Merhabalar.
Cumartesi akşamı saat 19:25 sularında babam bir trafik kazası atlattı. 20 yaşında bir gencin kullandığı arabanın sol ön kısmı babama iki şeritli yolun ortasında çarptı. Olay anını bizzat gören annemin söylediğine göre babam yaklaşık 2 metre havalanarak arabanın üstüne düşmüş. Ön camın sürücü hizasına çarpmış ve cam kırılmış. Sonra yere düşmüş ve tekerleğin altında birkaç metre sürüklenmiş. Allaha şükür çok ciddi bir sağlık problemi yok. Kemikte çatlak, dikiş, 10 gün rapor söz konusu.
Tabi olay telaşıyla ambulans çağırıp hastaneye gittikleri için annem olayı gören 1-2 site sakinine durumla ilgilenmelerini rica etmiş.
Babam emekli sandığına bağlı olduğu için hastaneye verdiğimiz parayı geri almak mümkün olacak. (Sözde acil gelenlerden para alınmıyormuş ama bizden zorla aldılar) Parayı almak için gerekli belgeler arasında trafik tespit tutanağının kopyası da var. Ben trafik tespit tutanağını aldığımda bazı yanlış bilgileri gördüm.
Siz ceza hukuku bilgisi olanlardan bir tavsiye ve bilgi almak istiyorum.
Öncelikle olay ekte bulunan resimdeki konumlarda cereyan etmiş. Fakat yine resimde de belirttiğim gibi tutanakta 15 metre civarı farklı yer tespiti söz konusu.
Olayın olduğu yolda hız limiti 30km/s. Ayrıca kavşağa yaklaşırken sürücünün yavaşlaması gerektiği gibi bir bilgi edindim araştırmamdan ki kazanın olduğu yer kavşağa yaklaşık 25 metre mesafede.
Yol tutanaktaki bilgiye göre 7 metre. Babam yola çıktığı anda arabanın konumu resimdeki gibiymiş yani yaklaşık 80 metre uzaklıkta. O orta hızda koşarak yaklaşık 3.5 metre mesafe ilerlemişken araba o mesafeyi kat etmiş(!) ve çarpışma meydana gelmiş.
Bu durumda sormak istediğim, Karayolları Trafik Kanunu'nda belirtilen yayanın kavşaktan geçme durumu nasıl belirlenir? Yani kavşağa yaklaşık 25 metre mesafe uzaklıkta karşıdan karşıya geçmek herhangi bir yaya geçiş hakkı içermeyen bir yerde karşıdan karşıya geçmek olarak mı değerlendirilir?
Diğer sorum ise tutanakta iki tarafın işlediği suçlarla ilgili. Sürücünün ihlali tutanaktakine göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesinde yer alan sürücü TALİ kusurlarından 52/1B bendini ihlal. Yayanın, tutanakta yazdığına göre kusuru "yola birden bire çıkmak". Bu tutanakta sürücü kusurları bölümünde "diğer" seçeneği işaretlenmiş. Yaya kusurları bölümünde ise 2. seçenek olan "birden karşıya geçmek" olarak işaretlenmiş. İnternette araştırdığıma göre bu 84. maddede yer alan tali kusurlardan 52/1b kod nolu “Aracın hızını aracın yük ve teknik özellikleri ile yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” bilgisine ulaştım. Normalde 84. madde altında "hallerinde asli kusurlu sayılırlar" yazıyor . Ama tutanakta büyük harflerle TALİ kusur yazıyordu.
Bu durumda : 1-TALİ suçlu olarak sürücü gösteriliyorsa ASLİ suçlu yaya mı oluyor?
2-Bu 84. maddenin 51/1B bendindeki tanımlama tam olarak nedir? 30km/s hız sınırı olan bir yolda haddinden çok daha hızlı bir şekilde gitmesi, kavşağa yaklaşmasına rağmen hızını düşürmemesi bu madde kapsamına girer mi?
3- Hız sınırının üstünde seyretmek, bir kaza ile sonuçlanınca adli kusur kapsamına girmez mi?
4- Bu tutanakta yer alan bilgilerin bazıları yanlış olmasına rağmen kesin bir karar olarak sayılır mı?
5- Çarpma esnasında arabada hasar oluşması, seyir hallerini ihlal eden bir durumun göstergesi midir?
7- Bu kazada yayanın kural ihlal sayısı 1 midir?
