Neden böyle bir başlık açtığımı aşağıda yazdıklarımı okuyunca hak vereceksiniz.Bunlar benim 4 senedir yaşadıklarımın özeti.
1- 2005 yılında hakkımd SADECE idari bir soruşturma açıldı ve 9 ay açıkta bekletildim sonra göreve iade edildim.Ancak D.M.K da ilgili anunda şöyle denmektedir.''Memur hakkında adli bir soruşturmadan dolayı idari bir soruşturma açılmışsa memur ilk 3 ay açığa alınabilir ve gerekirse valilik onayı ile süre uzatılılabilir,ancak adli soruşturma YOKSA en fazla 3 ay açıkta bekletilir ve 3 ay sonunda soruşturma bitsin veya bitmesin görevine iaede edilir'' Bununla ilgili kurumumu ve valiliği dava etmek istedim ama valilik onay vermedi diye davamı açmadı bile savcı.Ve itirazımada ret geldi.Ben valiliği şikayet ediyorum ama bunun için savcı valilikten izin istiyor.Ne kadar mantıklı demi.
2-2006 yılında 24 ay cezadan sonra göreve iademden 15 gün sonra ise 6 ay önce ilk soruşturmamın en önemli tanığı ile yaptığım görüşmeler nedeniyle o kişinin teknik takipte olması nedeniyle bende takılmışım ve bu seferde onun için hakkımda adli ve idari soruşturma başlatılıyor,adli mahkemede savcı aradan geçen 4 sene ve 5 mahemeden sonra müteala bile vermeden 2008 yılında gene aynı madde ve iddia edilen suç tarihinde açıkta olmama rağmen OLMAYAN yetki ve nufusumu kötüye kullanmaktan hakkımda ihraç cezası verildi.(açıktaki memurun yetkisi nasıl olucaksa).İdare mahkemesine dava açtım ve savunma süresi yeterli değildir diye İPTAL edildi ama mahkeme kararı bana ulaşmadan kurum beni tekrar süre vermek kaydıyla savunma yapmam için çağırdı ama ben mahkeme kararının elime ulaşmadığını içeriğini bilmediğimi bu nedenlede savunma yapamayacağımı bildirir dilekçemi göndermeme rağmen göreve başlatmadan tekrar ihraç ettiler ve benim göreve iade için yaptığım başvuruyuda ikinci defa ihraç kararı verildi hakkınızda diyerek red ettiler.
Ben ikinci defa verilen ihraç kararını ve ilk kararın kanunlarda belirtilen şekilde gereğinin yapılmadığı iddiasıyla iki ayrı dava açtım,davalarım devam ederken danıştaydan bana başka bir karar geldi.Meğer kurum hem idare mahkemesinin gerekçesinde belirttiği savunma süresinin eksik olduğunu kabul edip bana ek süre vererek tekrar dosya hazırlamış hemde kararı temyize götürmüş.Ama bana dosyanın temyize gittiğini bildirir hiç bir yazı gelmedi ve benden cvp istenmedi ki temyiz edildiği zaman bana bunun bildilirlmesi gerikiyormuş.Benim bu karara itirazım sonundada bana itirazımın ret yada kabul edildiğini bildiri yazı gelmeden karar onaylandı.
3-İdare mahkemsi ise danıştay kararına uyarak ilk defasında iptal kararı verdiği dosyada bu sefer davanın reddine karar vermiş ve bana o kararda gelmeden ikinci defa verilen ihraç kararına karşı açtığım davanın kararı geldi ve ondada birinci davama red verildiği için ikinci davamın konusuz kaldığı için İPTAL ine karar verilmiş ve mahkeme masrafları bana avukat vekalet ücretinin ise idare yüklenmesine karar vermiş.ilk karar bana henüz gelmediği içinse danıştaya henüz dava açamadım ama açsam bile artık birşey olacağını sanmıyorum bu hukuk düzeniyle.
şimdi işin ilginç tarafını sizde anlamışsınızdır ama ben özetliyim size.İdare beni göreve başlatmama sebebni ikinci defa ihraç kararı verdiğine dayandırdı ama meğer ikinci karar zaten konusuz birşeymiş ve ben konusuz kalan bir karra için göreve başlatılmadım.Normalde eğer temyize gidilecekse,kurumun beni göreve başlatıp kararı temyize göndermesi gerekiyor yada ikinci defa beni ihraç ettiyse temyize gitmemesi gerekiyordu.Ama bu ülkede herkez kafasına göre hukukla oynuyor ve kimsede bişi demiyor.
NOT: Eskiden idare ve danıştaya açılan davaların büyük bölümünü memur kazanırken son yıllarda ne hikmetse kurumlar kazanıyor. İLginç geldi bana bu durum.
