Hakem Heyeti Kararını Rücu Etmek!

[hksvr]

Sevgili hukukçular;

Bir müşterimizin şirketimizden satın aldığı 650 ytl değerinde bir ürünle ilgili başvurusu üzerine şikayet konusu hakem heyeti tarafından değerlendirilmiş, müşterimiz seçimlilik hakkını ürün iadesi yönünde kullanmış ve karar da bu doğrultuda tüketici lehine çıkmıştır. (Ürün ayıplı çıkmış bir üründür)

Biz satıcı firma olarak kararı hemen uyguladık ve müşterimizin sorununu çözdük. Zaten biz uygulamasak icraya koyabilirdi kendisi. Ancak daha önceden de birçok kez görüştüğümüz ve durumu bildirdiğimiz halde ürünün ithalatçı firması çeşitli bahanelerle iadeyi kabul etmemektedir. Karar çıkar çıkmaz firmaya bildirdik ki "Bakın 15 günlük bir itiraz süresi var, eğer itiraz edilecek bir durum varsa bizimle gerekçesini paylaşın, dava açabiliriz" dedik. Son olarak iadeli taahütlü bir mektupla ilgili firmaya ihtarname çektik ve süre tanıdık. Ancak üzerinden bir hafta geçmesine rağmen buna da bir cevap gelmedi. Üstelik ürün ayıplı bir ürün olup itirazlık vs gibi bir durum da olmamaktadır. Karar gayet açık ve nettir. Buna rağmen ithalatçı firmanın tutumu anlamsızdır.

Bu durumda ilgili firmaya bundan sonra nasıl bir yaptırımda bulunabiliriz? Dava mı açmamız lazım? Biz tüketici mağdur olmasın diye kararı derhal uyguladık ama neticede biz mağdur olduk, ürün de elimizde kaldı. Şimdi bu hakem heyeti kararını satıcı firma olarak biz icraya koyabilirmiyiz? ya da nasıl bir uygulama olabilir? Bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.

Saygılarımla...

[Av. Eren Evren]

karar zaten 650 YTL olduğu için uygulama zorunluluğunuz vardı Bu sebeple bir sorun olmaz. Ancak ithalatçı firmaya iadeli gönderdiğiniz metni noterden gönderse idiniz daha kuvvetli olurdunuz. Fakat eğer süreniz halen varsa karara itiraz için dava açın ve davayı ihbar edin ve kaybettikten sonra ithalatçı firmaya rücu davası açın

eğer itiraz süreniz dolmuşsa doğrudan rücu davası açın ancak bu sefer neden itiraz etmediniz sorusu ile muhatap olabilirsiniz. Bu durumda da elinizdeki iadeli taahhütlü mektubun içeriğini ispatlamanız gerekecektir.

Ancak her halükarda dava açmadan bu parayı almanız zor.

[hksvr]

karar zaten 650 YTL olduğu için uygulama zorunluluğunuz vardı Bu sebeple bir sorun olmaz. Ancak ithalatçı firmaya iadeli gönderdiğiniz metni noterden gönderse idiniz daha kuvvetli olurdunuz. Fakat eğer süreniz halen varsa karara itiraz için dava açın ve davayı ihbar edin ve kaybettikten sonra ithalatçı firmaya rücu davası açın

eğer itiraz süreniz dolmuşsa doğrudan rücu davası açın ancak bu sefer neden itiraz etmediniz sorusu ile muhatap olabilirsiniz. Bu durumda da elinizdeki iadeli taahhütlü mektubun içeriğini ispatlamanız gerekecektir.

Ancak her halükarda dava açmadan bu parayı almanız zor.

Öncelikle ilginizi için teşekkür ederim. İtiraz etmemiz için süresi geçti. Ayrıca biz de tüketiciyi şikayetinde %100 haklı gördüğümüz için böyle bir girişimde bulunmayı düşünmemiştik açıkçası. Yanlız bu davayı ithalatçı firmaya karşı tüketici mahkemesinde mi yoksa ticaret mahkemesinde mi açmamız gerekiyor ?bu konuya da açıklık getirebilirsek memnun olurum. Zaten anladığım kadarıyla bizi biraz zaman alacak bir hukuki süreç bekliyor. Aslında bu işler böyle olmamalı diye düşünüyorum. Malın ithalatçısı belli, satıcısı belli, müşterisi belli. Üstelik ortada tarafları bağlayıcı ve müteselsilen tüm firmaları ilgilendiren bir karar var ve kararı uygulayan satıcı da mağdur oluyor. Satıcı bu kararı tanıyor da ithalatçısı neden tanımıyor? Ya da illa tanıtmak zorunda kalalım?

Tekrar teşekkürler...

[Av. Eren Evren]

Davayı değer sebebi ile Sulh Hukuk Mahkemesinde açacaksınız
Diğer yazdıklarınız için de maalesef hukuk sistemimiz bu şekilde demek zorunda kalıyorum

Öncelikle ilginizi için teşekkür ederim. İtiraz etmemiz için süresi geçti. Ayrıca biz de tüketiciyi şikayetinde %100 haklı gördüğümüz için böyle bir girişimde bulunmayı düşünmemiştik açıkçası. Yanlız bu davayı ithalatçı firmaya karşı tüketici mahkemesinde mi yoksa ticaret mahkemesinde mi açmamız gerekiyor ?bu konuya da açıklık getirebilirsek memnun olurum. Zaten anladığım kadarıyla bizi biraz zaman alacak bir hukuki süreç bekliyor. Aslında bu işler böyle olmamalı diye düşünüyorum. Malın ithalatçısı belli, satıcısı belli, müşterisi belli. Üstelik ortada tarafları bağlayıcı ve müteselsilen tüm firmaları ilgilendiren bir karar var ve kararı uygulayan satıcı da mağdur oluyor. Satıcı bu kararı tanıyor da ithalatçısı neden tanımıyor? Ya da illa tanıtmak zorunda kalalım?

Tekrar teşekkürler...