Özel bir eğitim kurumunda 1 yıl süreyle öğretmen olarak görev yaptım. Sözleşmemin bitiş tarihinden 1 ay önce işveren tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeden sözleşmemin bir sonraki eğitim öğretim döneminde yenilenmeyeceği bildirimini yazılı olarak aldım. Sözleşmemin bitiş tarihinden sonra ilişiğimi kesmek ve tüm haklarımı almak amacıyla kurumun Genel Merkezi’ne gittiğimde kurumun Yönetim Kurulu’nun almış olduğu karar doğrultusunda 1 yıllık öğretmenlere kıdem tazminatı verilmediği tarafıma bildirildi. Öncelikle bu konunun Yönetim Kurulu kararlarıyla çözülebilecek keyfi bir durum olmadığını; İş Kanunu’ndaki hangi madde gerekçe gösterilerek Kıdem Tazminatı alamayacağımı öğrenme çabalarım da sonuçsuz kaldı. Konuyla ilgili hukuki haklarımı öğrenmek için görüşme yaptığım avukat arkadaşlar da Kıdem Tazminatı almaya hak kazandığımı, bunun için dava açmam gerektiğini ancak 2.000 YTL gibi cüzi bir miktar için uğraşmaya değmeyeceğini bana özetle anlatmaya çalıştılar. SSK’nın Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne yaptığım şikayetin de ancak 5 ay içerisinde sonuca ulaşabileceği; Müfettişin kararı lehime dahi olmuş olsa eğer kurum tazminatı vermemekte direnirse yine tek yolun hukuki mücadele olduğu bilgisini aldım. Sonuç olarak; sadece 1 yıllık ve “cüzi” bir miktar olarak değerlendirilen bu paranın benim için önemli olmasının dışında şöyle bir tablo ortaya çıkıyor ve asıl sorun da bu zaten: Bu kurumda yılda 1000 civarında öğretmen çalışıyor ve her eğitim öğretim yılı sonunda en az 100-150 öğretmenin sözleşmesi feshediliyor. Çoğunun kurumun 1 yıllık çalışanı olduğunu düşünürsek yılda en az 200.000 YTL kıdem tazminatından kurum “kar” etmiş oluyor. Çünkü işine son verilen öğretmenlerin çoğu da avukatlar gibi düşünüp bu cüzi miktar için uğraşmaya değmez diye düşünüyorlar ya da bunun için uğraşmaya kalksalar dahi bir şekilde engelleniyorlar. Ayrıca bu sadece tek bir eğitim kurumunun tablosu. Hepsi böyledir tabii ki diyemeyiz ama bir kısmının bile böyle bir uygulama yaptığını düşünmek, Özel eğitim kurumlarında neden bu kadar çok öğretmen çıkarmalarının yapıldığının bir gerekçesi de bu durum mudur diye insanı ister istemez düşündürüyor?
Sadece benim şahsıma özel değil; konunun geneline de hitap eden çözüm önerileriniz ve düşünceleriniz varsa paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler.
Sorunuz içerisinde zaten cevabınız da var. Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerle özel yasaları gereğince belirli süreli sözleşme yapılması gerekiyor. Belirli süreli sözleşme ile çalışanların ihbar tazminatı hakkı yoktur. Kıdem tazminatına hak kazanmaları için de en az bir yıl çalışmış olmak ve feshin (haklı bir sebep yokken) işveren tarafından yapılmış olması gerek. İşveren tarafından "belirli ssüreli sözleşmenin yenilenmeyeceğini" bildirmek, feshin işverence yapıldığı sonucunu doğurmakta ve kıdem tazminatı doğmaktadır. Şayet, öğretmen "sözleşmeyi yenilemeyeceğim" şeklinde bildirmde bulunursa, feshi yapan işçi (öğretmen) olduğundan kıdem tazminatı doğmaz.
Açılacak kıdem tazminatı davasının açılmasına karar verecek olan öğretmendir. Avukat hukuki durumu izah eder, kararı öğretmen verir. Kanaatimce, az da olsa bu davaların açılmasında yarar var.
