+ Konuyu Yanıtla
1 den 4´e kadar toplam 4 ileti bulundu.

Konu: Görev Sorunu

Görev Sorunu Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    Jun 2003
    Nerede
    Afyonkarahisar
    İletiler
    2.022
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Görev Sorunu

    Merhaba Arkadaşlar,
    İdareye Tarım sigortalılığın tespiti ve tescili için başvuruda bulunuluyor. İdare kadının "aile reisi" sıfatı taşımadığından bahisle başvurusunu reddediyor. Anayasa mahkemesi kararı ile aile reisi ibaresi kanundan kalkmış durumda ve bu başvurunun kabul edilmesi gerekir. Ayrıca Uygulama tebliğine göre İdarenin başvuruyu kabul etmesi gerekir.

    Ben İdare mahkemesine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine evli kalınan sürede tarım sigortalısı kalınamayacağına dair kurum işleminin iptali için dava açmayı düşünüyorum.

    Ancak içimden bir ses ise İş mahkemesine Tespit ve Tescil davası mı açmalıyım diye soruyor. Araştırmam ve soruşturmalarım sonuçsuz kaldı. Bu konuda bilgi ve önerisi olan arkadaşlarım varsa şimdiden çok teşekkür ederim.



    Hukuki NET Güncel Haber

    Görev Sorunu konulu yargıtay kararı ara
    Görev Sorunu konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    dursunsir Misafir

    Tanımlı Re: Görev Sorunu

    Alıntı Av.Ali Sinkay rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Merhaba Arkadaşlar,
    İdareye Tarım sigortalılığın tespiti ve tescili için başvuruda bulunuluyor. İdare kadının "aile reisi" sıfatı taşımadığından bahisle başvurusunu reddediyor. Anayasa mahkemesi kararı ile aile reisi ibaresi kanundan kalkmış durumda ve bu başvurunun kabul edilmesi gerekir. Ayrıca Uygulama tebliğine göre İdarenin başvuruyu kabul etmesi gerekir.

    Ben İdare mahkemesine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine evli kalınan sürede tarım sigortalısı kalınamayacağına dair kurum işleminin iptali için dava açmayı düşünüyorum.

    Ancak içimden bir ses ise İş mahkemesine Tespit ve Tescil davası mı açmalıyım diye soruyor. Araştırmam ve soruşturmalarım sonuçsuz kaldı. Bu konuda bilgi ve önerisi olan arkadaşlarım varsa şimdiden çok teşekkür ederim.
    Merhabalar

    2926 Sayılı Tarım Bağ Kur Kanununun 2. maddesi 4956 sayılı Kanunun 48. maddesiyle değiştirilerek 2.8.2003 tarihinden itibaren "22 yaşını doldurmuş aile reisi kadınlar ibaresi" kapsamdan cıkartılmış olup kadılnar icin aile reisliği şartı kaldırılmış durumda... O nedenle 22.05.2007 tarihli 7 seri nolu tarım Bağ Kur Tebliği ve 2007/44 sayılı genelge ile tarımsal faaliyette bulunan kadınların faaliyetlerini belgeleyebilmeleri idurumunda ürün teslim ve satışlarından prim kesintisi yapıldığını gösterir makbuslarla kuruma başvurmaları durumunda sigortalılıkları faaliyetin tespit ediliği tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalılıkları başlatılmaktadır. Aksi durumlarda iş mahkemesine tespit ve tescil davası acılmaktadır.

    tarımsal faaliyetlerde aile reisliğine ilişkin bir yargıtay kararı vardı elimde... onu yarın arşivimden buraya ekleyeyim

  4. #3
    dursunsir Misafir

    Tanımlı Re: Görev Sorunu

    Merhabalar,

    İlgili kararlar aşağıdadır...
    21. Hukuk Dairesi 2006/14147 E., 2006/12826 K.
    • AİLE REİSLİĞİ
    • HUKUKİ YARAR
    "İçtihat Metni"
    Davacı, tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.

    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hukuki yararının bulunmamasına göre davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine;

    2-Dava, davacının ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi takibeden aybaşı olan 2.7.1999 tarihinden dava tarihi olan 16.5.2006 tarihi arasında 2926 sayılı Yasa'ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.

    Mahkeme istemin reddine karar verilmiştir.

    2926 sayılı Yasa'nın Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın tarımsal faaliyette bulunan kimselerden 22 yaşını doldurmuş erkeklerle, 22 yaşını doldurmuş aile reisi olan kadınların bu Kanuna göre sigortalı sayılacaklarına ilişkin 2. maddesi 24.07.2003 tarihli 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile değiştirilerek " aile reisliği" ve "22 yaş" koşulu kaldırılarak 5. madde ile "18 yaşını doldurmuş olmak" koşulu getirilmiştir.

