Genelkurmay Başkanlığı’nı Orgeneral İlker Başbuğ’a devretmeye hazırlanan Yaşar Büyükanıt’a, “emeklilik” günleri için alınan zırhlı araç CHP yönetiminin tepkisini çekti.
CHP Meclis Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ağustos şûrasında bu yıl ordudan ihraç kararı çıkmayışını AKP ile pazarlık iması yapan sert bir dille eleştirdi:
“Hükümet ile Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanaatindeyim. Çünkü tüm ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın Yüksek Askeri Şûra’ya (YAŞ) gelmemesi ilginçtir. Medyada bu konuda belli pazarlıklardan söz edilmektedir.”
Paşa’ya alınan 1 milyon YTL değerindeki emeklilik otomobilinin CHP tarafından YAŞ kararları ertesinde gündeme getirilmesi ilginçtir.
Genelkurmay ise zırhlı araç alımına neden ihtiyaç duyulduğuna Büyükanıt’a yönelik suikast girişimleri bağlamında açıklık getirdi. Yasa gereği eski genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanlarına bu tür koruma olanaklarının sağlandığı biliniyor. CHP’nin bütçe fasılları dahilinde bu alımın ne denli masraflı olup olmadığını sorgulamasını yadırgamamak gerekiyor. Başbakan tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e de soru önergesi verilmiş. Orman yangınlarına müdahale edecek sayıda helikopteri, uçağı olmayan Türkiye’deki resmi araç sayısının 130 bin dolayında olduğuna dikkat çekiyordu.
Büyükanıt’a hükümetin devlet bütçesinden yaptığı bu “cömertlik”, YAŞ’tan birkaç subay, astsubay ihraç edilse (!) bugünkü terör ortamında CHP tarafından mesele edilmezdi. CHP lideri Baykal, Ergenekon soruşturması emekli paşalara uzandığında, onların Güneydoğu’da teröre karşı verdikleri mücadeleyi hatırlatmak gereği duymuştu. Deniz Bey, “Ergenekon avukatlığı”nda fazla ileri gittiğini fark etmiş olmalı ki, CHP sözcüleri şimdi “Paşa’nın arabası”nı gündeme getirerek, partinin aslında göründüğü kadar da askercil olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlar.
CHP asker-sivil ilişkilerinde o kadar sık “ofsayt”a düşüyor ki, zaman zaman yaptığı çıkışlar da anlaşılmıyor. Örneğin, Kuzey Irak’a kara harekâtı sona erince CHP kıyameti koparmıştı. Sanki daha fazla askerin soğuktan donması gerekiyordu!
2007 yazındaki “e-muhtıra”yı ise onayladılar.
Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmayan AKP’nin ağustos şûrası’nda Genelkurmay’ı “ihraçlar” konusunda yanına çektiğini düşünen CHP’nin, Büyükanıt’ın “pahalı arabası”nı sorgularken asıl, “Dolmabahçe mutabakatı”nın üzerine gitmesi gerekmez miydi?
Şemdinli’de “suçüstü” olan astsubaylar, Büyükanıt tarafından “iyi çocuklar” diye korunup kollanırken iddianamede adı geçti diye “sivil darbe” yapıldığını öne süren de Baykal değil miydi?
Onca suskunluktan sonra “araba”yı mesele yapmak inandırıcı gelmiyor.
CHP ne yaparsa yapsın yaranamayan bir çocuk gibi. CHP nin savunucusu olarak yazmıyorum, sadece şunu dile getirmeye çalışıyorum. Sınır ötesi harekatlarda Türkiye nin kendi kırmızı çizgilerini koruması gerektiği ve bu kararı başka ülkelerin değil sadece kendi çıkarlarını koruma amaçlı yapılması gerektiği ve yine harekatın sonlandırılmasının da kendi kararı olması gerektiği noktasındaki öne çıkışını bu sefer de daha çok askerimiz mi şehidolsun? söylemleriyle CHP yi gereksiz şahinlikle ve kana susamışlıkla suçlayan pek çok medya mensubu oldu. Cumhuriyet yürüyüşlerini desteklemesi nedeniyle de suçlandı ve ülkeye sahip çıkmak demek sokaklarda bayrak sallayıp yürümek halay çekmek değildir diyerek dalga geçen yine medya meczupları ! oldu. Anlamıyorum. Evet CHP bazı aşırı çıkışları ve tutarsızlıklarıyla son dönemde çok fazla iniş çıkışlar yaşayan ve bazan MHP den bile daha milliyetçi tavrı ile sosyal demokrat kimliğinden giderek uzaklaştı. Evet fakat yanlış saat bile günde iki kez doğru gösterirken, bu CHP nin hep eleştirilip olumsuz lanse edilmesinde de bir kasıt arıyorum ben artık.
