2005 yılında polis memuru iken ahlak büroda çalıştığım sırada başımdaki amiriminde bilgisi dahilinde bir bayanı muhbir olarak kullanmaya başladım ancak narkotik baskınında bayanla aynı ortamda yakalanınca hakkımda eödt nün 8/16 maddesi gerğince iffetsiz kadınlarla ilişki kurmak suçundan işlem yapılmaya başladı ve açığa alındım.
Bu açık esnasında işlemlerin bir an önce sona ermesi için adı geçen bayanla tekrar görüşmelerim oldu ve dosyam yüksek disiplin kuruluna sevk edilince görüşmelerimi kestim. Konudan amiriminde bilgisi var diye ifade vermeme rağmen amir inkar etti ve sonuçta ihraç kararı ile ceza almam istemiyle dosyam görüşüldü ancak daha önceki hizmetlerim gözönüne alınarak ve cezam olmamamsı nedeniyle bir alt ceza uygulamasıyla 24 ay kıdem tenzili cezası aldım, konuya karşı açtığım dava ise halen danıştayda tekemmülde beklemede.
Fakat işin devaında ben açıktayken adı geçen bayanla görüştüğüm esnada adı geçen bayanda örgüt kurarak fuhuş yaptırdığı iddasıyla teknik takibe alın mı ve benim bu takibin başladı. 1. haftada 5 adet telefon görüşmem olmuş, ki bu görüşmelerde fuhuşla alakalı bir konuşmada yok sadece benimle görüşmek istediğini ve adres vermemi söylemiş. Zira adıgeçen bayanda ifadesinde bunu belirtiyor ve benimle olan görüşmesinin hakkımdaki soruşturma ile ilgili olduğunu söylemiş. Bu olaya istinaden benim adımda adı geçen örgüte dahil edilmiş ve adli dosyaya gizlilik konularak ilk mahkemede tututklandım.3.5 ay cezaevinde tutuklu kaldım ve dosyadaki gizlilik kararının kalktığı gün tensip incelemesi sonucunda mahkemeye dahi çıkmadan tahliye edildim.
Ama bunla ilgilide tekrar hakkımda idari soruşturma açıldı ve sonuçta savunma hakkım kısıtlanatak aynı madde artı yetkisini ve nufusunu kötüye kullanmak maddeside eklenerek göreve başlamamdan 1 sene sonra ihraç edildi. konuyla ilgili idare mahkemesine açtığım davadan ise ''savunma hakkımın kısıtlanarak ceza verilmesi gerekçesiyle iptal kararı ''lehime çıkmıştır.
fakat idare iptal kararını uygulamak yerine beni tekrar savunma yapmam için çağırmış ancak ben mahkeme kararı elime geçemediğini gerekçesiyle savunmaya gitmedim ve genede hakkımda bir daha ihraç kararı çıktı.aslında konu dahada uzun ama sadece şimdlik aklıma gelen kadarıyla aktardım. şimdi benim merak ettiğim konular ve4 yardım istediğim konular şunlar.
1- Ben açıktayken yetki ve nufusumu kötüye kullanma gibi bi şansım var mı?
2- İddia aedilen suç tarihi benim diğer soruşturmamın devam ettiği zamana rast lıyor ve bu görüşmelerim 6 aylık bir teknik takibe rahmen ilk haftada 5 tane görüşmeyle kısıtlı kalıyor dolayısıyla sürekli bir görüşme değil mecburi bir görrüşme olduğuda ortada.
3- CMUK ilgili maddesinde 'teknik takiple elde edilen deliller amaçlanan soruşturma harcinde kullanılamaz ibaresi bulunmasına rağmen idari soruşturmadada kullanılması yasalmı. bunu sağlayacak kanuni bir dayanak var mı?
4- Disiplin kurulları sadece 657 sk tabi memurlara dsiplin cezası verbilir ama mahkeme kararının iptal ettiği bir dosyayla ilgili şunda memur olmamama rağmen benim hakkımda karar verebilir mi?
