Erken tahliye

[er1403]

01.02.2007 tarihi itibariyle kira sözleşmesi yaparak oturmaya başladığımız evi sözleşmenin bitmesine 5 ay kala tahliye ettik. Bir kira bedeli olarak verdiğimiz depozitoyu da son ay vermemiz gereken kira bedeline saydık ve bunu ev sahibine de bildirdik. Kirayı bankaya ev sahibimizin hesabına yatırdık ancak dekontları kaybetmiş durumdayız. Sözleşmeyi ise evsahibi şehir dışında yaşadığından dolayı (kendi talebi üzerine) ev sahibimizin bir arkadaşı ile yaptık. Kira sözleşmesi yapılırken 1 yıllık kira bedeline karşılık bir senet imzalatıldı. Evi tahliye ederken evde bazı eşyalar bıraktık ve bunların yan komşumuza verilmesini talep ederek anahtarı emlakçımıza teslim ettik. Biz evi tahliye ettikten 15-20 gün kadar sonra eve yeni bir kiracı taşındı. Ancak ev ikiz villaydı ve ev sahibi eşyaların komşuya verleceğinden haberi olduğu halde bitişik eve almış ve kendisi kullanmaya başlamış.
Bugün ise bizi eski ev sahibimizin avukatı aradı. 3 aylık kira borcumuz olduğunu ve kendisinin bizi icraya vereceğini, kontrat başkasının üzerine olduğu için kontratta adı geçen şahıs adına değil de ev sahibinin adına para yattığından dolayı 12 aylık kira bedeli baz alınarak icra işlemi başlatılacağını söyledi.
Ev sahibini aradığımda ise oturmuş olduğum son 3 ayın kirasını vemediğimi iddia ederek beni icraya vereceğini söyledi.
01.02.2008 tarihine kadar sözleşme yapılmıştı ancak müşterek kararla tahliye ettiğimiz eve hemen kiracı alındı. Şu durumda bahsi geçen icra kararı bahsi geçen şekilde uygulanabilir mi? Bizimle yaptığı sözleşme süresi dolmadan eve yeni kiracı aldığından dolayı bize açacağı davada haksız duruma düşmez mi?

[Av.Selin Çam]

4 - KULLANMANIN MÜMKÜN OLAMAMASI
Madde 252 - Müstecir, kendi kusurundan yahut şahsında hadis olan mücbir bir sebebten dolayı mecuru kullanamadığı yahut mahdut surette kullandığı takdirde mucir, mecuru akit dairesinde kullanmağa hazır bulundurmuş oldukça; müstecir, kiranın tamamını vermekle mükellef olur.
Bu takdirde mucir, sarfıyattan tasarruf eylediği miktarı ve mecurun diğer suretle kullanılmasından elde ettiği menfaatleri kiraya mahsup etmeğe mecburdur.
Mucip akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hudusünde, iki tarafın akdi feshetmek hakları mahfuzdur.

Ancak,belirtilen sorumluluk kiralananın yeniden kiraya verilmesiyle son bulur.Kiracının sorumluluğu bu ana kadardır.Yargıtay kararlarında da bu böyle.

[er1403]

4 - KULLANMANIN MÜMKÜN OLAMAMASI
Madde 252 - Müstecir, kendi kusurundan yahut şahsında hadis olan mücbir bir sebebten dolayı mecuru kullanamadığı yahut mahdut surette kullandığı takdirde mucir, mecuru akit dairesinde kullanmağa hazır bulundurmuş oldukça; müstecir, kiranın tamamını vermekle mükellef olur.
Bu takdirde mucir, sarfıyattan tasarruf eylediği miktarı ve mecurun diğer suretle kullanılmasından elde ettiği menfaatleri kiraya mahsup etmeğe mecburdur.
Mucip akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hudusünde, iki tarafın akdi feshetmek hakları mahfuzdur.

Ancak,belirtilen sorumluluk kiralananın yeniden kiraya verilmesiyle son bulur.Kiracının sorumluluğu bu ana kadardır.Yargıtay kararlarında da bu böyle.

Cevabınız için çok teşekkürler ama tamamen osmanlı dili kullandığınız için son satır haricinde pek birşey anlayamadım.Yinede zaman ayırdığınız için teşekkürler.

[Av.Selin Çam]

Rica ederim fakat anladığınız son kısım hariç yukarıdaki metin BK'dan alıntı.Söylenilense şu;
Kiracı,herhangi bir nedenle kiralananı kullanmasa da kira bedelini ödemeye mecburdur.Ancak,bu mecburiyet söylediğim gibi kiralananın yeniden kiraya verilmesiyle son bulur.