Emeklilik döneminde üst düzey yönetime zırhlı araç ve koruma temin edilmesi devlet teamüllerine aykırı olmamakla birlikte gereğinden fazla masraflı olmadığı da söylenemez. Aynı tavır Sezer sonrası Gül dönemi başlarken Çankayanın yeniden dekore edilmesinde de görülmedi mi? Bu harcamalar bizim gibi ülkeler için fazla lüks. Kanaatimce. Buna ek olarak Askeri Şurada ilk kez ihraç kararı çıkmamış olması ile bu harcamanın üst üste gelmesi kötü bir tesadüf olmuş. Buna dikkat çekmekten daha doğal ne olabilir? Muhalefet dediğiniz sorgular. Herşeyi olduğu gibi kabul edecek değil ya..
TUHAF olayların artık olağanlaştığı bir ülke olduk. O yüzden, "olağan"lar giderek bize tuhaf gelirse galiba şaşırmayacağız.
Örneğin Cumhurbaşkanlığı tutuyor, "Genelkurmay Başkanı'na emeklilik döneminde kullanılmak üzere yurtdışından 1 milyon YTL değerinde bir zırhlı araba alındığı" iddialarını yalanlayıveriyor.
"(...)(konulu) iddia gerçeği yansıtmadığı gibi emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alındığı iddiası da iftiradır."
Bizim (...) ile geçiştirdiğimiz kısım, son Yüksek Askeri Şûra'dan (YAŞ) "irticai hareketleri" nedeniyle hiçbir subay ve astsubayın ihraç edilmeyişinin CHP tarafından eleştirilmesine ilişkin.
İyi de her YAŞ'tan "Şu kadar subayla şu kadar astsubay -sözde- disiplinsizlik nedeniyle meslekten ihraç edilmiştir" diye bir karar çıkması zorunludur diye bir şey mi var?
Bildiğimize göre daha önce yani 1996'da da böyle "kimsenin ordudan atılmadığı" YAŞ toplantısı yapılmıştı. Bunu da dikkate alınca şimdi, "Demek ki Silahlı Kuvvetlerin Komuta kademesi -pratikte bu Genelkurmay Başkanı Büyükanıt anlamına gelir- irticai eylemleri koruyan hükümetle uyum içine girdi" demeye kimin hakkı var?
Ya "İrticai eylemleri nedeniyle ihraç edilecek" hiçbir subay ve astsubay gerçekten yoksa?
Bu durumda CHP dahil hepimizin sevinmesi gerekmez mi?
Tabii bu noktada Genelkurmay Başkanlığı'nın da kusurunu açıkça ifade etmek lazım:
En ufak nedenlerle hatta "Genelkurmay Başkanının eşi hanımefendinin aşırı masrafı seven bir kişi olduğuna ilişkin bir rapordan" söz eden bir haberi tekzip için resmi açıklama yayınlayan bir kurumdan, "YAŞ'ın bu toplantısında hakkında disiplinsizlik (!?) nedeniyle ihraç kararı verilmesini gerektiren hiçbir subay ve astsubayımızın bulunmadığı memnuniyetle kamuoyuna duyurulur" gibisinden bir açıklama çıksa fena mı olurdu?
Yeri gelmişken tekrar vurgulayalım:
Bu ülkede Cumhurbaşkanlığından en uç noktadaki kamu kurumuna kadar hiçbir kurum -belki de en başta Türk Silahlı Kuvvetleri- ne "halkla ilişkiler" kavramını bilir ne de basınla ilişkilerini medeni bir şekilde düzenleme becerisine sahiptir.
Bu dangıl-dungulluk, bu ilkellik sürer gider.
Açıklama yaptıkları zaman, onun nasıl algılanacağını değil, kendilerinin ne dediğini düşünürler. O zaman da Cumhurbaşkanlığı'nın, "Genelkurmay Başkanı'na araba alındığı iddiası iftiradır" açıklamasını yayınlayan gazetelerde, o arabanın fotoğrafları yer alır.
Öte yanda anamuhalefet partisi de dünyada eşi görülmemiş bir görüş ortada atar:
"Genelkurmay Başkanlığı'nın hükümetle arasının iyi olmasını" eleştirir.
Ne olsaydı? Birbirlerine silah mı çekselerdi?
Galiba her şey şirazesinden çıktı da biz hálá normal bir ortamda yaşıyormuş gibi değerlendirme yapıyoruz.