    Somut olayda uyuşmazlık; 4956 sayılı Yasa ile getirilen bu değişikliğin davacı yönünden uygulama alanı bulunup bulunmadığı noktasındadır.

    Uyuşmazlığın çözümü, sosyal güvenlik hukukunun niteliğinin incelenmesini ve yasaların zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kuralların tartışılmasını gerektirmektedir.

    Sosyal Güvenlik Hakkı, Anayasa ve yasalar karşısındaki konumuna göre; kullanılması zorunlu bir hak olup bu haktan vazgeçilemez, devredilemez ve kaçınılamaz. Başka bir anlatımla; sosyal güvenlik hakkı kişiye bağlı, geleceğe uzanan ve herhangi bir süre ile kısıtlanamayan temel Anayasal bir hak olup bu niteliği itibariyle diğer özel hukuk alanında yer alan kurumlarla karşılaştırılamaz ve özel hukuk kurallarıyla açıklanamaz. Sosyal Güvenlik alanında oluşuturulacak tüm kuralların, özde, sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olması zorunludur. Sosyal hukuk devleti, niteliğinin bir gereği olarak "Sosyal Güvenlik" kavramını yaşama geçirerek somutlaştırır.

    Diğer yandan, değişiklikten önce 2926 sayılı Yasa'nın 2,maddesinde kadın sigortalılar için konulmuş olan "aile reisliği" kavramı tarımda kendi adına ve hesabına çalışan kişiler arasında ayrım yaratmakta olup Anayasamızda ifadesini bulan "eşitlik" ilkesi ilede bağdaşmayan ayrımcılık içeren bir hükümdür. Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucuda yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir.

    Öte yandan; bir çok Yargıtay kararlarında da açıkça vurguladığı üzere bu tür yeni yasaların ünlü hukukçu Roubier'in açıkladığı üzere yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği başka bir anlatımla yeni yasanın yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal tesirini göstereceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesinden değil, zaman içerisindeki ani etkileri söz konusu olmaktadır. Esasen HUMK 578 maddesi nedeniyle Yargıtay'ın 7.12.1964 günlü Tevhidi İçtihadı ile Hukuk Genel Kurulunun 9.3.1988 gün 1987/860 Esas, 1988/232 karar sayılı kararında da bu görüşe yer verilmiştir

    Uyuşmazlığa konu bu olayda hukuksal ve maddi alanda etkisini göstermiş, hukuk kuraları uyarınca tamamlanmış ve sonuçlarını doğurmuş bir kazanılmış hak söz konusu değildir. Sosyal güvenlik kurallarının tanımlanan niteliği nedeniyle lehe olan bu düzenlemenin ihtilafa uygulanması gerekmektedir.

    Somut olayda davacı 10.11.1964 doğumlu olup ihtilaf konusu dönemde 2.7.1999,8.6.2000 ve 15.5.2001 tarihinde sattığı ürün bedellerinden tevkifat yoluyla prim kesintisi yapıldığı, evli olduğu, 16.5.2001-25.5.2001 tarihleri arasında SSK'na tabi zorunlu sigortalı olarak kısa süreli çalışmasının bulunduğu görülmektedir.

    Yapılacak iş; davacının tarımsal faaliyetine ilişkin kayıt ve belgelerinin getirtilerek işin esasına girilerek 2926 sayılı Yasa'nın 5.,7.,9.10., ve 36. maddeleri birarada değerlendirilerek sonuca gitmektir.

    Mahkemece bu hukuki olgular gözetilmeksizin davacının "aile reisi" olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    T.C.
    YARGITAY
    10. HUKUK DAİRESİ
    E. 2004/9147
    K. 2004/12677
    T. 28.12.2004
    DAVA : Davacı, 01.03.1987 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa hükümlerine göre Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

    Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik HÖkimi Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    KARAR : Dava, 01.03.1987 tarihinden itibaren aile reisi olması nedeniyle 2926 sayılı kanuna tabi sigortalılığın geçerli olduğunun tespitine ilişkin olup, Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Öncelikle davacıya ait olduğu iddia edilen tarım sigortalılığı giriş bildirgesinde Menşur isimli bir erkeğin tescilinin yapılmış olması karşısında; anılan kimlik bilgileri ile nüfusa kayıtlı bir kişi olup olmadığının araştırılması ve varlığının saptanması halinde mahkemeye celbi bildireceği deliller de toplanmak suretiyle giriş bildirgesinin kime ait olduğu hususları açıklığa kavuşturulmalıdır.