Bilginize sunulur işte bana işletilen hukuk bu.
Maalesef; Anayasa "...hukuk devletidir." dese de, bu yola düşen, sıradan -bencileyin- insanlar ile biraz hukuktan anlayanlar, manzara-i umumiye itibariyle (Bu ifadeyi Kurtuluş Savaşı sırasında kullanılması bakımından, pek seviyorum) "guguk devleti" olduğunda hemfikirdirler...
Memurların idareye karşı kazandıkları davalar, genellikle "klâsik" davalardır. Harcırah, tedavi masrafı, sicil notu gibi...Kişinin şahsıyla ilgili ve bilhassa "dosya okumayı" gerektirecek davalarda da -sizinki gibi- kaybedenler astlar olmakta.
Tıpkı bende olduğu gibi: (Özetle)
İdarenin hukukdışı işlemleriyle ilgili birkaç dava açınca, hakkımda; hiçbir veli, öğrenci, öğretmen ve idareci şikayeti olmadan, bir teftiş sırasında tesbit edilmiş "görevde yetersizlik, evrakta sahtecilik, rüşvet, zimmet, ihtilas, irtikap..." olmadan, tamamı "hayalî" iddialarla soruşturma açılır ve ben bu soruşturma sonucu raporuna -daha savunmam alınmadan düzenlenen- dayanılarak sürgün edilmişim, soruşturma sonucu raporuna göre "bulunduğum yerde görev yapmam sakıncalı" bulunduğu halde; bütün bu işler olup bitinceye kadar geçen aylar içinde, göreve devam ettirilmişim ve açığa alınmamışım ve altı yıl süren iç hukuk süresince , mahkemeye yazdığım halde, bir tane hakim bile; "iddia makamı, iddiasını ıspatlamak zorundadır" şeklindeki hukuk kuralını bile hatırlamamış, kişinin savunması alınmadan ya da savunma hakkını kullanmaktan vazgeçtiği ortaya konulmadan, soruşturma nasıl sonuçlanıyor da "soruşturma sonucu raporu" düzenleniyor dememiştir.
Millet "devlet düşmanlığından ya da hainliğinden" AİHM'e gitmiyor herhalde...
Ondan sonra "Türkiye'nin AİHM sicili bozuk." haberleri...Zahmet edip, dosyayı bir sefer okusalar, görevde olmayanın "sorumluluğu" nasıl oluyormuş, öğrenirdik.
Yurdum hukuku...Ne diyeyim?
İyi günler, mümkünse tabii...
eklemek istediğim bişi daha var bunlara :D hakkımda ki davalrla ilgili 3 adet danıştay emsal kararı sunmama rağmen kaybettim yinede . Ya cidden varmı bööle şeyler hukukta.Ben hukukçu değilim ama mantıksız geliyo bu yaşananlar.
Davalarım birşekilde sonuçlandı ama şu kadarını sööliyim,ben isnat edilen suçların hiçbirini işlemememiştim ve bunlarıda ispat ettiğim halde.
Konu zarbo52 tarafından (10-05-2010 Saat 20:34:53 ) de değiştirilmiştir.
evet bu ülke de hukukun üstünlüğü diye bir şey yokmuş.......herhangi bir müdür hukuktan üstünmüş.
benim de başımdan geçenler bu hukuk(!) devletinde bir hayli komik....
kadrom olmadığı halde ve süre beirtilmeden geçici görevlendirlirme yapıldı.dava ettim yürütme durduruldu.daha bu yürütme durdurma kararı uyğulanmadan(bana tebellüğ edilmeden) duydularıma göre eski yerimde işe başladığım gün yeni görevlendirme yapacaklarmış bu defa da süre belirteceklermiş.demişlerki biz valiye söyleriz gönderirirz (valinin böyle bir yetkisi varmış) yanı sen dava etsen de yürütmeyi durdursan da hiç bir anlamı yokmuş. yaniii hukuk devleti değilmiş bu devlet.yukardaki bir arkadaşın dediği gibi guguk devletiymiş hukuk değil.
ha bir de şunu unuttum amirin elinin altında memur kul,köleymiş . tabi yaşadığımız yıl m.s 2010 milattan önce değil davayı kazansak da hiç bir anlamı yokmuş.
İdaremahkemesine çıkıyorsunve orda savunma yapıyorsun ama mahkemedeki hakimler dosyayı incelemeden çıkıyorlar davaya,eğer inceleyerek çıksalar orda ben savunma yaparken inanmadıkları yada yalan konuştuğumu dğüşündüklerinde bana soru sorarlardı.Ama öyle ypmıyorlar,sadece dinliyorlar ve en son varmıbaşka bir diyeceğin dedikten sonra mahkeme bitti diyip gönderiyorlr.
