+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 11 ileti bulundu.

Konu: Devlet memuruna manevi tazminat

Devlet memuruna manevi tazminat Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Devlet memuruna manevi tazminat

    657 ye tabii sağlık personeli olmama rağmen hastaya tıbbi müdahale sırasında dikkat ve tedbirsizlikten tarafıma 4/8 kusur verilmiş ve 8 yıl önce olmus bir olayla ilgili acılan davada mahkeme tarafından anayasanın 129 maddesi ve 657 nin 13. maddesi dikkate alınmayarak ödeme gücümün cok cok üzerinde (nerdeyse maasımın 100 katı) manevi tazminat a hükmedilmiştir bu yüksek miktar gercekten mağduriyetime yol acmıs(maasımın 1/4 ve diğer gelirlerime haciz gelmiştir) tır ,gene devlet memuru olan karsı taraf içinde nedensiz zenginlesmeye yol acmıstır sizce yukarda adı gecen bu maddelerde belirtildiğ üzre dava neden idare aleyhine değilde neden tarafıma acılmıstır (cünkü 3 yıl önce aynı sekilde kusur oranı olan baska bir vakada ki arkadasıma bu madde uygulanmıs ve dava sağlık bakanlığı aleyhine acılmıstı ) ayrıca maasından baska geliri olmayan ve hiç mal varlığı bulunmayan birisi için maası ilede 30-40 senede ödeyebileceği bu miktar hakkaniyete uygunmudur bu konudaki görüsleriniz paylasmanız beni gercekten sevindirecektir simdiden tesekkürler



    Hukuki NET Güncel Haber

    Devlet memuruna manevi tazminat konulu yargıtay kararı ara
    Devlet memuruna manevi tazminat konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: devlet memuruna manevi tazminat

    Anayasamızın 129/5.maddesinde “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” Hükmü yer almaktadır.
    657 Sayılı Yasanın “Kişilerin Uğradıkları Zararlar” başlıklı 13/1.maddesinde “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar…. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır..” Hükmü yer almaktadır.
    657 sayılı yasanın Kişisel Sorumluluk Ve Zarar” başlıklı 12.maddesinde, memurların idareye yani devlete ve devlet malına verdikleri zararlar düzenlenmiş, yasanın 13/son. fıkrasında da “12 nci maddeyle bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili diğer hususlar Başbakanlıkça düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.” Hükmüne yer verilmiştir.
    Devlete Ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi Ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmeliğin “İdarenin rücu hakkı” başlıklı 11.maddesinde “Memurların görevlerini, kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gereken dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle zarara uğrayan kişilerin zararları, başvurdukları mahkeme veya makamlarca verilen kararlar uyarınca ilgili kurumlarca karşılanır.
    Kurumların genel hükümlere göre sorumlu memurlara rücu hakları saklıdır.” Hükmü yer almaktadır.
    Aynı yönetmeliğin “Zamanaşımı” başlıklı 12.maddesinde de “Memurların bu Yönetmelik hükümlerine göre ödeyecekleri tazminat borçlarının zamanaşımına uğraması genel hükümlere tabidir.” Hükmü yer almaktadır.
    Genel hükümlerden kasıt Borçlar kanunudur. Bu yasanın 41., 47 ve 49.maddeleri ve devamı hükümlerinde haksız fiilden doğan borçlar ve tazminat davaları yer almaktadır. Eylem aynı zamanda TCK ya göre suç teşkil ediyorsa, bu kez dava açma ve devam süreleri değişebilecektir.

    ÖZETLE:

    Somut olay bilinmeden, hakkınızda verilen karar görülmeden yapılacak açıklamalar birer sohbet niteliğinde olacaktır. Zira siz olayın bir tarafı olarak yukarıda aktardığınız bilgi doğrultusunda incelenen mevzuat hükümlerine göre, sizin TCK anlamında suç teşkil eden veya haksız fiil niteliğinde bulunan görevden ayrıştırılabilen eylemleriniz dolayısı ile her vatandaş gibi idare mahkemelerinde değil de, hukuk mahkemelerinde yargılanmanız mümkündür.
    Kaldı ki Anayasamızın 129/5.maddesi ile 657 sayılı yasanın 13.maddeleri uyarınca devlet aleyhine açılan dava sonunda ödenen tazminat, sorumlu tutulacak memura rücu yolu ile ödetilecektir. Bu hükümler memuru tazminat bakımından sorumsuz kılan hükümler değil de, belli ölçüde mağdur tarafın alacağı tazminat miktarını ve bu parayı toptan alabilme imkanının kolaylaştıran, dava aşamasında memurun eyleminin hukuk mahkemesinde hazine avukatları aracılığı ile savunulmasına imkan veren bir ara yoldur.
    Kurum aleyhine açılırsa İdare mahkemelerinde, memurun şahsı hakkında açılır ise Hukuk mahkemelerinde davalar görülür.
    Geçmiş olsun. Karar hakkında daha fazla detay yazar veya isimleri kurumları silerek burada yayınlarsanız daha doyurucu açıklama ve yorumlar gelebilir.
    Saygılar.
    Önder Özlem
    Konu önder71 tarafından (27-06-2008 Saat 16:59:38 ) de değiştirilmiştir.

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: devlet memuruna manevi tazminat

    yanıt için tesekkürler ancak rücu etme ayrı bir sey rücu hakkı olan tarafın bunu kullanma hakkı her zaman saklıdır kullanıp kullanmamak onun takdirindedir ancak bu hakkının olması kendisinin atlanıpta direk bünyesinde calıstırdığı memura dava acılmasını gerektirmez diye düsünüyorum zaten 657 nin 13.maddesi mecliste kabul edilirken gerekce olarak memuru gerekli ve gereksiz davalardan korumak ve daha güclü ödeme gücü olan kurumun bu ödemeleri yapması olarak belirtilmiş bu nedenle yani zaten maddi durumları belli olan memurların (özelliklede cok riskli işlerde calısan her an bu tür olaylar basına gelebilecek sağlık personeli emniyet personeli soför makina operatörü ..... vs gibi ) bilincli olarak yapmadıkları cok ağır derecede olmayan kusurlardan dolayı maaslarının kesilerek belkide onca yıl calısarak hakkettikleri emekli ikramiyelerine el konularak gercekten adaletli davranılmıs olurmu acaba

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jun 2008
    İletiler
    3
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı manevi tazminat davası açabilirmiyim?

    öğretmen olarak görevli olduğum bir sınavının toplantı anında yaşanan olaylar
    nedeniyle hakkımda "sınavın yapılmasını sabote etmeye çalışmak şeklinde bir ttanak tutuldu ve soruşturma açıldı .soruşturma neticesinde bu tip bir oayın olmadığı sadece amire saygısız davrabdığım sonucuna ulaşılarak şahsıma kınama cezası verildi.
    Şimdi şunu sormak istiyorum.hakkımda "sınavın yapılmasını sabote etmeye çalışmak "şeklinde tutanak tutan ilgililer benim mesleki haysiyetimi kırmışlardır.Bu kişilere manevi tazminat davası açsam sonuç sizce ne olur?Hukuki olarak söylediklerimin bir geçerliliği varmıdır?
    Teşekkür ederim

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: devlet memuruna manevi tazminat

    Kişilik hakları ihlal edilen herkesin tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Borçlar kanunun 49.maddesi uyarınca bu dava açılabilir. Mesleki haysiyet ve şeref kişilik haklarının kapsamında kalır. Haksız şikayet ve kişilik hakları arasında ki ilişki özelikle Yargıtay 4.hukuk dairesinin kararlarında açıkça tespit edilmiş ve derinlemesine değerlendirilmiştir.

  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Devlet memurunun maddi manevi hak ve/veya tazminat talebi