6- Hangi tarafın daha çok kural ihlali yaptığı asli-tali kusur durumlarını değiştirir mi?
NOT: Hukuki olarak bir geçerlilik arz ediyor mu bilmiyorum ama kazayı yapan kişi veya birinci dereceden yakını ne hastaneye geldi nede telefonla aradı. Ancak 2 gün geçtikten sonra aradı, bir ara uğramak istediğini söyledi.
Bu konularda beni bilgilendirirseniz çok müteşekkir olurum.
Merhabalar.
Cumartesi akşamı saat 19:25 sularında babam bir trafik kazası atlattı. 20 yaşında bir gencin kullandığı arabanın sol ön kısmı babama iki şeritli yolun ortasında çarptı. Olay anını bizzat gören annemin söylediğine göre babam yaklaşık 2 metre havalanarak arabanın üstüne düşmüş. Ön camın sürücü hizasına çarpmış ve cam kırılmış. Sonra yere düşmüş ve tekerleğin altında birkaç metre sürüklenmiş. Allaha şükür çok ciddi bir sağlık problemi yok. Kemikte çatlak, dikiş, 10 gün rapor söz konusu.
Tabi olay telaşıyla ambulans çağırıp hastaneye gittikleri için annem olayı gören 1-2 site sakinine durumla ilgilenmelerini rica etmiş.
Babam emekli sandığına bağlı olduğu için hastaneye verdiğimiz parayı geri almak mümkün olacak. (Sözde acil gelenlerden para alınmıyormuş ama bizden zorla aldılar) Parayı almak için gerekli belgeler arasında trafik tespit tutanağının kopyası da var. Ben trafik tespit tutanağını aldığımda bazı yanlış bilgileri gördüm.
Siz ceza hukuku bilgisi olanlardan bir tavsiye ve bilgi almak istiyorum.
Öncelikle olay ekte bulunan resimdeki konumlarda cereyan etmiş. Fakat yine resimde de belirttiğim gibi tutanakta 15 metre civarı farklı yer tespiti söz konusu.
Olayın olduğu yolda hız limiti 30km/s. Ayrıca kavşağa yaklaşırken sürücünün yavaşlaması gerektiği gibi bir bilgi edindim araştırmamdan ki kazanın olduğu yer kavşağa yaklaşık 25 metre mesafede.
Yol tutanaktaki bilgiye göre 7 metre. Babam yola çıktığı anda arabanın konumu resimdeki gibiymiş yani yaklaşık 80 metre uzaklıkta. O orta hızda koşarak yaklaşık 3.5 metre mesafe ilerlemişken araba o mesafeyi kat etmiş(!) ve çarpışma meydana gelmiş.
Bu durumda sormak istediğim, Karayolları Trafik Kanunu'nda belirtilen yayanın kavşaktan geçme durumu nasıl belirlenir? Yani kavşağa yaklaşık 25 metre mesafe uzaklıkta karşıdan karşıya geçmek herhangi bir yaya geçiş hakkı içermeyen bir yerde karşıdan karşıya geçmek olarak mı değerlendirilir?
Diğer sorum ise tutanakta iki tarafın işlediği suçlarla ilgili. Sürücünün ihlali tutanaktakine göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 84. maddesinde yer alan sürücü TALİ kusurlarından 52/1B bendini ihlal. Yayanın, tutanakta yazdığına göre kusuru "yola birden bire çıkmak". Bu tutanakta sürücü kusurları bölümünde "diğer" seçeneği işaretlenmiş. Yaya kusurları bölümünde ise 2. seçenek olan "birden karşıya geçmek" olarak işaretlenmiş. İnternette araştırdığıma göre bu 84. maddede yer alan tali kusurlardan 52/1b kod nolu “Aracın hızını aracın yük ve teknik özellikleri ile yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” bilgisine ulaştım. Normalde 84. madde altında "hallerinde asli kusurlu sayılırlar" yazıyor . Ama tutanakta büyük harflerle TALİ kusur yazıyordu.
Bu durumda : 1-TALİ suçlu olarak sürücü gösteriliyorsa ASLİ suçlu yaya mı oluyor?
2-Bu 84. maddenin 51/1B bendindeki tanımlama tam olarak nedir? 30km/s hız sınırı olan bir yolda haddinden çok daha hızlı bir şekilde gitmesi, kavşağa yaklaşmasına rağmen hızını düşürmemesi bu madde kapsamına girer mi?
