İnternette avukat ararken sitenizi buldum. Ben de her avukatın ilgilenmeyeceğini düşündüğüm bir konuda sizlere danışmak istiyorum. Başınızı ağrıtırsam şimdiden özür dilerim.
Üniversite (1993) mezunuyum, bir kaç yabancı dil biliyorum. O zamanlar askerlik görevimi henüz yapmamış olduğumdan kardeşimin adıyla işyeri açtım ve geçimimi bir süre bu şekilde sağladım. Daha sonra askere gitmeye karar verdim ve 2005 yılında kısa dönem askerlik görevimi tamamladım.
Yalnız bu arada askere gitmeden önce ihtiyaçtan dolayı iş yerimi çok ucuza devrettim. Bu para da, borç harç yeni bir iş yeri açana kadar ancak yetti.
Şu an üç ayrı bankadan kredi kartım var ve bunların, son limitine kadar kullandığım nakit yüzünden ayda yaklaşık 800 - 900 YTL asgari ödemelerini yapıyorum. Son beş aydır da ev kirası ödeyemediğimizden eşim gündüzleri kapı çaldığında ev sahibidir diye açamıyor.
Günümüzde nakit kredi kullanımı oldukça kolaylaştı ve hatta televizyonda her gün bankaların konuyla ilgili onlarca reklamını izliyoruz.
Ben de nakit krediden yararlanabilmek bir çok bankaya danıştım fakat yeterli teminatım olmadığı için başvuru bile yapamayacağımı söylediler. İş Bankası genel müdürlüğüne iki kez mektup yazdım; aynı şekilde yeterli teminatım olmadığı için yapacak bir şey olmadığı yanıtını aldım.
Bunun üstüne başbakan Recep Tayyip Erdoğana'a mektup yazıp konuyu kısaca anlattıktan sonra hem işlerimi daha rahat yapabilmek hem de borçlarımı ödeyebilmek için nakit kredi temin etmekte bana destek olunmasını istedim.
Bir hafta içinde bana sadece şu cümleden oluşan bir yanıt geldi:
"Başbakanlık İletişim Merkezine yapmış olduğunuz müracaatınız incelenmiş olup, talebinizle ilgili olarak yapılacak bir işlem bulunmamaktadır."
Şimdi ben bununla ilgili dava açmak istiyorum ama ne yapacağımı, nereye başvuracağımı bilmiyorum. Tanıdığım bir iki avukat boşanma, veraset gibi konularla ilgileniyor. İnternetten telefonunu alıp kısaca görüştüğüm bir avukat da böyle bir davanın açılamayacağını, bankaların kredi verme zorunluluğunun olmadığını söyledi. Halbu ki ben bankadan değil devletin ilgili kurumlarından davacı olmak istiyorum. Konuyla ilgili avukat bulamasam bile ben gene de dava açmak istiyorum. İç hukuk yolları tükenirse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmayı düşünüyorum.
Siz değerli hukukçuların affına sığınarak, anayasada bulduğum bir iki maddenin beni bu konuda cesaretlendirdiğini belirtmek istiyorum:
MADDE 173. – Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.
MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
MADDE 49. – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
MADDE 60. – Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. (İmkansızlıktan BAĞKUR kaydımı bile yaptıramadım.)
MADDE 64. – Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır. (Kuyumcu ustasıyım ve yaptığım özgün çalışmalar olduğunu kanıtlayabilirim. Aynı zamanda neyzenim, Türk Musikisi usul ve makamları konusunda bilgi sahibiyim.)
Sitedeki herkesi selamlıyor, en derin sagılarımı sunuyorum.
Not: Ayrıca Photoshop, CorelDraw, Dreamweaver, Flash, HTML, CSS, PHP, MySql biliyorum. Bunların konuyla ilgisi şu: Kendini imkanları el verdiğince geliştirmiş ve hala geliştirmeye devam eden birinin devlet desteğinden yararlanma hakkı yok mudur?
