+ Konuyu Yanıtla
1 / 6 Sayfa 123456 SonSon
1 den 10´e kadar toplam 55 ileti bulundu.

Konu: 301 hakkında görüşleriniz nedir ?

301 hakkında görüşleriniz nedir ? Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Dec 2005
    Nerede
    denizli, tavas, Turkey.
    İletiler
    37
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı 301 hakkında görüşleriniz nedir ?

    TCK 301. maddesi hakkında görüşleriniz nedir?
    diğer ülkelerde buna benzer maddeler varmıdır.
    nasıl uygulanır.
    Veya Milletler kendi devletleri hakkında aşağılayıcı şekilde konuşabilirmi?




    Hukuki NET Güncel Haber

    301 hakkında görüşleriniz nedir ? konulu yargıtay kararı ara
    301 hakkında görüşleriniz nedir ? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Madde 301 - (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

    (4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.


    Aşağılama ve hakaret bütün ülkelerin Ceza Yasaları'nda suçtur. Aşağılama ve hakaretin gerçek kişilere, Kurum ve Kuruluşlara, milli değerlere yöneltilmesi birşey değiştirmez.

    TCK 301 madde temelde düşünceyi suç olarak görmemekte, eleştiri sınırları içerisinde kalan düşünce açıklamaları 301/4 suç kapsamında değerlendirilmemektedir.

    Uygulamada düşüncenin ne şekilde açıklanmasının eleştiri, ne şekilde açıklanmasının aşağılama ve hakarete girdiği yoruma açık olduğundan dava açılması konusunda bazen kantarın topuzu kaçabilmektedir.

    Hoşgörü ve mutabakat, Anayasa'nın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddelerine içten bağlılık, ırkı, dini, dili ne olursa olsun, Milli Misak çerçevesinde birarada kardeşçe, huzur içerisinde yaşama arzusu, demokrasi bilinci ve sorumluluğu toplumumuzda geliştiği ve yerleştiği noktada bu uygulama sorunları da ortadan kalkacaktır. Sorun yukarıda bahsettiğim düşüncelere sahip olmayanların, amaçlarına ulaşabilmek için yasa sınırlarını zorlamaları, bir ucundan tırtıklamaya çalışmaları, diğer yanda da bir grubun dava açma işgüzarlığına düşerek, farkında olmadan karşı tarafın elini güçlendirmeleri sorunudur.

    Sonuç olarak 301. madde aynen korunabilir, önemli olan kafaların değişmesidir.

    Selamlar,


  4. #3
    Kayıt Tarihi
    Jul 2006
    Nerede
    ıstanbul, kartal, Turkey.
    İletiler
    21
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    kesınlıkle katılıyorum sana arkadasım

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Her isteyenin Türk'lüğü aşağılayabildiği, istediği yazıları yazabildiği ve jet hızıyla beraat ettiği, "Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk, Elif Şafak'ın beraat kararını olumlu olarak değerlendirirken, "önemli olan bu tür davaların açılmamasını sağlamak" dedi. Lagendijk, yıl sonuna kadar 301'inci madde ile ilgili bir gelişme olmasının olumlu sonuçları olabileceğini belirtti." gibi talimatların verilebildiği, Türklüğü aşağılıyanlara karşı tepki gösterenlerin "faşit" ilan edildiği "GENİŞ KARINLI" "GENİŞ MEŞREPLİ" dangalak Türklerin (tabii bunlara Türk denilebilirse) bolca yetişip semirdiği bu ortamda;

    TCK 301/1. maddesinin KADÜK hale gelmiş olması nedeniyle uygulama ihtimalinin artık kalmadığını düşünüyorum.

  6. #5
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Aman Fırat Üstad,

    Aşağıdaki alıntılardan da göreceğin üzere yazar Türk? hanım, edebi? eserinde sadece kurgulamış, tamamen eleştiri sınırları içerisinde kalmış, aynı bölümlerde geçen Türk kelimelerini Ermeni, Rum, Amerikalı, İngiliz olarak değiştirsek, bu insanların gıkı bile çıkmazdı emin ol, gereksiz yere alınganlık gösterme lütfen!!?

