13.08.1999 gün ve 23785 sayılı Resmi Gazetede, 1999/2505 sayılı MEB. Tebliğler dergisinde yayınlanarak yürürlüğe konulmuş olan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği’nin, Ek ve Değişikliklerin yapıldığı 21.07.2005 gün ve 25882 sayılı RG. 08.08.2006 gün ve 26253 sayılı Resmi Gazetede ve 2006 Eylül ayında yayınlanan 2588 sayılı MEB. Tebliğler dergisinde, Müfettişin başkan olarak görevlendirilemeyeceği hizmet yerleri başlığı altındaki Madde 31- ‘Müfettişler, kendisi veya eşinin nüfusa kayıtlı oldukları, doğdukları veya en az on beş yıl sureyle devamlı olarak oturdukları il'de başkan olarak görevlendirilemezler.’ Denmektedir. Ek ve Değişiklikler: 21.7.2005/25882 RG 8.8.2006/26253 RG EYLÜL 2006/2588 TD. Yürürlükten Kaldırılan Hükümler başlığı altındaki Geçici Madde 7- Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte ilköğretim müfettişleri kurulu başkanı veya başkan yardımcısı olarak görev yapanlardan bu Yönetmeliğin başkan ve başkan yardımcısı olarak görevlendirileceklerde aranan koşulları taşıyanlar başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bu Yönetmelik hükümlerine göre başkan ve başkan yardımcısı olarak görevlerine devam ederler. Ancak İlköğretim Müfettişleri Kurulu başkanı veya başkan yardımcısı olarak görev yapanlardan bu Yönetmelikte başkan veya başkan yardımcısı olarak görevlendirileceklerde aranan koşulları taşımayanlar ise bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde görevlendirmeye yetkili makamlarca müfettişliğe döndürülürler. demektedir.
Oysaki İl MEM disiplin kurullarına katılıp imzalayan Teftiş Kurulu Başkan V. görev yaptığı il doğumlu ve bu ilin nüfus kütüğüne kayıtlı.2003 tarihinden itibaren İlköğretim Müfettişleri Başkanı olarak görev yapmaktadır.
Bu durum bu kişinin yetkisiz olduğununu doğurmaz mı?İmzaladığı ceza kararları hukuken geçerli midir?
Usulüne uygun olarak kurulmamış olan disiplin kurulunca davacıya verilen uzun süreli durdurma cezasının sekil yönünden mevzuata aykırılığı nedeni ile bozulması gerekeceği Hk. Danıştay 5.Dairesinin 18.03.1976 E.No.1974/10222 K.No:1976/1267 sayılı içtihat kararı ortadadır.
Dilekçe ile İl MEM'e başvurdum.Usulsüz görevlendirme iptal edildi ve Teftiş Kurulu Başkanı görevden alındı.Yönetmenliğe uygun şartları taşıyan başka bir ilköğretim müfettişi TKB başkan oldu.Gerekçesi yukarıda bahsettiğim gibi.İl MEM yanlıştan döndü.Şimdi bu yeni durum karşısında eski başkanın başkan olarak attığı imzalar geçersiz olması gerekmiyor mu?saygılar.
1-Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinin “Müfettişin başkan olarak görevlendirilemeyeceği hizmet yerleri” başlıklı 31.maddesinde “Müfettişler, kendisi veya eşinin nüfusa kayıtlı oldukları, doğdukları veya en az on beş yıl süreyle devamlı olarak oturdukları il'de başkan olarak görevlendirilemezler.” Hükmü yer almakta, maddenin 2.fıkrasında ise “Ancak büyük şehir statüsündeki illerde bu fıkra hükmü uygulanmaz.” Şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
2-Aynı yönetmeliğin “Başkanın görev ve yetkileri” başlıklı 32/1-h.maddesinde de “İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu toplantılarına katılmak” şeklinde bir hüküm yer almaktadır.
