ambarına göndermiş, sözlü sınav tutanaklarını kaybetmiştir.
    - 1993'te yapılan sınavda, cevap kâğıtlarına -sınav merkezleri, öğrenim durumu ve başvurulan görev itibariyle-ilâve puanlar verilerek, 1937 kişi fazladan kuruma alınmıştır.
    - 1996'da, yeterli puanı (70) tutturamadıkları halde, Özlem Nazenin, Ali Ekber Yavuz, Mesut Susuz, Yılmaz Kılınç, Tülin Kalın, ek puan verilerek, yönetmeliğe aykırı bir biçimde işe alınmıştır. Suna Geyik, 18 yaşını bitirmemesine rağmen, usulsüz olarak sınava sokulmuş, kazandırılmış, 18 yaşını doldurduğunda işe başlatılmıştır. Medet Kalkan, 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldığı için, devlet memurluğuna alınma şartlarını taşımadığı halde, işe başlatılmıştır.
    - 1998'de, ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav yapmaya zamanı yok gerekçesiyle, iş için yeterli başvuru bulunmadığını da ileri sürerek, sınav yapmadan 500 civarında kişiyi usulsüz olarak atamıştır. Oysa yeterli başvuru vardır; ÖSYM'nin sınav takviminin dolu olduğuna dair de bir belge bulunmamaktadır.
    - Kılıçdaroğlu, bütün bunları belgeleyen müfettiş raporlarındaki suçlamaları, zaman aşımına uğratmış, kendi oluruyla ortadan kaldırmıştır.
    - Kılıçdaroğlu 6.1.1999 tarihli dilekçe ile de, daha önce kendisi hakkında yargıya intikal etmiş dosyaların takibinden vazgeçilmesini talep etmiş, bu talep bakanlığın 7.1.1999 tarihli oluruyla uygun bulunmuştur.

    Suçlamanın tarafı biz değiliz, başkaları. Müfettiş raporları elden ele dolaşıyor. Belki, Kılıçdaroğlu bunları yalanlayarak kendini savunacak belgeleri ibraz edecektir. GökçekKılıçdaroğlu düellosunu merakla takip edeceğim. Gökçek'in savunmada kalmayacağını tahmin ediyorum.

    10.Aralık.2008 09:46:25
    Konu Phantom of law tarafından (14-12-2008 Saat 13:28:49 ) de değiştirilmiştir.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Alıntı Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Dürüst olmak çok önemlidir Sayın SDT 23
    (...) Kendinize bile ait olmayan bir takım iddiaları kendinize ait gibi sunmanız size çok yakışmış emin olun.
    Bu yazdığınız yazı Nazlı Ilıcak ın 10 aralık tarihli yazısından birebir alınma yada çalınma.
    Sizin kendinize ait orjinal kendi beyninizin kıvrımlarında üretilen özgün fikriniz yok mu?
    Sayın phantom of law:
    Ne yazık ki, şahsıma yönelik bir başka haksız ithamda daha bulunmuşsunuz.
    Bir metni okurken bazı cümleleri atladığınız veya metnin sonuna geldiğinizde unuttuğunuz için bunu sık sık yapıyorsunuz. Yazılanları tam olarak okusanız dediklerimi daha iyi anlayacaksınız.

    Dikkat ederseniz
    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Acaba Kılıçdaroğlu Nazlı Ilıcak'ın da gündeme getirdiği şu iddialardan mı korkuyor?
    diyerek iddiaların sahibi olarak Nazlı Ilıcak'ı göstermiş ve ardından da italik ile alıntı yapmışım:

    Alıntı sdt23 rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Kemal Kılıçdaroğlu, 1992'de genel müdür oldu. Ziya Yalçın Sayın döneminde kâr eden SSK'nın zararı, onun yönetiminde trilyonları, hatta katrilyonu buldu: 1992'de SSK'nın zararı, 2.5 trilyon . 1993'te 8 trilyon ; 1994'te 19.3 trilyon ; 1995'te 81 trilyon ; 1996'da 144 trilyon ; 1997'de 336 trilyon ; 1998'de 447 trilyon ; 1999'da 1 katrilyon 111 trilyon . (YTL ile zarar: 2.5 milyon YTL'den başlayarak, 1 milyar 111 milyon YTL'ye kadar varıyor) Bu zararda, Kemal Kılıçdaroğlu'nun keyfi yönetiminin hiç mi payı yok?
    Alıntı orijinal metinde devam ediyor.

    Her türlü eleştiriye açığım. Yanlış bir ifadem olduğunda düzeltmeye de. Ben hiç bir tartışmayı kişiselleştirmiyorum. İnatlaşarak esastan uzaklaşmıyorum.