    Yazarın kendi ifadesi ile, bu edebi eseri yazmasının amacı "Türkler ve Ermeniler arasında insancıl ve barışçıl ortamın yaratılmasına katkı sağlamak"

    Bu edebi?, kurgusal ve hayal mahsulü eserin Türk ve Ermeni halklarına sevgi ve saygı dolu bir beraberlik getirmesi dileğiyle;

    63.sayfa ;

    Bütün akrabalarını 1915'te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş soykırımzede bir sülalenin torunuyum... köklerime ihanet etmeyi öğrendim, soykırımı inkar etmek üzere yetiştirildim.......

    65.sayfa ;

    ....... sen kalk gel Orta Asya'dan, dal dosdoğru Anadolu'nun bağrına, sonra bir bakmışsın her yerdeler! Orada yerleşik olan milyonlarca Ermeni'ye ne oldu peki ? Asimile edildiler!

    Eridiler!Yetim bırakıldılar!Sürüldüler!Mal mülklerinden oldular!....

    130.sayfa ;

    .....Sıradan Türklerle ne konuşacaksın?... Eğitim görmüşleri bile ya milliyetçi ya cahil.Sıradan insanlar tarihi gerçekleri kabul eder mi sence? Sizi katliamdan geçirip sürdüğümüz, sonra da bütün bunları inkar ettiğimiz için özür dileriz mi diyecekler sanıyorsun?...

    170.sayfa ;

    ..... Ayaş'ta sağ kalan olmamış .Çankırı'ya götürülenler de peyderpey öldürülmüşler......Sopalarla, balta saplarıyla dövülmüşler....

    171.sayfa ;

    ..... bazıları açlıktan ölmüş.Bazıları da öldürülmüş....

    172.sayfa ;

    Türkler yapmış dedi Armanuş, söylediklerinin ucunun nereye vardığına dikkat etmeden....


    .... Türklerdi 1915'te bunları Ermenilere yapanlar

    185.sayfa ve 186.sayfa ;

    ..... 1909 Adana katliamlarından ya da 1915 tehcirinden ...Bunlar sana bir şey hatırlattı mı ? Ermeni soykırımı diye bir şey duymadın mı?Hiç?..."

    HRMGR Notu: Yazar Hanım kitabında Adana 1909 katliamından bahsetmiş. Yanlış hatırlamıyorsam Yenice - Adana arasında, eski ismi Yeşiloba, yeni ismi sanırım Şehitlik olan (tam tersi de olabilir, Abbas Bey Adanalı olması nedeniyle daha iyi bilir) küçük bir tren istasyonu bulunan bir belde vardır. İstasyon Binası'nın, Adana'nın Fransız işgali esnasında, işbirlikçi Ermeni çetelerince (Bu çetecilerin, çocukları ve torunları dahil, iyiniyetli tüm Ermeni vatandaşlarımızı tenzih ederim) ne amaçla kullanıldığını, nasıl bir vahşete sahne olduğunu yolu düşenler gitsin öğrensin...


    192.sayfa ;

    .... toprağımızdan kovulduk,eşyalarımızdan olduk, hayvan muamelesi gördük,koyun gibi kesildik.Doğru düzgün haysiyetli bir ölüm bile esirgendi bizden.....

    238.sayfa ;

    ..... Erkek bırakmıyorlar ortada.Silah arama bahanesiyle Ermenilerin evlerine girip, sonrada yağmalıyorlar....


    HRMGR Notu : Hanım yazar açıkça "ben Türklerin Ermenileri katlettiğine inanıyorum. Ortada bir soykırım bence vardır" dese, doğru veya yanlıştır ama, bu ifade ve eleştiri özgürlüğüdür.Ancak iş yukarıdaki şekilde tezahür edince, hem karşıyı aptal yerine koymak oluyor, hem de insanı çok daha fazla incitiyor.