İLGİNÇ BİR TALEBİNİZ VAR,
konuyla ilgili Başbakanlığa yazacak kadar da girişimcisiniz,
Ancak nasıl bir dava açacağınızı tam olarak anlayamadım
ANAYASADAN bazı maddelerden alıntı yapmışsınız ama, o maddeleri eksik yazıyorsunuz, DEVLET BU GÖREVLERİNİ ELİNDEKİ İMKANLAR DOĞRULTUSUNDA YERİNE GETİRİR diyor anayasa, yani anayasada söylenen bir çok hak ve ödev ardından gelen CÜMLELERLER, AMALARDA kısıtlanmaktadır.
Anayasadaki İMKANLAR DOĞRULTUSUNDA ifadesinden dolayı sonuç almak mümkün olmayacaktır.
Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki SOSYAL DEVLET projeleri günden güne büyümektedir. Örneğin 18 yaşın altındaki herkesin SAĞLIK SİGORTASI kapsamında kabul edilmesi, yeşil kartlı insanların HER TÜRLÜ TEDAVİ ve İLAÇ yardımı alabilmesi, İŞSİZLİK MAAŞI düzenlemesi ( kısmen de olsa) olumlu adımlardır,
Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşmanın da önemli atılımları bulunmaktadır. GÜzel projeler de sırasını beklemektedir.
Devletimizin çok daha yapıcı projelerini bekliyoruz.
Açtığım konuya yorum yazma inceliğini gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
Ben ayrıntılı bilgi sahibi bir hukukçu değilim. Yalnızca anayasadan benim durumumla ilgili olabileceğini düşündüğüm bir takım maddeleri göstermek istedim.
Düzenli bir şekilde haberleri takip eden biri olarak birçok davada ihtilafa düşüldüğünü görüyorum. Dolayısıyla bir avukatın olmaz dediği bir şeye ötekinin olur diyebileceği ihtimalini göz önünde bulunduruyorum.
Sosyal devlet projelerinin günden güne büyüdüğü doğru olabilir. Son yıllarda devlet bu konularda olumlu girişimlerde bulunmuştur. Ama 1972’den 83’e kadar Almanya’da yaşamış ve ilkokula orada başlamış biri olarak ülkemizin gelişiminin çok yavaş olduğunu, kısa bir süre öncesine kadar kendisinden 50 yıl geride olan devletlerin gerisinde kaldığını ve hala 35 yıl önceki Almanya’nın düzeyine ulaşmasının bile bugün için hayal olduğunu söyleyebilirim. Gelişmiş sosyal devletlerin birçoğunda, kişinin durumunu kanıtlaması halinde borçları devlet tarafından kapatılmaktadır.
Benimkine benzer girişimler ülkemizin gelişimine katkıda bulunacak ve bunu hızlandıracaktır. Tabi bu arada ben de devletimizin yapıcı projelerini beklerken çoluk çocuk sokağa atılıp bununla uğraşmaya hiç imkanım kalmayacak hale gelmezsem.
Yanlış anlaşılmasın, ücretsiz danışmanlık hizmeti almak amacında değilim. Buradaki değerli hukukçulardan mümkünse şunu cevaplandırmalarını rica ediyorum: Konuyla ilgilenecek avukat bulamasam bile kişisel olarak dava açabilmem için kime, nereye, nasıl başvurmalıyım?
"Gelişmiş sosyal devletlerin birçoğunda, kişinin durumunu kanıtlaması halinde borçları devlet tarafından kapatılmaktadır."
Demişsiniz...Bence burası tartışılır, yoruma açık! Daha doğrusu siz burada yani sizin deyiminizle gelişmemiş bir ülke olan Türkiye'de kendinizi kanıtladığınızda devlete gitmenize gerek yok bankalar size yardımcı oluyorlar zaten merak etmeyin. Hem de Avrupa standartlarında!