Böylesine önemli ve stratejik görevlerde bulunmuş devlet adamları ve komutanların, emekli olduktan sonra güvenli ve rahat yaşamalarına imkan verilmesine kimsenin itirazı olamaz. CHP'nin karın ağrısı, Genelkurmay'ın hükümeti eleştirmekten uzak durmasıdır. Örneğin, sınır ötesi harekatın kısa sürmesinden dolayı gerilen günlerde halkı tatmin etmeyen gelişmeleri Genelkurmay'ın üstlenmesi, CHP'nin beklediği gibi AKP oylarının düşmesine engel olmuştur.
CHP kafasının dikine gittikçe, bu kavgacı yüzünü devletin bütün kurumlarına gösterdikçe işler onlar için iyice sarpa sarıyor ve bizleri bezdirdikçe bezdiriyor.
Elinizde somut veri ve bilgi olmadan sadece var sayım ile bazı ithamlarda bulunanları asla hoş göremem. CHP nin yaptığı tamamen bu mantıkta bir açıklama. YAŞ ta neden ihraç yok diye bağırmak saçmalık ötesi. Eğer atıyorum 12 kişi gündemde iken atılmadı diye bir somut bilgin ve belgen var ise hep beraber destekleyelim. Hadi diyelim, Sayın Büyükanıt hükümetin dümen suyunda gidiyor ve hayır dedi. Ya diğerlerini ne yapacağız?
Zırhlı araç konusunda da aynı düşüncedeyim. Bu adam fiilen PKK hedefi halinde bu koruma için ne gerekiyorsa o yapılmalıdır. Yeni araba ise yeni araba yada her ne ise.
Sadece varsayım ile ortaya bazı iddialar atmak CHP ye yakışmamış. Hoş son yıllarda CHP ye yakışan hangi davranış var derseniz ona dahi cevabım malesef yok.
YAŞ da önceki ihraç edilenlerin kaçı gündemde olanlardı ki şu an gündemde öyle birileri varsa destekleyelim diyorsunuz! Ordu ihraç edeceği personeli afişe etmez, etmiyordu da. AKP iktidarındakiler de ihraçlarda sürekli olarak şerh koymuşlardır ve bu konudaki tavırları kesindir. Bu konuda aralarında bir uzlaşma olduğu düşüncesinin dile getirilmesi söz konusu olamaz mı? Dediğim gibi CHP yi savunuyor değilim, sadece bir insanın her yaptığının yanlış olamayacağı gibi, ana muhalafetin de her söylediğinin yanlış diye nitelendirilmesine olan fikrimi dile getiriyorum. Batıda sorarlar? WHY NOT? Neden olmasın ve düşünür irdelerler. Haklılık payı var mıdır? Olabilir mi? Neden olmasın? denilir. Ancak bizdeki şu tavır rahatsız edici bence. Direkt kestirip atıyoruz ve üstünde düşünmeye bile değer bulmuyoruz. Bundan dolayı da hep bir kısır döngü içinde dönüp duruyoruz. CHP tu kaka, kötü deyip toptan kötüleme yaklaşımı başka konulara da genelleyebiliriz. Biz böyleyiz diyip tamam bir kaç köşe yazarının yazdıklarına bizim görüşlerimizi de destekleyerek yazıyorlarsa atıfta bulunuruz olur biter..
Son YAŞ toplantısında ihraç olmaması ve emekli olan Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’a yeni zırhlı araç alınması CHP ile TSK’yı karşı karşıya mı getirdi?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun zırhlı araç konusundaki değerlendirmesi ve TSK’dan yapılan açıklama CHP-TSK arasında bir çatışma yarattı mı?
CHP lideri Deniz Baykal böyle düşünmüyor. Büyükanıt için özel zırhlı araç satın alınmasına ilişkin olarak CHP sözcülerinin yaptığı eleştirilerin demokratik bir anlayışla karşılanması gerektiğini belirtiyor. İrticai faaliyetler ve disiplinsizlikler konusunda ise TSK’yla ilgili bir kuşku taşımadıklarını vurguluyor.
TSK’ya güvenimiz tam
CHP lideri Deniz Baykal, YAŞ toplantısından ihraç kararı çıkmamasına CHP sözcülerince yöneltilen eleştiriye ilişkin sorumu yanıtlarken şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizim laiklik konusunda TSK’nın duyarlılığından hiçbir kuşkumuz yok. Eminiz ki TSK, laiklik karşıtı bir faaliyet veya disiplinsiz davranışlar saptadığı zaman onun gereğini yapar, her zaman da yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır. Bu YAŞ toplantısında ihraç kararı olmayışı TSK’nın bu konudaki duyarlılığından vazgeçtiği anlamına gelmez. TSK’nın laiklik ile ilgili duruşundan kuşku duymamızı gerektirecek hiçbir neden yok. Bu bakımdan TSK ile CHP arasında bir çatışmadan söz etmek de gerçekçi değildir. Keza TSK ile iktidar partisi arasında bir pazarlık olduğu yakıştırması da yanlıştır.