    Selamlar,


  7. #6
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    BBC: MAHKEME AB'NİN BASKISI ALTINDAYDI

    Yazar Elif Şafak'ın yargılandığı mahkeme tarafından "beraat" etmesi, yurt dışında yankılandı. BBC, mahkeme kararını duyururken "İstanbul'daki mahkeme, AB'nin baskısı altındaydı" yorumunu yaptı.
    İngiliz yayın kurumu BBC, "Türkiye'de önde gelen yazar beraat ettiö başlıklı haberinde "Türklüğe hakare" ile suçlanan Elif Şafak'ın beraat ettiğini belirterek, "İstanbul'daki mahkeme, Şafak'ı suçsuz bulması için AB'nin baskısının altındaydı" dedi.
    Elif Şafak'ın "Osmanlı imparatorluğunun son yıllarında Ermenilere yönelik kitle katliamlar konusunda karakterlerinin yaptıkları değerlendirmeler nedeniyle suçlamalarla karşı karşı kaldığınıö belirten BBC, Türkiye'nin ise, öldürmelerin "soykırım" oluşturduğunu reddettiğini kaydetti.

    Milliyet bugün

    BBC, tarafsız yayıncılığı ve tarafsız yorumculuğu ile dünyada ünlenmiş bir yayın kuruluşudur. BBC' nin bu yorumu ve haberi bu noktada çok önemlidir. Eğer bir Türk gazetesinde bir Türk Gazeteci bu satırları yazsaydı mutlaka ama mutlaka soruşturmaya uğrar, adliyenin manevi şahsiyetini tangır tungur etmek ( deyiş, merhum Uğur Mumcu' nun hediyesidir) nedeniyle 301/2. gereği suçlanır sürüm sürüm süründürülürdü. Bu satırları yazmak bir Türk'ün haddi değildir. Demokratrikleşme, AB'ne uyum, liberalizm, çağdaşlık, globalleşme, küreselleşme vb adına Yargıyı, işleyişini,kararlarını, kanunları Türkler dışında herkes eleştirebilir, aşağılayabilir, bizim yerimize geçerek bizim adımıza "KANUNLAR VAZ EDEBİLİR" ülke kaynaklarının el değiştirmesini sağlayacak, toplum dokusunu paramparça edecek yasaları empoze edebilir, değiştirebilirler. Buna karşı koymak, direnmek, bu zihniyeti eleştirmek "faşistlik" " AB KARŞITLIĞI" " antidemokratlık" vb. suçlamalara göğüs germek demektir. Adana havalisinde Fransız gemileri ufukta görünür görünmez komşusunu katletmeye başlayan, Fransız üniforması altında katliam yapan Ermeni'den söz ederseniz "milliyetçi-kafatasçı" damgasını yersiniz ama Batının teşviki ile isyan eden güruha zamanın koşulları ve gerekleri ile müdahale edilmesi hakkında rahatlıkla "soykırım" iddiaları hikayeleri giderek efsaneleri yaratabilirsiniz,atış serbesttir. Ama o güne kadar kapı komşu yaşayanların nasıl olup da boğazlaşma noktasına getirildikleri asla sorgulanmaz. Onun için de [quote sen kalk gel Orta Asya'dan, dal dosdoğru Anadolu'nun bağrına, sonra bir bakmışsın her yerdeler! Orada yerleşik olan milyonlarca Ermeni'ye ne oldu peki ? Asimile edildiler!