Herhangi bir tanıdığınızın size borç verme keyfiyeti ve zorunluluğu ne ise bankaların da size kredi kullandırma zorunluluğu aynıdır! Ben direkt bu konuda devletimizin de yapabileceği birşey olduğunu, daha doğrusu görevi olduğunu sanmıyorum ki yok zaten. Ayrıca ülkeler arasında her alanda farklılıklar olması da geyet normal. Sadece bu anlamda karşılaştırma yapmak ne derece doğru olur bilmiyorum. Ama siz ülkemizi Almanya ile kıyasladığınızda ne kadar geride olduğunu belirtmişsiniz zaten. Madem bu kadar geriyiz o zaman hiç yormayın inşallah biz de o düzeylere gelince herşey istediğimiz gibi olur! Aslında olay çok basit. Siz kendinize şu soruyu sorun; Banka bana neden ve neye karşılık kredi versin? Ya da vermiyorsa devletimiz ne yapsın, görevi değil ki!
Kusura bakmayın ama bence sizinki girişimcilik filan değil, hayalcilik gibime geliyor. Siz kendi durumunuzu bir gözden geçirin. Netice itibariyle kişi ya da kurum, her kim olursa olsun kimsenin kimseye karşılıksız/teminatsız, alacağını güvenceye almadan birşey vermeye zorunluluğu olamaz.
Benim yorumum böyle.
Selamlar...
Konu tamerce tarafından (21-08-2007 Saat 09:05:22 ) de değiştirilmiştir.
Netice itibariyle kişi ya da kurum, her kim olursa olsun kimsenin kimseye karşılıksız/teminatsız, alacağını güvenceye almadan birşey vermeye zorunluluğu olamaz.
Alacağı teminatlı olsa dahi bir şey vermeye zorunluluğu olamaz
“Kıdemli Üye” olmanızdan ve kurduğunuz düzgün cümlelerden, hukukçu ya da eğitimli biri olabileceğiniz kanaatine vardım. Eğer öyleyse, yazdıklarıma hiç düşünmeden, anlamadan ve alınganlıkla cevap vermenizin bu durumunuza uymadığını söylemeliyim.
Şöyle ki:
Bir kere “durumunu kanıtlamak” ile “kendini kanıtlamak” arasında hiç tartışılmayacak kadar büyük farklılık var. Benim orada söylemek istediğimin, kişinin içinde bulunduğu zor durumu ortaya koyabilmesi olduğu gayet açıktır. Yazdıklarımı dikkatlice okursanız ben hiçbir yerde Türkiye’nin gelişmemiş olduğunu söylemedim, başkalarına göre gelişiminin yavaş olduğunu belirttim. Gene cevabınızın aynı bölümünde “yardımcı oluyorlar zaten merak etmeyin” şeklindeki çıkışınız da konuya alınganlıkla yaklaştığınızı göstermektedir.
Bir sonraki paragrafınızda bankaların kredi kullandırma zorunluluğu olmadığını söylüyorsunuz. Peki, benim yazımın hangi kısmından böyle bir sonuca vardığınızı bana gösterebilir misiniz? Devletin yapabileceği bir şey olmadığı şeklindeki düşüncenize katılmıyorum. Benim açtığım konuda, anayasanın bazı maddelerinden yaptığım alıntılar bile konunun tartışılır olduğunu ortaya koyuyor. Şunu da konuya ilişkin bir örnek olarak ele alabilirsiniz: Banka köşe başındaki bakkaldır, kimseye veresiye verme zorunluluğu yoktur. Ama devlet ana babadır, çocuklarının her türlü sorunuyla ilgilenme yükümlülüğü vardır.
“Girişimcilik” ile “girişimde bulunmak”’tan anlaşılan şeyler de açık bir şekilde farklıdır. Gene iyice düşünmeden ve anlamadan cevap verdiğiniz sonucu çıkıyor.