Böyle bir yakıştırmaya katılmamız mümkün değildir. TSK’nın laiklik konusunda duruşu ve duyarlılığı bellidir.”
Büyükanıt’a zırhlı araç
CHP lideri Baykal, Org. Büyükanıt’a yeni özel bir zırhlı araç alınması konusundaki soruma da şu karşılığı verdi:
“Benim bu konularda her zaman ifade ettiğim düşüncem şudur. Devletin bu makamlarında görev yapmış kişileri namerde muhtaç etmemesi gerekir. Hele konu güvenlikle ilgili ise bu makamdaki insanların emeklilik döneminde de korunması esas olmalıdır. Sayın Büyükanıt’a özel zırhlı araç alınmasına yönelik eleştiriler de elbette demokratik bir anlayışla karşılanmalıdır.
Milletvekillerinin dikkatlerini çeken bir konuda demokratik eleştirilerinde, kurumlara yönelik suçlamalar aramak yanlıştır. Anladığım kadarıyla, araç alımı eski uygulamalara bakarak bazı arkadaşlarımızın dikkatini çekmiş, merak uyandırmış, gerekçesini aramaya yöneltmiş.
Buradaki amaç, anladığım kadarıyla, bir standart arama amacıdır. Eğer böyle bir uygulamaya yaptıkları görev nedeniyle ihtiyaç duyuluyorsa bunun daha önceki genelkurmay başkanları için de uygulanması gerekir, düşüncesinden hareket edilmiştir.
Uygulamanın aynı olması gerektiği düşüncesiyle arkadaşların konuyu araştırma ve gündeme getirme gereğini duyduklarını sanıyorum. Bu da demokratik bir sistemde anlayışla karşılanması gereken bir durumdur.
Buradan hareketle CHP ile TSK arasında bir çatışma olduğunu iddia etmek ve konuyu bu şekilde yönlendirmeye çalışmak, böyle yorumlayıp yansıtmaya gayret göstermek laiklikle sorunlu kesimlerin art niyetleri ve özel çabalarından ibarettir.”
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askeri mahkemeleri vardır.
Mahkeme süreci işleyerek de pek çok kişinin ordu ile ilişiği kesilmiştir.
Başbakan ve Milli Savunma Bakanı'nın koyduğu şerhler bu yöndedir.
Yani mahkeme yoluyla, kendisine savunma hakkı verilerek ve temyiz yolu açık olmak üzere ordunun ilişik kesmesi demokrasinin gereğidir.
Bir takım dedikodulara dayanarak bu şekilde ilişik kesmek doğru değildir.
Bu arada insan nisyanla malul. Ağustos 2007 YAŞ'ı sırasında Abdullah Gül cumhurbaşkanıydı. İhraçlar oldu. Başbakan ile Milli Savunma Bakanı şerh koydu, Cumhurbaşkanı ise onayladı.
Çünkü YAŞ icra makamıdır, cumhurbaşkanı onay makamıdır.
Ordudan da ihraçlar olmayacak değil. Bunlar daha hukuki bir çerçevye oturtuluyor.
Sayın Baykal yukarıda yazılan anlamsız suçlamayı bana göre toparlamaya çalışmış. Why not bu değildir. Daha önce vardı şimdi niye yok demek sadece havanda su dövmektir. Daha öncede hiç ihraç olmayan YAŞ toplantıları olmuş.
Benim itirazım pazarlık vardır veya yoktur konusunda değildir. Somut şüpheden bahsediyorum. Somut duyum dahi olmayan bir konuda çıkıp konuşmak bana abes geliyor. O zaman nedensiz saldıran komplo teorileri üreten ve bu sitede dahi çokça tartışılan mesnetsiz iddialar içinde aynı hoşgörüyü göstermemiz gerekir. Hata yapan her kim aynı eleştiriyi yapmalıyız diye düşünüyorum.
Demokrasi demek sebepsiz iddia ortaya atma özgürlüğü değildir. Benimde pekçok şüphem var ama sadece şüpheden ibaet bunları dile getirmem ne kadar doğru olur? Keşke CHP tutarlı olabilse bugün bu tartışmaları yapıyor olmazdık.
Bu icra konusuyla alakalı bir soru sormak istyorum sizlere.Ben bedensel engelli bi rvatandaşım v ebir arabaya ihtiyacım var.Ancak bir bankadan 3 ayrı...
Yazan: spiker Forum: Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
go to this web-site
17-06-2025, 15:32:57 in Kredi Kartları ve Bankacılık Hukuku