    Eridiler!Yetim bırakıldılar!Sürüldüler!Mal mülklerinden oldular!.... quote] diyenlere karşı -ülkenin başbakanı "onları sokakta görmek istemiyorum" dediği için - ülkenin emniyet yetkilileri de [quote] davaya taraf olan avukatların dışında hiçbir avukatın mahkeme salonuna alınmayacağını quote] gazetelere haber olarak verebilmektedir. Güya bu ülkede duruşmalar alenidir, herkese açıktır. Ama rölativite kuramı gereği "kendilerine göre" demokrasi isteyenlerin böylesi olaylara asla tahammülleri yoktur.Demek ki, gösterici avukatlar (!) gurubuna dahil olmasalar ve sırf meraktan duruşmayı izlemek için cübbeleriyle duruşma salonuna girmek isteseler, davada taraf olmadıkları için salona alınmayacaklar ve bu duruma bu ülkenin avukatları hiç bir tepki göstermeyecekler. Bu yazdıklarımızdan, bazı hukukçuların duruşma öncesi ve sonrası eylemlerine onay verdiğimiz sonucunu sakın ola ki kimse çıkartmasın. Ancak herkesin sustuğu bir ortamda birilerinin tepki göstermesinin de anlayışla ve tahammülle karşılanması gerekmektedir. Madem ki demokratik bir ülkeyiz, madem ki liberaliz, madem ki demokrasiye ulaşmak istiyoruz, özgürlük ve eşitlik istiyoruz, AB bize girsin istiyoruz, (bu deyişte de bir art niyet aramayın sakın Gümrük Birliği ile AB bize girdi ama biz bir türlü AB' ye giremiyoruz) o halde bu tepkilere de, (adeta bir alt kimliğe dönüştürülmek giderek yok edilmek istenen, ya da yaşananlar dolayısıyla böylesi bir endişe içine giren Türk'lüğe sevdalı) bu düşünce biçimine de en az türban ve onun temsil ettiği zihniyet için istendiği kadar saygılı ve toleranslı olmak durumundayız. Bu hoşgörünün gösterilmesi demokrasinin vazgeçilmez kuralıdır. Eğer demokratsak bu tür düşünceye de saygılı olmak zorundayız. Ve eğer demokrat olmak nedeniyle güçlüysek bu düşünce biçiminden de korkmamıza gerek yoktur. Alt tarafı bunlar marjinal guruplardır. Marjinal gurupların dahi örgütlenme, düşüncelerini açıklama, yayma,gösteri düzenleme, demokratik tepki gösterme HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜ vardır ve bunun kullanılmasını hiçbir kavramın ardına gizlenerek suçlayamayız, engelleyemeyiz, engellememeliyiz. Demokrasi bunu gerektirir.

  8. #7
    Kayıt Tarihi
    Mar 2004
    Nerede
    istanbul, kadiköy, Türkiye.
    İletiler
    5.539
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Allah analı babalı büyütsün ;
    Umarım ki ana babası Türk olmasına rağmen en ufak Şafak KASAP olmayan bir soyda büyür. Özellikle anası bunu başaracak güçtedir. Orta Asya dan gelip sen dal anadoluya kal orada bir de çocuk peydahla ayıp ki ayıp... Bu utanılası soyla yaşamak zaten ayıpken ne demeye bu soyu devam ettirmek için çocuk yaparsın a elif kızım ; Zaten benim merak ettiğim sen milliyetçi misin ? Cahil mi? Milliyetçiyim desem milliyetçiler seni almaz cahil desen cahiller yanında allame kalır demek ki yazmayı unuttuğun bir de karacahiller var sen gibiler için söylenen O zaman cümleni şöyle yapalım ' Eğitim görmüşleri bile ya milliyetçi va cahil yada karacahil...' Kara cahillikte sıkılmazsın korkma al yanına Pamuk gibi birini bak kalabalıklaştınız hemen Karacahil in en büyük özelliği bilir bilmez sallamasıdır. Ne güzel tanımı var değil mi ? Cuk diye oturdu üzerine...
    Sormuşsun ya milyonlarca Ermeni ne oldu diye ? Bende hep merak etmişimdir Ne zaman milyonlarca Ermeni vardı bu topraklarda ... 2001 yılında Ermenistan da topu topu 3 336 000 civarı varken 1900 lü yıllarda sadece anadolu da milyonlarca breh breh breh... 1927 deki ilk nüfus sayımında Tüm Türkiye 13 milyon kişidir. Kürtler bunun yarısına hep sahip çıkmışlardır kaldı mı 6,5 milyon özellikle İstanbul adalar ve İzmir'de başta olmak üzere hristiyanlar ( Yunan İngiliz v.s ) çoğunluktadır bunlarda yaklaşık 1,5 milyon olduğunu iddia ediyorlar kaldı beş.. Ermeniler o sıralar Antakya İstanbul Sakarya tarafında ve anadolunun çeşitli yörelerinde bir nüfus temsil ediyorlar ve yaklaşık 500 bin olduklarını iddia ediyorlar kaldı mı 4,5 milyon ... Özellikle Ankaranın doğusu ve güney doğuda Arap başta olmak üzere hicaz yemen vatandaşları çok fazla vardır bunlar da kendilerini 3 milyon kabul ediyorlar kaldı mı 1,5 milyon her daim de söylenen diğer azınlıklar ( boşnak rus azeri gürcü v.b ) yaklaşık 1,5 milyon elde kaldı 0 Bu sonuçla diyebiliriz ki 1927 yılında Türkiye Cumhuriyeti nde Türk yoktu...
    Akıl fukarası yazarlarımız işte tarihi böyle çarpıta çarpıta gidiyorlar gitsinle önemli değil yollarıaçık olsun güle güle deriz olur biter... Amma bu saçmalığa birde kendileri inanıp bize de yutturmuyorlar mı olmaz böyle hata var diyince de entel dantel olduklarından dış güdümlü maşa gibi yükleniyorlar... Keşke sende biraz Milliyetçi olabilseydin. Türk lüğün değerini anlayabilseydin. kardeşliği insanlığı anlaya bilseydin Ama soy şerfsiz olunca şerefsizlik baki kalıyor....
    Kafalardaki bağnazlık çözülmedikçe 301 le filan bu işler olmaz. Kişi kendi soyuna hakaret etmeme erdeminde değilse ne yapabilirsiniz ki ?
    Taraflar haricinde alınmayan mahkemede yabancılar ne taraftı örneğin ? Peki biz ermeni diye bir ırk olmadığını kırma olduğunu oradan buradan devşirme olduğunu söylesek ne olur o zaman ? Ortada Ermeni kalmadığından soykırımı gibi saçmalıkta kalmaz değil mi ? Olmayan soy nasıl kırılır ?
    Neyse şimdilik diyeyim eleştiri sınırlarında kalayım . Bu yazı kesinlikle TCK 301/4 e uygundur....