3-Yönetmeliğin geçici 7/2.maddesinde de "Ancak ilköğretim müfettişleri kurulu başkanı veya başkan yardımcısı olarak görev yapanlardan bu Yönetmelikte başkan veya başkan yardımcısı olarak görevlendirileceklerde aranan koşulları taşımayanlar ise bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde görevlendirmeye yetkili makamlarca müfettişliğe döndürülürler." hükmü yer almaktadır.
4-İdare hukukunda geçersizlik koşulları “yokluk” ve “iptal” şeklinde çeşitli ayrımlara tabi tutulmaktadır. Mevcut durumda yetki yönünden bir hukuka aykırılık bulunmaktadır ki bu hususta da “yetki gaspı”, “yetki tecavüzü” gibi bir takım kriterler vardır.
5-Sözü uzatmaya gerek yok…Olayda iptal gerekçesi olabilecek bir yetki sakatlığı olduğundan adı geçenin görevden alınmasından önce yaptığı işlemler hukuki yönden geçerdir. Zaten geçmişe yürüme özelliği olan bir mahkeme kararı ortada yoktur. İdarenin “değiştirme” anlamına gelen bir yeni tasarrufu bulunmaktadır.
6-Dolayısı ile sizin ortaya koyabildiğiniz bir iptal kararı veya işlemin geri alınmasına yönelik bir durum söz konusu olmadığından, geçersizlik koşulları arasında da yokluk olduğuna ilişkin bir iddia ve tespit bulunmadığına göre; bu çerçeve içinde adı geçenin görev yerinin değiştirilmesinden önce tesis ettiği tüm işler hukuken geçerlidir sonucunu çıkarmak gerekir.
7-Şekil önünden sakat olduğunu iddia ettiğiniz disiplin kurulu kararı size ne zaman verildi ve tebliği edildi? siz bu disiplin kurulu kararına karşı idare mahkemesi nezdinde dava açtımız mı? Açtıysanız bu davanın seyri ne haldedir? Bunları bilmeden yorum yapmak biraz hatalı olacak ama eğer dava açmadınız veya dava açıp da karar aleyhinize çıktı ve kesinleştiyse çeşitli ihtimaller ve dava açma zamanaşamı süresi devreye girebilecektir.
Konu önder71 tarafından (20-02-2009 Saat 10:29:42 ) de değiştirilmiştir.
Şekil önünden sakat olduğunu iddia ettiğiniz disiplin kurulu kararı size ne zaman verildi ve tebliği edildi? siz bu disiplin kurulu kararına karşı idare mahkemesi nezdinde dava açtımız mı? Açtıysanız bu davanın seyri ne haldedir? Bunları bilmeden yorum yapmak biraz hatalı olacak ama eğer dava açmadınız veya dava açıp da karar aleyhinize çıktı ve kesinleştiyse çeşitli ihtimaller ve dava açma zamanaşamı süresi devreye girebilecektir.[/QUOTE]
Sayın ÖNDER bey;öncelikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.Uzun süredir bu sitede paylaştığınız bilgilerinizi sürekli takip ettim ve Çok şey öğrendim,bu bilgiler benim işime çok yaradı.
Disiplin kurulu kararı 31.12.2008 tarihli ve bana 21.01.2009 da tebliğ edildi.TKB başkanı şubat 2009 da görevden alındı.İdare mahkemede 02.02.2009 da dava açtım.
-İdare hukukunda geçersizlik koşulları “yokluk” ve “iptal” şeklinde çeşitli ayrımlara tabi tutulmaktadır. Mevcut durumda yetki yönünden bir hukuka aykırılık bulunmaktadır ki bu hususta da “yetki gaspı”, “yetki tecavüzü” gibi bir takım kriterler vardır. dediniz.