3- Hız sınırının üstünde seyretmek, bir kaza ile sonuçlanınca adli kusur kapsamına girmez mi?
4- Bu tutanakta yer alan bilgilerin bazıları yanlış olmasına rağmen kesin bir karar olarak sayılır mı?
5- Çarpma esnasında arabada hasar oluşması, seyir hallerini ihlal eden bir durumun göstergesi midir?
7- Bu kazada yayanın kural ihlal sayısı 1 midir?
6- Hangi tarafın daha çok kural ihlali yaptığı asli-tali kusur durumlarını değiştirir mi?
NOT: Hukuki olarak bir geçerlilik arz ediyor mu bilmiyorum ama kazayı yapan kişi veya birinci dereceden yakını ne hastaneye geldi nede telefonla aradı. Ancak 2 gün geçtikten sonra aradı, bir ara uğramak istediğini söyledi.
Bu konularda beni bilgilendirirseniz çok müteşekkir olurum.
Öncelikle büyük geçmiş olsun. 2918 s. KTK 84.m'nin sürücüler için ASLİ KUSUR sayılan hallerden sözettiği konusunda, 52-1b'nin de tali kusur olduğuna süphe yoktur. Dolayısı ile bu maddeler birbirinden ayrıdır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından son dönemde verilen bazı raporlarda her iki tarafın da asli kusurlu hatta iki tarafın da %100 kusurlu olduklarına dair raporları mevcuttur. Nasıl oluyor diye şaşıracaksınız ancak böyle. Dolayısı ile bir taraf asli kusurlu ise diğer taraf tali kusurludur şeklinde mantık yürütülmemelidir. Ben bu kazanın oluşumunda her iki tarafın da tali kusurlu oldukları kanaatine vardım. Bu itibarla her iki tarafa da aynı ve eşit oranda kusur izafe edileceğini düşünüyorum.
Otomobil sürücüsünün yargılanacağı sulh ceza mahkemesi trafik polisi tarafından tututan kaza tespit tutanağını yeterli görmeyecek, mutlaka keşif ve uzman bilirkişi raporu isteyecektir. Muhtemelen de yukarıdaki kurumdan. Buradan alınan raporlar tüm mahkemelerce en geçerli rapor kabul edilmekte kararlar buna dayanarak verilmektedir.
Karşı tarafa en küçük bir kusur izafe edilmesi halinde 5237 s. TCK 89. m.den yargılanacak ve muhtemelen para cezasına mahkum olacaktır. Uzlaşma haklarınız bulunmaktadır. Ayrıca karşı tarafın mahkumiyetini müteakip sulh ya da asliye hukuk mahkemelerinde kusur oranını ve tazminat miktarlarını da dikkate alarak maddi manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Olayı bu şekilde değerlendirdiğiniz durumda sizin görüşünüz, iki tarafında tali kusurlu olduğu yönünde. Bu, iki tarafta birbirlerine tazminat davası açma hakkına sahip manasına mı gelir?
Benim bu durumda istediğim şey eğer karşı tarafın kusuru daha fazla ise maddi ve manevi bize yaşattığı çöküntünün hesabını bir şekilde versin. Yoksa iki tarafta eşit suçlu ise, her ne kadar acı çekmiş olsak, zamanımızı ve paramızı sağlık işlerine harcasak da uzlaşmak mantıken doğru olacaktır.
(Bu arada hastaneye verdiğimiz para emekli sandığından değil karşı tarafın araç sigortasından karşılanacakmış)
Cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Olayı bu şekilde değerlendirdiğiniz durumda sizin görüşünüz, iki tarafında tali kusurlu olduğu yönünde. Bu, iki tarafta birbirlerine tazminat davası açma hakkına sahip manasına mı gelir?
Benim bu durumda istediğim şey eğer karşı tarafın kusuru daha fazla ise maddi ve manevi bize yaşattığı çöküntünün hesabını bir şekilde versin. Yoksa iki tarafta eşit suçlu ise, her ne kadar acı çekmiş olsak, zamanımızı ve paramızı sağlık işlerine harcasak da uzlaşmak mantıken doğru olacaktır.
(Bu arada hastaneye verdiğimiz para emekli sandığından değil karşı tarafın araç sigortasından karşılanacakmış)
Hayır iki tarafın da birbirlerine tazminat davası açabilecekleri anlamına gelmez. Tazminat davası açabilmek için olaydan zarar görüş olmak şarttır. Karşı tarafa en küçük bir kusur izafe edilmesi ceza alması için yeterlidir. Ceza davası için durum budur.
Ancak tazminat davası için durum farklı. Burada olaydan zarar gören babanızdır. Uzman bilirkişi raporundaki kusur oranına göre babanız tazminata hak kazanır.
Bir an için kazada otomobil sürücüsünün de babanız ile eşit durumda yaralandığını ve kusur oranlarının eşit olduğunu varsayalım. İşte böyle bir durumda her iki tarafında cezai ve hukuki sorumlulukları eşit olacaktı.
Trafik kazası nedeni ile hastaneye gelen bir kişinin sosyal güvencesi olsun olmasın kendisinden para talep edilmesi yasal ve hukuki bir durum değil. Bu tür olaylarda zarar verinin zorunlu mali sorumluluk sigortası (halk arasındaki adı trafik sigortası) bu masrafları karşılamak zorundadır. Daha sonra gerekli görürse rücu imkanı vardır. Hastane, eğer aracın trafik sigortası yoksa ya da aracın plakası tespit edilememişse hastane masraflarını sigorta garanti fonunudan tahsil eder.
Hastane masraflarınz ödendiğine göre siz karşı taratan manevi tazminat talep edeceksiniz. Hastane masrafı dışındaki maddi zararlarınızı da isteyebilirsiniz tabi. Geçmiş olsun.
Önce sevk kağıdı getirirsek masrafların emekli sandığından karşıalanabileceğini sanıyorduk. Fakat öyle olmuyormuş.
Görevlinin dediğine göre karşı tarafın sigorta şirketi parayı ne zaman öderse hastanede ödeme prosedürünü o zaman başlatırmış.
Yani aslında öyle bir söylediler ki bu işlemler hiç davaya filan gerek kalmadan zaten hallolacakmış gibi.
Bu arada öncedende dediğim gibi arabanın camı kırılmış. Sürücüye birşey olmamış ki tutanakta da belirtilmiş bu. Trafik tespit tutanağında zarar gören taraf olarak araç ve yaya seçenekleri işaretli, yazdığına göre 1 milyar masrafı varmış arabanın. Gerçi insana verilen zarar ile mala verilen zararın karşılaştırılması basit değildir farklı şekilde çözümlemeleri vardır.
Sn. Hakkarili Arzuhalci, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim, çok aydınlatıcı oldu.
Manevi tazminatın deyimini hiçbir zaman tam anlayamazdım. Şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum zira yaşadığımız sinir, stres duyguları çok yıpratıcıydı ki öyle geçici birşey gibide gözükmüyor şimdilik. Allah kimsenin başına böyle kazalar getirmesin.
Ekleme
Zahmet olmazsa bir konuda daha rahatsız etmek istiyorum sizi.
Hız aşımından doğan kazalarda hız limitini aşan tarafın normal hallerde oluşan kaza durumlarından daha kusurlu sayıldığı gibi birşey söz konusu mudur? Hukukla ilgili yorumlardan bir kaçında buna benzer bir ifade okumuştum, ondan soruyorum. Okuduğum kadarıyla ilgili kanunda böyle bir durum mevcut değil fakat dolaylı yoldan ilgili başka bir kanun yada madde böyle bir usül içeriyor olabilir.
Konu *berk tarafından (31-03-2010 Saat 00:43:12 ) de değiştirilmiştir.
Sebep: ekleme
Sevgili Berk:
Öncelikle geçmiş olsun. Kazayı hafif atlatan babanıza şanslı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu tür kazalarda ağır yaralanmalar ve ölümler sıklıkla gerçekleşmektedir.
Olay yerine giden ilk trafik ekibinin tutmuş olduğu Kaza Tespit Tutanağını görmeden ve yayınlamış olduğunuz fotoğraftan anlayabildiğim kadarıyla, babanız yaya olarak uygunsuz bir yerden geçiyor ve asli kusur kedisine aittir.
Nitekim yaya ve araçların davranış düzenlerine ve uyması gereken kuralları belirleyen ve emreden Karayollar Trafik Kanunu, her konuda olduğu gibi yayaların yolun karşısına geçiş şeklini yazmış ve net olarak ortaya koymuştur. Anılan kanunun 68. maddesinin - b - bendinde :
" Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır." denmektedir.