    Merhaba.Değerli Hukuki Net sakinleri.
    1)Ben bir ilçeye bağlı ilköğretim okulunda müdür yardımcısı olarak çalışıyorum.
    Son görev yerime danıştay 2. dairesi 12.09.2007 tarih ve 2007/2022 sayılı karara istinaden (04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetici atama ve yer değiştirme Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali için açılan davalar sonucunda alınan karar)17.12.2007 tarihinde başladım.Re'sen atandığım okulda,okul kadrosu dışından bir sınıf öğretmeni,vekaleten müdürlüğe vekalet etmekte idi.6 aylık valilik olur'u bitmek üzere iken müdürlüğe vekalet için verdiğim dilekçeme ilçeden olumsuz yanıt geldi.İlde de girişimlerde bulundum,bakanlığa bilgi edinme hakkıma istinaden başvurularda bulundum,mail yoluyla bilgi ve belgeler istedim.Hep olumsuzlukla karşılaştım.Zatıma yöneltilen haksız tecrit'in adına İDARİ TASARRUF denildi .Tüm hak aramalarımdan kaynaklı ortalık bulandırmışlığım,zatıma hakaret ve tehdide yol açmıştır.Sicil notumu dolduracak 1. ve 2. sicil amirlerim bu manada bana sıkıntı yaşatmışlardır,eminim ki yaşatmaya da devam edeceklerdir.23.01.2008 tarihinden bu yana Müdür vekili olmam gerekirken ,kişisel ve maddi (Ekders ücret farkı) manevi görev haklarım elimden alınmış olup iştiyakım,haysiyetim ve yarınlarım için zayiatlarla baş başa bırakıldım.
    2)Yine bu ilçe birimi,02.08.2005-15.03.2006 tarihleri arasındaki müdür vekilliği görevim için valilik olur'unu SEHVEN (?) unutmuşluğundan,7,5 aylık müdür vekilliği görevim ilsis kayıtlarımda bulunmamakta ve bu zaman zarfında ,asliyette ifâ ettiğim görevi yapmadığım ön görülmektedir.Herhangi bir atama başvurumda ilsis bilgilerim kontrol edildiğinde ve form doldurmamda bu görevim ve zaman dilimi dikkate alınmayacaktır.
    3)2006 yılındaki münhal kadromla il içi naklen tayinim esnasında da,2007'deki Re'sen (Mahkeme karaı atama biçimli)atamamda da 6245 Harcırah kanunu 3.maddesi (g)bendi uyarınca yolluksuz gönderildim.Oysa 07.01.2006 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren maliye bakanlığı harcırah kanunu genel tebliği seri no 38 uyarınca,6245 sayılı harcırah kanunun 10. maddesinin (1 numaralı)bendindeki ifade nettir.Re'sen atananlarda herhangi bir BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SINIRLARI kapsamında bir ibare bulunmaksızın yollukların ödenmesi gereği belirtilmiş ve hükme bağlanmıştır.Bunlara rağmen ilçeden bu taleplerime de olumsuz yanıt gelmiştir.
    4)Şubat ay'ı itibarı yaşadığım stres ve aşırı yük sebebiyle,bedensel sağlığımın bozulduğu,sürekli ilaç kullanma zorunluluğumun doğduğu(bel ve boyun fıtığı nedeni ile fizik tedavi+ilaç tedavisi),Haziran ay'ı itibarı ile de müdür vekilimizin 6 aylık valilik onayı uzatma OLUR'u süresinin dolacak olması hasebiyle verdiğim dilekçeye ilçeden ve ilden yine olumsuz ve talebimle uzaktan yakından bağdaşmayan yanıtın gelmesinden sonra da sürekli (hipertansiyon teşhisi ile)ilaç kullanmamdan kaynaklı maddi manevi kaybım söz konusu olmuştur.(İlaç giderlerimin %20 si maaşımdan kesilmektedir,kurumum %80 ini karşılar)
    İlçede benim özlük dosyamın 2007 aralık ayı evveli ve benle ilgili bilgi ve belgeler arşiv odası da dahil kayıtlarda bulunamamıştır.

    5)Bu bağlamda ,ilk üç madde uyarınca evvelce 14.01.208 tarihinde İl insan hakları kuruluna yazılı başvuruda bulundum.Maddi manevi mağduriyetim ile ilgili gerekli bilgileri sunmama ve izahati ziyadesi ile açık yapmama rağmen,İl kurulundan ,mail adresime "Herhangi bir hak kaybı söz konusu değildir" ifadeli negatif yanıt geldi.Ben de 28.04.2008 tarihinde yazılı olarak ,bilgi belge ve sair eklerle başbakanlık insan hakları başkanlığına başvuruda bulundum.07.07. 2008 ve 08.07.2008 tarihlerinde şikayetim için görevlendirilen 2 müfettişe ifade verdim.Tüm bilgi ve belgelerin her birinden 2 şer adet "Aslının Aynısıdır" yazılı halde imzalanıp mühürlenerek teslim edilmiştir.Verdiğim ifade tutanağının fotokopisi ,tarafıma verilmemiştir.Mevzuat gereğince bu doğru ve yapılması gereken midir?

