Cep Telefonu Çalmak

[KeremCAN77]

Değerli Forum büyüklerim Nisan 2009 yılında arkadaşım samimi oldugu bir arakdaşının dükkanından 2 adet cep telefonu çalmış, ve aldığı telefonları ayrı ayrı dükkanlara satmış, Cep telefonları çalınan arkadaş polise haber vererek tutanak tutturmuş ve başlatılan adli soruşturma sonucunda Cep Telefonlarını çalan arkadaş 3 gün önce polisler tarafından göz altına alındı..Savcılıkta ifadesini vererek Nöbetçi mahkeme tarafından Salıverildi ve nöbetçi mahkeme Dosya evrakının yeniden incelnmesi için Savcılığa iadesine karar verdi. Cep telefonlarını çalan arakdaşım Tck 142. mad. gereğince yargılanacak. Şimdi sormak istediklerim şunlar cevap yazacak bütün büyüklerime saygılarımı sunuyorum..

1.Cep telefonlarını çalan arkadaşım suçu işledikten sonra pişman olup mağdurun maddi yönden bütün mağduryetini karşılamış.

2.Cep telefonları çalınan sahış Hırszılık yapan arkadaştan şikayetli olmamış.

3.Şikayetçi olmamamsı durumunda dahi savcılık tarafından açılacak olan Kamu davasında Hırsızlık yapan arkadaşımı önündeki adli süreçte neler beklediğini açık bir şekilde yazcak büyüklerime şimdiden saygılarımı sunarım.

[ANTSU]

Değerli Forum büyüklerim Nisan 2009 yılında arkadaşım samimi oldugu bir arakdaşının dükkanından 2 adet cep telefonu çalmış, ve aldığı telefonları ayrı ayrı dükkanlara satmış, Cep telefonları çalınan arkadaş polise haber vererek tutanak tutturmuş ve başlatılan adli soruşturma sonucunda Cep Telefonlarını çalan arkadaş 3 gün önce polisler tarafından göz altına alındı..Savcılıkta ifadesini vererek Nöbetçi mahkeme tarafından Salıverildi ve nöbetçi mahkeme Dosya evrakının yeniden incelnmesi için Savcılığa iadesine karar verdi. Cep telefonlarını çalan arakdaşım Tck 142. mad. gereğince yargılanacak. Şimdi sormak istediklerim şunlar cevap yazacak bütün büyüklerime saygılarımı sunuyorum..

1.Cep telefonlarını çalan arkadaşım suçu işledikten sonra pişman olup mağdurun maddi yönden bütün mağduryetini karşılamış.

2.Cep telefonları çalınan sahış Hırszılık yapan arkadaştan şikayetli olmamış.

3.Şikayetçi olmamamsı durumunda dahi savcılık tarafından açılacak olan Kamu davasında Hırsızlık yapan arkadaşımı önündeki adli süreçte neler beklediğini açık bir şekilde yazcak büyüklerime şimdiden saygılarımı sunarım.

Hırsızlık

MADDE 141. - (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Nitelikli hırsızlık
MADDE 142. - (1) Hırsızlık suçunun;

a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,

b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,

c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

d) Bir afet veya genel bir felâketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,

e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,

f) Elektrik enerjisi hakkında,

İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun;

a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,

b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,

c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,

d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle,

e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak,

g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında,

İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi hâlinde, ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur


Etkin pişmanlık

MADDE 168. - (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık ve karşılıksız yararlanma suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle gidermesi hâlinde; cezası üçte birden üçte ikiye kadar indirilir.


Arkadaşınızın sabıkası olup olmaması v.b. durumlar gözönüne alınarak yukarıda yazılı maddeler çerçevesinde cezalandırılacaktır. Eğer sabıkası yok ise bu ceza hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verilebileceği kanaatindeyim.

[Hakkarili Arzuhalci]

Şikayetçi olmasa da hakkında kamu davası devam edecektir. Oluşa göre TCK 168 de belirtilen etkin pişmanlık hükmünden yararlanması mümkün değildir.

