Merhabalar,
Açmış olduğumuz işe iade davasını kazandım ve işveren temyize gitti.Buradanda lehime 4+4 olan hakkım yargıtay tarafından onandı.Kanunlara göre temyiz sonucu işverene tebliğ edilir ve 30 günlük süre içinde ya işçiyi işveren işe iade alır ya da karar olan 4+4 ödenir diyor.Avukatım temyiz kararını işverene tebliğ etti.Ancak birçok forum sitesinde okuduklarıma göre işveren ne işe geri alıyor nede tutarı işverene ödüyor!!!Bu durumda yani işe geri almayıp hemde hakkım olan tutarı yatırmadığı takdirde ilamsız icra takibimi açmamız gerekir?İlamsız icra takibinin ilamlı ile arasındaki fark nedir?Anladığım kadarıyla ilamsız açılan bu icra takibinde bile işveren itiraz ederse asliye hukuk mahkemesi yolu görünecek ve bu iş bir hayli uzayacak sanırım...Bu konuda nasıl bir yol izlememiz gerekir?Örnek davalar varmıdır?
İlginize şimdiden teşekkür eder,çalışmalarınızda başarılar dilerim
Elinizde mahkemece verilmiş bir ilam varken neden ilamsız icra yolunu düşünüyorsunuz anlamadım. İlamsız açarsanız karşı tarafa itiraz şansı vereceğiniz için elbette bu hakkı kullanabilir. İlamlı icrada itiraz dava yolu ile olur işveren ilamın sahteleğini dava edebilir muhtevasını edemez.
İlamlı icraya riayet etmemenin cezai müeyyidesi vardır bildiğim kadarıyla (İİK 343) 1-3 ay hapis cezası vardır. Kolay gelsin
Dediğiniz çok haklısınız...İşverene tebliğ edilen Yargıtay kararı zaten.Lehime olan karar tebliğ edildi.Bu nedenle temyiz kararı ile ilamlı icra yolu açıktır diyorsunuz sizde yanılmıyorsam değilmi?
Ayrıca temyizin işverene tebliğinden 30 gün sonrasında eger işveren işe almazsa yada tazminatıda ödemezse ancak bu 30 gün dolduktan sonra icra takibi yapılabilir doğru telefuz ediyorum umarım?
Çünkü okadar çok benzer kararlar okudumki bazılarında 10 gün bazılarında 30 gün yazılmakta.
Kısacası temyiz tebliğin 30 günlük süre dolmasından sonra eğer işveren ücreti yatırmayıp işede geri almazsa bu 30 gün sonrasında yapılacak ilk işlem ilamlı icra takibi diyorsunuz değilmi?
Ben yargıtay kararı ile demiyorum mahkemenin kesin kararını ilamlı icraya koyarsınız icra emri tebliğ edilir süre o zaman işler biliyorum. Gereği yapılmazsa icra ceza hakimliğine şikayetle cezalandırılması istenebilir para için de haciz diye biliyorum.
Zaten işveren yerel iş mahkemesi kararına itiraz edip temyize gitti.1 yıl bekledikten sonra temyizde lehime sonuclandı ve bu temyiz kararını karşı tarafın avukatlarına tebliğ ettik,onlarda 8 mayısta teslim almışlar.30 gün sonrasında herhangi birşey yapmadıkları takdirde ilamlı icra yolu açılacak sanıyorum.
Gerçekten sizlere sabır diliyorum.Kanunlarımız okadar karmaşıkki herkes farklı birşey söylüyor
Değerli katkınız için çok teşekkür ederim
Saygılarmla
Bugün aldığım haber ve hesap kontrolü neticesinde yargıtay temyiz kararınını işverene yolladığım ve onların tebligatı teslim aldıkları tarihten bugüne kadar geçen sürede 25.gün dolması neticesinde yargıtay kararı olan 4+4 işe iademin yatırıldığını gördüm.Sizden öğrenmek istediğim;
1.Yatan bu miktar yani 4+4 maaş ilk 4 olan brüt 2. olan 4 net maaşmıdır?Yoksa 4+4 kararındaki tutar brüt maaşı üzerindenmi yatar?
2.Yatan bu miktarda faiz+diğer haklar hesaplanarakmı yatar?
3.Avukat arkadaşım derki yatan bu miktarda avukatlık %7 ücreti ve kdv %2.5 yatmış diyor.Bu nekadar doğrudur?Benim bildiğim davayı kim kazanırsa kaybeden taraf avukatlık masrafını ödemezmi?
4.Fazla yatan kısım hakkında mücbir yada benzeri bir terimle karşı taraf dava açabilir deniyor?Bunun aslı nedir?,
Yardımcı olursanız çok sevinirim
Valla çok bir şey anlamadım ben yazdıklarınızdan 4x4 ü biliyorum ama o konuyla alakalı değil
Dosya hesabı yapılır masraf faiz avukatlık ücreti ne varsa ödemek zorundadır yoksa cebren tahsili yoluna gidilir. Avukatınız bilir bu mevzuları siz kafanızı yormayın. Kolay gelsin gözünüz aydın.