5- Disiplin kurullarıyla ilgili yönetmelik Madde 15 - Disiplin Kurulu üyeleri, kendilerine, eşlerine, ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarına, disiplin cezası verilmesini teklif ettikleri, haklarındaki disiplin soruşturmasını yaptıkları memurlara ait işlerin görüşülüp karara bağlanmasında kurula katılamazlar ibaresi vardır ama benim hakkımda daha önce ihraç kararı vermiş bir kurulun benim dosyamı tekrar incelemesi ve karar vermesi hukuki midir?
6- İddia edilen suç tarihi üzerinden yaklaşık 2.5 sene geçmiştir ki ceza zaman aşımı 2 senedir. zamanında verilen ceza ise iptal edilen bir karardır ve 2670 sayılı Kanun, zaman aşımını durduran ve kesen sebepler getirmediği için zaman aşımının işlemesi asıldır buna göre verilen ilk kararın zaman aşımın keseceği yönünde yazılı hukuki bir dayanak var mıdır?
7- İl disiplin kurulu sadece 8716 maddeyle ilgili olarak dosyamı yüksek disiplin kuruluna göndermiş ancak yüksek disiplin kurulu 8/7 maddeyide işleme koymuş savunmam alınırken bununla ilgili savunmam istenmemiştir... böyle bir uygulama hukuki midir?
9- Hakkımda verilen yeni kararı eski kararın etkilemesi kuvvetle muhtemeldir dolayısla yeniden ve başka şahıslar tarafından karar verilmesi gerekmez mi?
8- 657 sk kanunun memurluktan çıkarmayı düzenleyen kısmında yüz kızartıcı suçlar bölümünde rüşvet,irtikap,zimmet,dolaylı iflas gibi suçlardan bahsedilmiş ancak iffetsiz kadınlarla ilişki kurmak bu suç kapsamına girmediği açıktır. Zira anayasanın ilgili maddeleride kişiin özel hayatını korumaya yöneliktir.ben bu suçu işlemiş olsam bile(vicdanen rahatım işlemedim) bu caza ağır bir ceza değilmi. zira 657 kanun emn örgütü disiplin tüzüğü ise sadece yüzük tür ve kanunkadar geçerli değildir.
Aklıma gelenler şimdilik bunlar. Yukarıda yazdığım maddelerle ilgili yorumu yada bana yol gösterecek arkadaşlara ve hukukçu arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim.
1- Ben açıktayken yetki ve nüfuzumu kötüye kullanma gibi bir şansım var mı?
CEVAP; 657 sayılı yasanın 137.madde ve devamı hükümleri uyarınca açığa alınan bir memurun disiplin sorumluluğu devam etmektedir. Yeti görev dahilide, nüfuz ise görev harici olabilir. Ancak bu soyut açıklama her zaman her olayda geçerli olmayabilir. Nihayetinde açıklamalarınız ile dosyada bulunan delillerin aynı olduğunu farz ederek konuşmak çok doğru olmamak ile birlikte, aynı suçtan iki kez soruşturma geçirilmez ilkesi size daha yakın gibi duruyor. https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=47367
adresinde yer alan Görevden Uzaklaştırma Yetkisi Ve Hak Arama Yolları isimli makaleyi okumanızı tavsiye ederim.
2- İddia edilen suç tarihi benim diğer soruşturmamın devam ettiği zamana rastlıyor ve bu görüşmelerim 6 aylık bir teknik takibe rağmen ilk haftada 5 tane görüşmeyle kısıtlı kalıyor dolayısıyla sürekli bir görüşme değil mecburi bir görrüşme olduğuda ortada.
CEVAP;Telefon dinlemeleri örgüt suçlarında sadece örgütün kurcuları ile ilgili olursa teknik takip geçerlidir. CMK 135/6/a-8.madde de “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Hariç tutulan TCK nın 220.maddesinin 2,7 ve 8.fıkralarına baktığımızda; örgüte üye olmakla suçlananların, örgütü yardım edenlerin telefonlarının dinlemesi CMK 136/6.maddeye göre mümkün değildir.