  9. #8
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Ülkesini, milletini, milli değerlerini aşağılayarak, küçülterek, karalayarak aydın, entel dantel olduğunu zanneden bu zavallıcığa ne vaat edildi acaba?!! Pamuk'a nobel dediler, havasını aldı (Ekleme Pamuk bu kez favori gösteriliyormuş) , kala kala biryerlerinde kendisini oynattıkları iplerin deliği, izi kaldı... Muhtemelen bu hanımefendinin de sırtında sıvazlanma ve yine eklemlerinde bilimum delikler ile iplerin izleri kalacak...

  10. #9
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    New Zealand.
    İletiler
    153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu gün bir arkadaşımın Kitapevi açılışı vardı, akşam saatlerinde giitim.
    Merakımdan sordum "nerede şu BABA VE PİÇ"

    "Abi hiç kalmadı 1 saatte tükendi" dediler.


    ŞİMDİ ANLADINIZ MI 301' İN NE İŞE YARADIĞINI???

    Tabii başka yararları da var.

    Mesela 300'ün 1'i olmasaydı nasıl bulurlardı "G" noktasını? nasıl orgazma ulaşırlardı?

  11. #10
    Kayıt Tarihi
    Jun 2006
    Nerede
    İstanbul / Beyoğlu
    İletiler
    3.411
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Sabah'tan Yılmaz Özdil çok güzel tesbit etmiş



    Olacağı bu...

    Yıl, 1932...
    İşgal sırasında İstanbul'da görev yapmış olan İngiliz istihbarat yüzbaşısı Armstrong, Bozkurt'u yazmış...
    Batı'da çok satıyor.
    Türkiye'de yasak.
    Çünkü Atatürk'ün özel hayatıyla ilgili bilgiler var içinde...
    Bir gün demiş ki Gazi...
    Getirin şu eseri, okuyalım.
    Getirmişler... Gazi ve arkadaşları, Çankaya'da sofrada oturuyor... Okunmuş... Bütün gece... Hepsi dinlemiş... Demiş ki Gazi...
    Ne yaptınız bu kitabı?
    Yurda girmesini yasak ettik.
    Niçin?
    Hakkınızdaki iftiralar dolayısıyla...
    İçki filan mı?
    Evet efendim.
    Az bile yazmış... Bırakın kitabı yurda girsin, okusun millet.

    Buna rağmen girememiş kitap yurda...

    Evet, Atatürk'ten örnek veriyorum...
    Örnek verebileceğim başka biri aklıma gelmiyor maalesef.
    Çünkü bu tür yasakların ortadan kalkabilmesi için, devleti yöneten insanların "kitap" okumaları gerekiyor önce.
    Ki, anlasın.

    Neyi anlayacak?

    Kitap yakan devlet çok gördüm de...
    Devlet yıkan kitap görmedim hiç.