    Ama siz fikirleri tartışmak yerine şahsımı eleştiriyorsunuz. Tamam, eleştirin ama en azından doğru yerden eleştirin.

    Eleştirirken de yazdıklarımı tam olarak okumadığınız/unuttuğunuz için şahsıma yönelik eleştiriniz de havada kalıyor.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Bir alıntı yapıyorsanız başına çok açık ve net olarak yazarsınız.

    Araya küçücük nazlı ılıcak yazarak değil. Ben Ahmet Hakan ın yazısını eklediğimde aynısını yaptım. Yada bir başkasını eklerken de aynı şeyi yapıyorum. Siz yazının en başında bu Ahmet Hakan yazısıdır diyorsunuz zaten.

    Sonrasında bu yazıyı kendi düşünceniz fikriniz gibi sunuyorsunuz. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında bu yazı dışında başkaca bir olumsuz yazı ben bulamadım. 99 tane olumlu yazıyı atlayıp 1 taneyi kendi düşünceniz gibi yazmak ne kadar sağlıklı yada iyi niyetli?

    Yazdığım olumlu ve olumsuz yazılar veya notların oranı aynen bu şekilde.
    Yazdığımın aynen arkasında duruyorum. Madem inceliyor soruşturuyorsunuz. O zaman neden kendi kendinize sorgulamıyorsunuz? Bu adam için maddi olarak hiçbir itham ve araştırma, soruşturma yapılamamış. SSK kurumunun batmakta olduğunu, radikal tedbirler alınmadığı takdirde maaş ödeyemez hale geleceğini bilmeyen kalmışmıydı? Meclis Sosyal Güvenlik yasa tasarısı görüşme tutanaklarına bir bakın vahim tabloyu kendinizde göreceksiniz. Nazlı Ilılcak ın eski kadim dostu Demirel in bilinen uygulamaları bu duruma yol açmadı mı? Benim kardeşimin ortağı 39 Yaşında emekli oldu. (Otuz dokuz) Abim ise geçen yıl 44 yaşında emekli oldu. Yani en azından şekil olarak sosyal güvence olarak emekli oldu. Düşünün onların üzerinden eşi çocuğu hayat boyu sağlık yardımı alacak. Vefat ederse eşleri veya çocukları maaş almaya devam edecek. Böyle bir sistem nasıl sağlıklı yürüyebilir?


    Ceza hukukumuzda zaman aşımı kişilerin hilafında yürür. Kişinin isteyip istememesinin bir hükmü yoktur. Empati yapın sizin hakkınızda bir iddia atılsa ipe sapa gelmeden yıllarca sürse siz ne yaparsınız? Kapatın artık şu saçma sapan işi demezmisiniz? KIlıçdaroğlu için Yapılan araştırma ve soruşturmadan bir halt çıksa zaten gereği yapılma zorunda değilmidir? Dengir Mİr Fırat ve Dişli bu iddialara ulaşmaktan aciz insanlarmıydı?

    Tüm bunları pas geçip Nazlı güdümlü roket gibi yüzlerce olumlu yazı arasından her devrin adamı Nazlı Ilıcak ın kerameti kendinden menkul iddialarını satır arasına adını sıkıştırarak sahipleneceksiniz.
    İyi niyet bu mudur? Boşverin ben kötü niyetliyim o zaman

    Eskilerin bir lafı vardır. " Yiğidi öldür hakkını yeme" derler.
    Sizde öldürün ama bari hakkını da teslim edin.