Selamlar.
Esas: 2001/10219
Karar: 2001/16653
Karar Tarihi: 25.10.2001
ÖZET : Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının davalı işverene ait özel dershanede öğretmen olarak çalışmakta iken, 19.6.1998 tarihinden itibaren işe gelmediği, 20.6.1998 tarihinde açılışı yapılan bir dershanenin kurucu ortakları arasında yer aldığı, davalı işverence bu durum 21.6.1998 tarihli tutanakla tesbit edildikten sonra işyeri ile ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır. Buna göre akdin davalı işverence haklı olarak feshedildiği açıktır. Buna rağmen davacının kıdem tazminatı isteği ile çalışılmayan süreye ait ücretin hüküm altına alınması isabetsizdir.
625 Sayılı Kanunda bazı konularda Özel Okullar ile Özel Dershaneler ayırımı yapılmıştır. Anılan Kanunun 33. maddesinde Özel Okullarda yöneticilik ve Eğitim-Öğretim hizmeti yapanların dengi Resmi Okullarda ödenen aylık ve Sosyal Yardım kapsamındaki ek ödemelerden yararlanacakları belirtilmiştir. Özel Dershaneler için bu ödemeler öngörülmemiştir. Bu husus gözönünde tutulmaksızın dershanede öğretmen olarak görev yapan davacı için Resmi okullarda ödenen Sosyal Yardım niteliğindeki öğretim yılına hazırlık ödeneğinin hüküm altına alınması bozmayı gerektirir.
(1475 S. K. m. 13, 14) (625 S. K. m. 33)
Dava: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile hazırlık ödeneğinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde, davalı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: 1- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının davalı işverene ait özel dershanede öğretmen olarak çalışmakta iken, 19.6.1998 tarihinden itibaren işe gelmediği, 20.6.1998 tarihinde açılışı yapılan bir dershanenin kurucu ortakları arasında yer aldığı, davalı işverence bu durum 21.6.1998 tarihli tutanakla tespit edildikten sonra işyeri ile ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır. Buna göre akdin davalı işverence haklı olarak feshedildiği açıktır. Buna rağmen davacının kıdem tazminatı isteği ile çalışılmayan süreye ait ücretin hüküm altına alınması hatalıdır.
2- 625 Sayılı Kanunda bazı konularda Özel Okullar ile Özel Dershaneler ayırımı yapılmıştır. Anılan Kanunun 33. maddesinde Özel Okullarda yöneticilik ve Eğitim-Öğretim hizmeti yapanların dengi Resmi Okullarda ödenen aylık ve Sosyal Yardım kapsamındaki ek ödemelerden yararlanacakları belirtilmiştir. Özel Dershaneler için bu ödemeler öngörülmemiştir. Bu husus gözönünde tutulmaksızın dershanede öğretmen olarak görev yapan davacı için Resmi okullarda ödenen Sosyal Yardım niteliğindeki öğretim yılına hazırlık ödeneğinin hüküm altına alınması da doğru değildir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.10.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Öncelikle yanıtlara ve duyarlılığa teşekkür ediyorum.
Bir şekilde hukuki mücadelemi başlatıp kendi adıma sorunu çözmek için elimden geleni yapmaya çalışacağım. En azından verilen cevaplarla ve yaptığım diğer araştırmalarla kimilerince küçük olarak nitelendirilen bu davayı yürütebileceğim duyarlı hukukçuların da var olabileceğini anlamış bulunuyorum. Ancak yine de ne yazıkki sorunun geneline bir çözüm bulmak bu hukuk sisteminde ve insanların çoğunun iliklerine işlemiş olan boşvermişçilikle pek mümkün gibi değil. Zaten bu ülkenin başına ne geldiyse bu boşvermişçilikten gelmedi mi?
Merhabalar bizim sektörde yıllardır konuşulan ama bir türlü gözümüzle görmediğimiz için kesinlik kazanmamış karışık bir konu hakkında bilginizi almak...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Wmic Windows Activation Key and...
03-05-2025, 14:36:12 in Aile Hukuku