43 günlük alacağım var, alabilir miyim?

[revmez42]

13.01.2011 tarihi itibariyle kendi isteğimle işten ayrıldım.bu tarihten önce 43 günlük bir alacağım var.fakat ben işten ayrılırken iş yerimden kendi isteğimle ayrılıyorum hiç bir hak ve alacağım kalmamıştır diyerek istifa dilekçesi yazdım şimdi alacağımı vermiyorlar.
ben mahkemeye versem alacağıma hak kazanabilirmiyim bu istifa dilekçesinden dolayı bir alacağım kalmadımı şimdi.maaş banka hesabına yattığı için bu 43 günlük ücret yoktur bu beni haklı çıkarırmı.böyle bir hakkım varsa ne zamana kadar mahkemeye verebilirim.
lütfen yardım edin
şimdiden teşekkürler

[revmez42]

hiçmi bir fikri olan yok

[Trf.Bilirkişi EmrahÖztürk]

13.01.2011 tarihi itibariyle kendi isteğimle işten ayrıldım.bu tarihten önce 43 günlük bir alacağım var.fakat ben işten ayrılırken iş yerimden kendi isteğimle ayrılıyorum hiç bir hak ve alacağım kalmamıştır diyerek istifa dilekçesi yazdım şimdi alacağımı vermiyorlar.

Sayın Üye;

Yukarıda alıntı yaptığım bölüm dolayısı ile maalesef bir hak talep edemezsiniz.

[Erdoğan Kırcalı]

İşçilik ücretleriniz için zamanaşımı 5 yıldır, alacağın doğduğu günden itibaren 5 yıl içinde dava açarak talep edebilirsiniz.
İmzaladığınız ibra belgesi sadece bahsettiğiniz şekildeyse, ayrılmanız sırasında size yapılan ödemeler kalem kalem belirtilmemişse, standart, ödeme için şart koşulan bir belge olarak önüme konuldu, imzaladıktan sonra da ödeme falan yapılmadı diyerek dava açabilirsiniz.
Bu durumda işveren ödediğini belgelemek zorunda kalacaktır.
Ayrıca Bölge çalışma müdürlüğüne şikayette bulunabilirsiniz.

[Av.Nazlı Yolac]

Sorulan sorunun ücret alacağına ilişkin olması nedeniyle Sn.Öztürk'ün

Yukarıda alıntı yaptığım bölüm dolayısı ile maalesef bir hak talep edemezsiniz.

düşüncesine katılmıyorum.

İstifa halinde kıdem ve ihbar tazminat hakkı doğmaz. Ancak Sn.Kırcalı'nın da belirttiği gibi ibraname olarak imzalanan belgede açıkça yer almayan ve ödendiği ayrıca ödeme belgesi ile ispatlanmayan ve çalışma süresi içinde doğmuş olan ücret, fazla mesai, yıllık ücretli izin alacağı gibi alacaklar için talepte bulunulabilir. Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne şikayet hakkı da kullanılabilir ancak bu şikayetin sonucunda alacaklarınızın miktarı tespit edilmekle birlikte Bölge Çalışma Müdürlüğü'nün yaptığı alacak tespitinin herhangi bir tahsil gücü bulunmadığından bu şikayetin ardından gene dava açmak zorunda kalırsınız.
Ben doğrudan dava açmanızı öneririm.

[Av.Nazlı Yolac]

Sorulan sorunun ücret alacağına ilişkin olması nedeniyle Sn.Öztürk'ün

Yukarıda alıntı yaptığım bölüm dolayısı ile maalesef bir hak talep edemezsiniz.

düşüncesine katılmıyorum.

İstifa halinde kıdem ve ihbar tazminat hakkı doğmaz. Ancak Sn.Kırcalı'nın da belirttiği gibi ibraname olarak imzalanan belgede açıkça yer almayan ve ödendiği ayrıca ödeme belgesi ile ispatlanmayan ve çalışma süresi içinde doğmuş olan ücret, fazla mesai, yıllık ücretli izin alacağı gibi alacaklar için talepte bulunulabilir. Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne şikayet hakkı da kullanılabilir ancak bu şikayetin sonucunda alacaklarınızın miktarı tespit edilmekle birlikte Bölge Çalışma Müdürlüğü'nün yaptığı alacak tespitinin herhangi bir tahsil gücü bulunmadığından bu şikayetin ardından gene dava açmak zorunda kalırsınız.
Ben doğrudan dava açmanızı öneririm.

[meraklıüye]

önce çalışma müdürlüğüne başvurup, tespit yaptırıp sonra dava açmak mahkemede işleri kolaylaştırmaz mı?
yoksa birşey farketmez mi?