[KeremCAN77]

168. Maddeden yararlanması söz konus değilmidi. bunu anlıyorum

[Hakkarili Arzuhalci]

İfadenize göre arkadaşınız, hakkında kovuşturma başladıktan sonra mağdurun zararlarını gidermiş. Bu nedenle bu maddeden yararlanamayacaktır.

[KeremCAN77]

Aslında suçu işledikten 1 hafta sonra pişmanlığını dile getirip gidip arakadaşından özür dileyerek durumu anlatmış ve mağduriyetini gidermiş. Bu durumdada mı yararlanamaz

[Hakkarili Arzuhalci]

Polis tarafından gözaltına alınmadan önce mağdurun zararlarını ödediğini ispat edebilirse yararlanabilir. Ancak o zaman da akla bir sürü soru gelecektir. Diyelim şikayetçi şikayetini yaptı arkadaşınız bir kaç gün sonra pişman olduğunu söyleyerek dükkana giderek arkadaşının zararını ödedi. Bu durumda dükkan sahibinin polise bilgi vermesi gerekiyordu.

Yargı bütün bunları iyice araştirmadan hüküm vermez. Ben yorumumu ilk anlatımınıza göre yaptım ki, oluş şekline göre de mantıklı olan ilk ifadeniz zaten.

[ANTSU]

Kovuşturma başlamadan yani hakkında iddianame tanzim edilip görevli mahkemece kabul edilmeden evvel zararı tazmin ettiyse ; ki anlatımınızdan zararın tazmin edildiği anlaşılıyor TCK 168 den yararlanabilir.

[Hakkarili Arzuhalci]

Kovuşturma başlamadan yani hakkında iddianame tanzim edilip görevli mahkemece kabul edilmeden evvel zararı tazmin ettiyse ; ki anlatımınızdan zararın tazmin edildiği anlaşılıyor TCK 168 den yararlanabilir.

Kovuşturma başlamadan ifadesini yanlış yorumladığınızı düşünüyorum. Polis adli yönden savcının emrinde çalışır.

Telefonlar çalınmış, telefonları çalınan kişi polise müracaatta bulunmuş, bunun üzerine polis bir araştırmaya girerek çalanı tespit etmiş ve kendisini gözaltına almıştır. Buradaki soruşturma başlamadan ifadesinden şüphelinin kendi hakkındaki suçlamayı öğrenmeden önce mağdurun zararlarını ödemiş olması gerektiği sonucunu çıkarıyorum. Bunun tersinin kabulü yasa koyucunun amacına ters düşer.

[ANTSU]

Kovuşturma başlamadan ifadesini yanlış yorumladığınızı düşünüyorum. Polis adli yönden savcının emrinde çalışır.

Telefonlar çalınmış, telefonları çalınan kişi polise müracaatta bulunmuş, bunun üzerine polis bir araştırmaya girerek çalanı tespit etmiş ve kendisini gözaltına almıştır. Buradaki soruşturma başlamadan ifadesinden şüphelinin kendi hakkındaki suçlamayı öğrenmeden önce mağdurun zararlarını ödemiş olması gerektiği sonucunu çıkarıyorum. Bunun tersinin kabulü yasa koyucunun amacına ters düşer.

Saygıdeğer üstadım konu hakkında sanırım anlaşamadığımız bir nokta var aşağıdaki bilgiyi yorumlarsanız sevinirim saygılarımla;
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu, “hazırlık soruşturması” ve “son soruşturma” kavramlarını kaldırarak, “hazırlık soruşturması” yerine “soruşturma”, “son soruşturma” yerine “kovuşturma” kavramlarını tercih etmiştir.
CMK.m.2’ye göre, soruşturma, “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi”; kovuşturma ise “iddianamenin kabulü ile başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi” ifade etmektedir.
Basite indirecek olursak, soruşturma ceza davasının hazırlanması aşamasını; kovuşturma ise, savcı tarafından düzenlenen iddianamenin kabulünden ceza mahkemesinin karar vermesine kadar geçen süreci anlatmaktadır.