Ben mahkemede o kadar savnma yaptım,olayda haksızlığa uğradığımı açık açık anlattım hatta delil sundum:madem bu söölediklerim yalan geldi,deliller inandırıcı gelmedi veya anlamadılar,,neden bana orda sormadılar veya söylemediler daha da açıklama için sööylediklerimi. Ama formaliteden mahkemeye çıkmışım gibi konuş konuş ve git.
Bu memlekette yaşamak çok zorrrrr
neden idare mahkemelerinde duruşma esnasında hakimler sormuyolar olayın nasıl olduğunu ve neresinde takıldıklarını.Sadece anlat diyip bekliyorlar ve sonundada dava bitmiştir diyip çıkabilirsiniz diyorlar.Bana gelen gerekçede idarenin bir tel konuşmasından cımbızlıyarak aldıkları cümlelri hakılı bulmuşlar.Eğer o konuşmayı bana sorsalar o konuşmanın tamamını sunardım.Zira o konuşma tapesi kısmi olarak kullanılınca ben haksızım görüntüsü versede,devamına bakınca benim haklı olduğum ortaya çıkacaktı.
Kuranı kerimde bir ayet vardır ve derki ''NAMAZA YAKLAŞMAYIN'' bööle okuyunca namaza yaklaşmamız anlaşılmaktatdır ama ayetin tamamı okununca şööledir.'' SARHOŞKEN namaza yaklaşmayın'' demektedir.Yani eğer hakşmler idarenin o savunmasına göre benim suçlu olduğumu düşündülerse bana sorsalardı o konuyu ben onlara o tapenin orjinalini ve tamamını gösteriri ve idarenin nasıl bir uyanıklık yaptığını ispatlardım.Avrupada vatandaş kurumları şikayet ederken 1-0 önde başlarken bizim ülkemizde 1-0 yenik başlıyor.Ve bu aşamadada hiçbir yerden destek almıyor,ne maddi nede hukuki yardım bakımından.Bugün idare mahkemsine açılan bir davanın maaliyeti en az 4000 tl avukat + 230 tl dava harcı toplam 4500 yaklaşıyor.Oysa devlet bu davaları açarsa memura karşı yani temyize falan giderse bu masraflar gene devletten dolayısı ile bendende alınan vergilerle yapıyor.Bana kaarşı açılacak bir dava için bende para veriyorum.Yok böyle bişi....
Yani eğer kafalarına takılan ve davacı kişinin anlattıkları inandırıcı gelmiyorsa neden o konuyu açıklamasını istemiyorlar.Eğer tanıdığınız ve konuştuğunuz idare mahkemesi hakim i varsa bunu iletin lütfen. Verdikleri karalar insanların hayatlarını değiştiriyor,altüst ediyor.
Bu ülkede hakkımızı almak için illa devletimizi avrupayamı şikayet edecez. Sonra devletin ödediği o tazminatlar ın parasını kimden alacaz. Devlettenmi!!!! devlet kimden alacak peki,kendisini zarar uğratması için maaş verdiği hakimlerdenmi,idarecilerdenmi yoksa vatandaştanmı.Verilen yanlış kararlar yüzünden nasıl bu kararları verenleri durduracağız.bunun bir yolu yokmu.
Bu, yaşanan komedilerle ilgili olarak; bir avukat arkadaşımın, sohbet sırasında -Sakar Hocam, siz; idare mahkemelerinde; aslen hukukçu olan kaç hakim var sanıyorsunuz?- dediğini de ekleyerek; Anayasa Mahkemesi Başkanı'ndan kıyas yapınız, yeterlidir...
İyi günler...
valla haklısınız bu ulkenın anayasa mahkeme başkanı hukukçu değil.idare mahkemelerinde hukukçu değil kamu yonetimi iktisat işletme v.b. bölümleri bitirenleri hakım yapıyorlar.Aslında bu bile kanuna aykırı çünkü kanun derki Hakımler savcılar ve avukatlık mesleğini yapacak kişilerin hukuk fakultesi mezunu olması gerekmektedir.İdare mah. tam bir komedi yeri.Yılmaz erdoğenı çıkar oraya her duruşmadan sonra sonsun ÇGH dir diyen bunlar
Burda yazı yazan, hukuk yoktur diye eleştiren arkadaşlara soruyorum, Anayasa mahkemesinde hukuk varmıdır? Anayasa mahkemesinde bile hukuk işlemiyorsa, balık baştan kokmuş zaten demektir. Çünkü, anayasa mahkemesi bile kendi görevi olmayan işler yapmaktadır, anayasada açıkca görevi belirtildiği halde, sözde hukuk okuduklarını söyleyen,hukukçu üyeler, hukuk karşıtı iş yapmaktadırlar. Bu düzende hiç birşey iyi gitmez,
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku