Adli Sicil kaydında tuhaflık ve Askerlik?

[tuzsuzdelibekir]

Selamlar,

Bundan 5 yıl önce hırsızlık şüphesiyle gözaltına alındım ve hakkımda dava açıldı. İlk duruşmada tahliye edildim ve tutuksuz yargılandım. Son bir iki duruşma dışında hepsine katıldım. Neyse, suçsuz olduğuma dair birçok kanıt ve şahit olmasına rağmen mehkemeyi suçsuzluğuma inandıramadım. Karar duruşmasından önce davama yeni hakim atandı ve o da bir celsede baştan savma bir karar verdi. Sanırım hakkımda para cezasına ve bu para cezasının ertelenmesine karar verildi. Ama şu an rahmetlik olan sevgili avukatım, davayı temyize götürmüş. O vefat ettikten sonra, Yargıtay kararı bozmuş ve mahkemeye geri göndermiş. Mahkeme Mayıs 2005'te beni tekrar çağırdı. Bir karar verildi ama kararın ne olduğu konusunda bir bilgim yok, dava dosyasını almayı akıl edemedim. Sanırım, para cezasının taksitlendirme ile ilgili Yargıtay'ın görüşüne uyarak kararı onadılar.

Askerlik şubesine yedek subay aday adayı olarak başvuru yaptım ve bu aralık ayı için sevkim kabul edildi ama MSB'nin sitesinde yüz kızartıcı suçtan ceza alanların yedek subaylık hakkının elinden alınabileceği yazıyordu. Bugün gittim savcılıktan adli sicil kağıdı aldım. Hiçbir şey çıkmadı. Temiz görünüyorum.

Şimdi ise sevk işlemlerini başlatmak için askeriyeden aldığım formda herhangi bir suçtan dolayı ceza alıp almadığımı yazmam istenmiş. Ben bu durumda forma ne yazmalıyım? Adli sicile güvenip ceza almadım yazabilir miyim? Zira sicile göre temizim.

Bir de bu ceza -eğer mevcutsa- neden adli sicilime işlememiş? Bunu merak ediyorum.

Diğer forumlara da arama verdim ama benimki gibi tuhaf bir duruma rastlamadığım için yeni konu açmak istedim.

Cevaplar ve görüşler için teşekkürler
Saygılar

[Av.Ragıp Atay]

adli sicil olması için öncelikle kararın kesinleşmiş olması gerekir. Mayısta mahkeme olduğuna göre, karar verilmiş olsa dahi henüz kesinleşmemiş olabilir. Ya da adli tatilin araya girmesi ile sicile işlenmesinde gecikme olmuştur

[tuzsuzdelibekir]

Şimdi de sormak istediğim iki soru var. Birincisi; adli tatil olsa bile aradan geçen 2-3 aylık süre sicile işlenmesi için uzun bir süre değil mi? Zira adli sicil merkezi ile davanın görüldüğü mahkeme aynı adliye binasında. Ya da bu tarz vakalarla karşılaşmak doğal mıdır? Sizler, meslek hayatınızda 6 aydır sicile işlenmeyen bir ceza gördünüz mü? Demek istediğim, memurun biri bunu unutmuş olabilir mi?

İkincisi; eğer karar kesinleşmemişse -ki hakimin dediği kadarıyla 7 günlük temyiz için gereken sürede başvurmadım- ne zaman kesinleşir?

Bir önceki mesajımda dediğim gibi; 2002'de karar verildi ama avukatım (o gün hakimin söylediklerinden anladığım kadarıyla) para cezasının taksitlendirilmesi ile ilgili temyize başvurmuş. Yargıtay mahkemenin bu kararını bozmuş. Yani Yargıtay, aldığım ertelenmiş cezanın esasına dokunmamış.

Bu durumda kararın kesinleşmesi, 2002 yılında mı olmuştur? Yoksa, 2005 Mayıs'ta görülen davadan itibaren geçen temyiz süresinden sonra mı olmuştur?

Bilgiler için teşekkürler

[Av.Ragıp Atay]

2005 de olmuştur. Varsayımlarla konuşmak yerine, mahkemeye gidip davanın sonucunu sorsanız daha kesin bir çözüm olur sanıyorum