    6)Tüm yaşanan sıkıntılara istinaden ,nasıl bir yol haritası çizmeliyim,maddi manevi mağduriyetlerim hususunda nasıl talep ve dava açma hakkım var?
    Bugün itibarı ile neler yapabilirim?

    İnşallah en kısa zamanda en doyurucu yanıtları almak temennisi ile.
    Rahman ve rahim olan rabbime emanetsiniz.
    Saygılar)))))))))))))

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    Ankara
    İletiler
    1.080
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Devlet memurunun maddi manevi hak ve/veya tazminat talebi

    Esas itibarıyla bir hak kaybınız söz konusu değil. Müdür yardımcısı olarak atanmış ve kadronuzun mali haklarını tam olarak alıyorsunuz. Problem, sıradan bir öğretmenin vekaleten başınıza Müdür yapılması ve "Hadi bu vekil müdür'e yardımcılık yap !" denilmesidir. Vekalet talebinizi reddeden işlemin iptali için idari yargıya başvurabilirsiniz... Belki sizi anlayan bir mahkeme çıkar.

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Devlet memurunun maddi manevi hak ve/veya tazminat talebi

    sayın aylinayla

    1-Öncelikle yargı kararı ile idarenin belli yönde ve belli kişi lehine karar vermek üzere zorlanmasının hukuken ve Anayasamıza göre mümkün olmadığını belirtmek isterim.
    Ancak, sizin müdür olarak atanmanıza açıkça imkan ve öncelik veren bir yönetmelik hükmü var ve siz buna rağmen idari bir işlemle yönetmeliğin hükmüne aykırı müdür vekili olamıyor iseniz, bu kez izah ettiğiniz üzere maddi ve manevi kaybınızdan sz edilebilir.
    Bunun dışında;
    a-İdare mahkemelerine dava açabilmeniz için, talebinizin reddine dair işlemin tarafınıza tebliğine müteakip 60 gün içinde dava açmanız gerekir. Bu süre geçtikten sonra açacağınız dava süre aşımın nedeni ile mahkemece kabul edilmez.
    b-Bilgi Edinme yasası kapsamında yaptığınız başvuruların, 2577 sayılı yasanın 11.maddi anlamında bir sonucu olmaz. Zira siz idaren bilgi değil, idareden hakkınızda bir işlem tesis edilmesini isteyeceksiniz onlarda açık ve zımni red ile bu işlemi red etmeleri üzerine dava süreci başlatılabilir.
    c-Tehdit ve hakaret nedeni ile şikayet hakınızın olduğu izaha gerek olmayacak kadar açıktır.
    d-Sicilleriniz ile ilgili bir hak kaybı olup olmadığını, sicil dönemlerinin sonunda sicil notlarınızı öğrenerek ve düşük veya olumsuz olması halinde idari dava açarak veya itiraz yolu ile hakkınızı aramanız mümkündür. Önceden vehme kapılıp kendinize bence sorun yapmayın, sorun ortaya çıktığında hukuki çerçevede hakkınızı sonuna kadar arayın.
    e-23.01.2008 tarihinden bu yana Müdür vekili olmam gerekirken, şeklinde iddiada bulunmuşsunuz. Bu talebinizi ve iddianızı hangi gerekçeye dayandırıyor ve hangi mevzuatın hangi maddesine göre bu hakkı kendinizde görüyorsunuz. Bu yönde kendi durumunuz ile ilgili açık ve somut bilgi paylaşırsanız, sanırım sorunu anlamak bakımından faydalı olacaktır. Zira 04.03.2006 tarih ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan düzenleyici işleme göre hak sahibi olup olmadığınızı anlamak için sizin hakkınızda ve iddianızın dayanağı açısından somut bilgi olmadan ihtimallerden veya kişisel yorumlardan hareket ile yorum yapmak mümkün değil.