Bende dava dilekçemde '' İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu Usulüne uygun olarak kurulmamıştır. Çünkü 13.08.1999 gün ve 23785 sayılı RG, 1999/2505 sayılı MEB. Tebliğler dergisinde yayınlanarak yürürlüğe konulmuş olan MEB İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği’nin, Ek ve Değişikliklerin yapıldığı 21.07.2005 gün ve 25882 sayılı RG. 08.08.2006 gün ve 26253 sayılı RG ve 2006 Eylül ayında yayınlanan 2588 sayılı MEB. Tebliğler dergisinde, Müfettişin başkan olarak görevlendirilemeyeceği hizmet yerleri başlığı altındaki Madde 31- ‘Müfettişler, kendisi veya eşinin nüfusa kayıtlı oldukları, doğdukları veya en az on beş yıl sureyle devamlı olarak oturdukları il'de başkan olarak görevlendirilemezler.’ Denmektedir. Oysaki Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapan ve İl Disiplin Kuruluna katılarak karara imza atan H.... 19.. Yılında görev yaptığı ilde doğup bu il nüfusuna kayıtlıdır. 2003 tarihinden itibaren İlköğretim Müfettişleri Başkanı olarak görev yapmaktadır. Yani mevzuata aykırı bir şekilde Teftiş Kurulu başkanlığını yürütmektedir. Bu kişinin Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapamayacağı gibi, katıldığı İl MEM Disiplin Kurulu da usulüne uygun kurulmamıştır. Usulüne uygun olarak kurulmamış olan disiplin kurulunca davacıya verilen uzun süreli durdurma cezasının sekil yönünden mevzuata aykırılığı nedeni ile bozulması gerekeceği Hk. Danıştay 5.Dairesinin 18.03.1976 E.No.1974/10222 K.No:1976/1267 sayılı içtihat kararı ortadadır.''dedim .Bu durum davayı etkiler mi?
Ayrıca Şikâyet dilekçeleri 13.03.2008 ve 17.03.2008 tarihinde verilmiş,28.04.2008 tarihinde onay alınmış ve ilk ifade 09.05.2008 tarihinde alınarak soruşturmaya başlanmıştır. 657 sayılı yasanın 127.maddesinde (Değişik madde: 12.05.1982 – 2670/33 md.)zaman aşımı süreleri düzenlenmiş ve soruşturma zaman aşımı belirlenmiştir. Bu sürenin başlaması da soruşturma açmaya yetkili merciin suçu öğrenmesine müteakip 1 ay içinde soruşturma onayı verilmesine bağlanmıştır. Zira yasanın açık ifadesinde “bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren” ibaresi yer almaktadır.Durum böyle iken soruşturmada zaman aşımı oluşmuşmudur?Saygılar sunarım.
Şekil önünden sakat olduğunu iddia ettiğiniz disiplin kurulu kararı size ne zaman verildi ve tebliği edildi? siz bu disiplin kurulu kararına karşı idare mahkemesi nezdinde dava açtımız mı? Açtıysanız bu davanın seyri ne haldedir? Bunları bilmeden yorum yapmak biraz hatalı olacak ama eğer dava açmadınız veya dava açıp da karar aleyhinize çıktı ve kesinleştiyse çeşitli ihtimaller ve dava açma zamanaşamı süresi devreye girebilecektir.
Sayın ÖNDER bey;öncelikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.Uzun süredir bu sitede paylaştığınız bilgilerinizi sürekli takip ettim ve Çok şey öğrendim,bu bilgiler benim işime çok yaradı.
Disiplin kurulu kararı 31.12.2008 tarihli ve bana 21.01.2009 da tebliğ edildi.TKB başkanı şubat 2009 da görevden alındı.İdare mahkemede 02.02.2009 da dava açtım.
-İdare hukukunda geçersizlik koşulları “yokluk” ve “iptal” şeklinde çeşitli ayrımlara tabi tutulmaktadır. Mevcut durumda yetki yönünden bir hukuka aykırılık bulunmaktadır ki bu hususta da “yetki gaspı”, “yetki tecavüzü” gibi bir takım kriterler vardır. dediniz.
