Zamanaşımı Def'i

[EuphoriATRZ]

Merhaba,

Konuyu kısaca madde madde özetleyeyim ;

*Tüketici Ocak 2011 tarihinde 1.650 TL karşılığında LCD tv satın alıyor.

*Ürün Nisan 2012 tarihinde arızalanıyor ve yetkili servise teslim ediliyor.Yetkili servis, üründe kullanım hatasına bağlı arıza olduğunu iddia ederek onarım ücreti talep ediyor. Tüketici, üründe kullanım hatası olduğunu kabul etmeyerek ücret ödemeyi reddediyor. Ürün onarım yapılmadan tüketiciye teslim ediliyor.

* Tüketici Nisan 2012 tarihinde Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurarak ürünün ayıplı olduğunu ve yetkili servisin sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia ederek ürün bedeli iadesi talep ediyor. Yapılan bilirkişi incelemesiyle üründe üretim kaynaklı problemler olduğu tespit ediliyor. Mayıs 2012' de Hakem Heyeti tüketicinin bedel iadesi talebini kabul ediyor.

* Tüketici satıcı ile temasa geçip ürün bedeli iadesi talep ediyor. Satıcı hakem heyeti kararının ürünün bedeli sebebiyle bağlayıcı olmadığını söyleyerek bu talebi geri çeviriyor.

* Tüketici bunun üzerine Haziran 2012 tarihinde Satıcı ve İthalatçıya ihtarname göndererek ürünün ayıplı olduğunu bildiriyor ve 20 gün içerisinde bedel iadesi talep ediyor. Satıcı ve ithalatçı bu talebi yerine getirmiyor.

* Tüketici Şubat 2013 tarihinde Tüketici Mahkemesine başvuruyor.

Mahkemeye başvuru tarihinin ürünün garanti süresinin bitmesinden sonra olması zamanaşımı def'ine sebep olur mu? Malın ayıplı olduğunun farkedilmesi ve satıcıya yazılı olarak bildirilmesi garanti süreci içerisinde oluyor. Hatta ortada malın ayıplı olduğuna dair bilirkişi raporu ve Tüketici Hakem Heyeti kararı var.

Değerli yardımlarınız ve fikirleriniz için teşekkür ederim,

[EuphoriATRZ]

Bir yandan araştırmaya devam ediyorum. Forumu araştırırken şöyle bir bilgiye ulaştım ;

Yargıtay 13. HD., 15.04.2002 T.,
2002/1534 E., 2002/4099 sayılı kararından; “…Davacı, davalıdan 24.2.1998 tarihinde satın aldığı araçta garanti süresi içerisinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlandığını, iki kez motor değistirildiğini, ancak sorunun giderilemediğini ileri sürerek 21.2.2000 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine basvurarak araç için ödediği bedel ile tazminat istemistir. Tüketici Hakem Heyeti 20.3.2000 tarihli kararı ile "4077 sayılı yasanın 4. maddesi çerçevesinde aracın gizli ayıplı olduğuna ve tüketicinin talebinin firma tarafından yerine getirilmesine" karar verilmistir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi ile B.K. 133 maddeleri hükümleri gereğince Tüketici Hakem Heyeti kararları mahkemelerde açılacak davalarda delil olabileceğine göre bu kurula yapılan başvuru zamanasımını keser. Bu itibarla tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde isin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı sekilde hüküm kurulmus olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

[EuphoriATRZ]

Araştırmaya devam Biraz daha araştırınca https://www.hukuki.net/hukuk/index.php?article=2038 bu kaynağa ulaştım.

"Tüketici Hakem Heyetine Yapılan Başvurunun Zamanaşımını Kesmesi"

Tüketici hakem heyetine yapılan başvuru ile birlikte yeni bir zamanaşımı süresimi başlıyor?
Heyete başvuru ile mevcut zamanaşımı süresi kesilip heyetin kararı ile birlikte mevcut süre yeninden devam mı ediyor?

yukarıdaki kısmı anlayamadım.

Konu monolog oldu bu arada

[Av.Emrah Yavuzcan]

Daha fazla zaman kaybetmeden avukatınıza başvursanız lehinize olmaz mı?