    2-Öncelikle bu ayrı bir mağduriyet olduğundan, bu durumu açıkça belirten ve talebinizi de ihtiva eden bir dilekçe yazarak, kurumunuzdan kayıtlara geçmesi gerektiği halde geçirilmeyen bu bilginin kayıtlara alınmasını talep etmeniz gerekir. Talebiniz yerine getirilmez ise ayrı bir işlem ve mağduriyet olduğundan ayrı bir idari dava açmanız gerekecektir. Ayrıca dilekçenize 30 gün içinde cevap verilmez ise, idare hakkında suç duyurusunda bulunma hakkınız doğacaktır.

    3-Nerden nereye atandığınız, atanma tarihiniz ve atanma nedeniniz bilinmeden yorum yapmak doğru değil ise de, idari işleme dayalı mağduriyetlerde dava açma süresinin kaçırılmamasının gerektiği açıktır. Süre aşımı yönünden bence durunuzu gözden geçirip idareye başvurup, hem kanuna aykırı hareket eden görevlileri şikayet hem de süre sorunu yok ise idari dava ile mali kayıplarınızın telafisi mümkündür.

    4-Anlatınız süreç tekrar başlayacağından bu kez davalarınızı zamanında açma imkanı bulabilirsiniz. Ancak tekrarlamak istiyorum. Sizin müdür vekili olmanız ile igili açık ve hak sahibi kılan veya sizi diğerlerine göre öncelikle hale getiren veya okul dışından bir sınıf öğretmenini müdür vekili olmasını açıkça kısıtlayan bir kural ve hüküm var ise açılacak davayı kazanma şansınız oldukça yüksek olabilir. Aksi halde, mahkeme kararı ile idare belli yönde işlem tesis etmek üzere zorlamayacaktır. ,

    5-İl İnsan Kurulu da netice bir idari kuruldur. Tıpkı bilgi Edinme ile ilgili talebinizde olduğu gibi, her seferinde idari makamlara başvurup hak aramaya çalışmışsınız. İdari makamların, yine idari makamlarca denetlenmesi ve yargı dışı kurul veya komisyonlarca denetlenmesi, yargı denetimine göre her zaman daha az korunak ve sonuç verir. Sizin mağduriyetinizin esas çözüm yeri İdari Yargıdır.

    Geçmiş olsun….

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Jul 2008
    İletiler
    4
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Tazminat talebi,idari yargıya gidişle ilgili.

    Öncelikle değerli ÖNDER71 rumuzlu üye,ayrıntılı bilginiz ve verdiğiniz ışıkla gösterdiğiniz yol için teşekkür ederim.
    Kantoroncu adlı üyeye de teşekkürler lakin zannımca dileğimi ve yaşadıklarımı tam algılayamamış olacak ki HAK KAYBIMIN söz konusu olmadığı kanaatinde.Tabi yorum da algıladıkları da sadece kendisini bağlar))Yine de sesime ses verdiği için TŞK
    *10.03.2004 tarih ve 2004/23 sayılı genelgenin C-Diğer Hususlar bölümünün 8. maddesinde:"Herhangi bir nedenle boşalan eğitim kurumu müdürlüklerine asaleten atama yapılıncaya kadar;ÖNCELİKLE eğitim kurumlarının müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları ya da daha önce yöneticilik görevlerinde bulunmuş olan öğretmenler arasından vekâleten görevlendirme yapılabilecektir" denmektedir.Kaldı ki asil müdür ataması henüz gerçekleştirilmiş değil.Benim tekrar atandığım (Danıştay 2. dairesi 12.09.2007 tarih ve 2007/2022 sayılı yürütmeyi durdurma kararı gereği)eski görev yerime atandığımda vekil müdür vardı ve bu kişi okulumuz kadrosundan değil.İlçemiz okullarından birinde kadrolu sınıf öğretmeni.Bu kişi 28.03.2007 tarih ve 17197 sayılı onay ile ilk olarak bizim okulumuza görevlendirilmiş.10.01.2008 tarih ve 1254 sayılı valilik olur'u ile (Ki,bizim il milli eğitime ,müdür vekilliği ile ilgili üst yazımız 09.01.2008 tarih ve 1202 sayı ile kayda alınmış olmasına rağmen ,saçma sapan ve oyalamalara maruz bırakıp yıpratma politikasınca her güne ayrı zehir akıtılarak)ile de bu kişinin en son alınan 6 aylık valilik 'u uzatma tarihi ve görev olur'unun 23.07.2008 de bitecek olması hasebiyle,yukarıda belirttiğim genelge doğrultusunda dilekçe vermiş olmamıza rağmen,ocak ayındaki aldatmacanın aynısı,haziran ayındaki dilekçemize de yaşatılmış olup idari tasarruf adı altında olumsuz karşılanarak olumsuz ve dilekçemizle uzaktan yakından ilgisi olmayan bambaşka tarih ve sayıya atıfta bulunularak YANIT verilmiştir.Bu tarihi yanıtı 11.06.2008 tarihinde tebellüğ ettim.Henüz vaktim geçmiş değil.üzerime oynanan oyunların da ardı arkası kesileceğe benzemez.Özel hayatım da kalmadı.Malum,telefonlar dinlemede,mail ve paylaşımlar izlemede,dahası dahası.Her yerde böcek var sanıyorum ve diledğimi dilediğim an konuşmuyor,düşünmüyorum))
    Bu arada,12.06.2008 tarihli il milli eğitime kayıt ettirdiğimiz yazıya da henüz cevap verilmiş değil.Bizim müdür vekilinin de görevi 23.07.2008 de biteceğinden ek ders te alamayacak.Ya da neye dayanarak alabilecek.Bana yapılan haksızlığa devam edilecek ve bu insanın valilik olur'u bitmiş olmasına,görevinden ayrılması gerekmesine ama herşeye rağmen ayrılmamış olmasına karşın ek ders almaya ve vekaleten müdürlüğü yürütmeye devam eder ise,ben dava açabileceğim.Ama nasıl?
    Daha detaylı bilgilere zannımca ihtiyaç kalmamıştır.Bu veriler ışığında neler yapılabilir?
    Sevgili ÖNDER 21 adlı üye,gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ediyor,yorum ,açıklama bekliyorum))
    Saygılar))