CMK 138/2.maddeye baktığımızda da “Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci Maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.” Hükmünün yer aldığı anlaşılacaktır. Bu durumda tesadüfen bir başkansını dinlerken dahi öğrenilen örgüt üyeliğine ilişkin delilin adli soruşturmada bile kullanılması mümkün değildir.
3- CMUK ilgili maddesinde 'teknik takiple elde edilen deliller amaçlanan soruşturma harcinde kullanılamaz ibaresi bulunmasına rağmen idari soruşturmadada kullanılması yasalmı. bunu sağlayacak kanuni bir dayanak var mı?
CEVAP;Bu delillerin disiplin soruşturmasında kullanılmasının mümkün olmadığı ile ilgili Telefon Dinlemesi İle Elde Edilen Delillerin, Disiplin Soruşturmasında Kullanılması isimli makale bulunmaktadır. Yeterli açıklama orada bulunmaktadır. http://hukukcu.com/modules/smartsect...php?itemid=246
4- Disiplin kurulları sadece 657 sk tabi memurlara disiplin cezası verebilir ama mahkeme kararının iptal ettiği bir dosyayla ilgili şunda memur olmamama rağmen benim hakkımda karar verebilir mi?
CEVAP;Tekrar karar verilecek şekilde usul yönünden bir eksiklik dolayısı ile disiplin cezası verilmiş ve mahkemece bozulmuş ise, disiplin kurulunun tekrar toplanıp aynı konuda karar alması mümkündür. Bunun Danıştay kararlarında ve uygulamada çok sayıda örneği bulunmaktadır. Keşke Amerika’yı tekrar keşfetmek yerine bir avukattan yardım alsaydınız. Teziniz uygulama ve Danıştay kararları tamamen uyumsuz, hatalı bir görüştür.
5- Disiplin kurullarıyla ilgili yönetmelik Madde 15 - Disiplin Kurulu üyeleri, kendilerine, eşlerine, ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarına, disiplin cezası verilmesini teklif ettikleri, haklarındaki disiplin soruşturmasını yaptıkları memurlara ait işlerin görüşülüp karara bağlanmasında kurula katılamazlar ibaresi vardır ama benim hakkımda daha önce ihraç kararı vermiş bir kurulun benim dosyamı tekrar incelemesi ve karar vermesi hukuki midir?
CEVAP;İptal kararları işlemi tesis ettikleri tarih itibarı ile adeta silerler. Sizin iptal kararınız savunma hakkını kısıtlamak ile ilgili ise, usul yönünden verilen bu iptal kararı sonrasında aynı kurul toplanıp aynı dosyayı tekrar görüşüp karar verebilir. Teziniz uygulama ve Danıştay kararları tamamen uyumsuz, hatalı bir görüştür.
6- İddia edilen suç tarihi üzerinden yaklaşık 2.5 sene geçmiştir ki ceza zaman aşımı 2 senedir. zamanında verilen ceza ise iptal edilen bir karardır ve 2670 sayılı Kanun, zaman aşımını durduran ve kesen sebepler getirmediği için zaman aşımının işlemesi asıldır buna göre verilen ilk kararın zaman aşımın keseceği yönünde yazılı hukuki bir dayanak var mıdır?
CEVAP;İptal kararı şeklinde bir mahkeme kararı var ise, bu kararda belirtilen eksikliğin giderilerek tekrar karar verilmesi mümkündür ve bu süreçte zamanaşımı işlemez. Yani bir iptal kararı üzerine 2-3-4-5 sene sonra da disiplin cezası verilebilir. Bu hususta da çok sayıda Danıştay kararı bulunmaktadır. Teziniz uygulama ve Danıştay kararları tamamen uyumsuz, hatalı bir görüştür.