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Nov 2008
    Nerede
    İzmir
    İletiler
    600
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    20.05.2005 TARİHLİ SOSYAL GÜVENLİK RAPORUNDAN ALINTI: (Kaynak ATO)
    90 KATRİLYONLUK HASAR
    Devletin bu sosyal güvenlik kuruluşlarına 1994-2004 yıllarını kapsayan 11 yıllık dönemde yaptıkları bütçe transferleri, işsizlik sigortası hariç 57.2 katrilyon lirayı buluyor. Raporda, Türkiye'nin bu açığı kapatmak için dönemin iç borçlanma faizleri üzerinden borçlanma yaptığı düşünüldüğünde 57.2 katrilyon liralık açık için devletin ayrıca 32 katrilyon lira da faiz ödediği ve böylece sosyal güvenlik açıklarının bütçeye verdiği hasarın on yılda 90 katrilyon lirayı bulduğu hesaplanıyor..
    AKTÜERYAL DENGE BOZULDU
    Sosyal güvenlik kurumlarının bütçe üzerinde yük oluşturmasının en temel nedeni aktüeryal dengenin (aktif-pasif) bozulmuş olması gösteriliyor. Uluslararası standartlara göre 4 çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, Türkiye'de bu oran 1.6'lara kadar düşmüş durumda.
    Emekli Sandığı'nda 1956 yılında 8.7 çalışandan toplanan primle bir emeklinin SSK'da maaşı finanse edilirken, bu oran 1960 yılında 6.6, 1970 yılında 5.2, 1980 yılında 3.3 , 1990 yılında 2.6, 2000 yılında 1.9, 2004 yılında ise 1.7'ye indi.
    aktif pasif oranı 1960 yılında 24.3, 1970 yılında 9, 1980'de 3.4, 1990'da 2.3, 2000'de 1.9, 2004'de de 1.6.
    1479 sayılı kanuna göre Bağ-Kur'a kayıtlı olanlarda aktif pasif dengesi, 1980'de 10.7, 1990'da 4.3, 2000'de 2.4, 2004'te ise 2.1'dir. 2926 sayılı kanuna tabii olarak çalışanlarda ise, 1990'de 60.0, 1995'de 13.8, 2000'de 8.3, 2004'te de 5.4 olarak gerçekleşti.
    Yıllar içinde aktif sigortalılarla emekli maaş alanlar arasındaki dengenin bozulmasına neden olarak, erken emeklilik, iktisaden faal nüfusun yeterince aktif hale getirilememesi, prim miktarı ile emekli aylığı arasındaki ilişkinin sağlanamaması, sigorta primlerinin yüksekliği dolayısıyla işçi maliyetlerinin artması sonucunda kaçak işçi çalıştırılması gösteriliyor.
    NASIL ÇÖKTÜ
    Raporda Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin sorun haline gelmesinin başlıca nedenleri şu şekilde sıralanıyor:
    Prim tahsilat oranının düşük kalması
    Kayıtdışı istihdam oranının yüksekliği
    Prim ödeme sürelerinin kısalığı
    Erken emeklilik
    Emeklilik aylıklarının belirlenmesinde baz alan geçmiş prime esas tavarının düşük kalması
    Sosyal güvenlik kurumları arasında koordinasyon eksikliği, bu kurumlar arasında bir standartın sağlanamaması
    Sosyal güvenlik sisteminin yaygınlaştırılamaması ve aktif-pasif sigortalı oranının dengelenememesi
    Sosyal yardımlar ile sosyal sigorta hizmetlerinin iç içe girmesi
    Denetim hizmetlerinin yetersizliği
    PRİM ALACAKLARI TOPLANAMIYOR
    Rapora göre, Sosyal Güvenlik Kurumlarının bütçe üzerinde yük oluşturmasının bir nedeni de prim alacaklarının tahsil edilememesi. SSK'nın 2.8 katrilyonu prim alacağı, 3.3 katrilyonu da gecikme zammı olmak üzere toplam 6.1 katrilyon lira birikmiş alacağı sözkonusu.
    Bağ-Kur'un prim ve gecikme zammı alacağı ise 23.3 katrilyon lira. Her iki kurumun toplam alacağı da 29.4 katrilyon lirayı buluyor.
    TOPLANAN PRİMLER MAAŞLARI KARŞILAMIYOR
    SSK'da tedavi giderleri dikkate alınmadan sadece prim gelirleri ile emeklilik ödemeleri dikkate alındığında, kurumun topladığı primlerle emekli maaşların tamamını bile ödeyemiyor. 2004 yılında kurum 17.4 katrilyon lira gelir toplarken emekli ödemelerine 18.2 katrilyon lira harcadı. 2004 yılında prim gelirlerinin emekli ödemelerini karşılama oranı ise % 96 seviyesinde.
    SSK, prim gelirlerinin tahsilatında da sıkıntı yaşıyor. 2000 yılında yüzde 84.4, 2001 yılında yüzde 81.7, 2002 yılında yüzde 82.3 olan SSK'nın tahsilat oranı 2003 yılında da ancak % 82'ler seviyesinde kaldı.
    Prim tahsilatında yaşanan güçlüğün en büyük nedeni de istihdam üzerindeki vergilerin ağırlığından kaynaklanıyor. Türkiye % 42,1'lik istihdam vergisiyle OECD ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor. Yeterli prim toplanamamasının bir diğer nedeni de denetim hizmetlerinin yeterince olmaması.
    Bağ-Kur'da da prim gelirleri aylık giderlerini karşılayamıyor. 2004 yılında 3.8 katrilyon lira prim toplayan Bağ-Kur, buna karşılık 4.6 katrilyon lira emekli maaşı ödemesi yaptı.
    YAŞLILIK KRİZİ
    1994-2004 yılları arasında SSK'nın bütçeye yükü 14.9 katrilyon, Bağ-Kur'un 17 katrilyon, Emekli Sandığı'nın 25.2 katrilyon lira olmak üzere, sosyal güvenlik sisteminin toplam yükü 57.1 katrilyon lira.
    Bütçe üzerinde büyük bir yük oluşturan sosyal güvenlik kurumlarının ilerleyen dönemde "yaşlılık krizi" olarak adlandırılan yeni bir krizle de karşılaşacağı hesaplanıyor.
    ILO'nun verilerine göre, Türkiye'de 65 yaş ve üzerindekiler 2012 yılında toplam nüfusun % 7'sine, 2039 yılında % 14'e ulaşacak. Yaşlı nüfusun oranının % 7'den % 14'e ulaşması 27 yıllık bir süreyi alacak. Bu süre Fransa'da 115 yıl, İsveç'te 85 yıl, ABD'de 75 yıl, İngiltere'de 45 yıl, Japonya'da 26 yıl sürmüş.
    Sosyal güvenlik sistemi primlerli rejimler olarak işlevlerini sürdürdükleri için, işsizlik oranında düşme, istihdam oranında artış sağlanamazsa ve bu kuruluşların açıkları konusunda önlem alınamazsa, Türkiye' orta vadede ülke ekonomisini alt üst edecek boyutta sorunlarla karşı karşıya kalacak ve bu kuruluşlar emeklilerine maaş ödeyemez duruma düşebilir.