Bende dava dilekçemde '' İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu Usulüne uygun olarak kurulmamıştır. Çünkü 13.08.1999 gün ve 23785 sayılı RG, 1999/2505 sayılı MEB. Tebliğler dergisinde yayınlanarak yürürlüğe konulmuş olan MEB İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği’nin, Ek ve Değişikliklerin yapıldığı 21.07.2005 gün ve 25882 sayılı RG. 08.08.2006 gün ve 26253 sayılı RG ve 2006 Eylül ayında yayınlanan 2588 sayılı MEB. Tebliğler dergisinde, Müfettişin başkan olarak görevlendirilemeyeceği hizmet yerleri başlığı altındaki Madde 31- ‘Müfettişler, kendisi veya eşinin nüfusa kayıtlı oldukları, doğdukları veya en az on beş yıl sureyle devamlı olarak oturdukları il'de başkan olarak görevlendirilemezler.’ Denmektedir. Oysaki Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapan ve İl Disiplin Kuruluna katılarak karara imza atan H.... 19.. Yılında görev yaptığı ilde doğup bu il nüfusuna kayıtlıdır. 2003 tarihinden itibaren İlköğretim Müfettişleri Başkanı olarak görev yapmaktadır. Yani mevzuata aykırı bir şekilde Teftiş Kurulu başkanlığını yürütmektedir. Bu kişinin Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapamayacağı gibi, katıldığı İl MEM Disiplin Kurulu da usulüne uygun kurulmamıştır. Usulüne uygun olarak kurulmamış olan disiplin kurulunca davacıya verilen uzun süreli durdurma cezasının sekil yönünden mevzuata aykırılığı nedeni ile bozulması gerekeceği Hk. Danıştay 5.Dairesinin 18.03.1976 E.No.1974/10222 K.No:1976/1267 sayılı içtihat kararı ortadadır.''dedim .Bu durum davayı etkiler mi?
Ayrıca Şikâyet dilekçeleri 13.03.2008 ve 17.03.2008 tarihinde verilmiş,28.04.2008 tarihinde onay alınmış ve ilk ifade 09.05.2008 tarihinde alınarak soruşturmaya başlanmıştır. 657 sayılı yasanın 127.maddesinde (Değişik madde: 12.05.1982 – 2670/33 md.)zaman aşımı süreleri düzenlenmiş ve soruşturma zaman aşımı belirlenmiştir. Bu sürenin başlaması da soruşturma açmaya yetkili merciin suçu öğrenmesine müteakip 1 ay içinde soruşturma onayı verilmesine bağlanmıştır. Zira yasanın açık ifadesinde “bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren” ibaresi yer almaktadır.Durum böyle iken soruşturmada zaman aşımı oluşmuşmudur?Saygılar sunarım.[/QUOTE]
CEVAP; 1-Öncelikle, suçun yetkili makam tarafından öğrenilmesinden itibaren meslekten çıkarma cezası gerektirmeyen suçlarda 1 ay içinde soruşturma açılması 657 sayılı yasanın 127.maddesinin istisnasız bir emridir.