7- İl disiplin kurulu sadece 8716 maddeyle ilgili olarak dosyamı yüksek disiplin kuruluna göndermiş ancak yüksek disiplin kurulu 8/7 maddeyide işleme koymuş savunmam alınırken bununla ilgili savunmam istenmemiştir... böyle bir uygulama hukuki midir?
CEVAP; Yüksek disiplin kurulunun il disiplin kurulu kararını değiştirme yetkisi yoktur. Yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler. Ancak sizin cezanız aynı nitelikte, sadece gerekçe ve dayanılan hüküm maddesi farklı. Ancak yinede itiraz ve dava konusu yapılabilir.
7- Hakkımda verilen yeni kararı eski kararın etkilemesi kuvvetle muhtemeldir dolayısla yeniden ve başka şahıslar tarafından karar verilmesi gerekmez mi?
CEVAP;Hayır. Yukarıda açıklandığı üzere, iptal kararı sonrasında usul yönünden bozulan bir disiplin cezasını aynı kurul tekrar verebilir.
8- 657 sk kanunun memurluktan çıkarmayı düzenleyen kısmında yüz kızartıcı suçlar bölümünde rüşvet,irtikap,zimmet,dolaylı iflas gibi suçlardan bahsedilmiş ancak iffetsiz kadınlarla ilişki kurmak bu suç kapsamına girmediği açıktır. Zira anayasanın ilgili maddeleride kişiin özel hayatını korumaya yöneliktir.ben bu suçu işlemiş olsam bile(vicdanen rahatım işlemedim) bu caza ağır bir ceza değil mi. zira 657 kanun emn örgütü disiplin tüzüğü ise sadece yüzük tür ve kanun kadar geçerli değildir.
CEVAP;Bu tür cezaların ilk elden ancak kanun ile konulabileceğine ilişkin Anayasa mahkemesi kararları ile Danıştay kararları bulunmaktadır. İlgili mahkeme sitelerinden araştırırsanız bulursunuz. https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?p=250023
Adresinde bulunan Telefon Dinlemelerinin Delil Olma Kuvveti Ve Özelliğinin ile ilgili makaleyi de okumanızı tavsiye ederim.
TAVSİYE;
Size tavsiyem, bir avukata başvurup hakkınızı profesyonel destek alarak aramanız olacaktır. Zira sizin bu hususta hukuken sonuç alması mümkün olmayan, defalarca aksi yönde kararlara bağlanmış hususlarda ki hatalı hak aramanız, size olumlu bir sonuç olarak dönmez. Amerika’yı tekrar keşfetmekle meşgul olmadan, işinize ve savunmanıza daha kuvvetle sarılın. Geri dönme şansınız mümkün olabilir.
Ayrıca üslup ve yaklaşımınız çok itici…Bu şekilde hak aramanız size zarar getirir. Sitede bulunan insanların size cevap verme zorunluluğu yok. Bunu bile eleştirip kızmış, üstelik bir de yazmışsınız….
'''6- İddia edilen suç tarihi üzerinden yaklaşık 2.5 sene geçmiştir ki ceza zaman aşımı 2 senedir. zamanında verilen ceza ise iptal edilen bir karardır ve 2670 sayılı Kanun, zaman aşımını durduran ve kesen sebepler getirmediği için zaman aşımının işlemesi asıldır buna göre verilen ilk kararın zaman aşımın keseceği yönünde yazılı hukuki bir dayanak var mıdır?