Sizin beni karşılıksız bir şey isteyen biriymişim gibi algılamanız ve suçlayan tutumunuz ne yazık ki toplumun genel bir davranış biçimi olmuştur. Zor durumdaki birine yardımcı olma davranışının benimsenmesi yerine, “ananı da al git” tarzı yaklaşımlar toplumun içine sinmiştir. Hep gelişmişlikten söz ederiz ve kendimizi gelişmiş sanırız. Halbuki gerçek gelişmişlik ekonomik değil insani gelişmişliktir.
Ben burada bu konuyu “belki birinin bir bildiği vardır ve en azından nereye nasıl başvuru yapmam gerektiğini gösterir” düşüncesiyle açtım. Kişinin konuyla ilgili bildiği bir şey yokken “düşene bir de ben vurayım” yaklaşımında bulunması yerine “Allah yardımcın olsun” demesi daha olumlu bir davranış olurdu. Ayrıca toplumun eğitimli ve iş tecrübesi sahibi bir üyesi olarak zor duruma düştüğümde devletten yardım istememin neresi yanlış?
Bu kadar yazmışken şu kısa hikayeyi de eklememe daha sonra kızar mısınız bilmiyorum:
Eski zamanlardan birinde tekkenin birinde bir mürit elinde kalın bir sopayla kapıda bekliyormuş. Şeyh bunu görünce sebebini sormuş.
Mürit şöyle cevap vermiş:
“Ben sürekli seni takip ediyorum. Bir hata yaparsan bu sopayla sana cezanı vereceğim!”
Şeyh demiş ki:
“İşte benim gerçek dostum. Bana hatalarımı gösteren benim gerçek dostumdur!”
Ben de şunu demek istiyorum:
Devletin bir takım kusurlarının düzeltilmesini isteyen biri devletin düşmanı demek değildir. Tam tersine iyiliğini istemektedir.
“Kıdemli Üye” olmanızdan ve kurduğunuz düzgün cümlelerden, hukukçu ya da eğitimli biri olabileceğiniz kanaatine vardım. Eğer öyleyse, yazdıklarıma hiç düşünmeden, anlamadan ve alınganlıkla cevap vermenizin bu durumunuza uymadığını söylemeliyim.
Şöyle ki:
Bir kere “durumunu kanıtlamak” ile “kendini kanıtlamak” arasında hiç tartışılmayacak kadar büyük farklılık var. Benim orada söylemek istediğimin, kişinin içinde bulunduğu zor durumu ortaya koyabilmesi olduğu gayet açıktır. Yazdıklarımı dikkatlice okursanız ben hiçbir yerde Türkiye’nin gelişmemiş olduğunu söylemedim, başkalarına göre gelişiminin yavaş olduğunu belirttim. Gene cevabınızın aynı bölümünde “yardımcı oluyorlar zaten merak etmeyin” şeklindeki çıkışınız da konuya alınganlıkla yaklaştığınızı göstermektedir.
Bir sonraki paragrafınızda bankaların kredi kullandırma zorunluluğu olmadığını söylüyorsunuz. Peki, benim yazımın hangi kısmından böyle bir sonuca vardığınızı bana gösterebilir misiniz? Devletin yapabileceği bir şey olmadığı şeklindeki düşüncenize katılmıyorum. Benim açtığım konuda, anayasanın bazı maddelerinden yaptığım alıntılar bile konunun tartışılır olduğunu ortaya koyuyor. Şunu da konuya ilişkin bir örnek olarak ele alabilirsiniz: Banka köşe başındaki bakkaldır, kimseye veresiye verme zorunluluğu yoktur. Ama devlet ana babadır, çocuklarının her türlü sorunuyla ilgilenme yükümlülüğü vardır.
“Girişimcilik” ile “girişimde bulunmak”’tan anlaşılan şeyler de açık bir şekilde farklıdır. Gene iyice düşünmeden ve anlamadan cevap verdiğiniz sonucu çıkıyor.