[Av.Esin Kılıç]

Sayın Av.Nazlı Yolaç'a tamamen katılıyorum. Açacağınız davada, ücret alacağınızın yanısıra, varsa ödenmemiş fazla mesai ücretleri, yıllık izin ücretleri ve sair alacaklarınızı da talep edebilirsiniz.

[Trf.Bilirkişi EmrahÖztürk]

Sorulan sorunun ücret alacağına ilişkin olması nedeniyle Sn.Öztürk'ün
düşüncesine katılmıyorum.
İstifa halinde kıdem ve ihbar tazminat hakkı doğmaz.

Sayın Yolac ücret alamamakta hak talep edememek değilmidir ?

Ödeme bilgisi olarak arkadaş maaş bordrosu aldığını,bordroda maaşının asgari ücret olarak gösterildiğini kalan maaşını ise elden aldığını bildiriyor zaten.Maaş bordlarını imzaladıktan sonra o parayı aldığının bir belgesi değilmidir ?Öyle değil ise maaş bordrolarının bir nüshası özellikle işverende kalan nüshası neden imzalatılmaktadır ?

Arkadaş çalışma müdürlüğüne dilekçe ile şikayette bulunacak oradan işyerine müfettiş gönderilecek müfettişin incelemeleri doğrultusunda evraklarda bir problem olmadığı görülecektir ( büyük ihtimal ile)
Fazla mesai ücretleri,izin paraları,hatta gece vardiyasında çalışanlar için uykusuzluk parası gibi konularda elbette tazminat isteminde bulunabilir.Bu yasal hakkı.Ümit kırmak yada umutsuzluk vermek istemem ama gerçekçi olmayı tercih ederim.İş yerinden çalışan iki arkdaşına durumunu şahitli olarak ispatlamaya çalışacak,işveren arkadaşlarınıda işten çıkartmak ile tehdit edecek dolayısı ile şahit bulma olasılığıda kalmayacaktır.

Talep etme hakkı yasal olarak bulunsada hatta mahkemeyi kazanma olasılığı Kocaeli İş Mahkemelerinde %80'lerde işçinin lehine sonuçlansada,Konya ilinden fikir isteyen Sayın Üyenin mahkemeyi kazanma ve alacaklarını tahsil etme olasılığının yüksek olduğunu düşünmüyorum.

Sayın Yolac'ın ve Sayın Şehirlioğlu'nun acaba bu şekilde kazandıkları dava oldumu ? Konu 43 gün olduğu için 43 günlük alacaktan daha az masrafı olan bir davaya vekillik yaptılar mı ?

Saygılarımla...

[Av.Nazlı Yolac]

Ödeme bilgisi olarak arkadaş maaş bordrosu aldığını,bordroda maaşının asgari ücret olarak gösterildiğini kalan maaşını ise elden aldığını bildiriyor zaten.Maaş bordlarını imzaladıktan sonra o parayı aldığının bir belgesi değilmidir ?

Sn Öztürk'ün yanıtında yer alan ancak soruyu soran Sn.revmez'in sorusunda yer almayan bu detaylara nereden ulaştığını anlayamadım. Kaldı ki; sn.revmez ücretinin bankaya yatırıldığını belirtmiş. bu durumda banka kayıtları incelenerek ücret alacağının bulunup bulunmadığının tespiti gayet de kolaydır üstelik.

Sn Öztürk'ün bunun dışında yer alan görüşlerine ise cevap vermeyeceğim. Zira konuyu kişiselleştirerek burada tartışma yapmak tercihim değildir. Konuyu tamamen hukuki bilgi çerçevesinde tutarak soru soranlara yardımcı olmanın dışında böyle bir konuda ve özellikle kişisel bazda tartışmayı doğru bulmuyorum. Ayrıca Sn. Şehirlioğlu'nun da benim de mesleki başarılarımıza burada yer vererek reklam yapma yapma ihtiyacımızın olmadığını düşünüyorum.

Yalnızca, Sn. Öztürk'ün yazdıklarını okuyunca trafik bilirkişisi olarak iş hukuku konusunda pek fazla bilgi sahibi olmadığı, Yargıtay içtihatlarına ve uygulamadaki gelişmelere uzak olduğu kanaati oluştu bende...

Ayrıca Konya'da da ülkemizin her yerinde de aynı yasalar ve içtihatlara göre görev yapan mahkemelerde yerleşmiş içtihatlarla tartışmaya yer bırakmayacak düzeyde netleşen konularda (ki sorulan sorudaki konu böyle bir konudur) farklı uygulamalar olacağını da düşünmüyorum...