CEVAP;İptal kararı şeklinde bir mahkeme kararı var ise, bu kararda belirtilen eksikliğin giderilerek tekrar karar verilmesi mümkündür ve bu süreçte zamanaşımı işlemez. Yani bir iptal kararı üzerine 2-3-4-5 sene sonra da disiplin cezası verilebilir. Bu hususta da çok sayıda Danıştay kararı bulunmaktadır. Teziniz uygulama ve Danıştay kararları tamamen uyumsuz, hatalı bir görüştür. ''''
sevgili önder71 öncelikle ilginize ve emeğinize teşekkür ederim.hukuk konusndaki bilginize saygım var zira daha öncede sizin yazdıklarınızı okudum.bana yazdıklarınızada dikkatlice okudum ancak zaman aşımı ile ilgili olarak , emsal danıştay kararları olduğunu böylece zaman aşımı süresinin kesileceğini söylemişsiniz. zira o danıştay kararlarını bende okudum ama hiç birinde önceki verilen cezanın zaman aşımını kestiği belirtilirken, hangi kanuna yada yönetmeliğe göre olduğu yazılmamış. sizcede böyle bir karar verirken bir kanun maddesine yada yönetmeliğe dayandırılması gerekmezmi.
danıştay kararları açılacak davada kararı etkili bir seviyede etkileyecekse benim bulduğum başka bir danıştay kararında ise 8.danıştay dairesinin 21.10.1992 gün ve E:1991/3592 K:1992/2454 sayılı kararında 'iffetsiz kadınlarla ilşki kurmak suçunun ,polislik mesleğinin onuru ve gereklerine aykırı bir hareket olarak değerlendirilebileceği ancak meslekten çıkarma yerine daha hafif bir ceza ile cezalandırılması gerekeceği gerekçesiyle idare mahkemesinin red kararını bozmuş ve bu karar uyan idare mahkemesi kararını, idare tarafından temyiz istemini ise 13.01.1994 gün E1993/1328 kararıyla reddetmiştir.
demek istediğim eğer emsal kararlar yazılı hukuk kuralları yerine geçiyorsa ve zaman aşımını keseceğini de emsal kararlara dayanarak beyan ediyorsanız o zaman bu emsal kararla benim mesleğe dönmemde garanti.
ayrıca uslubumu eleştirmişsiz. evet haklısınız asabi olduğum doğru ama bunu kesinlikle kabalık olarak algılamayın çünkü kesinlikle art niyetli yapılan bir davranış değil. tekrar tşk.
'''6- İddia edilen suç tarihi üzerinden yaklaşık 2.5 sene geçmiştir ki ceza zaman aşımı 2 senedir. zamanında verilen ceza ise iptal edilen bir karardır ve 2670 sayılı Kanun, zaman aşımını durduran ve kesen sebepler getirmediği için zaman aşımının işlemesi asıldır buna göre verilen ilk kararın zaman aşımın keseceği yönünde yazılı hukuki bir dayanak var mıdır?
CEVAP;İptal kararı şeklinde bir mahkeme kararı var ise, bu kararda belirtilen eksikliğin giderilerek tekrar karar verilmesi mümkündür ve bu süreçte zamanaşımı işlemez. Yani bir iptal kararı üzerine 2-3-4-5 sene sonra da disiplin cezası verilebilir. Bu hususta da çok sayıda Danıştay kararı bulunmaktadır. Teziniz uygulama ve Danıştay kararları tamamen uyumsuz, hatalı bir görüştür. ''''
sevgili önder71 öncelikle ilginize ve emeğinize teşekkür ederim.hukuk konusndaki bilginize saygım var zira daha öncede sizin yazdıklarınızı okudum.bana yazdıklarınızada dikkatlice okudum ancak zaman aşımı ile ilgili olarak , emsal danıştay kararları olduğunu böylece zaman aşımı süresinin kesileceğini söylemişsiniz. zira o danıştay kararlarını bende okudum ama hiç birinde önceki verilen cezanın zaman aşımını kestiği belirtilirken, hangi kanuna yada yönetmeliğe göre olduğu yazılmamış. sizcede böyle bir karar verirken bir kanun maddesine yada yönetmeliğe dayandırılması gerekmezmi.
