CHP Büyükanıt'ın arabasına taktı!..
Derya Sazak 07.08.2008/MİLLİYET
dsazak@milliyet.com.trAraba meselesi
Siyaset Günlüğü
Genelkurmay Başkanlığı’nı Orgeneral İlker Başbuğ’a devretmeye hazırlanan Yaşar Büyükanıt’a, “emeklilik” günleri için alınan zırhlı araç CHP yönetiminin tepkisini çekti.
CHP Meclis Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ağustos şûrasında bu yıl ordudan ihraç kararı çıkmayışını AKP ile pazarlık iması yapan sert bir dille eleştirdi:
“Hükümet ile Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanaatindeyim. Çünkü tüm ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın Yüksek Askeri Şûra’ya (YAŞ) gelmemesi ilginçtir. Medyada bu konuda belli pazarlıklardan söz edilmektedir.”
Paşa’ya alınan 1 milyon YTL değerindeki emeklilik otomobilinin CHP tarafından YAŞ kararları ertesinde gündeme getirilmesi ilginçtir.
Genelkurmay ise zırhlı araç alımına neden ihtiyaç duyulduğuna Büyükanıt’a yönelik suikast girişimleri bağlamında açıklık getirdi. Yasa gereği eski genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanlarına bu tür koruma olanaklarının sağlandığı biliniyor. CHP’nin bütçe fasılları dahilinde bu alımın ne denli masraflı olup olmadığını sorgulamasını yadırgamamak gerekiyor. Başbakan tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e de soru önergesi verilmiş. Orman yangınlarına müdahale edecek sayıda helikopteri, uçağı olmayan Türkiye’deki resmi araç sayısının 130 bin dolayında olduğuna dikkat çekiyordu.
Büyükanıt’a hükümetin devlet bütçesinden yaptığı bu “cömertlik”, YAŞ’tan birkaç subay, astsubay ihraç edilse (!) bugünkü terör ortamında CHP tarafından mesele edilmezdi. CHP lideri Baykal, Ergenekon soruşturması emekli paşalara uzandığında, onların Güneydoğu’da teröre karşı verdikleri mücadeleyi hatırlatmak gereği duymuştu. Deniz Bey, “Ergenekon avukatlığı”nda fazla ileri gittiğini fark etmiş olmalı ki, CHP sözcüleri şimdi “Paşa’nın arabası”nı gündeme getirerek, partinin aslında göründüğü kadar da askercil olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlar.
CHP asker-sivil ilişkilerinde o kadar sık “ofsayt”a düşüyor ki, zaman zaman yaptığı çıkışlar da anlaşılmıyor. Örneğin, Kuzey Irak’a kara harekâtı sona erince CHP kıyameti koparmıştı. Sanki daha fazla askerin soğuktan donması gerekiyordu!
2007 yazındaki “e-muhtıra”yı ise onayladılar.
Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmayan AKP’nin ağustos şûrası’nda Genelkurmay’ı “ihraçlar” konusunda yanına çektiğini düşünen CHP’nin, Büyükanıt’ın “pahalı arabası”nı sorgularken asıl, “Dolmabahçe mutabakatı”nın üzerine gitmesi gerekmez miydi?
Şemdinli’de “suçüstü” olan astsubaylar, Büyükanıt tarafından “iyi çocuklar” diye korunup kollanırken iddianamede adı geçti diye “sivil darbe” yapıldığını öne süren de Baykal değil miydi?
Onca suskunluktan sonra “araba”yı mesele yapmak inandırıcı gelmiyor.
dsazak@milliyet.com.trAraba meselesi
Siyaset Günlüğü
Genelkurmay Başkanlığı’nı Orgeneral İlker Başbuğ’a devretmeye hazırlanan Yaşar Büyükanıt’a, “emeklilik” günleri için alınan zırhlı araç CHP yönetiminin tepkisini çekti.
CHP Meclis Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ağustos şûrasında bu yıl ordudan ihraç kararı çıkmayışını AKP ile pazarlık iması yapan sert bir dille eleştirdi:
“Hükümet ile Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanaatindeyim. Çünkü tüm ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın Yüksek Askeri Şûra’ya (YAŞ) gelmemesi ilginçtir. Medyada bu konuda belli pazarlıklardan söz edilmektedir.”
Paşa’ya alınan 1 milyon YTL değerindeki emeklilik otomobilinin CHP tarafından YAŞ kararları ertesinde gündeme getirilmesi ilginçtir.
Genelkurmay ise zırhlı araç alımına neden ihtiyaç duyulduğuna Büyükanıt’a yönelik suikast girişimleri bağlamında açıklık getirdi. Yasa gereği eski genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanlarına bu tür koruma olanaklarının sağlandığı biliniyor. CHP’nin bütçe fasılları dahilinde bu alımın ne denli masraflı olup olmadığını sorgulamasını yadırgamamak gerekiyor. Başbakan tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e de soru önergesi verilmiş. Orman yangınlarına müdahale edecek sayıda helikopteri, uçağı olmayan Türkiye’deki resmi araç sayısının 130 bin dolayında olduğuna dikkat çekiyordu.
Büyükanıt’a hükümetin devlet bütçesinden yaptığı bu “cömertlik”, YAŞ’tan birkaç subay, astsubay ihraç edilse (!) bugünkü terör ortamında CHP tarafından mesele edilmezdi. CHP lideri Baykal, Ergenekon soruşturması emekli paşalara uzandığında, onların Güneydoğu’da teröre karşı verdikleri mücadeleyi hatırlatmak gereği duymuştu. Deniz Bey, “Ergenekon avukatlığı”nda fazla ileri gittiğini fark etmiş olmalı ki, CHP sözcüleri şimdi “Paşa’nın arabası”nı gündeme getirerek, partinin aslında göründüğü kadar da askercil olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlar.
CHP asker-sivil ilişkilerinde o kadar sık “ofsayt”a düşüyor ki, zaman zaman yaptığı çıkışlar da anlaşılmıyor. Örneğin, Kuzey Irak’a kara harekâtı sona erince CHP kıyameti koparmıştı. Sanki daha fazla askerin soğuktan donması gerekiyordu!
2007 yazındaki “e-muhtıra”yı ise onayladılar.
Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmayan AKP’nin ağustos şûrası’nda Genelkurmay’ı “ihraçlar” konusunda yanına çektiğini düşünen CHP’nin, Büyükanıt’ın “pahalı arabası”nı sorgularken asıl, “Dolmabahçe mutabakatı”nın üzerine gitmesi gerekmez miydi?
Şemdinli’de “suçüstü” olan astsubaylar, Büyükanıt tarafından “iyi çocuklar” diye korunup kollanırken iddianamede adı geçti diye “sivil darbe” yapıldığını öne süren de Baykal değil miydi?
Onca suskunluktan sonra “araba”yı mesele yapmak inandırıcı gelmiyor.