    Bunu.

    İşin "devlet" tarafı olduğu gibi...
    "Yazar" tarafı var bir de.
    Mesela, "yazar" olabilmek için önce "demokrat" olmak gerekiyor sanırım.
    Ki...
    Alkışlayanları sevdiği gibi.
    Yuhlayanları da anlayışla karşılayabilsin.

    Kitabın çok sattığı zaman "büyük yazar", kitabın az sattığı zaman "salak millet" demek, komik oluyor çünkü.

    "Hukuk, hukuk" deyip, "hukuki" olarak dava açan avukatları "hukuk dışı" ilan etmenin komik olması gibi.

    Laf hukuka gelmişken, şunu söylemekte bir sakınca yok herhalde...
    Bana göre, hukukun "usül" yönünden verdiği karar ne olursa olsun, bir yazarı, "esas" yönünden "ancak bir makam" yargılayabilir.
    Okur.
    Beğenirse, okur.
    Beğenmezse, okumaz.
    Beğenirse, yasaksa da, okur.
    Beğenmezse, serbestse de, okumaz.
    Gerisi hikâyedir.

    Gelelim, en son yargılanan kitaba.
    Okudum.
    Yazar arkadaşı rencide etmek istemem ama, bir "okur" olarak söylüyorum...
    Edebi açıdan bir şeye benzemiyor.
    Ve sanırım, asıl üzerinde durmamız gereken nokta bu.

    AB'ciler gelmiş, canlı yayın ekipleri falan...
    Zannedersin, Nazım Hikmet'i yargılıyoruz.

    Gerçekleri kabak gibi ortaya koyarak, otoriteyi protesto manasına gelen "yazarak" anlatım direnişini... Aziz Nesin, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Kemal Tahir seviyesinden, indirdiğimiz seviyeye bakar mısınız...
    Dünyaya nanik yapan ve dünyaya parmak ısırtan kalemlerden...
    Türkiye'de bile okunmayan bir romana...

    Otu boku yargılarsan, olacağı budur.
    Üç beş satır karalayan, sıkıştırıverir araya üç beş hakaret, kahraman olur.

+ Konuyu Yanıtla
1 / 6 Sayfa 123456 SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Sitemiz hakkında görüşleriniz, önerileriniz
    Saygıdeğer üyelerimiz, Sitemiz her geçen gün ziyaret ve üye sayısını artırmakta, zengin içeriği ile dikkat çeken, en çok takip edilen sitelerden...
    Yazan: Av.Dilek Kuzulu Yüksel Forum: Site Hakkında
    Yanıt: 283
    Son İleti: 09-02-2024, 10:56:34
  2. Anne- Baba gibi yakınlık derecesi olan kişilerle hukuki süreç hakkında görüşleriniz...
    Öncelikle herkese merhabalar. Foruma yeni üye olmuş birisi olarak yaşamış veya benzer bir durumla karşılaşmış arkadaşların görüşlerini almak ve bu...
    Yazan: alpay0742 Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 2
    Son İleti: 18-12-2017, 10:18:12
  3. Müteahhite dava açılması hakkında görüşleriniz
    Sayın hukukçular, Müteahhitten aldığım yeni evle ilgili bir sorunumuz var. Proje uygun yapılmadığı gerekçesiyle 6 ay iskan izni alamadığımız...
    Yazan: MANİSA45 Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 0
    Son İleti: 11-05-2012, 15:36:15
  4. TSK'daki 15 yıllık zorunlu hizmet süresi hakkında açılacak bir dava hakkında görüşleriniz
    Herkese merhabalar. Türk Silahlı Kuvvetlerinde hizmet veren muvazzaf subay ve astsubaylar bilindiği üzere 15 yıl fiili olarak çalışmadıkça istifa...
    Yazan: aliyalcin87 Forum: Askeri Ceza Hukuku
    Yanıt: 62
    Son İleti: 07-12-2011, 12:10:30
  5. Staj iptali hakkında görüşleriniz ve benim haklarım. Yardımcı olursanız çok sevinirim
    Merhaba, 2009 yılından bu yana TÜRMOB ( Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği ) bünyesinde olan...
    Yazan: srkntkr Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 2
    Son İleti: 28-01-2011, 11:06:35

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.