danıştay kararları açılacak davada kararı etkili bir seviyede etkileyecekse benim bulduğum başka bir danıştay kararında ise 8.danıştay dairesinin 21.10.1992 gün ve E:1991/3592 K:1992/2454 sayılı kararında 'iffetsiz kadınlarla ilşki kurmak suçunun ,polislik mesleğinin onuru ve gereklerine aykırı bir hareket olarak değerlendirilebileceği ancak meslekten çıkarma yerine daha hafif bir ceza ile cezalandırılması gerekeceği gerekçesiyle idare mahkemesinin red kararını bozmuş ve bu karar uyan idare mahkemesi kararını, idare tarafından temyiz istemini ise 13.01.1994 gün E1993/1328 kararıyla reddetmiştir.
demek istediğim eğer emsal kararlar yazılı hukuk kuralları yerine geçiyorsa ve zaman aşımını keseceğini de emsal kararlara dayanarak beyan ediyorsanız o zaman bu emsal kararla benim mesleğe dönmemde garanti.
ayrıca uslubumu eleştirmişsiz. evet haklısınız asabi olduğum doğru ama bunu kesinlikle kabalık olarak algılamayın çünkü kesinlikle art niyetli yapılan bir davranış değil. tekrar tşk.
CEVAP;
İdari yargı kararları, iptal edilen işlemi tesis edildiği tarihten itibaren hukuk aleminden siler. Yani idare mahkemesi kararları geriye yürür. Bu husus hukukta tartışılmaz. Aksi takdirde sizin düşüncenizden hareket edersek Hukuk ne demektir? bunun tanıma bir kanun veya yönetmelik maddesinde yapılmamıştır.
Özetle idare mahkemesi kararları geçmişe yürür, işlemi tesis edildiği tarihten itibaren geçersiz kılar ve bu sebeple usulen verilen ve idareye tekrar işlem yapma imkanı verin iptal kararı üzerine disiplin kurulunun toplanıp tekrar karar vermesi mümkündür. Siz hiç bir açıklama ile bir gerçeği ve yerleşikk uygulamayı değiştirmezsiniz.
Zaten idare hukuknun özelliklerinden biri tedvin edilmemiş olması, yani bir içtihat hukuku olmasıdır.
Bence yararsız olan bu tartışmayı sürdürmek size sadece zaman kaybettirir. Ayrıca örnek olarak verdiğiniz Danıştay kararı sizin çok işinize yarabilir.
İdare mahkemelerinin 2577 sayılı yasanın 7/4.maddesine göre, yönetmelik ve tüzük hükümlerini ihmal edip direk kanun veya anayasayı işleme uygulama yetkileri vardır.
Bu açıdan kendinizi tüzük ile çok bağımlı hissetmeyin. Emsal kararlara güvenin ve rahat olup hakkınızı aramaya devam edin. Ancak dediğim gibi sizin hukuki yeterliliğiniz sorununuzu çözmeye yetmeyebilir. Bir avukattan yardım alın.
Konu önder71 tarafından (19-02-2009 Saat 00:42:22 ) de değiştirilmiştir.
sevgili önder71 tekrardan açıklamalarınız için teşekkür ederim. evet bende sizin gibi düşünüyorum. yani birşeyi bilmek önemli değil bencede asıl olan o bildiğimizi usulune uygun olarak karşıya aktarabilmek sanırım. ancak her hukukçuda bu gibi davalarda tecrübeli ve bilgili değil ve asıl önemliside bu gibi idari davalarda iyi birini bulmak. işte benimde takıldığım burası. İstanbuldan yardımcı olabilirseniz sevinirm.
ayrıca birşeyi daha öğrenmek istiyorum. şimdi idare usuldeki yanlışlıknedeniyle iptal edilen bir karara istinaden beni göreve başlatması gerekmezmiydi,eğer tekrar savunmam alınacaksada ve ceza verileceksede ondan sonra vermesi gerekmezmiydi. ben bu iptal kararına istinaden idareye başvurmalımıyım yada c.savcılığına şikayet etmelimiyim. gerçi bu konuları görüştüğüm ve idare mahkemesine dava açan avukatım bu şekilde olmasını söylledi ama genede emin değilim. bunları sizede soruyorum çünkü yazdıklarınız çok mantıklı ve kanunlara dayalı.