Daha önce bu forumda işe iade davasının sonuçlarını bir kaç defa açıkladık. Ama tekrar açıklamakta yarar olduğu anlaşılıyor;
1) Kesinleşmiş işe iade kararı davacıya (işçiye veya avukatına) tebliğ edildikten sonra 10 işgünü içinde işverene başvuru yaması gerekir. Yargıtay kararlarına göre, 10 işgünü içinde işverene ulaşması gerekmez, önemli olan 10 işgünü içinde işçinini iradesini noter veya posta (veya başka bir yol) ile açıklaması gerekir.
2) Bu bildirimi alan işverenin, 30 gün içinde işçiyi işe başlatması gerekir.
3) İşe başlatırsa 4 aylık boşta geçen sürenin ücretini ve diğer ücret niteliğindeki haklarını (yan ödemeler, vs.) ödemelidir. Bu 4 aylık üsrenin sigorta primleri de işverence tahakkuk ettirlierek SGK'ya yatırılmaldır. Yani işçinin işine son verilmemiş gibi hakları 4 ay için geçerli olacaktır. Bu açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere, 4 aylık ücret giydirilmiş ücretin netidir. Yani ücret ve ekleri toplanacak ve vergi, sigorta primi kesildikten sonra neti işçiye ödenecektir.
4) Bu 4 aylık ücret ödenirken, şayet daha önceden işçiye fesih anında ihbar/kıdem tazminatı ödenmişse, işveren bu tazminatları geri istemek hakkına sahip olduğundan, 4 aylık ücret ile tazminat mahsup edilecek ve bakiye olarak kim alacaklı kalırsa bakiyeyi diğer taraftan isteyecektir.
5) İşveren işçiyi işe başlatmaz ise yukarıda izah ettiğimiz 4 aylık ücret ve diğer haklar yine ödenecektir. Buna ilave olarak 4-8 aylık işe başlatmama tazminatı da ödeyecektir. işe başlatmama tazminatı çıplak ücretin brütü üzerinden hesaplanacaktır. Yani yan ödemeler (ikramiye vs.) dahil edilmeyeck ve sadece kök ücret uygulanacak, ancak gelir vergisi kesilmeyecektir.
6) İşveren bunları (4 aylık ücret ve 4-8 aylık işe başlatmama tazminatını) ödemez ise bunlar ancak İLAMSIZ icaya konabilir. Çünkü bunlar eda hükmü değil, tespit hükmüdür. Zaten işe iade kararında bunların parasal toplamı (mebalağ) belirtilmiyor. Sadece kaç aylık tutar olduğu yazıldır.
7) İşe iade kararındaki avukatlık ücreti ve yargıalama gideri eda hükmünde olduğundan, bu kısımlar ilamlı icraya konu olabilir.
8) İşçi kesinleşmiş işe iade kararının tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işverene başvurmazsa veya başvurduktan sonra işverenin davetine rağmen işe başlamza ise fesih geçerli hake gelir ve işe iade davasından hiç bir hak elde edemez. Boşuna dava açmış ve boşuna masraf etmiş olur. (işçinin başvuru yaptıktan sonra işverenin davetine uymayarak işe başlamaması halinde 4 aylık ücreti ödemesi gerektiği yönünde 1 (bir) adet Yargıtay kararı var, ancak Yargıtay bu kararından dönmüş durumdadır ve yeni kararları ile bu eski görüşünden vazgeçmiştir).
9) Başvurudan sonra işçinin 30 gün içinde başlatılmaması halinde, önceki fesih ortadan kalkar ve otuzuncu gün yeni fesih yapılmış sayılır. Bu durumda işe başlatmama tazminatının, kıdem/ihbar tazminatının, varsa senelik izin ücretinin işe başlatmama tarihindeki (otuzuncu gündeki) ücret üzerinden hesaplanması gerekir.
10) Bazı işverenler, daha önce kıdem tazminatı ödemiş isler, sadece 4 aylık kısma ait tazminatı hesaplayarak farkı hesaplıyorlar, ki bu yanlıştır ve işçinin zararınadır. Doğrusu; işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden 4 aylık süre de dahil edilerek tüm sürenin kıdem tazminatı hesaplanır ve daha önceki ödenen düşülerek, bakiyesi işçiye ödenir. Kıdem tazminatı tavanı söz konusu ise; işe başlatmama tarihindeki tavandan hesaplama yapılır.