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Nov 2007
    İletiler
    5.000
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Kemal Kılıçdaroğlu-Melih Gökçek

    Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili iddialar hakkında yazdıklarınızı ayrıca değerlendireceğim.

    Fakat usul ve üslup olarak sizinle anlaşamıyoruz.
    Birincisi;
    "Bir kişi hakkında 99 övgü varken neden 1 olumsuz iddiayı neden gündeme getiriyorsunuz?" demişsiniz.

    Sizin eleştirdiğiniz kişiler hakkında da 99 tane güzelleme bulunabilir. Zaten tartışmaya layık olanlar sadece olumsuz olanlar değil midir? Bir kişinin 99 meziyeti varsa bir kusuru gündeme gelmeyecek mi?

    İkincisi;
    Benim için kişiler değil fikirler önemlidir. Bir iddiayı kimin ortaya attığına değil, ne olduğuna bakarım. Asılsız iddialar kolaylıkla yalanlanabilir.

    Üçüncüsü;
    Yazdıklarınızı dikkatle okumuyorsunuz. Gözden kaçırdığınız veya yanlış anladığınız yerler olabiliyor. Bu kez bu somut olarak bir kez daha ortaya konmuş oldu.

+ Konuyu Yanıtla
1 / 3 Sayfa 123 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Ustam Orhan Kemal ve Ben Kemal Kabcık ve de Memleketimizin Gündemi!...
    ========================================= “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!...” { Mustafa Kemal ATATÜRK }...
    Yazan: Kemal KABCIK Forum: Üyelerimizin Şiirleri
    Yanıt: 13
    Son İleti: 13-07-2021, 20:48:37
  2. Kemal Kılıçdaroğlu neyi ne kadar nasıl çözebilir?
    Kemal Bey heyhat! Ben sanıyordum ki... Kemal Bey bütün bilinen ezberleri tersyüz edecek. Ben sanıyordum ki... Kemal Bey partiye bütün...
    Yazan: şukufe Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 8
    Son İleti: 18-12-2010, 21:05:44
  3. Melih Altınok -(Gerçek Solaçık)
    Bugün Paris’te fiili sürgünde yaşamını yitiren Ahmet Kaya’nın ölüm yıldönümü. Bir ödül töreninde “Kürtçe şarkı söyleyeceğim, klip de çekeceğim”...
    Yazan: baymartı Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 7
    Son İleti: 10-12-2010, 18:11:01
  4. Kemal Kılıçdaroğlu ne zaman tutuklanacak?
    Ne dersiniz arkadaşlar? Olmaz mı diyorsunuz? İyi düşünün. Acaba Kemal Kılıçdaroğlu ne zaman tutuklanacak?
    Yazan: gecem1970 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 19
    Son İleti: 12-10-2008, 14:20:59
  5. Melih Gökçek ODTÜ'yü yıkacakmış!
    Yikmayi planliyorda muhakkak yerine baska bir sey dikmeyi planliyordur,sizce bu "sey" ne olabilir?
    Yazan: Av.Ulaş Değirmenci Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 8
    Son İleti: 28-07-2008, 17:33:54

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.