    Öte yandan 2926 sayılı kanunun 2. maddesi (4956 sayılı kanun ile değişikliği öncesinde); 22 yaşını doldurmuş aile reisi kadınların bu kanuna göre sigortalı sayılacağı düzenlemesini içermekte olup, somut olayda davacının aile reisi vasfına ne şekilde sahip olduğu hususu da yeterli şekilde araştırılmamıştır. Bu yönde; davacının kocasının nakliyecilik yaptığı ve davacının tarlaların ekimi ile ilgilendiğinin iddia edilmiş olması karşısında, davacının kocasının 1479 veya 506 sayılı kanun kapsamında sigortalılığının bulunup bulunmadığı, davacının belediye, ziraat odası, tarım kredi kooperatifi ve benzeri kuruluşlarda kaydının olup olmadığı araştırılarak ne şekilde aile reisi sıfatına sahip olduğu sorgulanmalı, aile reisi sıfatının saptanamaması halinde ise 17.12.1996 tarihinden itibaren prim ödemeleri bulunması karşısında isteğe bağlı sigortalı olup olamayacağı değerlendirilmelidir.

    Açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    2926 Md.2 2003 yılında değiştirlmeden önce Aile reisliği kavramı vardı.2003 değişikliğinden sonra aile reisliği kavramı kalktı. uygulamada aile reisi olarak eşi ölmüş veya bekar dul vs. bayanlar kabul ediliyordu. 2005 yılında açmış olduğumuz bir davada hakim vijdanının sesini dinledi ve müvekkil aile reisi olmamasına rağmen 1994-1999 yılları arasında Zorunlu Tarım Bağkur Sigortalısı Olduğuna karar vererek davamızı kabul etti Yargıtay 21 Hd. de ( 2006\4052 e -2006\5231 k) hükmü onadı. Müvekklilinizin fiilen aile reisliği yaptığı kendi nam ve hesabına çalıştığı yönünde delil sunabilirsiniz.

  5. #4
    Kayıt Tarihi
    Jun 2003
    Nerede
    Afyonkarahisar
    İletiler
    2.022
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: Görev Sorunu

    Sayın Dursunsir,
    Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Ancak sıkıntı şudur. idarenin Hizmetine yönelik bir itirazı yoktur. İdarenin itirazı kaldırılan bir maddeye yöneliktir. Ve tespit davası açmak yerine red kararının iptalini istemek akla daha yakın görünüyor. İdarenin bu işlemi açıkca kanuna aykırıdır, ayrıca gönderilen genelge ile de resen tescil gerektiği ortadadır. İşin esasına girmek yerine sadece "aile reisi" sıfatı taşımadığı için red kararının iptalini istemek sonucu çözecektir. İdarenin bir işleminin iptali söz konusu olduğu için de bu konuda tereddüt yaşıyorum. İş mahkemesine dava açtığımız zaman ise gereksiz yere işin esasına girilecek ve deliller toplanarak sigortalılığın tespit ve tescili kabul edilecek ama zaman kaybı yaşanacaktır.

    Tereddüt konumu anlatabilmişimdir umarım. Verdiğiniz bilgiler için de çok teşekkür ederim.

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Görev ve Görev Yeri Değişikliği ile İstifaya Zorlanma
    Merhaba Değerli Hukukçu Arkadaşlar, Bir konuda görüşlerinize danışmak istiyorum. Yaklaşık 4 senedir çalıştığım şirket mesaiye kalmadığım için beni...
    Yazan: ilyaskuru Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 12-12-2013, 11:50:35
  2. İdare Hukuku Boyutuyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Uygulamalarında Görev Sorunu [Kitap Fiyat bilgisi]
    Gül Üstün - On İki Levha Yayıncılık - 2013 Nisan - 35,00 TL İdare Hukuku Boyutuyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun...
    Yazan: Hukuk Kitapçısı Forum: Hukuk Kitapları Tanıtımı
    Yanıt: 0
    Son İleti: 24-04-2013, 21:30:06
  3. Devriye polislerinin görev ihmali ve görev esnasındaki ciddiyetsiz tutumları
    Merhaba Sayın okurlar, oturduğum izmir ili x ilçesinde istanbuldan yaklaşık 1.5 2 ay önce taşındım. ist da oturduğumuz semtte o kadar çok...
    Yazan: ozgursenerdogan Forum: Kamu Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 31-07-2011, 08:52:16
  4. İş yerinde görev değişikliği ve görev tanımı, istek dışı iş yaptırma
    İyi günler, Oğlum bir şirkette "tasarımcı" ünvanı ile çalışıyordu. Ekonomik krizde kısa çalışma uygulamasına tabi oldu. Geçen eylül ayında, yasal...
    Yazan: abc_12345 Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 0
    Son İleti: 17-02-2011, 20:49:00
  5. Görev tanınımın değişmemesi ve görev reddi
    Merhaba, Şu an çalışmakta olduğum departmanda personel sayısı azaltılacak 3 kişi çalışıyoruz ve bulunduğum departmanda çalışacak personel sayısı...
    Yazan: merek Forum: Bireysel İş Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 19-06-2006, 22:45:10

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.