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Apr 2008
    İletiler
    327
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Devlet memuruna manevi tazminat

    10.03.2004 tarih ve 2004/23 sayılı genelgenin C-Diğer Hususlar bölümünün 8. maddesinde:"Herhangi bir nedenle boşalan eğitim kurumu müdürlüklerine asaleten atama yapılıncaya kadar; ÖNCELİKLE eğitim kurumlarının müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları ya da daha önce yöneticilik görevlerinde bulunmuş olan öğretmenler arasından vekâleten görevlendirme yapılabilecektir" hükmünün bulunduğu belirtmişsiniz.
    Sanırım bu genelge halen yürürlükte ve sizi sıkıntıya sokan makamları da bağlayan idari bir işlem niteliğindedir.
    1-Bu genelgeye atıfta bulunarak müdür vekili olmak için başvurduğunuz ve ret cevabı aldığınızı anlıyorum. Bu ret işlemin tebliği tarihi de sanırım 11.06.2008 dir.
    Bu durumda tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde çalıştığınız ilde idare mahkemesi varsa ise oraya, yok ise bağlı bulunduğunuz böle idare mahkemesi nezdinde bu ret işleminin iptali istemi ile dava açabilirsiniz.
    Zira idare öncelikle kendi koyduğu genelge hükümlerine uymak zorundadır. Kendi koyduğu kurala önce kendi uymayan idarenin hukuka saygılı olup olmadığına en güzel idare mahkemeleri karar verirler.
    Benzer yönde yani kendi koyduğu kurala uymayan idari işlemlerin iptali yolunda karar çoktur. Bu gibi işlemlerde sekretarya işlemlerini yapan kişiler yönlendirici rol oynarlar ve en sonunda sorun çıktığında da bu resmi evrakta gözükmeyen şahıslar dosyaya girer ve sorumluluklarını yaşarlar.
    Bu konu ile ilgili başkaca yapılacak her işlem sizi talip olduğunuz göreve çok iştahla ulaşmak istediğiniz anlamına geleceği gibi sonuca da bir katkısı olmayacaktır.
    Davanızı açıp dilekçenizi verin, idare savunmasını yapsın, sonra siz idareye cevap hakkınızı yine idare mahkemesi nezdinde kullanın ve mahkeme konu ile ilgili kararını versin. Haklı görülür iseniz, davanızı kazanır, haksız görülür iseniz de davanızı kabedersiniz.
    Konuyu bu pencereden bakın ve kendinizi yıpratmayın.
    2-İptal davasında yönetici olarak atanmanıza ilişkin süreci de anlatırsanız faydalı olabilir. Sanırım yargı kararı ile hakkınızı elde etmenizi sindiremeyen idare görevlileri bu yönde de mahkeme kararını bir anlamda etkisiz kılmaya ve sizi davayı kazanıp geldiğinize pişman etmeye, kendilerine tanındığını düşündükleri takdir yetkisini keyfi biçimde kullanarak gayret ediyor da olabilirler. Bu şekilde sıkıntı vermeye çalışıyor olabilirler. Anlatımlarınızdan bu sonucu çıkarmak mümkündür.

    3-Özel yaşamına müdahale anlamında hangi somut eylemler yapıldığını bilmiyorum ama, telefonlarınızın dinlenmesi halinde dinleyen kişilerin suç işlemiş olacaklarını açak söyleyebilirim. Bu konuda ciddi şüphe ve tespitleriniz var ise, savcılık makamına dilekçe verin ve hatların dinlenip dinlenmediği anlayın.
    Mail ve paylaşımların takip edilmesi de iletişimin dinlenmesi ile ilgili hususlardır. Her yerde böcek olduğunuza ilişkin tahmininizin yanlış olma ihtimali çok yüksek. Size bu yönde bilinçli olarak şüphe verip uğraştırmak isteyenler olabilir. Ama böcek cihazını milli eğitim müdürlüğü kurup çalıştıramayacağı gibi telefon dinlemesi ve mail takibi de yapamaz. Milli eğitimin bu yönde bir birikim ve imkanının olmadığını söylemek mümkündür.
    Bu hususlar ile ilgili öncelikle rahat ve huzurlu olun. Ve elinizden geldiğince onların aradığını düşündüğü davranışlarınızı yapın. Zira onların bu hukuk dışı tespitleri kullanmaları mümkün olmadığı gibi bu yönde bir iddia onların başını ve mesleklerini ciddi şekilde etkileyecektir.
    Oldukça rahat olun, etrafınızdan bu durum anlaşılsın...davanızı açıp sonucu bekleyin…
    Böcek telefon dinleme ve mail takibi gibi konuların %100 olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Hukuken idarenin bu yönde bir işlem yapması, en üst makamdan en alt makama kadar önce kendi başlarını yakacağından hiçbir memur bu yönde bir işlem yapmaz Rahat ve huzur olur olun….
    Konu önder71 tarafından (22-07-2008 Saat 20:02:39 ) de değiştirilmiştir.

+ Konuyu Yanıtla
1 / 2 Sayfa 12 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

.soruşturma ile alınan öğretmenler ankarz

yhs-ddc_bd

Forum

Benzer Konular :

  1. Devlet Memuruna mobbing
    Uzun zamandır bir kamu hastanesinde uzman memur olarak çalışmaktayım. ( Çalıştığım kurum Askeri hastane iken sağlık bakanlığına geçti) müdür...
    Yazan: abdül11 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 13-07-2019, 16:06:08
  2. Devlet Memuruna mobbing
    Uzun zamandır bir kamu hastanesinde uzman memur olarak çalışmaktayım. ( Çalıştığım kurum Askeri hastane iken sağlık bakanlığına geçti) müdür...
    Yazan: abdül11 Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 13-07-2019, 15:47:31
  3. Devlet memuruna hakaret ve tehdit
    Öncelikle merhabalar..Okul müdür yardımcımla dün öğrencilerin sözlü notları üzerine bir münakaşa yaşadım.Akabinde,askılıktaki şemsiyeyi alarak...
    Yazan: baharnurataman Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 11-06-2017, 21:12:55
  4. Yeni Hukuki Kaynak: Haksız Şikayet Nedeniyle Manevi Tazminat - Kişilik Hakkının Zedenlenmesi Nedeniyle Manevi Tazminat - Manevi Tazminat
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : İlgili veri linki - Konu: Haksız...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 01-08-2010, 12:19:22
  5. Devlet memuruna kefillik
    Merhaba. Kısabir sorum var. Şimdiden herkese teşekkürler. Devlet memuru olan ve maaş alan birine kefil oldum. kullandığı kredinın taksidini veya...
    Yazan: metuad Forum: Tüketici Hakları
    Yanıt: 4
    Son İleti: 29-06-2009, 14:11:40

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.