11) Ücreti ödenen 4 aylık sürenin daha önceki süreye eklenmesi halinde yeni bir senelik izin ücretinin doğması olasıdır. Yani önceden artık kalan süreye 4 ay eklendiğinde 12 ayı buluyorsa yeni bir senelik izin doğar ve bu da işe başlatmama tarihindeki ücretten ödenmelidir.
12) 4 aylık ücretin faizi (en yüksek mevduat faizi) işverene yapılan başvuru tarihinden başlar, işe başlatmama tazminatının faizi (yasal faiz) ise bundan 30 gün sonra (yani işe başlatmama tarihinde) başlar. Fakat Yargıtay bu konuya açıklık getirmek için bu tarihler itibariyle karşı tarafı temerrüde düşürmek gerektiğinden bahsediyor ve bu temerrüdü aslında işe başvuru yazısında yapmak mümkündür. Şöyle ki, işverene yapılan başvuruda; "beni işe başlatın, başlatmazsanız 4 aylık ücretmi ve işe başlatmama tazminatımı ödeyin" derseniz, işveren temerrüde düşmüş olur.
Özetlemeye çalıştım ve hatırlayabildiklerimi yazdım. Selamlar.
Sn.Oğuz ve Sn.Bilgili,
Paylaşımlarınız için öncelikle çok teşekkür ederim.Vermiş olduğunuz oldukça detaylı bilgiler için Sn.Bilgili sizede gerçekten minnettarım.
Özetle, benim kazandığım bu dava 4 maaş iş güvencesi tazminatı,4 maaşta işe başlatmama tazminatıdır.4857 sayılı yasanın 21.maddesi gereğince ve http://hukukcu.com/modules/smartsect...php?itemid=105 bu linktede oldukça detaylı yazılan emsal davalarla örneklendirilmiş dava sonuçlarına göre 4 maaş iş güvencesi tazminatı brüt maaş üzerinden değil net olarak hesaplanır deniyor.Umarım yanılmıyorumdur.Diğer 4 maaş yani işe başlatmama tazminatı hesaplanırken davanın sonuçlandığı güne kadar reel olarak işyerinde çalışıyor göründüğüm için temyiz kararı günündeki brüt maaş tutarı,ssk primleri,ikramiyeler,yemek paraları,kıyafet paraları,yılsonu şirket kar marjı ikramiyesi,tatil parası gibi tüm sosyal haklarımda hesaplanarak tarafıma yatırılması gerekmektedir.Lütfen yanılıyorsam düzeltmenizi rica ederim.Ben 2007 Kasım ayında işten çıkartıldım ve hemen dava açtım.Adana İş mahkemesi 4+4 maaş kararı verdi ve işveren nisan ayında temyize gitti.Yargıtay temyiz kararı 2009 yılı Nisan ayında lehime tekrar karar verdi.2007 Kasım-2009 Nisan yani toplam 17 aylık zaman dilimi içinde yukarıda yazılan tüm sosyal ve yasal haklara sahip olmuşum anlamı çıkartılmamaktamıdır?Tüm kanunları ezberledim artık4 maaş iş güvencesi tazminatı net maaştan hesaplanırken,diğer 4 maaş işe başlamama tazminatı, İş kanunun geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçlarının düzenlendiği 21.maddenin 3.fıkrasında “kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulanan ücret ve diğer hakları ödenir.”denilmektedir.
Yargıtay’a göre; çalışılmadığı halde ödenecek ücret; brüt giydirilmiş ücrettir. Giydirilmiş ücret, asıl ücretle birlikte işçiye verilen prim,ikramiye,sosyal haklar ve diğer ek ücret ödemelerinin de dahil olduğu ücrettir. (9.HD. 9.10.2003 T. E.2003/12544 K. 2003/716689 ) belirtilmektedir.
İşveren yanılmıyorsam tüm haklarımı hesaplayarak tüm haklarımı hesabıma yatırmış.Diğer aklıma takılan konu av ücreti ve yargılama giderleri.
İşe iade davası sonunda mahkemece takdir olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekalet ücreti Yargıtay’a göre ,asıl talep feshin geçersizliği ve işe iade olduğundan maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekir.(9.HD. 10/11/2003 T. E.2003/18911 K.2003/18905 - 9.HD 29.1.2004 T. E. 2003/23029 K.2004/1414 - 9.HD 8.07.2003 T. E.2003/12442 K.2003/13123) Öğretide ise, işe iade davasında parayla ifade edilebilen bir tazminat ve ödenecek ücret ve hakları parayla ifade edildiğinden maktu yerine nisbi oranlara göre vekalet ücreti ödenmesi gerekir,görüşü dile getirilmektedir.Vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusundaki hüküm bir eda hükmü olduğundan ilamlı icraya konulabilir. denilmektedir.Yani av ücreti bana yatan tutar içinde değildir diye düşünüyorum yanılıyormuyum Sn.Bilgili?
Katkılarınız için sonsuz teşekkür ederim
Saygılarımla
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku