Çalışan Kesimin Hakları(Tartışma)

[keremkerem1]

Açık olarak kanunda belirttiği halde çalışanlar arasında hak aramak için avukat tutmak zorunda gibi bir görüş yaygın.Kişiler haklarını sizce neden savunamıyorlar?Sizce bunlara sebep nedir?

Not:Sayın avukat arkadaşlarım Konuyu avukat tutmak veya tutmamak meselesi olarak algılamayın Lütfen.

[Av.Ragıp Atay]

bende ona şaşırıyorumzaten. İnsanlar hastalıklarında niye doktora gitme ihtiyacı hissediyorlar? Eczanede ilaçların üzerinde açıkça yazıyor halbuki.

[Av.Ali Sinkay]

Bu kişiye kalmış.Aslında ben sayın Ragip Atay'ın dediğini yapıyorum.İlaçların üzerindeki yazılara bakıp, eczacının da görüşünü alarak ilaçlarımı alıyorum.


Bu arada 6 aydır ayağımda bir iltihap var ama geçiremedim.Pomad, antibiyotik ve sarı bir su kullandım. acaba bunu ne geçirir.Hazır konu açılmışken alabileceğim ilaçları yazabilecek var mı doktora gitmiyorum.Çünkü eminim ki kendi vücudumu bir doktor kadar iyi tanıyorum.Doktora ihtiyacım da yok.

[Av.Abbas Bilgili]

İnsanlar sağlık sorunlarını doktorsuz, hukuksal sorunlarını da avukatsız olarak elbette takip edebilirler. Bunu engelleyen de zaten yok. Ama böyle bir davranışın çağdaş dünyada çok da yeri yok diye düşünüyorum. Uzmanlaşmanın giderek yaygınlaştığı bir toplumda sorunlarınızın en iyi şekilde çözümlenmesini istiyorsanız konunun uzmanına başvurmak gerektiğini söylemeye dahi gerek yok. Bazı sorunlar, kulaktan dolma bilgilerle, gazete köşelerinden edinilen yüzeysel bilgilerle, bazan da babadan dededen kalma usullerle çözümlenmeye çalışılıabilir, ama bunun bir çözüm olmadığı ve neticeye ulaşmada yetersiz kaldığı da bir gerçektir. İlaçların, doktor tavsiyesi dışında lullanımı bizim toplumumuzda çok yaygın bir yönetmdir. Çoğu zaman da komşu tavsiyesi ile ilaç kullanılmaktadır. Bunlar bir dereceye kadar yararlı da olabilkir, ama çok tehlikeli sonuçlar da doğurabilir. Bu nedenle uzmanına gitmenin en doğru ve mantıklı davranış şekli olduğunu düşünüyorum.
Hukuksal sorunlarda da uzmanına gitmekte büyük yarar vardır. Avukata gitmeyen insanın yapacağı davranış; ya adliye kapılarında dilekçe yazan hukuk bilgisi olmayan kişilere dava dilekçesi yazdırmak veya kendisi yazmak şeklinde olacaktır. Biz bu şekilde açılmış dava dilekçelerini gördüğümüzde bunun bir avukat tarafından yazılmadığını hemen anlamaktayız. Çünkü, bu tür dilekçelerde çok basit gibi görünen bazı eksiklikler hemen farkedilmekte ve önemli hak kayıplarına neden olmaktadır. Örneğin, bir iş müfettişi tarafından yazıldığını öğrendiğim bir işçi alacağı davasına ait dilekçede faizden ve fazlaya ilişkin haklardan bahsedilmediğine ben tanığım. Bir iş müfettişi iş hukukunu çok iyi bilebilir, dava dilekçesinin nasıl yazılması gerektiğini bilmez. İş hukukundan anlayan bir avukat,; hem işçinin haklarının neler olduğunu bilir ve hem de bunun mahkemeden nasıl talep edilmesi gerektiğini de bilir.
İnsanların avukata veya doktora gitmelerinin elbette bir bedeli vardır. Bir kısmı bu bedeli ödememek için bir kısmı ödeyemeyecek durumda olduğu için gitmezler. Ama hiç bir zaman uzmanların gerekliliği yadsınamaz. Bu nedenle Ragıp Bey'e katılıyorum. Ancak sevgili alisinkay'ın davranışına ise doğrusu anlam veremedim. Bence hemen bir doktora görünmesinde yarar var. Görüşlerinden yararlandığımız bir arkadaşın sağlığına kavuşmaması bizi üzer. Ama uzmana gideceğim diye eczacıya veya ilaç prospektusuna başvurmasın, gerçek anlamda uzmana gitsin. Selam ve sevgiler. Av. Abbas Bilgili

[keremkerem1]

O zaman şöyle söyleyeyim insanların avukat gibi hak armasını zaten beklemiyorum.Bunun yanında Örnek olarak sendikalar çeşitli seminerler vererek çalışanların hukusal açıdan yüzeysel eğitimlerini verebilirler.Zaten bunu yapıyor demeyin çünkü 15 yıldır sendika üyesiyim böyle bir seminer görmedim.
Bunun yanında işverenler sadece çalışanların başına kaza geldiklerinde neler yapabileceğini,sendikal faaliyetleri nasıl engelleyeceğini gayet iyi biliyorlar.İyi niyetli olan işverenleri bunların dışında görüyorum.İşveren veya vekilleri bu kanunen çalışanların hakları bunu yaparsam şöyle durumlar meydana gelir gibi kanuni korku içinde değiller.
Yazılı ve görsel basına gelelim.Çok zor rastlıyorum bu konulara.Gazetelerin orta sayfalarında Güzin Abla misalı dertlere çare bulmaya çalışan avukatlarımızın dışına çıkamıyoruz.
Türkiye Barolar birliği bu yüzeysel konulara ilişkin sayın vatandaşlar şu gibi bir suç işlerseniz cezası budur gibi birer dakikalık yayınlar yapamazmı?
Birde çıkan kanunların bu kadar esnek olması neden?İlaç prospektusune baktığımızda ne anlıyorsak çıkan kanunlardan da o kadar anlıyoruz.
Bunun yanında halk olarak okuma alışkanlığımız da az.Bizlerinde burada yanlışımız çok.Ama çıkan yasalarında yarı dolu su bardağı gibi olmaması gerekir.Bakış açısına göre kimin haklı olduğunu anlamak zor.
Bu şekilde bilinçli olarak bu yasalar böylemi çıkarılıyor bilemiyorum. Doktorların reçetelerini okuyamadığımız gibi.Reçetede ne yazdığını anlam benim hakkım olmalı.Oysa ben bu hakkı elde edebilmek için ya doktorluk yad da 4-5 yıl eczacı kalfası olmak zorundayım.Bu doktor örnekleride nerden aklımıza geldi bimiyorum.
Biz çalışanlara gelince hukuksal bir iş mahkemesi sonucu kanuni olarak işveren suçlu bulunursa benim aynı işte ne kadar süre devam edebileceğimi kestirmem bile çok güç.Tabiki bunun yanında devlet te olan müdürlerin bazıları mahkemeyle tekrar yerine iade ediliyorlar gayet te mağrur olarak işine devam ediyor.Özel sektörde bir yer değişikliği durumunu hukuksal olarak kazansam O işverenin beni işten çıkartmasını kanun nasıl engeller.
Devlette çalışırken hak aramak gayet kolay.Kim ne yapabilirki.Seni iştenmi çıkaracaklar sanki.
Selam ve saygılar