Sizin beni karşılıksız bir şey isteyen biriymişim gibi algılamanız ve suçlayan tutumunuz ne yazık ki toplumun genel bir davranış biçimi olmuştur. Zor durumdaki birine yardımcı olma davranışının benimsenmesi yerine, “ananı da al git” tarzı yaklaşımlar toplumun içine sinmiştir. Hep gelişmişlikten söz ederiz ve kendimizi gelişmiş sanırız. Halbuki gerçek gelişmişlik ekonomik değil insani gelişmişliktir.
Ben burada bu konuyu “belki birinin bir bildiği vardır ve en azından nereye nasıl başvuru yapmam gerektiğini gösterir” düşüncesiyle açtım. Kişinin konuyla ilgili bildiği bir şey yokken “düşene bir de ben vurayım” yaklaşımında bulunması yerine “Allah yardımcın olsun” demesi daha olumlu bir davranış olurdu. Ayrıca toplumun eğitimli ve iş tecrübesi sahibi bir üyesi olarak zor duruma düştüğümde devletten yardım istememin neresi yanlış?
Sorunu olan sizsiniz, ben neden alınganlık göstereyim ki!? Kredi veren miyim ben!
Ayrıca burada size bir anlamda yardımcı olabilmek, yönlendirebilmek adına vakit ayırıp cevap yazmaya çalışıyorken işinizi gücünüzü bırakıp benim yazdığım her satırı eleştirmenizi doğru bulmuyorum. Burada kimsenin sizinle bir alıp veremediği yok. Siz, kimse size kredi vermiyor diye olayı sanki mecburmuş gibi devletin, sistemin filan üzerine yıkmaya çalışıp da bir de buna "girişimcilik" derseniz ben de size ne diyeyim! Bunun devletin "kusuru" olduğunu da nerden çıkartıyorsunuz? Yazdıklarınız konuyu çarpıtmaktan başka birşey değil bence. Hikayeleri filan bırakın da gerçeklere bakın derim. Kim düşmüş, kim kime vurmuş!? İyice saçmalamışsınız. Bahsettiğiniz konuda başvuracağınız hiçbir yer yok. Ayrıca modern devletin asli görevi analık-babalık yapmak da değildir. Onlar geçmişte kaldı, hangi çağda yaşıyoruz bakar mısınız! Ben de yıllardır sürdürdüğüm ticari hayatımı müthiş bir iflasla noktalamıştım bir zamanlar hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar ama hiçbir zaman sizin gibi düşünmedim. Sadece kendinizin mi bunları yaşadığını sanıyorsunuz. Şu sitedeki forumlara bir bakın bakalım daha ne dertler var! Her zaman söylüyorum. Şu an yöneticilik yapıyorum, önceden iflas nedeniyle mevcut borçlarımın çoğu da duruyor. Yaklaşık 30.000 ytl kadar vardır. Eğer sizin tabirinizle "düşmüş" isem vay halime o zaman. Nerde bu devlet kardeşim! Allah devletimize zeval vermesin! Düşünceye bak.
Siz bence neden böyle olduğu sorusunu kendinize sorun, cevabı ve çözümü de kendinizde arayın. O zaman herşeyin üstesinden gelirsiniz emin olun.
Benden bu kadar, size kolay gelsin.
Konu tamerce tarafından (21-08-2007 Saat 15:20:25 ) de değiştirilmiştir.
2013 Yılında Kendi hazırladığım bir kira sözleşmesi ile evimi kiraya verdim.
Kira Sözleşmesinde 1 yıl yazıyordu ve sonrasından sözleşme yenilemedim,...
Asliye ceza mahkemesinde görülen bir karşılıksız çek davası 3.5 senedir derdest. Bahse konu çekler harici protokol ile ödendi ve tüm ödeme belgeleri...
İcra takibi sonucu borçlumuz bize telefon açtı borcunu taksitler halinde ödeyebileceğini dile getirdi. Bu taksitleri belirlemek için icra müdürlüğüne...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Borcumdan dolayi kardesimin evine...
05-09-2025, 04:34:26 in Borçlar Hukuku