Bazı kurumlar inceleme, gerekirse soruşturma diyerek bu 30 günlük süreyi yasal sınırlar içinde kullanmakta iken, bazı kurumlar sadece inceleme yeni ismi araştırma onayı alıp, 1 aydan uzun süre araştırıp sonra da biz şu suçu bulduk soruşturma onayı verin şeklinde çeşitli uygulamalara girdiğini görüyoruz. Ancak yasanın dediği ve çeşitli Danıştay kararlarında vurgulanan, 1 aylık süresinin soruşturma açmaya yetkili makamca cezayı gerektiren fiil veya eylemin öğrenildiği tarihten itibaren başladığı açıktır. Dolayısı ile açtığınız davada, usul yönünden bu satlığıda işlemeniz yararınıza olabilir. Danıştay 10.Dairesinin 20/03/1991 tarih ve 1988/2495 esas, 1991/1002 sayılı kararında; “Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırıldığı belirtilen hakaret suçunun 17.5.1987 de işlendiği ve hakarete uğrayan tarafından 18.5.1987 tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu, dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği, bir aylık soruşturma zamanaşımı geçirilerek Kaymakamlığın 26.6.1987 gün ve 1-316 sayılı görevlendirme yazısı ile Muhallik Tayin edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu görevlendirme yazısının tarihi daktilo ve el yazısı ile 14.6.1987 olarak düzeltilmiş ise de, 14.6.1987 günü mesai günü olmayan pazar gününe
tekabül ettiğinden bu düzeltmeye itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
657 sayılı yasanın 127.maddesinde yer alan zamanaşımı hükmü uyarınca soruşturma zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan dava konusu işlem bu yönüyle yasaya aykırı olup, belirtilen husus dikkate alınıp karara verilmesi gerekirken işin esası incelenip davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.” Şeklinde karar verilmiştir.
2-Yetkisiz disiplin kurulunun kararına, bu kurulun oluşumunun hukuka aykırı biçimde olduğu penceresinden baktığımızda, Yönetmeliğin geçici 3.maddesinde idareye 3 aylık süre tanındığı, bu süre içinde verilen kararların hukuka uygun olduğu ancak bu süre sonrasında verilen kararların ise hukuka aykırı olduğu düşünülebilir. En azından açılan bir davada mahkemenin takdirine bu husus sunulabilir.
Danıştay 8.Dairesinin 05.04.2005 tarih ve 2004/ 2895 esas, 2005/ 1597 sayılı kararında;
“soruşturmacının da katıldığı ve yetkisiz disiplin kurulunca verilen kararda hukuka uyarlık yoktur” şeklinde karar verilmiştir.
Danıştay 10.dairesinin 23.12.2003 tarih ve 2002/3686 esas, 2003/5922 sayılı kararında ;
İptal kararları bir idari işlemin hukuka uygun olup olmadığını denetleyen idari yargı yerinin işlemin geçerliliğini etkileyen bir sakatlık saptaması halinde, işlemin geriye yürür biçimde tesis edildiği tarih itibariyle hukuk düzeninden kalkmasını sağlayan ve kesin hüküm olabilen yargı kararlarıdır.
İptal kararları üzerine idarenin yeni bir işlem tesisini gerektiren durumlarda kesin hükmün etkisini ortadan kaldıracak biçimde işlem yapılamaz. Bazı durumlarda, iptal edilen işlemin yenilenmesi mümkündür. İdari işlemin yetki, şekil, sebep yönünden veya yeterli araştırmanın yapılmadığı gerekçesiyle iptal edilmesinde, işlemin hukuka aykırılığının giderilerek yenilenmesi hukuka aykırı sayılmayabilir.
Ancak, bu halde de iptal edilen işlem geriye yürür biçimde ve tesis edildiği tarih itibariyle hukuk düzeninden kalkmış bulunduğundan, usulüne uygun olarak ve tesis edildiği tarihte yürürlüğe girebilecek yeni bir işlem yapılması zorunlu bulunmaktadır.” Şeklinde karar verilmiştir.
Konu önder71 tarafından (21-02-2009 Saat 07:42:41 ) de değiştirilmiştir.
657 ye tabi memurum.Hastanede hakkımda tutulan bir tutanak neticesinde savunmam alındı ve konu başhekimce kaymakamlığa intikal ederek muhakkik atanıp...
Yeni bitmiş 2 bloklu sitemizde 47 daire bulunmaktadır. Toplam 15 dairede kat malikleri oturmaktadır. Müteahit tarafından henüz iskan alınmamıştır. Bu...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Clicking Here TLO lookup
02-05-2025, 13:42:01 in Askerlik Hukuku