Konu zarbo52 tarafından (19-02-2009 Saat 18:33:36 ) de değiştirilmiştir.
sevgili önder71 tekrardan açıklamalarınız için teşekkür ederim. evet bende sizin gibi düşünüyorum. yani birşeyi bilmek önemli değil bencede asıl olan o bildiğimizi usulune uygun olarak karşıya aktarabilmek sanırım. ancak her hukukçuda bu gibi davalarda tecrübeli ve bilgili değil ve asıl önemliside bu gibi idari davalarda iyi birini bulmak. işte benimde takıldığım burası. İstanbuldan yardımcı olabilirseniz sevinirm.
ayrıca birşeyi daha öğrenmek istiyorum. şimdi idare usuldeki yanlışlıknedeniyle iptal edilen bir karara istinaden beni göreve başlatması gerekmezmiydi,eğer tekrar savunmam alınacaksada ve ceza verileceksede ondan sonra vermesi gerekmezmiydi. ben bu iptal kararına istinaden idareye başvurmalımıyım yada c.savcılığına şikayet etmelimiyim. gerçi bu konuları görüştüğüm ve idare mahkemesine dava açan avukatım bu şekilde olmasını söylledi ama genede emin değilim. bunları sizede soruyorum çünkü yazdıklarınız çok mantıklı ve kanunlara dayalı.
CEVAP;
1-2577 sayılı yasanın 28.maddesine göre idare, iptal veya yürütmeyi durdurma kararını en geç 30 içinde uygulamak zorundadır. Eğer bu süre aşılır ise, aşan memurların cezai, tazminat ve disiplin açısından sorumlulukları doğacaktır.
2-İptal karanının yerine getirilip, usul yönünden sakat işlem giderilip aynı ceza tekrar verilebilir. Normal olan uygulamada çoğu zaman bu şekilde işlemler yürütülür mahkeme kararları yerine geterilir. Bırakın disiplin cezasını, daha kısa süre tesis edilebilecek bir atama işleminin dahi iptali sonrasında, önce karar uygulanıp sonra örneğin yetki sakatlığı gibi usulü eksiklikler giderilip ondan sonra tekrar aynı sonucu doğuran atama işlemi yapılır. Aksi halde iptal karanının uygulaması somut olarak görülmez.
3-Sanırım idare 30 gün dolmadan tekrar aynı cezayı size vermiş ve ben 30 gün içinde kararı bu şekilde yerine getirdim düşüncesine sahip.
Ancak çoğu yerde ve kurumda uygulamanın bu şekilde olmadığını söylemek mümkündür. Çünkü idare mahkemesi kararı işlemi tesis edildiği tarihten itibaren siler. Öyle ise idarenin bu silme işlemi sonrasında, sizin tekrar memur statüsüne döndürmesi ve işlemi tekrar tesis etmesi gerekir. Uygulama sizin anlattığınız kadarı ile işlemin tesis edildiği tarihten itibaren silinmesine ilişkin sonucun doğmasına engel olacak sebeplere gebe gibi görünüyor. Zira iptal karanıın idareye tebliği ile sizin hakkınızda tekrar meslekten ihraç kararı verilmesi için geçen sürede sizin memur olmanız gerekir. İptal kararı uygulanıp sizin tekrar memuriyete dönmeniz ve bu satatüde bulunmanız sağlamadan zaten memur olmayan birinin tekrar memuriyetten ihracı biraz tuhaf olur sanırı....