Aynı maddenin diğer bentlerinde de yayanın sorumlulukları açıklanmaktadır.
Ayrıca Polisin tutmuş olduğu Kaza Tespit Tutanağına itiraz edip bilirkişi tayin edilmesini talep edebilirsiniz. Ancak % 90 oranında ilk tutulan tutanaktaki kanaate varılır. İstisnai durumlarda kusur oranında farklı hükümler verilebirilirse de asli kusurlu tarafın değişmesi mümkün değil gibi birşeydir.
Trafikte daha dikkatli olmanızı ve toplum olarak biraz daha kurallara uymamızı temenni ediyorum. Tekrar geçmiş olsun.
Öncelikle cevabınız için teşekkürler.
Ayrıntıları yazmıştım ama tarattığım tutanağı burayada koyuyorum.
Görüldüğü üzere hız aşımı ile ilgili bir ibare yok açıklama metninde. Sürücü kusuru bölümünde işaretli "diğer kusurlar" hız aşımı kusurunu kapsıyor diye farzetsem bile arabanın hızının belirtilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Arabanın yerinin değişmemesinin mantığı fren izlerinden hızını anlamak değil mi? Fakat polis böyle bir yöntem izlememiş. Dava sürecinden bilirkişi görevlendirilse bile hızı nasıl ortaya çıkaracak ki? Olayı görenler var, onların "çok hızlıydı" demesi ne kadar delil sayılır ondan da emin değilim.
Diğer yanlışlık ise olay saati. Bir önemi var mıdır bilmiyorum ama saat 8 de değil 7:25 civarı olmuş kaza.
Son yanlışlık ise kaza noktası. Görenlerinde söyledikleri benim ilk mesajımda belirttiğim yere denk geliyor. Fakat belgede daha farklı bir konum yazılmış. Bunu belirtme amacım olayın kavşağa daha yakın olduğunu vurgulamak.
Eğer bu tutanağa göre kusur oranları belirlenecekse olması gerektiğinden farklı belirlenebilir.
Geçmiş olsun öncelikle.Bende yaya ya çarpıp ölümüne neden oldum şuan yargılanıyorum.Sizin tutanakta zaten sürücüye verilen kusur hız ile alakalı.Sürücü savcıya ifade vermiştir.Hızını sormuştur sürücüde o an bilmiyorum demiştir.Savcı bey de tahminen kaçtır demiştir.Benim kazamda bana 52/1a dan tali kusur yazıldı.Savcı beye ifade verirken olayı zerresine kadar doğru anlattım ve bana hızın kaçtı diye sordu.Bende o an bilmediğimi söyledim.Tahmini söyle dedi bende belki 70 km olabilir dedim.Başka dedi 80 olabilir ,başka 90 olabilir dedim.Eve gelen mahkeme kağıdında benim verdiğim hızdan ve yaya geçidine yaklaşırken hız azaltmama kurallarını ihlalden savcı iddianame hazırlamış.Bilirkişi raporunda hızım 67 km olarak tespit edildi.Ben cömert davranmışım.Elindedi tutanakta aracın babana çarpmadan önce fren izi ve sonradan aracın durduğu noktaya kadar geçen mesafe kaç metre.Kaza yeri kavşak yakını ise aracın duruş mesafesi 9.1 m. den yukarı ise sürücüye kusur verilir.Şahit çok önemlidir.Bendeki tutanaktada saat ve mesafe farklılıkları var.Ben ifademde 4-5 arası demiştim kiminde 4,kiminde 4,5,kimi ifadede 5 yazıyor.Kaza yerinde fotoğraf çekilmiştir herhalde.Karakola fotoğraf varmı diye sorabilirsin.Kaza olur olmaz sürücü babanızı hastaneyemi götürdü de kaza noktasında yanlış olsun.onu anlayamadım.
11/10/2019 tarihinde tuzlada bir alkollü etkinlik çıkışı mekanın önünde durken araç sağ dikiz aynası ile bana çarptı (sürücü ayakta duramıyacak kadar...
Merhaba 21 Yaşında bir gencim olayı basitçe anlatacağım 2024 Ocak gibi yani 2024'ün başında O Zamanlar yasak olmayan Discord uygulamasında tanıdığım...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Tck 245/1 Ceza siniri hakkinda
05-09-2025, 22:57:41 in Ceza Hukuku