4-Ayrıca hukuka aykırılığı yargı kararı ile tescilli bir idari işlemin iptali sonrasında sizin memuriyetten ihraç edildiğiniz tarih ile iptal kararı arasında geçen süre içinde ki maaş ve haklarınızında ödenmesi gerekecektir. Zira siz usul yönünden de olsa, hukuka aykırı bir işlem nedeni ile mağdur edilmiş bulunmaktasınız. İdarenin iptal kararı üzerine tesis edeceği ikinci işlem ile ilk işlem arasında geçen süre ne olacak....İdare geçmişe yönelik ve eski tarihten karar alamayaacğına göre iki işlem arasında sizin memur olarak maaş ve diğer mali haklarınızı almanız gerekecektir. Örneğin bu süre içinde aldığınız ilaç vs gibi masraflarda maaş haricinde ödenmesi gereken giderler olarak, idareye ait olacaktır.
5-Öncelikle bir dilekçe ile idareye başvurup mali alacaklarınızı yasal faizi ile birlikte talep edip aksi yönde idareninin işlem ve eylemini tazminat davasına konu yapmak sizin için öncelikli konu olması gerekir diye düşünüyorum.
Danıştay 10.dairesinin 23.12.2003 tarih ve 2002/3686 esas, 2003/5922 sayılı kararında ;İptal kararları bir idari işlemin hukuka uygun olup olmadığını denetleyen idari yargı yerinin işlemin geçerliliğini etkileyen bir sakatlık saptaması halinde, işlemin geriye yürür biçimde tesis edildiği tarih itibariyle hukuk düzeninden kalkmasını sağlayan ve kesin hüküm olabilen yargı kararlarıdır.
İptal kararları üzerine idarenin yeni bir işlem tesisini gerektiren durumlarda kesin hükmün etkisini ortadan kaldıracak biçimde işlem yapılamaz. Bazı durumlarda, iptal edilen işlemin yenilenmesi mümkündür. İdari işlemin yetki, şekil, sebep yönünden veya yeterli araştırmanın yapılmadığı gerekçesiyle iptal edilmesinde, işlemin hukuka aykırılığının giderilerek yenilenmesi hukuka aykırı sayılmayabilir.Ancak, bu halde de iptal edilen işlem geriye yürür biçimde ve tesis edildiği tarih itibariyle hukuk düzeninden kalkmış bulunduğundan,usulüne uygun olarak ve tesis edildiği tarihte yürürlüğe girebilecek yeni bir işlem yapılması zorunlu bulunmaktadır.” Şeklinde karar verilmiştir.
Toparlarsak, Danıştay kararında da açıkça belirtildiği üzere, usul yönünden hukuka aykırı işlem iptal edildiğinde, bu iptal kararı geçmişe yürür ve işlemi tesis edildiği gün itibarı ile siler. Bu iptal kararı sonrasında idarenin tesis edeceği ikinci işlem ise tesis edildiği tarihten itibaren geçerli olacaktır. Dolayısı ile iptal edilen işlemin tesis tarihi ile, iptal kararı sonrasında tesis edilen ikinci işlem arasında geçen süre zarfında ki boşlukta iptal kararının yok edici etkisi ile ortaya çıkan durumda sizin memur olarak kabul edilmeniz gerekiyor. Her iki karar arasında ki süre kaç aysa o süre içinde ki maaşlarınızı tekrar ihraç kararı çıkıncaya kadar ki süreye kadar yasal faizi ile birlikte almanız gerekir. Talep edin vermezlerse dava açın...Ama davanızı bir avukat aracılığı ile takip etmeniz yararlı olur.
...İyi günler
Konu önder71 tarafından (21-02-2009 Saat 07:26:02 ) de değiştirilmiştir.
inanın size çok teşekkür ederim. bende sizin dediğiniz gibi bir avukat arayışı içindeyim ama avukat arkadaşlar uzmanlık alanları olmadığı için kesin bişi demiyorlar ve bu konuda uzman bir avukatla çalışmamı tavsiye ediyorlar. ama gerekirse sizin verdiğiniz bilgiler çerçevesinde kendim birşeyler yapacam başka çarem kalmadı çünkü. tekrardan tşk.Allah razı olsun
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Kripto Transferi Nedeniyle 7258...
18-06-2025, 09:12:38 in Ceza Hukuku